Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/595 E. 2021/583 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/595 Esas
KARAR NO:2021/583

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/08/2015
KARAR TARİHİ:08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin müteaddit defalar davalıdan taşıt kredisi kullandığını, bu kredileri kullanırken kendisinden dosya masrafı, kredi kullanım masrafı yada başka adlar altında hukuka aykırı şekilde kesintiler yapıldığını yada masraf alındığını, müvekkili ile banka arasında imzalanan sözleşmenin bir örneğinin davacının kendisine verilmediği gibi önceden hazırlanmış matbu sözleşme olması dolaysıyla kendinse sözleşmenin içeriğine müdahale hakkının da verilmediğini ve sözleşmenin müzakere edilmediğini, kaldı ki sözleşmelerin taraflar arasında akdedilirken sözleşme hürriyeti ilkesine bağlı olarak taraflar arasında dengesizliğe yol açacak veya taraf aleyhine olacak maddenin hukuken bağlayıcılığını olmadığını ve diğer hukuki gerekçelerini beyanla, haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkilinden alınmış bulunan fazlaya ilişkin dava ve talep haklan saklı olmak kaydıyla şimdilik 1.000.-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkiline iadesine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki uyuşmazlıkta 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanamayacağını, huzurdaki davanın Ticari Krediden Kaynaklandığını Tacirlerin yaptıkları iş için ücret talep edebileceklerini, geri ödeme planlarının her bir müşteri için farklı düzenlenmekte olduğunu, genel işlem niteliğinde olmadığını, ve diğer hukuki gerekçelerini beyanla, Haksız ve hukuka aykırı dayanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava kredi sözleşmesi kapsamında ödenen dosya masrafı, komisyon, ekspertiz ücreti vb. masrafların dayanaksızlığı gerekçesi ile istirdadına ilişkindir.
Bilirkişinin düzenlediği 14.10.2016 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı şirketin davalı bankadan kullanmış olduğu kredilerden dolayı davacı hesabından tahsil edilen toplam 83 931,12TL alacağının doğduğu hususu tespit edildiği. Ancak dava değerinin 1.000,-TL olduğu “ gerekçesi ile raporunu sunmuştur.
Davacı vekilinin ilk açıldığında belirsiz alacak şeklinde açtığı bu davayı ıslah ederek davasını 83.931,12 Tl ye çıkartarak davalıya tebliğ ettirdiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizin 2015/815 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde; Davacı kredi asıl borçlusu … AŞ. ile davalı banka arasında akdedilen 2.000.000.-USD tutarındaki … KREDt SÖZLEŞMESİ’ne dayalı olarak davalı banka tarafından davacı şirkete çeşitli proje numaraları ile taşıt kredileri ile Taksitli işletme kredilerin kullandığıyla ile ilgili taraflar arasında bir ihtilaf mevcut olmadığı, Taraflar arasında kredinin verilmesi için düzenlenen … KREDİ SÖZLEŞMESİ dosya masrafının alınmasına dair açık bir hükmün bulunmadığı, davalı bankanın davacıdan alınan dosya masraf ve ücretin bankanın verdiği hizmetin karşılığı olarak talep edildiğini beyan etmiş olmasına karşın, bu hizmetlerin nelerden kaynaklandığı hususunda herhangi bir açıklama yapmadığı gibi yapıldığı beyan edilen hizmetlerle ilgili herhangi bir belge sunulmadığı, sözleşme hükmünde, sözleşme gereği yapılacak tüm masrafların ödenmesi kabul edilmiş olmasına rağmen, yapılan masrafların neler olduğunun belirtilmediği, davalı bankanın tüm maliyet giderlerini, kredi faiz oranına ilave etmesi gerektiği, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E, 27.06,2011 T. vc 2011/10221 K. sayılı emsal kararına göre, davalı bankanın, sadece dava konusu kredinin verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğunu ispat etmesi gerektiği, ancak ispat edemediği, bankaların kredi işlemlerinde sağlayacakları faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ile azami miktar ya da oranlan ve bunların kısmen veya tamamen serbest bırakılmasının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca yayımlanacak tebliğlerle düzenlenir” Kararı yer aldığı, bankalar tarafından kullandırılan kredilerde uygulanacak faiz oranları, faiz dışında sağlanacak diğer menfaatler ve tahsil olunacak masrafların (dosya masraf, istihbarat ücreti, tahsis komisyonu, ekspertiz ücreti, ipotek fek ücreti, rehin ve haciz kaldırma ücreti gibi) niteliklerinin ve sınırlarının serbestçe belirleneceğinin hüküm altına alındığı, bu durumda davacı şirketin davalı bankadan kullanmış olduğu kredilerden dolayı davacı hesabından tahsil edilen toplam 83.931,12TL alacağının doğduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle 15/02/2017 tarih ve 2017/73 karar sayılı kararı ile asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile 83.931,12-Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karra verilmiş, Davalı vekilinin iş bu kararı istinaf etmesi üzerine dosya istinaf incelemesi için BAM ilgili hukuk Dairesine gönderilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi16 HD 18/10/2019 tarih 2017/2648 esas 2019/2187 karar sayılı ilamında:”…Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri’nin bu tip davalarda izlenmesi gereken yol ve raporun hangi kriterlere göre düzenleneceği hususunda yerleşik denilebilecek bir uygulama sözkonusudur. Öncelikle davacı yan talebinin incelenmesi için kullanılan kredi türü ve miktarı belirtilmek suretiyle , benzer finans kuruluşlarından ve benzer bankalardan aynı krediye uygulanan komisyon, dosya masrafı, ekspertiz masrafı vb kesinti kalemlerinin hangi oranda veya ne miktarda tahsil edildiği yönünde belge ve bilgi toplandıktan sonra bankacılık sektörünün genel uygulaması belirlenip, sonrasında sözleşme hükümleri , davacı ile davalı arasındaki kredi ve müşteri ilişkisinin tamamı değerlendirilerek ve tarafların tacir oluşları ancak bir tarafın daha güçlü bir tacir oluşu da dikkate alınarak hüküm kurmaya elverişli ve iddia ve savunmaların tamamı karşılayacak nitelikte bir rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmesi zorunlu olup, eldeki rapor ve Tüketici Kanunu kapsamındaki içtihatlara atıfla verilen karar doğru görülmediğinden yukarıda açıklanan belgeler temin edilerek farklı ve konuda uzman bir bilirkişiden alınacak rapor çerçevesinde karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle mahkememizin 15/02/2017 tarihli kararının kaldırılmasına karar vermiştir. BAM kaldırma ilamı üzerine dosya Mahkememizin 2019/595 esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizin 2019/595 esas sayılı dosyasında İstanbul BAM kaldırma ilamı dikkate alınarak inceleme yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş; tarafların tacir olduğu hususu da göz önünde bulundurularak, sözleşme hükümleri, taraflar arasındaki kredi-müşteri ilişkisi, celp edilen emsal (katılım) banka uygulamaları da dikkate alınarak iddia ve savunmalar kapsamında rapor aldırılmış olup 31.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı banka tarafından, davacı şirketin vadesiz Mevduat hesabından, Kredi Komisyonu masrafı adı altında 85.191,38 TL tahsil edildiğini, Genel kredi sözleşmesinde bu tür masrafların Banka tarafından alınabileceğinin kararlaştırıldığını, Bankaların da, bu tür işlemlerden alacakları masraflarını serbestçe kararlaştırabileceğini, Merkez Bankası kararı ve Tebliğinin de bu hususta açık olduğunu, Mahkemenin 30/12/2020 tarihli duruşmasında verilen ara kararı uyarınca, müzekkere gönderilen, …Bankası’nın, cevabi yazısı ve ekli 6 sayfalık listesinde yapılan uygulamaları incelendiğinde, Emsal Uygulamanın, Aynı nitelikte Katılım Bankasının, davalı banka uygulaması ile mukayesesinde; Emsal uygulamanın benzer nitelikte olduğunun anlaşıldığını, Banka teamüllerine ve bankacılık uygulamasında bankalarca ticari kredilerde bu tür masraf ve komisyonlar alınmakta olduğunu, Davalı bankanın belirlediği bir listenin dava dosyasında mevcut olmadığını, Davacının tacir olduğu gözetildiğinde, sözleşmede belirtilen şartlara uyması gerektiğini, genel kredi sözleşmesini okumasının ve incelettirilmesinin basiretli bir tacirden beklenen bir davranış olduğunu, bu bakımdan genel kredi sözleşmesindeki şartların genel işlem şartlarına uymadığı ve dolayısı ile geçersiz olduklarının söylenemeyeceği sonucuna varıldığını, Mahkemece, davacı vekilinin talebinin haklı olduğuna kanaat getirilmesine göre değerlendirmeler de yapıldığını, Aksi görüşün benimsenmesi halinde ise, alacağın varlığından söz edilemeyeceğini, Buna göre, (talep gibi,) 20.08.2015 Dava tarihinden itibaren, davacı ıslah talebi de dikkate alınarak, 83.931,12 TL.alacak tutarına, (tarafların tacir olması ve işin niteliği de ticari olduğundan,) 3095 sayılı yasanın, 2/2.nci maddesi kapsamında, yukarıdaki tabloda gösterilen değişen oranlarda Gecikme Zammı (Avans faizi) talep edilebileceğini, aksi görüşün benimsenmesi halinde ise, davacı alacağından söz edilemeyeceğini tespit ve rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Kaldırma ilamı doğrultusunda emsal uygulamaların tespiti için davalı bankanın katılım bankası olduğu hususu göz önünde bulundurularak dava konusu edilen kesinti ve buna dayanak GKS zamanları dikkate alınarak faaliyette bulunduğu tespit edilen … Bankası ve … Bankası’na müzekkere yazılarak 2008-2014 yılları arasında yaklaşık 2.000.000,00-USD tutarlı kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan ticari nitelikte taşıt kredileri ve taksitli işletme kredilerine uygulanan komisyon, dosya masrafı, ekspertiz masrafı ve benzeri kesinti kalemlerinin hangi oranda veya ne miktarda tahsil edildiği yönünde gerekli bilgi ve belgelerin Mahkememize gönderilmesi istenmiş olup, gelen yazı cevapları da dikkate alınmak suretiyle bilirkişiden rapor alınmış, alınan Bilirkişi raporunda; emsal bankaların uygulamalarının da benzer olduğu ve bankanın bu tür masrafları tahsil edebileceği, tarafların tacir olması nedeniyle GKS koşullarının basiretli bir tacir tarafından incelenmesi gerektiği, sonrasında yapılan kesintilerin GKS deki şartların genel işlem şartlarına uymadığının ve geçersiz olduğunun söylenemeyeceği belirlendiğinden yapılan tespit ve değerlendirmeler dikkate alındığında davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan (27,70-TL peşin harç ve 1.416,25-TL ıslah harcı olmak üzere) 1.443,95-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.384,65-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 11.711,05-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/09/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.