Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/592 E. 2021/17 K. 06.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/592 Esas
KARAR NO : 2021/17
DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 24/06/2015
KARAR TARİHİ : 06/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 15.08.2011 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkili bankanın … Şubesi müşterisi olan …Tic. AŞ. lehine, … San.A.Ş’nin müteselsil kefaletiyle kredi kullandırıldığını,borcun ödenmemesi üzerine … A.Ş’nin … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/… esas sayılı dosyasından 03.06.2010 tarihinde iflasına karar verildiğinden,davalı … San.A.Ş’nin de aralarında bulunduğu kefiller aleyhine ihtiyati haciz kararı alınarak ….İcra Müdürlüğünün 2010/… sayılı dosyasıyla ilamsız takibe başlandığını, davalılardan …San.A.Ş’nin … Kocaeli adresinde bulunan fabrika binasına hacze gidildiğinde,borçlu şirketin takipten hemen sonra 01.08.2010 tarihinde imzalanan 01.07.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile fabrika binasını müştemilatı ve fabrikada bulunan makine/ teçhizatlarla birlikte … San.ve Tic.Ltd.Şti.ne kiralandığının öğrenildiğini, anılan kira sözleşmesiyle borçlunun alacaklılarını ızrar kastıyla hareket ederek,mevcudunun önemli bir bölümü olan fabrikayı davalı … firması üzerinden çalıştırıp,faaliyet sonucu elde edilen geliri yine … firması üzerinden tahsil ettiğini,fabrikasını kiralamak suretiyle üretim faaliyetini durduran firmanın mevcudundaki hammadde,yarı mamül ve mamul stoklarını da,kiracı … şirketine devrederek mevcudunu eksiltmiş olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu,yapılacak bilirkişi incelemesinde stoklardaki emtialardan ne kadarlık kısmının borçlu şirket tarafından kiracı konumundaki …’na aktarılmış olduğunun açıklık kazanacağını,…vs.” belirterek;….İcra Müdürlüğünün 2010/… dosyasına konu müvekkili banka alacağının tahsilini teminen,borçlu şirketin davalı … San.ve Tic.Ltd.Şti.ile gerçekleştirdiği iptale tabi emtia satış tasarrufu nedeniyle,İİK’nun 281/2-3 maddeleri gereğince tasarruf konusu malların devir bedelinden şimdilik 10.000.00.TL’lık kısmının tahsilinin güvence altına alınması için davalı … San.ve Tic.Ltd.Şti.nin menkul,gayrimenkul ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine,dava konusu stokların davalı kiracı … San.ve Tic.Ltd.Şti. tarafından da elden çıkarılmış olması sebebiyle stokların elden çıkarıldıkları tarihteki gerçek değerinin bilirkişiye hesaplattırılarak bulunacak miktarın müvekkili bankanın alacak ve fer’ilerini geçmeyecek şekilde davalılardan tazmine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili 25.10.2011 havale tarihli cevap dilekçesiyle özet olarak; ”Davacının müvekkili şirketle diğer davalı arasında organik bağ olduğunu iddia ettiğini,müvekkili şirket hissedarlarından hiçbirinin diğer davalının ortağı olmadığı gibi,yönetiminde ve işleyişinde de bulunmadığını, müvekkili şirketin ekonomik olarak faaliyetini devam ettirmesi güç olduğundan,fabrika binasını ve fabrika içinde bulunan bir kısım menkullerini aylık 15.000.00.TL bedelle diğer davalı şirkete kiraladığını,… şirketinin halen bu işyerinde faaliyetine devam ettiğini,müvekkili şirketin hissedarlarının diğer bir şirketteki (… Ltd.Şti.) hisselerini üçüncü şahıslara devrettiğini,her iki şirketin hissedarlarının tamamen farklı olduğunu,aralarında organik bağ bulunmadığını,kanunun anladığı anlamda ivazsız bir tasarruf yada bağış işleminin olmadığını,olmasının mümkün olmadığını,bu anlamda davacının İİK’nun 278 ve devamı maddeleri bakımından yaptığı taleplerin hukuken dinlenebilir talepler olmadığını,…vs.” bayanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Müh.San. ve Tic.Ltd.Şti. vekili 02.11.2011 havale tarihli dilekçesiyle ve özetle;” … San.ve Tic.Ltd.Şti.nin davaya konu edilmesinin sebebinin kiracı sıfatı ile kullandığı tesisin … A.Ş’ne ait olması olduğunu,bu adreste kullanılan makinelerin ise yine davacının da ipoteği olan taşınmazın teferruat listesine kayıtlı makineler olduğunu,tasarrufun iptali davalarının amacının borçlunun alacaklılardan mal kaçırmak için yaptığı tasarruflar olduğunu,oysa iptali istenen tasarrufun yapıldığı tarihte henüz doğmuş bir borç bulunmadığını,müvekkilinin iyi niyetli 3.kişi olduğunu,şirket hisselerini devraldığını ve bedelini bankaya yatırdığını,alacağın varlığına borçlular tarafından itiraz edildiğini,tasarrufun icra takibinden önce yapıldığını,dosyada alınmış bir aciz vesikasının olmadığını,borca batık durumda satış yapılmadığını,alacaklılara zarar verme kastı bulunmadığını,zamanaşımı sürelerinin geçtiğini belirttiğini ve davanın reddini istemiştir.
