Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/611 E. 2022/9 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/611 Esas
KARAR NO : 2022/9

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/04/2009
KARAR TARİHİ : 11/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı tarafın 21.06.2004 tarihli ve 5 yıl süreli Bayilik Sözleşmesi ile, Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (…) dağıtım şirketi olan davacı …Ş.’nin bayisi olduğunu,üdavalının gaz satışlarının sürekli düştüğünü, 2008 Aralık ayındaki satışı ile 2009 Ocak ayı LPG satışları %53,97 oranında azaldığını, bu anormal düşüşün akabinde müvekkili şirketin durumu araştırdığını ve bölge personelinin davalı dükkanına yaptıkları ziyaret ile davalının bir başka LPG Dağıtım Şirketinin tüpleri ile satış yaptığının görüldüğünü,bunun üzerine Yalova … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …D. İş. sayılı dosyasından ve Yalova … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş.sayılı dosyasından yapılan tespitlerde … bayiliği için tüp siparişinde kullanılan… numaralı telefondan tüp siparişi yapılmış, davalı kendisi telefonu cevaplayarak mahkeme huzurunda kendini … olarak tanıtmış ve tüp siparişi almış olduğunu ve siparişi aldığı adrese de… markalı tüp getirdiğini, tüpü getiren …plakalı kamyonet üzerinde dolu …tüpleri ve kasada sipariş telefonu olarak…yazılı olduğunu ve durumun tutanak altına alındığını, davalının dükkanının camında aynı telefon numarasının …A.Ş. bayiliği için kullanılmakta olduğunun da tespit edildiğini, davalının bu tutumunun … A.Ş. açısından Bayilik Sözleşmesinin haklı nedenle feshetme sebebi olduğunu, sözleşmenin Beyoğlu …Noterliği … yevmiye nolu ve 11.02.2009 tarihli ihtarnamesi ile haklı nedenlerle feshedildiğini, sözleşmenin 17. maddesine göre, davalı tarafın zilyetliği altında bulunan ve mülkiyeti müvekkil şirkete ait tüpleri iade etmesi gerektiğini, tüpler iade edilmediği takdirde ise müvekkil şirketin her bir tüp için cari depozito fiyatı üzerinden cezai şart talep hakkı doğduğunu, ihtarname ile tüplerin iadesi talep edildiği halde tüplerin davalı tarafça halen iade edilmediği, bu durumda sözleşmenin 25. maddesine göre müvekkil şirketin iade edilmeyen tüplere ilişki cezai şart talep hakkının doğduğunu, davalı tarafın zilyetliği altında bulunan müvekkil şirkete iade etmesi gereken LPG tüpleri nedeniyle; Toplam 281.536 TL talep hakkının doğduğunu, sözleşmenin 24. maddesine göre davalının sözleşmeye aykırı davranışlardan dolayı sözleşmenin feshine neden olduğu için cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu, cezai şart hesabının bayinin son bir yıldaki en yüksek aya ait ton miktarının, sözleşmenin feshi tarihindeki, 12 kg’lik tüplü LPG perakende satış fiyatı baz alınarak tespit edildiğini, bayiinin gaz alımı yaptığı son bir yıldaki en yüksek aya ait ton miktarının 29.300 kg. ile ağustos 2008 ayında ait olduğunu, Sözleşmenin fesih tarihi olan 11.02.2009 tarihinde ise 12 kg.lık LPG tüpünün perakende satış fiyatının 44,00 TL olduğunu, 29.300kg./12=2.441 ; 2.441 X 44,00 = 107.404 TL, müvekkil şirketin haksız fesihten kaynaklanan cezai şart talep etme hakkının doğduğunu, bayilik sözleşmesinin 23. maddesine göre; müvekkil şirketin davalıdan sözleşme süresinin sonuna kadar hesap edilmek üzere mahrum kalınan kar kaybını talep hakkı da doğduğunu, Kar kaybı, LPG Ana Depo Fiyat Cetvelinde Dağıtım Şirketleri Payı, Bayiinin geri dönük son bir yıldaki ortalama aylık satış miktarı ve fesih tarihinden sözleşmede alınan sona erme tarihine kadar olan zaman dikkate alınarak hesaplandığını, fesih tarihi itibari ile geçerli fiyatları gösteren en son güncel ana depo fiyat cetveline göre Dağıtım Şirketi Payı ton başına 255 TL olduğunu, bayi nin fesih tarihinden itibaren geri dönük olarak son bir yıldaki ortalama aylık satış miktarının 18.819 kg ‘olduğunu, sözleşmenin fesih tarihi olan 11.02.2009 tarihinden sözleşmenin sona erme tarihi olan 21.06.2009’a kadar 4 ay 10 gün bulunduğunu, 255tl/ton X 18,82 ton/ay X 4 ay 10 gün = 20.795 TL kar kaybı talep etme haklarının olduğunu, tazminat alacakları toplamının 281.536-TL + 107.404-TL + 20.795-TL = 409.735-TL olduğunu ,davalının 5.960,61-TL cari hesap borcu olduğunu ve 32.581,55-TL depozito alacağı olduğunu hesaplama sonucu toplam davalıdan 383.114,06 TL haklarının doğduğunu bildirerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 23.madde uyarınca kar kaybı olarak 10.000 TL, 24.madde uyarınca cezai şart olarak 10.000 TL nin 25.madde uyarınca iade edilmeyen tüplerden dolayı 10.000 TL, ve ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren Merkez Bankası avans faizi oranı üzerinden faizi ile birlikte tahsilini, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu sözleşmenin tek taraflı davacının menfaatlerinin gözeten bir sözleşme olduğunu,davacının dava dilekçesine ekli olduğu bildirilen belgelerin taraflarına tebliğ edilmediğini,sınırlı olarak cevap verdiklerini,müvekkilinin başka bir firmanın bayiliğini almamış ,bayilik yaptığı süre boyunca davacının bayiliğini ve ürün satışlarını layıkıyla yapmış olduğunu,davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu,davacının tespit yaptırmış olduğu telefonun başkası üzerine kayıtlı olduğunu ,müvekkilinin siparişlerini genellikle … numaralı hat ile aldığını ,davacının tespit yaptırdığı davacının bayiliğinin …nolu telefonla yürüttüğünü bu nedenle davacının sözleşmeyi dayanaktan yoksun ve asılsız iddia ile feshettiğini, vekiledeninin davacının bildirdiği tüpleri iade edilmesinden kaçınmamış olup ,davacının sözleşmenin 13/a maddesi uyarınca teslim alma yükümlülüğünü yerine getirmediğini , Bu nedenle tüplere ilişkin cezai şart talebinin haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu ,ayrıca davacının bildirdiği tüpleri müvekkiline teslim ettiğini tesellüm belgesi ile ispatlamak zorunda olduğunu ,davacının tek yanlı defterleriyle teslim olgusunu ispatlamasının düşünülemeyeceğini, kabul anlamına gelememekle birlikte davacının müvekkiline teslim ettiğini kanıtladığı tüp sayısı kadar cezai şart hesaplanması gerektiğini, davacının sözleşmenin 24. Maddesine dayanarak öne sürdüğü cezai şart talebinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu müvekkilinin sözleşmenin feshine neden olmadığını davacının müvekkili aleyhinde aşırı derecede kötüleştirdiği bayilik koşulları nedeniyle zarar etmeye başladığını, davacının sözleşmeye dayanarak cezai şartı talep etmesinin dayanağının olmadığını, davacının kar mahrumiyeti hesabında son bir yıldaki satış miktarlarının aylık ortalamasının dikkate alınacağı şeklindeki beyanında hukuka aykırı olduğunu davacının basiretli tacir gibi aynı bölgede yeni bir bayi ihdas ederek kar kaybının önüne geçmekle yükümlü olduğunu davacının öne sürdüğünün aksine 12 kg’lik tüpün fesih tarihindeki perakende satış fiyatının 44 TL den az olduğunu, Yalova’daki LPG derneklerine müzekkere ile sorulması halinde gerçek fiyatın ortaya çıkacağını, cezai şartın müvekkilinin iktisaden mahvına neden olacağını bildirerek davanın reddine, mahkeme masrafların ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava; … tüp bayiliği sözleşmesinin haklı feshi nedeniyle cezai şart alacağı ile yoksun kalınan kâr ve depozito bedeli istemine ilişkindir.
Mahkememizce … -… E. K. sayılı, 16/07/2013 tarihli karar ile :”… Yasal düzenlemeler ve dayanak sözleşme hükümlerine göre davacının talep edebileceği tazminatlar ve cezai şart alacağına ilişkin olmak üzere; B.K. 159/1 (TBK 180/1) maddesi uyarınca alacaklının zarara uğramamış olsa bile cezai şart talep edebileceği, kaldıki sözleşmenin 24. Maddesinde , 23 maddeden ayrık olarak cezai şart talep edebileceğinin hüküm altına alındığı , karara dayanak etmeye elverişli ve denetlenebilir 20.10.2010 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre cezai şart alacağınn 106.183,50-TL olarak tespit edildiği ancak davalı talebi doğrultusunda ve yine borçlunun mahvına sebep olmamak ilkesi ve B.K. 161/3 ve 20/2 maddesi , TTK 1466 maddeleride göz önüne alındığında 50.000,00-TL cezai şart alacağının fahiş olmadığı ve bu miktarın hüküm altına alınabileceği , keza aynı rapora göre sözleşmenin 23. Maddesi uyarınca sözleşme süresinin sonuna kadar kar mahrumiyeti talep edilebileceğinden (Yargıtay kararları uyarınca bu süre ayrıca makul bir süre olarakda kabul edilmekle) bilirkişi heyetince hesaplanan 5.159,00-TL nin kar kaybı alacağı olarak talep edilebileceği, yine davacı tarafından davalıya teslim edildiği, dosyaya ibraz edilen tesellüm fişleri ile kanıtlanan ,1549 adet 2 kg.lık 10150 adet 12 kg.lık tüplerin iade edilmemesi sebebiyle sözleşmenin 25. Maddesine dayalı olarak 142.210,45-TL tüp depozitosu , cezai şartı talep edebileceği; ancak davacı talebiyle bağlı kalınarak 44.841,00-TL üzerinden alacağın kabulü gerektiği, davalının ihtarname ile dava konusu yapılan tüm talepler ve miktar yönünden davadan evvel temerrüde düşürüldüğü sabit olmadığından faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacının kâr kaybı alacağının kısmen kabulü ile; 5.159,00.-TL alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca işleyecek değişik oranlı avans faizi ile, 50.000,00.-TL cezai şart alacağının 10.000,00.-TL sinin dava tarihi 16.04.2009, 40.000,00.-TL sinin ıslah tarihi 10.12.2010 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca işleyecek değişik oranlı avans faizi ile, 44.841,00.-TL tüp iade bedelinden doğan alacağın 10.000,00.-TL sinin dava tarihi 16.04.2009, 34.841,00.-TL sinin ıslah tarihi 10.12.2010 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca işleyecek değişik oranlı avans faizi ile birlikte mirasçı davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kâr kaybına ilişkin fazla taleplerin reddine” karar verilmiş,
Davalılar vekili tarafından mahkememiz kararının temyiz edilmesi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/4434 – 2017/6609 E. K. Sayılı, 27/11/2017 tarihli ilamı ile :”… Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11/02/2009 tarihinde feshedilmesinden sonra davacının 19/02/2009 tarihinde dava dışı başka bir şirketle yeni bir bayilik sözleşmesi yapmış olmasına göre, davacının uğrayabileceği kazanç kaybının bu tarihler arasında gerçekleşeceği gözetilmeksizin mahkemece dava konusu bayilik sözleşmesinin bitim tarihine kadar hesaplanan kar kaybına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Depozito bedeli bakımından da taraflar arasındaki dava konusu sözleşme süresi dikkate alınmak suretiyle davalıya teslim edilen ve iade edilen tüpler bakımından varsa tarafların ticari defter kayıtları incelenmek suretiyle, bu mümkün olmadığı takdirde davalının ticari işletme kapasitesi dikkate alınarak teslim ve iade edilmesi gereken tüp adedi belirlenerek depozito bedeli takdiri gerekirken mahkemece sözleşme dışı dönemi de kapsayacak şekilde belirleme yapılması doğru görülmemiştir.
Sözleşmenin haklı feshi nedeniyle 24. maddede yer alan cezai şart miktarı belirlenirken, son bir yıl içinde bayii tarafından alınan en yüksek aya ait ton miktarı ile fesih tarihindeki 12. kg tüplü LPG’nin perakende satış fiyatı baz alınarak çarpıma esas tüp adeti bulunduktan sonra yine bulunan tüp adedinin de belirlenmeye esas alınan perakende satış fiyatı ile çarpımı ile belirlenen tutarın cezai şart olarak belirlenmesi gerekirken sözleşmeye aykırı suretle yapılan hesaplama ve taleple bağlı kalınarak yazılı şekilde cezai şart takdiri doğru görülmemiştir. ” gerekçesiyle bozulmuştur.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/4434 – 2017/6609 E. K. Sayılı, 27/11/2017 tarihli bozma kararına karşı taraf vekilleri tarafından karar düzeltme talebinde bulunmuş olup Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1074 – 2019/5781 E. K. Sayılı, 25/09/2019 tarihli ilamıyla taraf vekillerinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından 25/02/2020 tarihli duruşmada taraf vekillerinin Yargıtay Bozma ilamına karşı beyanları alındıktan sonraYargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/4434 – 2017/6609 E. K. Sayılı, 27/11/2017 tarihli bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından davalıların murislerinin defterleri Yalova’da olması nedeniyle Yalova Asliye Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, 1 muhasebeci aracılığı ile depozito bedeli bakımından taraflar arasındaki dava konusu sözleşme süresi dikkate alınmak suretiyle davalıya teslim edilen ve iade edilen tüpler bakımından varsa davalıların murislerinin ticari defter kayıtları incelenmek suretiyle, bu mümkün olmadığı takdirde davalıların murislerinin ticari işletme kapasitesi dikkate alınarak teslim ve iade edilmesi gereken tüp adedi belirlenerek depozito bedelinin belirlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup talimat mahkemesi tarafından dahili davalılara bilirkişi incelemesine esas olmak üzere, ticari defterleri Mahkemeye sunmaları için usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak defterlerin süresinde sunulmadığı bu nedenle talimat gereğinin yerine getirilemediği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosyanın bir sektör bilirkişi ve bir malimüşavir bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile tarafların ilişki dönemini kapsayan davacının ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ve bilirkişi heyetinden; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11/02/2009 tarihinde feshedilmesinden sonra davacının 19/02/2009 tarihinde dava dışı başka bir şirketle yeni bir bayilik sözleşmesi yapmış olmasına göre, davacının uğrayabileceği kazanç kaybının bu tarihler arasında gerçekleşeceği gözetilerek bu tarihler arası davacının kazanç kaybının hesaplanmasının, depozito bedeli bakımından da taraflar arasındaki dava konusu sözleşme süresi dikkate alınmak suretiyle davalıya teslim edilen ve iade edilen tüpler bakımından varsa tarafların ticari defter kayıtları incelenmek suretiyle, bu mümkün olmadığı takdirde davalının ticari işletme kapasitesi dikkate alınarak teslim ve iade edilmesi gereken tüp adedi belirlenerek depozito bedelinin belirlenmesinin, sözleşmenin haklı feshi nedeniyle 24. maddede yer alan cezai şart miktarı belirlenirken, son bir yıl içinde bayii tarafından alınan en yüksek aya ait ton miktarı ile fesih tarihindeki 12. kg tüplü LPG’nin perakende satış fiyatı baz alınarak çarpıma esas tüp adeti bulunduktan sonra yine bulunan tüp adedinin de belirlenmeye esas alınan perakende satış fiyatı ile çarpımı ile belirlenen tutarın cezai şart olarak belirlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan 25.06.2021 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Dava konusunun, taraflar arasında akdedilen Sözleşmeye istinaden davalı yanınca akdedilen sözleşmeye aykırılık yapması iddiası ile davacı yanın cezai şart, tazminat ve kar mahrumiyeti bedelinin davalıdan tahsili talebinden ibaret olduğu,
Davacının söz konusu aylık bu geliri elde etmek için yapmış olacağı faaliyet giderleri diğer bir ifade ile bu kazancı elde etmek için yapacağı masrafların ise gelir tablosu değerlerine göre bulunan oranları uygulandığı takdirde 8 gün için faaliyet karı neticesi elde edeceği kar 319,93 TL olarak hesap edildiği,
