Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/593 E. 2021/26 K. 06.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/593 Esas
KARAR NO : 2021/26

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 06/01/2021

Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/221 Esas, 2013/416 Karar sayılı 14/11/2013 tarihli Yetkisizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilen dosyanın mahkememizin 2014/638 esas sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 19/04/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalılar ortak olarak emlakçılık işi ile uğraştığını, davacı ile davalılar arasında gayrimenkul satışı için sözleşme imzaladıklarını, davacının davalılara 21/04/2012 tarihinde 8.000-TL kapora ödediğini, 24/04/2012 tarihinde de 6.000-TL lik ek kapora ödediğini, sözleşmenin maddelerine göre davacının almak istediği taşınmaz 100.000-TL karşılığında satılacağını, ancak taşınmaz sahibi bu fiyata taşınmazı satmayı kabul etmediğini, bu nedenle taşınmazın satışının gerçekleşmediğini, bunun üzerine davacının davalılara ödediği kaparoları geri istediğini, ancak davalıların kapora almadıklarını bu nedenle kabul etmediklerini bildirdiklerini, bunun üzerine davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ile davalılara karşı başlattığı ilamsız takibin davalıların borca ve imzaya itiraz ettmesi sonucu durduğunu, söz konusu itirazın kötü niyetli ve haksız olduğunu, bu sebeple davalıların yaptığı itirazın kaldırılmasına, söz konusu takibin devamına, davalıların %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin 14/05/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresinin dava dilekçesinde belirtildiği gibi Bayrampaşa/İstanbul olduğunu, bu sebeple yetkili mahkemesinin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi yetkisi dahilinde olduğunu, dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep ettikleri, müvekkilinin davacı tarafla sözleşme imzalamadığını, dava dosyasında bulunan sözleşmenin altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davacı taraftan kaparo ve ek kaparo almadığını, dosyaya sunulan kartvizitlerdeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, müvekkilin takipten evvel temmerüde düşürülmediğinden müvekkilinden takipten önceki dönem için faiz talep edilemeyeceğini, bu bakımdan icra dosyasından takipten evvelki dönem için işletilen 2.223,10-TL ye de itiraz ettiklerini, diğer davalı …’ın müvekkiliyle hiçbir bağının bulunmadığını, bu nedenlerle dosyaya yetkisizlik kararı verilerek dosyasının yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, davanın reddi ile %20 den aşağı olmamak üzere haksız takip ve dava açılması nedeniyle kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline verilmesini, masraf ve vakalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas … karar sayılı yetkisizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilmiş, Mahkememizin … esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasında tüm deliller toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiş, bilirkişi 09/02/2015 tarihli raporunda özetle; “İnceleme konusu belgelerde … adına atfen atılmış imzalar ve yine bu belgelerde “kapora alındı” ibarelerinin altında yer alan imzalar İle …’ın mevcut mukayese imzalan arasında; gerek yukarıda işaret edilen hususlar gerekse grafolojik tanı unsurlarından işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’m eli ürünü olmadığı.” kanaati ile raporunu sunmuş, Tüm dosya kapsamından; Davalılar ortak olarak emlakçılık işi ile uğraştığı, davacı ile davalılar arasında gayrimenkul satışı için sözleşme imzaladığı anlaşılmaktadır. Davacının davalılara 21/04/2012 tarihinde 8.000-TL kapora ödediği, 24/04/2012 tarihinde de 6.000-TL lik ek kapora ödediği, sözleşmenin maddelerine göre davacının almak istediği taşınmaz 100.000.-TL karşılığında satılacağı, ancak taşınmaz sahibi bu fiyata taşınmazı satmayı kabul etmemesi nedeniyle taşınmazın satışının gerçekleşmediği, bunun üzerine davacının davalılara ödediği kaparoları geri istediği, ancak davalıların kapora almadıkları bu nedenle kabul etmediklerini bildirdiklerinden davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ile davalılara karşı başlattığı ilamsız takibin davalıların borca ve imzaya itiraz ettmesi sonucu durduğu, itirazın iptali için iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. … esas sayılı dosyada… antetli, 21/04/2012 başlangıç, 30/06/2012 (okunur) bitiş tarihli, beyaz kağıda basılmış “gayrimenkul satışı için aracılık sözleşmesi aslı, aynı sözleşmenin sureti ile davalılara ait örnek imzalar getirtilmiş, bilirkişilerden alınan raporda İnceleme konusu belgelerde yer alan imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında farklılıklar saptandığı ve imzaların …’ın eli ürünü olmadığı, dosyada … için yeterli imza olmadığından incelemenin yapılamadığının bildirildiği anlaşılmakla Mahkememizin… esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde 18/11/2015 tarihli… karar sayılı kararı ile kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin… esas … karar sayılı 18/11/2015 tarihli kararının davacı vekilince süresi içerisinde temyiz edilmesiyle dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2016/10768 Esas – 2019/5347 Karar sayılı 26/09/2019 tarihli ilamında; “…Taraflar arasındaki sözleşmenin niteliğine göre dava mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, her iki tarafın da tacir olmadığının anlaşılmasına göre nispi ticari dava da değildir. Bu nedenle iş bu davada genel yetkili mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürüldüğüne ve görev hususu kamu düzenine ilişkin olup davanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken hususlardan olduğuna göre mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesiyle Mahkememizin 2014/638 esas 2015/852 karar sayılı 18/11/2015 tarihli kararının bozulmasına karar vermiş, Bozma üzerine dosya Mahkememizin 2019/593 esas numarasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce 2019/593 esas sayılı dosyada, usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilen Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2016/10768 Esas – 2019/5347 Karar sayılı 26/09/2019 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Yargıtay Bozma İlamı ve tüm dosya kapsamına göre; usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilen bozma ilamına uyulduğundan, bozma ilamında da belirtildiği üzere davalının tacir olmadığı gibi dava konusu ihtilafın da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan olmadığı hususları göz önünde bulundurulduğunda, görevli mahkemelerin genel mahkemeler olan Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde, HMK 20 madde uyarınca talep halinde dosyanın GÖREVLİ İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda yokluğunda tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”