Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/63 E. 2020/325 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/393 Esas
KARAR NO:2020/291

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:16/01/2018
KARAR TARİHİ:09/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile davacıların kızı …’e çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, … sevk ve iadesinde bulunan … plaka sayılı aracın davalılardan … A.Ş.’ye ait olup diğer davalı … A.Ş. tarafIndan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta (Trafik) Poliçesi ile kaza tarihinde sigorta edildiğini, ….Asliye Ceza Mahkemesi … E. sayılı dosyasında davalı kusurlu bulunarak cezalandırılmasına karar verildiğini, davalı şirket tarafından açılan hasar dosyası ile müvekkiline aktüerya hesabı sonucunda kısmı ödeme yapıldığını, fazlaya dair talepleri saklı kalmak kaydı ile müvekkili … ve … için 1000’er TL destekten yoksun kalma zaminatı ile 50.000’er TL manevi tazminatın davalı … ve … ŞTi. den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekil cevap dilekçesinde özetle; 24/05/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların kızı …’in vefat etmesi nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı olarak 2.000-TL, manevi tazminat olarak toplam 100.000-TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili talep olunduğunu, gerek soruşturma gerekse …. Asliye Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyasında müvekkilinin beyanlarında yer aldığı üzere, müteveffa, olayın gerçekleştiği yerin kalabalık ve iki kasis arası olması nedeni ile yavaş bir hızda yolun sağ tarafından seyreden aracın önüne çıktığını, yolun sol tarafından park halinde olan bir aracın arkasından fırlayan ve elinde plastik tabak bulunan çocuğa çarpmamak için müvekkilinin aracını sağa kırdığını, ancak kötü olayın gerçekleşmesine engel olamadığını, müteveffanın elinde bir tabak ile yola aniden çıktığının ceza dosyası ile sabit olduğunu, müvekkilinin müteveffayı hastaneye götürmek yerine olay yerinden kaçtığı yönündeki iddianın asılsız ve müvekkilini kusurlu göstermeye yönelik olduğunu, olayın meydana geldiği anda etrafta bulunan müteveffanın akrabalarının taş ve sopalar ile müvekkiline saldırdığını, müvekkilinin meydana gelen olaydan kaçmak için değil, kendisine yönelik olan saldırıdan kurtulmak için olay yerinden ayrıldığını ve olay yerine en yakın olan … Jandarma Komutanlığına giderek teslim olduğunu, müvekkilinin kusurlu göstermeye yönelik olan beyanları kabul etmediklerini, yaşanan olaydan dolayı derin üzüntü yaşayan müvekkilin maaşlı olarak çalışmakta ve ailesini geçindirmekle yükümlü olduğunu, müvekkilin ekonomik durumu gözetilerek fahiş rakamda talep edilen manevi tazminatın hakkaniyete uygun olarak değerlendirilmesini talep ettiklerini, ayrıca sigorta şirketlerine gidilebileceğinden, poliçede manevi tazminat klozu bulunup bulunmadığının sorulmasını, müvekkili aleyhine açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Asliye Hukuk Mahkemesi’ne hitaben açılan davada, …. Asliye Hukuk Mahkemesince … esas … karar sayılı 29/01/2018 tarihli kararı ile Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosya Mahkememize tevzi edilerek …esas sırasına kaydedilmiştir.
Davanın; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
…. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilmiş, davalı …’in sosyal ve ekonomik durum araştırması için kolluğa müzekkere yazılmış, adı geçen davalının sosyal ve ekonomik durum araştırması neticesi düzenlenen sosyal ve mali durum formu dosyamız arasına alınmış, davacılar ve müteveffanın yer aldığı nüfus kaydı dosyamız arasına alınmış, davalı sigorta şirketinden hasar dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. Ayrıca davalı sigorta şirketinden kazaya karışan araca ilişkin … nolu poliçe ve … nolu hasar dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, kusur oranının saptanması istenilmiştir. Adli Tıp Kurumunun 07/03/2019 tarihli kusur raporunda özetle ; “Davalı sürücü …’in %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu, 2010 doğumlu müteveffa yaya …’in yaşı nedeniyle davranış faktörleri sonuç üzerinde %60 (yüzde altmış) oranında etken olduğunun
” belirlendiği görüldü.
Tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile belgeleri üzerinde inceleme yapılarak 24/05/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu müteveffanın yakınları olan davacıların destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat miktarlarının hesaplanması için dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişinin düzenlediği 04/07/2019 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Müteveffanın babası …’in destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat miktarının32.810,40 TL olduğu, Müteveffanın annesi …’in destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat miktarının 24.639,75 TL olduğu, Manevi tazminat miktarlarının takdirinin mahkemeye ait bulunduğu, Mahkemece takdir olunacak maddi ve manevi tazminatların, davalı sürücü … ile davalı araç işleteni …. Ve Tic.A.Ş.den olay tarihi olan 24.05.2016 tarihinden itibaren; davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı … A.Ş.den ise sadece “maddi tazminatların” davacıların dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvuru tarihine ilişkin belge ibraz edilmesi durumunda başvuru tarihini izleyen 8 işgünü sonraki tarihten, başvuru tarihine ilişkin belge ibraz edilmemesi durumunda dava tarihi olan 16.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiği” sonuç ve kanaatiyle raporunu sunmuştur.
Davacı vekilince 16/09/2019 tarihinde ıslah dilekçesi sunulmuş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin talep sonucunun 55.450,15 TL artırılarak toplam 57.450,15TL maddi tazminatın ve her bir davacı için ayrı ayrı 50.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
Bilirkişinin düzenlediği 03/02/2020 tarihli 9 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Müteveffanın babası …’in destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği bakiye maddi tazminat miktarının 27.760,96-TL olduğu, Müteveffanın annesi …’in destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği bakiye maddi tazminat miktarının 17.723,99 TL olduğu, Manevi tazminat miktarlarının takdirinin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu, Mahkemece takdir olunacak maddi ve manevi tazminatların, davalı sürücü … ile davalı araç işleteni …. Ve Tic.A.Ş.den olay tarihi olan 24.05.2016 tarihinden itibaren; davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı … A.Ş.’den ise sadece “bakiye maddi tazminatların” davacıların dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvuru tarihine ilişkin belge ibraz edilmesi durumunda başvuru tarihini izleyen 8 işgünü sonraki tarihten, başvuru tarihine ilişkin belge ibraz edilmemesi durumunda davalı sigorta şirketinin en geç kısmi ödemenin yapıldığı tarihte temerrüde düştüğünün kabulü ile kısmi ödeme tarihi olan 21.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiği” sonuç ve kanaatiyle raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, sunulan belgeler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporlar ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
24/05/2016 tarihinde davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile seyir halinde iken tali ve %40 kusurlu olarak yaya …’e çarptığı, kazada yaya …’in %60 kusurlu olduğu, davacıların murisi …”in öldüğü, kaza tarihi itibarı ile davacı anne … ve davacı baba … yönünden destekten yoksun kalma maddî tazminat şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Trafik Sigortası (Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası) motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya birşeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3.kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortasıdır. Trafik Sigortacısının Sorumluluğunun sınırı ise KTK’nın 92. Maddesinde belirlenmiş olup meydana gelen olayın poliçe teminatı kapsamında kaldığı ve dolayısıyla davalı sigorta şirketinin, sigortalısının sebep olduğu zarardan kusuru oranında sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Maddi destek tazminatı hesabı yönünden Mahkememizce aktüer bilirkişiden alınan 03/02/2020 tarihli ek raporunda Müteveffanın babası …’in destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği bakiye maddi tazminat miktarının 27.760,96-TL olduğu, Müteveffanın annesi …’in destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği bakiye maddi tazminat miktarının 17.723,99 TL olduğu, Mahkemece takdir olunacak maddi tazminatın, davalı sürücü … ile davalı araç işleteni …. Ve Tic.A.Ş.den olay tarihi olan 24.05.2016 tarihinden itibaren; davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı … A.