Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/594 E. 2021/582 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/594 Esas
KARAR NO:2021/582

DAVA:Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
DAVA TARİHİ:18/02/2013
KARAR TARİHİ:08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 18.12.2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; “davacı yanın 1990 yılından 11.04.2013 tarihine kadar …. A.Ş. unvanı altında … ve … gözetimi altında faaliyet gösterdiğini ve davacının aldığı 21.06.2012 tarihli 388 sayılı Yönetim Kurulu kararı doğrultusunda, sahibi olduğu yetki belgelerinin … AŞ lehine iptali için …’ya başvuruda bulunma karan aldığını, …’nın 26.2.2013 tarihli karan ile davacının sahibi olduğu yetki ve izin belgelerinin iptaline karar verildiğini ve … A.Ş.’nin 11.04.2013 tarihli kararı uyarınca davacının Borsa üyeliğinden çıkarıldığını, 30.12.2012 tarih ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlük bulan 6362 sayılı Kanun’un 138. maddesi çerçevesinde … A.Ş. unvanıyla bir A.S. kurulmuş olduğunu ve orada …’nin ( … Borsası) her türlü varlık, borç ve alacaklan ile hak ve yükümlülüklerinin … A.Ş.ye devredilmiş sayılacağının belirtildiğini, ayrıca aynı Kanun’un anılan 138/6 hükmünün ‘a’ bendinde … üyesi aracı kurumların … A.Ş. sermayesi içinde sahip olacaktan pay oranının belirlendiğini ve … A.Ş. nin esas sözleşmesi tescil ile ilan edildikten sonra sermayenin % 4’ünün …’nin mevcut üyelerine devrolunacağının tanzim edildiğini, … A.Ş.nin esas sözleşmesinin 03.04.2013 tarihinde tescil edilerek 04.04.2013 gün ve 8293 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlandığını, bununla beraber, …’nın anılan 138. maddesine göre pay devirleri gerçekleştirilirken, davacı yanın 6362 sayılı …’nın yayımlanarak yürürlüğe girdiği 30/12/2012 tarihinde … A.Ş.nin esas sözleşmesinin tescil ve ilan edildiği tarihte … üyeliğine sahip bir aracı kurum olmasına rağmen … A.Ş.nin 04/07/2013 tarih ve 2013/17 sayılı kararı ile pay dağıtımının dışında bırakıldığını, bunun üzerine müvekkili tarafça … A.Ş.ye … 8. Noterliğinin 03/09/2013 tarih ve 20725 yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek … A.Ş. ortaklık payının gerek 6362 sayılı … nun resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği 30/12/2012 tarihinde, gerekse … A.Ş.nin esas sözleşmesi tescili ve ilan edildiği 04/04/2013 tarihinde borsa üyesi olan aracı kurumun devredilmesi gerektiği aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, pay devrinin yapıldığı tarihte davacının Borsa üyeliğinin sona ermiş olduğu ve pay devrinin … A.Ş. ye yapıldığından talebin karşılanamayacağının duyurulduğunun, oysa 29.7.2013 tarihinde Türkiye Sermaye Piyasaları Aracı Kuruluşlar Birliği’ne gönderilen yazıda, Yönetim Kurulu Kararı içeriğinin ortaklık payı devir işlemlerinin …’nın Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği tarih olan 30/12/2012 tarihi esas alınarak yapıldığı açıklamasının mevcut bulunduğunu, somut durumda dayalılardan … A.Ş.’ye yapılan devir işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, pay devrinin davacı yana yapılmasının gerektiğini ileri sürerek dayalılardan … A.Ş.nin 04/07/2013 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile diğer davalı … A.Ş.’ye devredilen 15.971.094 adet nama yazılı C grubu payın müvekkili davacıya devredilmesine ve … A.Ş. pay defterinde … A.Ş. lehine gerçekleştirilen usulsüz kaydın düzeltilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … A.Ş. vekilinin vermiş olduğu 07.02.2014 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; olayın kronolojisinin anlatımının yaptıktan sonra, yetki belgelerinin davacı ile … A.Ş. arasında münakit “Yetki Belgeleri Satış Sözleşmesi”nin akdedilme tarihi olan 21.06.2012 tarihinden itibaren, davacı şirketin yetki belgesi, aracılık faaliyetleri ve Borsa üyeliğinden kaynaklanan tüm hak ve borçlarının müvekkili … A.