Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/627 E. 2021/648 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/627 Esas
KARAR NO:2021/648

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:11/11/2019
KARAR TARİHİ:29/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketinin sigortalısı …’ın … Mahallesi … Sokak No:8 Daire:2 …/… adresindeki dairesinde 12.12.2017 tarihinde …’ye ait ana rögarın tıkanması nedeni ile geri tepen sular nedeniyle hasar meydana geldiğini,1.003,-TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, …’ye rücu talebinde bulunulduğu, … 1. İcra Dairesinde … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, itiraz sebebi ile takibin durduğunu, davalı …’nin hizmet kusuru bulunduğunu, önlem alınmadığını, rögarın bakımı düzenli olarak yaptırılmadığından rögarın tıkanarak geri teptiğini, davalı …’nin bakım ve onarım görevini sık sık ihmal ettiği, sorumluluğun başkalarına verilen zararın karşılanması şeklinde olduğunu, uygar ülkelerde idarenin sorumsuz olduğunu veya olması gerektiğinin iddia edilemeyeceğini, idarenin sorumluluğunun hukuk devletinin olmazsa olmaz unsurlarından biri olduğunu, …’nin hizmet kusuru bulunduğunu davalı …’nin vaki itirazının iptali ile davanın kabulüne, %20’den aşağı olmamak üzere tazminata yargılama ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bu davada adli yargı/idari yargı yolu uyuşmazlığının söz konusu olduğunu, tam yargı davası niteliği olan davalarda, yargı yolunun idare mahkemeleri olduğunu, işbu davanın İstanbul İdare Mahkemelerinde açılması gerektiğini, yargı yolu itirazlarının yanısıra, adli yargı yolu açısından da görev ve işbölümü itirazında bulunduklarını, işbu davada idarenin tacir olduğunun kabul edilmesi ihtimalinde, görevli mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava dışı sigortalının da tacir olduğunu, sigortalının tacir olduğunun anlaşılması halinde ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yönünde Yargıtay kararları bulunduğunu, davanın görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın; 12/12/2017 tarihinde gerçekleşen olay neticesinde meydana gelen hasar nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsiline ilişkin yürütülen takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu görüldü.
İnşaat Mühendisi … tarafından imzalı 02/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davaya konu sigortalı daire … İli … İlçesi … Mahallesi …/1 Sokak No:8adresindeki binanın 2 no.lu bağımsız bölüm olduğunu, davaya konu sigortalı dairenin … / … no.lu Konut Sigorta Poliçesi ile 03.05.2017 tarihinden 03.05.2018 tarihine kadar sigortalandığının tespit edildiğini, dava dosyası içerisindeki eksper raporundan 112.12.2017 tarihinde sigortalı dairenin bulunduğunu, bina ana gideri ile sokaktaki …’ye ait ana rögar bağlantı kısmının tıkanması ile suların geri tepmesi sonucu meydana gelmiş olduğunu, binanın ana giderinin tıkanması sonucu sigortalı dairenin Mutfak piyesindeki döşeme kaplaması laminat parkeler ile duvar boyasının hasar gördüğünü, 11,00 m2 laminat parkenin 35,-TL./m2 bedel ile 385,-TL.na; 42,00 m2 duvar boyasının 9,-TL./m2 bedel ile 288,-TL. ve bunlar yapılırken hasarlı laminatın sökümü atılması (130,-TL.), duvar alçı sıva tamiri (100,-TL) ve hasar giderildikten sonraki temizlik bedeli (100,-TL.) olmak üzere toplam 1003,-TL. bedele ihtiyaç olduğunu, eksper raporunun sonuç ve kanaat bölümünde hasarın dahili su nedeni ile meydana geldiğini, bu bilgiler doğrultusunda davaya konu dairenin yer aldığı binanın pis-su tesisatının … ana mecra ile bağlantı yerinin tıkanması ve suların geri tepmesi sonucu sigortalı dairenin Mutfak piyesinden geri teptiğini, bu nedenle de hasar oluştuğunu, binalarda pis-su kolonlarının … ana mecra ile bağlantısına kadar olan bölüm sorumluluğunun binaya ait olduğunu, Pis-su ile … ana mecra bağlantı noktasına cek-valf takılıp. takılmamasının sorumluluğu da binalara ait olduğunu, Cek-valfin vazifesi şayet … ana mecrasında taşma, tıkanma yada taşıma kapasitesinden fazla su gelmesi durumunda suların geri tepmesi sırasında binalara taşkın suyun girmesini engellemekte olduğunu, eksper raporunda da yer aldığı üzere gerek dava dışı sigortalının beyanından gerekse eksperin hasarın oluş şekli tarifinden binanın pis-su ana kolonunun … ana mecra ile bağlantı yerindeki tıkanma olarak tariflendiğini, … ana mecrasındaki tıkanma değil binanın ana mecra ite bağlantı yerindeki binadan atılan her hangi bir paçavranın pisliğin pis-su tesisatını tikaması sebebi ile meydana gelen bir hasar olduğunu, yukarıda izah edildiği üzere binaların ana mecraya kadar olan bağlantı sorumluluğunun ana yapıya ait olduğunu, huzurdaki davada hasarın oluş şekli göz önüne alındığında söz konusu tıkanıklıktan dolayı …’nin herhangi bir hizmet kusurunun bulunmadığını, bağlantı noktasındaki tıkanıklığın sorumluluğu ana yapıya ait olduğunu, bu halde de … sorumluluğunun bulunmadığını, söz konusu tıkanıklığın sorumluluğu binada bulunan tüm kat maliklerine ait olacağı tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde; Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dosya içerisindeki ekspertiz raporunda hasarın dahili su nedeni ile meydana geldiği kanaatinin bildirildiği, davaya konu dairenin yer aldığı binanın pis su tesisatının … ana mecra ile bağlantı yerinin tıkanması ve suların geri tepmesi sonucu sigortalı dairenin mutfak piyesinden geri teptiği, hasarın bu nedenle oluştuğu ve binalarda pis su kolonlarının … ana mecra ile bağlantısına kadar olan bölümlerin sorumluluğunun binaya ait olduğu, tıkanmanın … ana mecrasında değil binanın ana mecra bağlantı yerindeki pis su tesisatının tıkanması sebebiyle meydana geldiği belirlendiğinden …’nin sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 680,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.694,36-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
5-Taraflarca yatıralan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır