Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/64 E. 2020/216 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/64 Esas
KARAR NO: 2020/216

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/11/2013
KARAR TARİHİ:03/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili harç tarihli dava dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 14.09.2011 tarihli satış sözleşmesi bu sözleşmeye bağlı olarakta 14.09.2011 ve 05.07.2012 tarihli ek protokoller imzalandığını, ancak sözleşmenin devamı sürecinde davalı şirketin sözleşmeye aykırı faturalar tanzim edilerek bir kısmı müvekkili şirkete gönderildiğini, sözleşme ve ek protokollere aykırı olarak kesilen faturalara müvekkili şirket tarafından çeşitli tarihlerde gönderilen ve ihtarnamelerle itiraz edildiğini, aykırı olarak kesilen faturalar üzerinde uzlaşma sağlanarak 2013 Ek protokolü akdedildiğini ve bu protokol ile 01.08.2011-31.08.2012 tarihleri arasında toplam 172.547. TL tutarındaki faturanın sözleşme şartlarına aykırı olara k düzenlendiği davalı şirket tarafından ikrar edildiğini, ancak davalı şirket t tarafından 2013 ek protokülüne göre sözleşmeye aykırı olarak tanzim ettiğ faturalar nedeniyle müvekkili şirketin alacağının karşılanması amacıyla protokolde belirtilen miktarda ürün satın alınmadığını, bu durumda sözleşmelere aykırı olarak keşide edilen davalı şirket tarafından ikrar edilen faturalar karşılığı olarak müvekkili şirketin 172.547. TL alacağının ödenmediğini, taraflar arasında düzenlenen 2013 ek protokolüne konu alacğın ödenmesi amacıyla ürünlerin alınmaması üzerine müvekkili şirket tarafından ihtarname gönderildiğini, fakat ihtarnameye de davalı şirketin herhangi bir cevap vermediğini, bu nedenlerle …. İcra Müdürlüğü’ünn … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı şirketin icra dosyasına itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının yaptığı itirazın iptalini, davalı şirketin kötü niyetli olarak takibe itirazı nedeniyle takibe konu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile, tarafların serbest iradeleri ile bağlanan sözleşme ile taraflar arasındaki borçlandırıcı işlemler düzenlediğini, tarafların hak ve yükümlülükleri hüküm altına alındığını, müvekkili şirketin davacı ile devam eden ticari ilişki kapsamında sözleşme veya ticari teamüle uygun faturalar düzenlendiğini ve bu faturaların davacıya tebliğ ettirmişse de davacının haksız yere bu faturaları defterlerine işlemekten kaçındığını ve devam eden ticari ilişki neticesinde kendi defterlerine göre müvekkili şirketin borçlu hale geldiğini, davacı süreç içerisinde ticari ilişkinin devamlılığı amacı ile düzenlenen ek protokole de aykırı hareket ederek protokol hükümlerinin uygulanmasını imkansız hale getirdiğini, müvekkili şirketin takip tarihi itibariyle borçlu bulunduğu 75,73 TL yi icra dosyasına yatırdığını toplam 234,77 TL ödendiğini, bakiyesine de yasal süre zarfında itiraz ettiğini, müvekkili şirketin davacı tarafa başkaca borcu bulunmadığını, bu nedenlerle bu davanın kötüniyetli olduğunu, davacı tarafından başlatılan icra takibi haksız olduğundan reddolunacak meblağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava; İcra takibi üzerine borca itiraz etmiş olan davalının itirazının iptaline yönelik ve İİK.’ nın 67. maddesi uyarınca açılmış olan İtirazın İptali davasıdır.