Ş.’ye ait olduğunu, 6362 sayılı …’nın 138/6/a maddesi hükmünce yapılan bedelsiz pay devrinin amacının … A.Ş. nin esas sözleşmesinin tescil ve ilan edildiği tarihte, hatta ondan önce 2009 yılından itibaren Borsa’da hiçbir şekilde faaliyette bulunmayan ve Sermaye Piyasası faaliyetlerinden tamamen çekileceğini … A.Ş. nin kuruluşundan önce açıkça beyan eden kişilere karşılıksız kazandırmada bulunmak olmadığını, davacının faaliyet sürecinin … Ticaret Odasına sorulmasını istediklerini, yapılan işlemdeki amacın da Borsada faaliyette bulunarak 6362 sayılı … nın amacı doğrultusunda sermaye piyasası faaliyetlerinin derinleştirilmesine, piyasanın tanınırlığına ve işlem hacmine katkıda bulunacak aracı kuruluşları paydaş hale getirmek olduğunu ileri sürmüş, yetki belgeleri olmadan Borsa’da aracılık faaliyetinde bulunmanın mümkün olmadığım, davacı şirketin yetki belgelerine, aracılık faaliyetlerine ve Borsa üyeliğine bağlı olarak doğan hakları ile borçlarının Satış Sözleşmesi’nin akdedildiği an olan 21.06.2012 tarihinden itibaren müvekkili şirkete geçtiğini, davacının talebinin hukuken imkansız olduğunu bildirmiş ve … A.Ş. nin yönetim kurulu kararının … A.Ş. lehine yaptığı devrin hukuka uygun olduğunu, dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı ilkeleri açısından davacının talebinin himaye göremeyeceğini beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak hukuki ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … A.Ş. vekilinin vermiş olduğu 24.02.2014 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Kanunun bedelsiz pay devri zamanlamasını … A.Ş. ye bıraktığını bildirip davacının davasının hukuki mesnetten yoksun olduğunu beyan etmiş, … A.Ş. nin 6362 Kanunun 138. maddesi ile yapılan düzenleme vasıtası ile özgün şekilde ve kanun yoluyla kurulmuş olduğunu dermeyen yoluna gitmiş, … A.Ş. tarafından 6362 sayılı Kanunun 138/6/a maddesi gereğince üyelere yapılması gereken pay devirlerinin kanunun iradesine uygun olarak yapıldığını ifade etmiş, kanun koyucunun amacının pay devrinin yapıldığı tarihte, Borsa üyesi olmayan ve borsacılık faaliyetleri ile iştigal etmeyen şirketlere pay devri yapılması olmadığını bildirmiş, pay devri kararının alındığı 04.07.2012 tarihi itibariyle borsa üyesi olmadığını, pay devirlerinin yapıldığı tarihte davacının Borsa üyeliğinden ve gerekli yetki ile izin belgelerinden diğer davalı … A.Ş. lehine çekilmiş bulunduğunu ve bu sebeple davanın reddinin gerektiğini, davacının açtığı davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, ilgili süreçte davacının “menfaat-külfet dengesine aykırı olarak” bizzat ödemesi gereken Borsa üyelik aidatını diğer davalıya ödetmiş ise de menfaatleri kendi adına talep eder konuma gelmiş olduğunu ve davacının esasen kanunun Türkiye sermaye piyasalarının gelişimini ve sektör paydaşlarının Borsa paydaşları haline gelmesini hedefleyen dava konusu düzenlemesini yalnızca bir avanta olarak gördüğünü de dermeyan etmek suretiyle, … A.Ş. nin uygulamasının sadece davacı için değil aynı durumda olan Ada … A.Ş. için de onun … … A.Ş. ile olan ilişkisinde yapıldığını da ileri sürmüş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak … A.Ş nin Yönetim Kurulu Kararı ile diğer davalı … A.Ş ye devredilen 15.971.094 adet nama yazılı C gurubu payın davacı şirkete devredilmesinin yasal olup olmadığı, … A.Ş nin kayıtlarının buna göre düzeltilmesinin gerekip gerekmediği konusunun saptanması için dosya Borçlar Hukukçusu bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 14.04.2015 tarihli 13 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Rapor içinde yer bulan kronolojik anlatımlar ve uygulanması gerektiği düşünülen “yorum ilkeleri”ne göre, bilhassa 6362 sayılı yasanın 138. maddesinin incelenmesine bağlı olarak; …’un ortaklık payı devir işlemlerinin bahse konu 6362 sayılı Sermaye Piyası Kanunu’nun RG’de yayınlanarak yürürlüğe girdiği 30.12.2012 tarihi esas alınmak suretiyle gerçekleştirilmesi gerekeceği kanaatine varıldığından, davacının davadaki istemlerinin kabul koşullarının tekemmül ettiği görüşe ulaşılmıştır.” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora yapılan itirazlar üzerine Kök Rapor’u tanzim eden bilirkişi …’in yanına Prof. Dr. … ile … alanında uzman bilirkişilerden Serap Yılmaz da atanarak yeni oluşan bu bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 14.03.2016 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Yapılan tetkikat kapsamında, yanlar arasındaki ilişkinin fiilen ve teorik açıdan Kök Rapor’da tüm veçheleriyle incelendiği ve bu aşamada da, Kök Rapor’da yer bulan kanaatin heyet haine dönüşmüş Bilirkişiliğîmizce benimsendiği sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde ek raporlarını sunmuşlardır.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde 15/02/2017 tarihli … Karar sayılı kararında; Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından, Davacının 1990 yılından 11.04.2013 tarihine kadar …. A.Ş. unvanı altında … ve … gözetimi altında faaliyet gösterdiği. Davacının aldığı 21.06.2012 tarihli 388 sayılı Yönetim Kurulu kararı doğrultusunda, sahibi olduğu yetki belgelerinin … AŞ lehine iptali için …’ya başvuruda bulunma kararı aldığı, …’nın 26.2.2013 tarihli kararı ile davacının sahibi olduğu yetki ve izin belgelerinin iptaline karar verildiği ve … A.Ş.’nin 11.04.2013 tarihli kararı uyarınca davacının Borsa üyeliğinden çıkarıldığı, 6362 sayılı Kanun’un 138. maddesi çerçevesinde … A.Ş. unvanıyla bir A.S. kurulmuş olduğu ve orada … Borsası ( …)’nin her türlü varlık, borç ve alacaklan ile hak ve yükümlülüklerinin … A.Ş.ye devredilmiş sayılacağının belirtildiği, ayrıca aynı Kanun’un anılan 138/6 hükmünün ‘a’ bendinde … üyesi aracı kurumların … A.Ş. sermayesi içinde sahip olacaktan pay oranının belirlendiği ve … A.Ş. nin esas sözleşmesi tescil ile ilan edildikten sonra sermayenin % 4’ünün …’nin mevcut üyelerine devrolunacağının tanzim edildiği, … A.Ş.nin esas sözleşmesinin 03.04.2013 tarihinde tescil edilerek 04.04.2013 gün ve 8293 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlandığı, Ancak …’nın anılan 138. maddesine göre pay devirleri gerçekleştirilirken, davacı yanın 6362 sayılı …’nın yayımlanarak yürürlüğe girdiği 30/12/2012 tarihinde … A.Ş.nin esas sözleşmesinin tescil ve ilan edildiği tarihte … üyeliğine sahip bir aracı kurum olmasına rağmen … A.Ş.nin 04/07/2013 tarih ve 2013/17 sayılı kararı ile pay dağıtımının dışında bırakıldığı, bunun üzerine davacı tarafça … A.Ş.ye … 8. Noterliğinin 03/09/2013 tarih ve 20725 yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek … A.Ş. ortaklık payının gerek 6362 sayılı … nun resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği 30/12/2012 tarihinde, gerekse … A.Ş.nin esas sözleşmesi tescili ve ilan edildiği 04/04/2013 tarihinde borsa üyesi olan aracı kurumun devredilmesi gerektiği aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, Pay devrinin yapıldığı tarihte davacının Borsa üyeliğinin sona ermiş olduğu ve pay devrinin … A.Ş. ye yapıldığından talebin karşılanamayacağının duyurulduğu, oysa 29.7.2013 tarihinde Türkiye Sermaye Piyasaları Aracı Kuruluşlar Birliği’ne gönderilen yazıda, Yönetim Kurulu Kararı içeriğinin ortaklık payı devir işlemlerinin …’nın Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği tarih olan 30/12/2012 tarihi esas alınarak yapıldığı açıklamasının mevcut bulunduğu, dosyamızda davalılardan … A.Ş.’ye yapılan devir işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğu, pay devrinin davacı yana yapılmasının gerektiğini ileri sürerek dayalılardan … A.Ş.nin 04/07/2013 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile diğer davalı … A.Ş.’ye devredilen 15.971.094 adet nama yazılı C grubu payın davacıya devredilmesine ve … A.Ş. pay defterinde … A.Ş. lehine gerçekleştirilen usulsüz kaydın düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak; Davalı … A.Ş nin 04.07.2013 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile diğer davalı … A.Ş’ye devredilen 15.971.094 adet nama yazılı C gurubu payın davacı şirkete devredilmesine, … A.Ş nin kayıtlarının buna göre düzeltilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin 15/02/2017 tarihli … esas … karar sayılı kararı ile verilen hükmün süresi içinde davalı … AŞ vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya istinaf incelemesi için İstanbul BAM ilgili Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
İstanbul BAM 14. HD 18/02/2018 tarih 2018/104 esas 2018/74 karar sayılı ilamında; “Somut olayda; davacının “…. A.Ş.” unvanı altında borsada aracı kurum olarak faaliyet gösterdiği, davacı şirket ile dava dışı … AŞ arasında 21.06.2012 tarihli yetki belgeleri satış sözleşmesi akdedildiği, bu bağlamda davacı şirketin yönetim kurulunun kararı doğrultusunda yetki belgelerinin dava dışı … AŞ lehine iptali için Sermaye Piyasası Kuruluna başvuruda bulunulduğu, Sermaye Piyasası Kurulunun 26.02.2013 tarihli kararı ile davacının sahibi olduğu yetki ve izin belgelerinin iptaline karar verildiği, … A.Ş’nin 11.04.2013 tarihli kararı uyarınca, davacının borsa üyeliğinden çıkarıldığı ihtilafsızdır.
Uyuşmazlık, 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 136. maddesinin 6. fıkrasının (a) bendinde düzenlenen bedelsiz pay devrininin muhatabı noktasında toplanmaktadır.
30.12.2012 tarihli 28513 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanununa tabi olarak borsacılık faaliyetlerinde bulunmak üzere … A.Ş. kurulmuş olup, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte başka işleme gerek kalmaksızın Ticaret Siciline resen tescil olunmuştur. Anılan kanun gereğince, … Borsası ve … Borsasının tüzel kişilikleri … A.Ş.’nin esas sözleşmesinin tescili ile son bularak … VE ÎAB’nın her türlü varlıkları, borçlan, alacakları, hak ve yükümlülükleri, her türlü kayıt ve belgeleri bir bütün olarak maddede sayılı istisnalar dışında, herhangi bir işleme gerek olmadan … AŞ’ne devrolunmuştur.
6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 136. maddesinin 6. fıkrasının (a) bendinde; “ Esas sözleşmenin tescil ve ilanı müteakip sermayenin %4’ü ÎMKB’nin mevcut üyelerine, binde 3’ü İAB’nnın mevcut üyelerine eşit ve bedelsiz olarak, %1 i ise Türkiye Sermaye Piyasaları Birliğine bedelsiz olarak devredilir.” hükmü yer almaktadır. Davalı … A.Ş.’nin esas sözleşmesi, 03.04.2013 tarihinde … Ticaret Siciline tescil edilmiş ve 04.04.2013 tarih 8213 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 136. maddesinin 6. fıkrasının (a) bendi uyarınca, … A.Ş’nin ortaklık payı devir işlemlerinin anılan yasanın Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 30/12/2012 tarihinde ve gerekse … A.Ş’nin esas sözleşmesinin tescil ve ilan edildiği tarihte …’nin mevcut üyelerine göre belirlenmesi gerekmektedir. Bu durumda davacı şirketin 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun yayımlanarak yürürlüğe girdiği tarihte ve gerekse … A.Ş’nin esas sözleşmesinin tescil ve ilan edildiği tarihte … Borsası üyesi olduğu sabit olduğuna göre, davacı şirketin talebinde haklı olup, ilk derece mahkemesince davanın kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davalı … AŞ’nin 21.06.2012 tarihli sözleşmenin tarafı olmadığından bu sözleşme hükümlerinin değerlendirilmemesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığı gibi HMK 33.maddesi uyarınca hukuki değerlendirme mahkemeye ait olduğundan ve aynı Yasanın 282.maddesi uyarınca mahkeme bilirkişinin oy ve görüşüyle bağlı olmadığından bu konudaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Öte yandan dava konusu 15.973.094 adet payın dava tarihindeki değerinin 300.000 TL’nin altında kaldığının tespit edilmesine göre, davanın tek hakimle görülüp, sonuçlandırılmasında da usul ve yasaya aykırı görülmemiştir.” gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul BAM 14. HD 18/02/2018 tarih 2018/104 esas 2018/74 karar sayılı başvurunun esastan reddi kararına ilişkin davalı … A.Ş. vekili tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya temyiz incelemesi için Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay 11.HD 08/05/2019 tarih 2018/1723 esas 2019/3583 karar sayılı ilamında; “Somut olayda, davacının öncesinde …’da işlem yapmaya yetkili olduğu, yetki belgelerini 21.06.2012 tarihli “Yetki Belgeleri Satış Sözleşmesi” ile dava dışı … A.Ş.’ye devir ettiği, aynı zamanda dava dışı şirket iştiraki olan davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşme gereği yeni aracı kurum olarak gösterildiği, davacının satışa konu yetki belgelerinin davalı aracı kurum lehine iptali ve faaliyet konusunun değiştirilmesi için yönetim kurulu kararı aldığı ve bu hususta …’ya başvuruda bulunduğu dikkate alındığında tarafların 21.06.2012 tarihli sözleşme hükümlerini ifa iradesi ile hareket ettikleri açık olup, Bölge Adliye Mahkemesinin davalının 12.06.2012 tarihli sözleşmenin tarafı olmadığından sözleşme hükümlerinin değerlendirilmemesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığı gerekçesi yerinde değildir.
Ayrıca, 30.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren … Kanunu 138/6-a maddesinde, davalı … A.Ş.’nin kurulması ve esas sözleşmesinin tescilini müteakip, MKB’da işlem yapma yetkisine sahip üyelerine bedelsiz hisse verileceği düzenlenmiş olup, işlem aşamaları itibariyle …’da görünürde işlem yapma yetkisine davacı tarafın sahip olduğu düşünüldüğünde dahi, taraf iradeleri ile davacının taraflar arasındaki sözleşmeye atıf yaparak davacı adına tahakkuk eden hizmet, aidat, yetki belgesi harç tutarı gibi bedellerin davalı tarafından ödenmesinin istendiği ve bedellerin davalı tarafından ödendiği nazara alındığında, dava konusu iddiaların ileri sürmesi TMK 2/1 kapsamında dürüstçe bir davranış olarak kabul edilemeyecektir. Nitekim dosyaya davalı vekili tarafından sunulan 08.05.2014 tarihli hukuki mütalaada da benzer şekilde değerlendirmede bulunulmuştur. Bu nedenlerle, davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi ve buna bağlı olarak Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş,” gerekçesiyle Mahkememizce verilen 15/02/2017 tarihli … esas … karar sayılı karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 11.HD 08/05/2019 tarih 2018/1723 esas 2019/3583 karar sayılı bozma ilamı üzerine dosya Mahkememizin 2019/594 esas sırasına kaydedilmiş, bozma ilamına karşı taraf vekillerinin beyanı alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, Mahkememizce bozma öncesi yargılama sırasında toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları, BAM kararı ile Yargıtay bozma ilamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Mahkememizce alınan bilirkişi kök raporunda belirtildiği ve bilirkişi kurulunun ek raporu ile tekrarlandığı üzere borsa pay sahipliği, üyeliğin ayrılmaz bir parçası değildir.
Davacının sunduğu uzman görüşünde de pay sahibi olunduğu halde üye olunmama veya üye olunduğu halde pay sahibi olunmama durumunun söz konusu olabileceği belirtilerek; pay sahibi olduğu halde üye olmayanlara …, … AŞ’nin kendisi, … AŞ örnek verilirken, üye olduğu halde pay sahibi olmayana Referans … AŞ örnek olarak verilmiştir.
Sonuç olarak Pay sahibi olmak ile üye olmak birbirinden ayrılmaz parçalar değildir.
Yetki belgeleri satış sözleşmesi ile davacı şirketin yetki belgesi, aracılık faaliyetleri ve borsa üyeliğinden kaynaklanan tüm hak ve borçların devrini konu almakta, ancak borsa pay sahipliğini kapsamamaktadır.
… AŞ yönetim kurulu 11/04/2013 tarihli toplantıda alınan karar gereği … AŞ borsa üyeliğine kabul edilmiş, davacı şirketin ise borsa üyeliğinden çıkarılmasına karar verilmiştir.
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu 136/6-a maddesi aynen şu şekildedir; “Esas sözleşmenin tescil ve ilanını müteakip sermayenin yüzde dördü … Borsasının mevcut üyelerine, binde üçü … Borsasının mevcut üyelerine eşit ve bedelsiz olarak; yüzde birine tekabül eden kısmı ise Türkiye Sermaye Piyasaları Birliğine bedelsiz olarak devredilir.”
Yargıtay Bozma ilamında; “…30.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren … Kanunu 138/6-a maddesinde, davalı … A.Ş.’nin kurulması ve esas sözleşmesinin tescilini müteakip, MKB’da işlem yapma yetkisine sahip üyelerine bedelsiz hisse verileceği düzenlenmiş olup,… ” denilmişse de 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu 136/6-a maddesi aynen; “Esas sözleşmenin tescil ve ilanını müteakip sermayenin yüzde dördü … Borsasının mevcut üyelerine, binde üçü … Borsasının mevcut üyelerine eşit ve bedelsiz olarak; yüzde birine tekabül eden kısmı ise Türkiye Sermaye Piyasaları Birliğine bedelsiz olarak devredilir.” şeklinde düzenlenmiştir ve kanun metninde işlem yapma yetkisine sahip olma koşulu aranmadığı görülmüştür. 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu 136/6-a maddesi emredici şekilde sermayenin yüzde dördü … Borsasının mevcut üyelerine… devredilir şeklinde düzenlenmiştir.
… AŞ yönetim kurulu 11/04/2013 tarihli kararı ile … AŞ borsa üyeliğine kabul edilmiş ve davacı şirket borsa üyeliğinden çıkarılmış olup, davacının 11/04/2013 tarihine kadar üyeliğinin devam ettiği anlaşıldığından, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu 136/6-a maddesinde Esas sözleşmenin tescil ve ilanını müteakip sermayenin yüzde dördünün … Borsasının mevcut üyelerine devredileceği düzenlendiğinden, gerek 6362 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 30/12/2012 tarihinde, gerek esas sözleşmenin tescil edildiği 03/04/2013 tarihinde ve gerek esas sözleşmenin ilan edildiği 04/04/2013 tarihinde davacının üyeliğinin devam ettiği, davalı şirketin ise üyelik sıfatını 11/04/2013 tarihinde kazandığı tespit edildiğinden emredici nitelikte olan 138/6-a maddesi doğrultusunda işlem yapılması gerekmekte olup, düzenlemede pay devrinin fiilen yapıldığı tarihte üye olunmasına dair bir ifade bulunmadığından Davalı …’in, pay devrine ilişkin karar tarihi olan 04/07/2013 tarihinde davacının üye olmadığı savunmasına itibar edilmemiştir. Bu nedenle Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde verilen 15/02/2017 tarihli … Karar sayılı karar ve gerekçesinin yerinde olduğu değerlendirildiğinde bozma ilamına ilişkin açıklanan gerekçelerle Mahkememizin 15/02/2017 tarihli … esas … karar sayılı kararında direnilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin 15/02/2017 tarihli … esas … karar sayılı kararında DİRENİLMESİNE,
2-Davalı … A.Ş nin 04/07/2013 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile diğer davalı … A.Ş’ye devredilen 15.971.094 adet nama yazılı C gurubu payın davacı şirkete devredilmesine, … A.Ş nin kayıtlarının buna göre düzeltilmesine,
3-Alınması gereken 10.909,85-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.727,50-TL harcın düşümü ile bakiye 8.182,35-TL ilam harcının davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 526,00-TL tebligat/posta gideri, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti, 2.727,50-TL peşin harç, 24,30-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 4.677,80-TL yargılama giderinin davalılardan davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince hesaplanan 19.122,54-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/09/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.