Ş.’den ise davacıların dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvuru tarihine ilişkin belge ibraz edilmesi durumunda başvuru tarihini izleyen 8 işgünü sonraki tarihten, başvuru tarihine ilişkin belge ibraz edilmemesi durumunda davalı sigorta şirketinin en geç kısmi ödemenin yapıldığı tarihte temerrüde düştüğünün kabulü ile kısmi ödeme tarihi olan 21.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiği tespit ve rapor edilmiş olup raporun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varıldığından maddi destek tazminatı yönünden destekten yoksun kalma nedeniyle, baba … için 27.760,96-TL, anne … için 17.723,99-TL olmak üzere toplam 45.484,95-TL bakiye maddi tazminatın davalılar … ve … A.Ş. yönünden kaza tarihi olan 24/05/2016 tarihinden itibaren, davalı … A.Ş. Yönünden temerrüt tarihi olan 21/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden; Haksız fiil 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesinde düzenlenmiş olup, 49/1.madde uyarınca;”kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”. Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; fiil, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir fiil olmalı, bu fiilden bir zararın doğması, zarar verici fiilde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zararla kusur arasında illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Davalı sürücü …’in, 24/05/2016 tarihinde … plakalı kamyoneti ile iken tali ve %40 kusurlu olarak davacıların murisi yaya …’e çarptığı ve davacıların murisi …’in öldüğü kazada haksız fiilin gerçekleştiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı kanunun 56.madde uyarınca; “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir”. Manevi zarar adıyla hak sahibine verilmesine karar verilecek paranın miktarı her şeyden önce adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek nitelik taşımalıdır. Yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığına ilişkin zararın karşılanmasında da amaç edinilemez. Takdir edilecek miktar, mevcut duruma göre elde edilmek istenilen tatmin duygusuna ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Tüm bu hususlar ile birlikte tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmaları neticesinde tanzim edilen tutanaklar, Davalı sürücü …’in kazada tali ve %40 kusurlu olması ve müteveffa …”in kazanın meydana gelmesinde %60 asli kusurlu olduğu hususları göz önünde bulundurulduğunda,Davacı … için 20.000,00-TL, anne … için 20.000,00-TL olmak üzere toplam 40.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 24/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … A.Ş. ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda izah olunan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Destekten yoksun kalma nedeniyle, baba … için 27.760,96-TL, anne … için 17.723,99-TL olmak üzere toplam 45.484,95-TL bakiye maddi tazminatın davalılar … ve … A.Ş. yönünden kaza tarihi olan 24/05/2016 tarihinden itibaren, davalı … A.Ş. Yönünden temerrüt tarihi olan 21/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacı … için 20.000,00-TL, anne … için 20.000,00-TL olmak üzere toplam 40.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 24/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … A.Ş. ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 3.107,07-TL harçtan peşin alınan 263,07-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.844,00-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 2.732,40 TL harçtan peşin alınan 341,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.390,85-TL harcın davalılar … ve … A.Ş. ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Maddi tazminat yönünden davacılar duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 6.713,04 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Manevi tazminat yönünden davacılar duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 6.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
7- Maddi tazminat yönünden davalı … A.Ş. kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
8-Maddi tazminat yönünden davalı … kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine
9-Manevi tazminat yönünden davalı … kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesi 10/2.maddesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 6.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılara verilmesine,
10-Davacılar tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 348,39-TL peşin harç, 256,23-TL ıslah harcı, 650,00 TL bilirkişi ücreti, 224,95 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.515,47 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı dikkate alınarak 818,35TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
11-Davacının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar/vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/09/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.