Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/65 E. 2019/93 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/65 Esas
KARAR NO : 2019/93

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/05/2019
KARAR TARİHİ : 06/02/2019

Mahkememize tevzi edilen dava dosyası incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile davalının maliki olduğu … plaka sayılı motosikletin davacı şirkete sigortalı olduğunu, söz konusu motorsikletin 08/09/2013 tarihinde dava dışı … isimli sürücünün sevk ve idaresinde iken yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, yaralanan dava dışı kişinin zararının vekil eden davacı tarafından tazmin edildiğini, dava dışı sürücünün sürücü belgesi bulunmadığından yapılan ödemenini genel şartlar gereğince rücu talebinin iletildiğini, ödeme yapılmaması nedeni ile başlatılan … 30. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındeki takibe davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava tüketici mahkemesinde açılmış, … 4.Tüketici Mahkemesinin … tarih, … esas ve … karar sayılı kararı ile “taraflar arasındaki poliçenin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi olması ve bu ilişkiden kaynaklanan davaların mutlak ticari dava türlerinden olması nedeni ile davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği” gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya Mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına tevzi olunmuştur.
Dava, sigorta poliçesi kapsamında ödenen üçüncü kişi zararının sigortalıdan rücuan tahsili istemine dairdir.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115.madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Aynı yasanın 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. Yasanın 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa gereğince bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir ve bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.
Bu Kanunun uygulanmasında tüketici ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır ve taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.
Bu yasal çerçevede eldeki talebin değerlendirilmesinde, davalı tüketici olup, davacı ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemidir. Dava, 6502 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden sonra açılmış olup, eldeki davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerine aittir. Nitekim, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/18198 esas ve 2018/3955 karar sayılı ilamı da aynı yöndedir. Dava şartı olan görev hususu yönünden Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda, bu yönde karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin
HÜKÜM:
1- Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde oluşan olumsuz görev uyuşmazlığı nedeni ile dosyanın mercii tayini için Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Dairesine gönderilmesine,
3-Kararın yasa yoluna başvurularak kesinleşmesi halinde, kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
Aynı halde, davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair, 6100 sayılı Yasanın 138.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere karar verildi. 06/02/2019

Katip …

Hakim …