Dava, İİK’nun 277 vd. maddelerine dayalı davalılar arasındaki kiralama işleminde kiracıya devredilmiş olduğu iddia olunan mamul, yarı mamul ve hammaddelerin tespiti ve buna ilişkin tasarrufların iptali istemine ilişkindir.
… Asliye Ticaret Mahkemesince 2011/318 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafca süresi içerisinde temyiz edilmiş ve Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2013/… E, 2014/… K sayılı 29.09.2014 tarihli ilamı ile … Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.10.2012 gün ve 2011/… – 2012/… sayılı hükmü bozulmuştur. Bozma üzerine dosya Mahkememizin 2015/… esas sırasına kaydedilmiş ve bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, bozmaya uygun olarak tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya kapsamı, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak uyuşmazlık konusu kapsamında rapor tanzimi için malların bulunduğu … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, Talimat mahkemesi aracılığıyla 27.05.2016 tarihli rapor alınmıştır, akabinde dosya Mahkememizce resen seçilen bilirkişi heyetine verilerek 27.03.2017 tarihli rapor ile itirazlar üzerine 06.12.2017 tarihli ek rapor alınmıştır. Dosyaya sunulan belgelerden ve önceki raporların incelenmesinde her hangi bir ham maddenin devredildiğine yönelik tespit yapmak mümkün olmadığı gibi, tasarrufun iptalini gerektirecek bir durum olmadığı kanaatine varılmış olmakla 2015/… esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ancak hüküm verildikten ve temyiz edildikten sonra Davacı banka yetkilileri … … ve … 01/07/2019 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini bildirmişler ve Yargıtay 17.HD 04/09/2019 tarih 2019/4415 esas 2019/7977 karar sayılı ilamında Davacı banka yetkilileri … … ve … 01/07/2019 tarihinde gönderdiği dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiğinden, vaki feragat nedeniyle bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiğinden bahisle Mahkememizin 2015/… esas 2018/… karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 17.HD 04/09/2019 tarih 2019/… esas 2019/… karar sayılı bozma ilamı üzerin dosya Mahkememizin 2019/592 esas sırasına kaydedilmiş ve Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili vermiş olduğu 09/12/2020 tarihli dilekçesinde; Yargıtay bozma ilamı gereğince davadan feragat dilekçesi doğrultusunda karar verilmesini, tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri, vekalet ücreti, tazminat taleplerinin olmadığını talep etmiştir.
Davalılar vekili 26/06/2019 tarihli beyan dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir. Davacı vekilinin dosyaya ibraz edilen vekaletnameleri incelendiğinde her iki tarafın vekaletnamelerinde de feragat yetkisinin açıkça yer aldığı görülmüştür.
Davadan feragat HMK’nun 307.maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK’nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Davacı banka yetkilileri … … ve … 01/07/2019 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini bildirdiğinden davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Feragat nedeniyle davanın reddine,
2-Davadan feragat ilk celseden sonra gerçekleştiğinden Harçlar Kanunu 22.maddesi uyarınca karar ve ilam harcının 2/3 ü olan alınması gereken 36.27-TL harcın peşin alınan 148,50 -TL den mahsubu ile bakiye 112,23 -TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalılar vekili vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığını açıkça beyan ettiğinden davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı …… Ltd. Şti. Vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.