Dava daha önce ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E – … Karar sayılı 06/06/2016 tarihli kararı ile, ” Davalının ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İtirazının İptaline, takibin takip tarihi itibariyle 172.471,27 TL asıl alacak miktarı üzerinden devamına, asıl alacak miktarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 SK.nun 2/2 maddesi uyarınca avans faizi uygulanmasına, Kabul edilen miktar üzerinden %20 olarak hesaplanan 34.494,25 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Mahkememizin kararını davalı vekili temyiz etmiş olup, temyiz incelemesinin görüldüğü Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/15412 Esas – 2016/16039 Karar sayılı 20/12/2016 tarihli ilamıyla davalı vekilinin itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına karar verildiği, onama kararına karşı davalı vekilinin karar düzeltme yoluna başvurduğu Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/2576 Esas – 2018/6813 Karar sayılı 25/12/2018 tarihli ilamıyla “….Dava konusu takip dosyasında davacı 2013 tarihli ek protokol ve ihtarnamelere dayalı olarak alacak talebinde bulunmuştur. Takip dayanağı ek protokolün incelenmesinde davalı tarafından davacıya gönderilen ve davacı tarafından noter yoluyla itiraz edilen toplam 172.547,00 TL tutarındaki faturalardan dolayı davalının davacıdan herhangi bir alacağı olmadığının davalı tarafından kabul edildiği anlaşılmakta ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin belirli kurallarla davacı tarafından davalıya mal satışı ile devamı konusu kararlaştırılmış bulunmaktadır. Bu protokol tek başına davacıyı davalıdan alacaklı hale getirecek nitelik ve içerikte değildir. Bu itibarla mahkemece öncelikle davacı vekiline talebi açıklattırılıp bu protokole göre ne şekilde alacaklı olduğunu iddia ettiği saptanıp davalının da bu açıklamalara cevabı alındıktan sonra tarafların ticari kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılması gerekir. HMK’nın 266. maddesine göre çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi ile veya kendiliğinden bilirkişi incelemesi yaptırılır. Mahkemece davanın aydınlatılması görevi yerine getirilmeden ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan yazılı gerekçelerle davanın kabulü doğru olmadığı gibi Dairemizce bu kararın onanması da doğru olmadığından davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 20.12.2016 tarih, 2016/15412 Esas, 2016/16039 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün Bozulmasına,…” şeklinde verilen bozma ilamı doğrultusunda dosya yeniden esas numarasına kaydı yapılıp incelemeye alınmıştır.
Yargıtay 19.HD’nin 25/12/2018 Tarih, 2017/2576 E. 2018/6813 K. Sayılı karar düzeltme ilamı uyarınca, davacı vekiline talebi açıklaması konusunda beyanda bulunması için 2 haftalık süre verildiği, bu süre zarfında davacı vekilinin beyan dilekçesi vermiş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı hususu, Yargıtay bozma ilamındaki hususlarda göz önüne alınarak davacı şirketin adresinin … olması sebebiyle … Asliye Ticaret Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, SMMM bilirkişi …’nun 20/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2011 ve 2012 yılı ticari defter kayıtları incelemeye tabi tutulduğu, hazırlanan rapora göre: ticari defterlerin açılış noter tasdiklerinin yaptırıldığı , 2011 yılı yevmiye defter kapanış tasdiki olmadığ, 2012 yılı yevmiye defter kapanış tasdikinin ise yaptırıldığı tespitine yer verildiği, davacının incelenen ticari defter kayıtlarına göre, taraflar arasındaki ticari ilişkiye göre alıcılar ana hesap altındaki 120.02.011018 nolu cari hesap kayıotlarına göre davacının davalıdan 29.12.2012 tarihi itibariyle 281.241.64 TL alacaklı olduğu tespiti tespit ve rapor edilmiştir.
Davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde SMMM Bilirkişi … vasıtasıyla rapor alındığı 06/02/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ….İcra Md. 02.09.2013 tarih … E sayılı dosyasından talep edbileceği alacak ile ilgli olarak işbu raporun yukarıda yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler gereğince taraflar arasında ihtilaf konusu edilen faturalardan kaynaklı olup, taraflar arasında imzalanan bila taihli Ek Protokol ile tarafların kabulünde olan hususlar çerçevesinde, davalının davacıya ödeme sorumluluğu bulunduğu yönünde kanaate varılması halinde davacının 02.09.2013 takip tarihi itibariyle davalıdan 172.471.27 TL kısmi alacaklı olduğu, işbu asıl alacak için talebe uygun olarak 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince takip tarihinden, tahsiline kadar % 11 ve değişen oranlarda ticari avans faiz talep edilebileceği hususunu tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, 02/09/2013 tarihinde davalı borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile; 172.547,00-TL asıl alacak olmak üzere toplam 173.067,00-TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine davacı-alacaklının bu itirazın iptali davasını açtığı,
taraflar arasında ihtilaf konusu olan faturalar davalı tarafından, davacı adına, davacının ürünlerinin satışı ile ilgili olarak mağazalarında satışı için, muhtelif adlar altında reklam bedeli, aktivatasyon bedeli promosyon bedeli gibi indirimler adı altında davacı adına düzenlenen faturalar olduğu işbu faturalar, davacıya gönderildiği, davacı ise söz konusu faturalara ilikin olarak taraflar arasında bila tarihli ek protokol imzalandığı ve imzalanan işbu ek protokol çerçevesinde bilirkişi raporunda yer verilen faturaların, davalı tarafından sözleşme ve ek protokollere aykırı olarak kesildiği yönünde kabulü olduğu, protokolün devamında ise, davalının davacıdan birim fiyatları aşağıda belirtilen ürün alımı yapılması taahhüt edildiği; Yayla baldo 2 kg paket prinç 5.62 TL+ KDV biim fiyattan 150.000 adet, Yayla pilavlık prin. 2 kg paket 4.57 TL+ KDV 150.000 adet, Yayla Osmancık prinç 2 kg paket 4.95 TL + KDV 150.000 adet olarak alınacağı taraflarca kararlaştırıldığı, bilirkişi raporunda belirtilen ürün alımları 15.02.2013 tarihine kadar geçerli olacağı da taraflarca kararlaştırıldığı, taraf beyanlarında işbu ek protokol kapsamında davalı tarafından davacıdan ürün alınmadığı iddia edildiği ve ürün alım taahhütünün yerine getirilmemesi üzerine de davalı tarafındandavacı adına düzenlenen faturalardan kaynaklı toplam 172.547.00 TL bedelin tahsili için ihtarname keşide edildiği ve akabinde de davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davalının takip tarihi itibariyle takip alacaklısı davacıya 73.75 TL cari hesaptan kaynaklanan borcun kabul edilerek fazla talebin kabul edilmeyerek itiraz edildiği ve itirazın iptali için huzurdaki işbu dava ikame edildiğini,
davacı şirketin ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenemek suretiyle bilirkişi Raporu alınmasına karar verildiği, karar gereği dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, mali müşavir …’nun bilirkişi raporuna özetle; davacının ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda 29/12/2012 tarihi itibariyle 281.241.64 TL alacaklı olduğu tespiti yapıldığı,
taraflar arasında imzalanan bila tarihli ek protokol kapsamında davalı tarafından davacı adına düzenlenen ve bilirkişi raporunda belirtilen söz konusu faturalar ilişkin olarak davalının işbu faturaları taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine aykırı olarak düzenlendiğine ilişkin kabulü hususunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı, protokol ile davalının davacıdan protokolde belirlenen birim fiyatlar üzerinden toplamda 450.000 adet ( Her bir 2 kg paketler ahinde olmak üzere) pirinç alımı yapaması halinde söz konusu faturaların ticaretin devamı ilie likidite edileceği taraflarca kararlaştırıldığı, davalı yan söz konusu protokol çerçevesinde ürün alımı yapıp yapmadığına ilişkin her hangi bir beyanı olmamasına rağmen davacı beyanlarında söz konusu protokol kapsamında alım taahhüdünde bulunulan ürünlerin alınmadığı yönündeki iddialarına karşılık da ürün alımı yapıldığı şeklinde her hangi bir savunmasının bulunmaması karşısında, davalının ürün almadığının kabulü gerekeceği, bu halde, davacı söz konusu faturalardan kaynaklanan tutarın ancak ticari ilişkinin devamı ve bu çerçevede protokol ile belirlenen birim fiyatlar üzerinden ürün alınması halinde söz konusu faturaların likidite edilemesini kabul ettiği, ürün alımının gerçekleşmemesi durumunda ise, söz konusu faturaların cari hesap alacağından mahsup edilmemesi ve bedellerinin ödenmesini talep edebileceği, yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde, her ne kadar davalı şirket kayıtlarında davalının davacıya borç varlığı tespit edilememiş olmasının söz konusu faturaların davacı şirket alacağına mahsup edilmiş olmasından kaynaklandığı nazara alınarak: söz konusu faturalar davacı, tarafından davalı aleyhine … İcra Md 02.09.2013 tarih … E Sayılı icra takibinde, davalıdan 172.471.27 TL asıl alacak için takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte talep edilebileceği hususunun tespit ve rapor edildiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporlarına göre davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE ,
2-Davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZININ İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle 172.471,27 TL asıl alacak miktarı üzerinden devamına, asıl alacak miktarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 SK.nun 2/2 maddesi uyarınca avans faizi uygulanmasına ,
3-Kabul edilen miktar üzerinden %20 olarak hesaplanan 34.494,25 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davalıdan alınması gereken 11.781,51 TL karar harcından davacıdan peşin alınan 2.945,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.836,11 TL karar harcının davalıdan alınmasına, (Bu konuda 02/08/2016 tarihinde mahkememizce harç tahsil müzekkeresi yazıldığından bu konuda başka işlem yapılmasına yer olmadığına,)
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 20.334,77 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan Yargıtay bozma öncesi yapılan 3.106,45-TL ile Yargıtay bozma sonra yapılan 238,50-TL tebligat ve posta gideri, 1400,00 olmak üzere toplam 4.744,95-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
7-Davalının yaptığı yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına ,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan gider avansı miktarının karar kesinleştiğinde ve başkaca masraf yapılmadığı takdirde davacıya iadesine ,
9-Davalı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan gider avansı miktarının karar kesinleştiğinde ve başkaca masraf yapılmadığı takdirde davalıya iadesine ,
Dair, Davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı; ilamın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/07/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.