Davacı yanın yukarıda sunulan 2005-2008 yılları alımları ve davacı tarafından bildirilen 14.04.2008 tarihli … firmasına ait 01-Sat 196 no.lu tamimi ile bayilerine bildirdiği depozito bedelleri uyarınca boş tüp birim fiyatlarına göre, tespit edilen 349 adet tüp bedelinin 4.392,00 TL olduğu hesaplanmış olup, davalının 32.581,55 TL Depozito tüp alacağı bulunması neticesinde, davacının alacağının bulunmayacağı,
Dava tarihindeki 12 kg tüp satış fiyatına göre Haksız fesihten doğan cezai şart madde 24’e göre 106.212,50 TL olarak hesaplandığı,” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
Somut olayda Mahkememiz tarafından öncelikle Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/4434 – 2017/6609 E. K. Sayılı, 27/11/2017 tarihli bozma ilamın doğrultusunda davalıların murislerinin defterleri Yalova’da olması nedeniyle Yalova Asliye Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı ancak talimat mahkemesi tarafından dahili davalılara bilirkişi incelemesine esas olmak üzere, ticari defterleri Mahkemeye sunmaları için usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak defterlerin süresinde sunulmadığı bu nedenle talimat gereğinin yerine getirilemediğinin bildirildiği, bozma ilamı doğrultusunda Mahkememiz tarafından alınan bilirkişi heyet raporunda davacının söz konusu aylık bu geliri elde etmek için yapmış olacağı faaliyet giderleri diğer bir ifade ile bu kazancı elde etmek için yapacağı masrafların ise gelir tablosu değerlerine göre bulunan oranları uygulandığı takdirde 8 gün için faaliyet karı neticesi elde edeceği kar’ın 319,93 TL olarak hesap edildiği, davacı yanın 2005-2008 yılları alımları ve davacı tarafından bildirilen 14.04.2008 tarihli … firmasına ait …no.lu tamimi ile bayilerine bildirdiği depozito bedelleri uyarınca boş tüp birim fiyatlarına göre, tespit edilen 349 adet tüp bedelinin 4.392,00 TL olduğu hesaplanmış olup, davalının 32.581,55 TL Depozito tüp alacağı bulunması neticesinde, davacının alacağının bulunmayacağı, dava tarihindeki 12 kg tüp satış fiyatına göre haksız fesihten doğan cezai şart bedelinin madde 24’e göre 106.212,50 TL olarak hesaplandığının tespit edildiği, davacı tarafından dava ve ıslah dilekçesi ile birlikte toplam 50.000,00 TL cezai şart alacağı talebinde bulunulduğu, davalının ihtarname ile dava konusu yapılan tüm talepler ve miktar yönünden davadan evvel temerrüde düşürüldüğü sabit olmadığından faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile; 319,93 TL kar kaybı alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte mirasçı davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 50.000,00 TL cezai şart alacağının 10.000,00 TL’sine 16.04.2009 dava tarihinden ve 40.000,00 TL’sine de 10.12.2010 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte mirasçı davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının tüplerin iade edilmemesinden kaynaklı tazminat talebinin reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-)319,93 TL kar kaybı alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte mirasçı davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)50.000,00 TL cezai şart alacağının 10.000,00 TL’sine 16.04.2009 dava tarihinden ve 40.000,00 TL’sine de 10.12.2010 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte mirasçı davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Davacının tüplerin iade edilmemesinden kaynaklı tazminat talebinin reddine,
4-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 3.437,35-TL harçtan başlangıçşa peşin alınan 405,00-TL harcın ve 1.039,50-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.992,85-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına
5-)Davacı tarafından yapılan 15,60-TL başvuru harcı, 405,00-TL peşin harç ve 1.039,50-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.460,10-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan toplam 4.137,60-TL bilirkişi ücreti ile müzekkere /davetiye giderine ilişkin yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.082,03-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.341,58-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Davalılar duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.258,42-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
9-)Davacının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
10-)Davalıların gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde re’sen davalılara/vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/01/2022

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı