Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/589 E. 2021/666 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/589 Esas
KARAR NO:2021/666

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:11/02/2015
KARAR TARİHİ:06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/07/2010 tarihinde … plakalı aracın tek taraflı kaza yapması sonucu araçta yolucu olarak bulunan davacı müvekkilinin oğlu …’nun vefat ettiğini, davacının Türk Borçlar Kanunu mad.53’e dayanarak cenaze kaldırma ve defin giderleri isteme hakkının bulunduğunu, müvekkilinin doğduğu yer itibari ile cenaze defin işlemleri ile yas sürecinin geniş bir zamana yayıldığını ve oldukça masraflı olduğunu, bu giderlerin Mahkemece hüküm altına alınmasını, kazaya karışan aracın … nolu poliçe ile davalı … şirketine sigortalı olup, davacılara yapılan ödemenin yetersiz olduğundan 2918 sayılı KTK’nın 111/2 maddesi uyarınca ibraname iptali ile bakiye zarar istediğini belirtmiş, sonuç olarak, kaza sonucu oğlunu kaybeden müvekkilinin, şimdilik 1.000-TL destekten yoksun kalma tazminatı, 1.000-TL cenaze ve defin giderleri olmak üzere toplam 2.000-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, … şirketi yönünden, yetersiz ödemeye ilişkin ibranamenin iptali ile bakiye maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; 22.07.2010 tarihli trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın müvekkili Şirkette, … nolu poliçe ile 29.03.2010-2011 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet ( trafik) sigortası ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatlarının ölüm kişi başı 175.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, Kaza dolayısıyla …’nun vefatı nedeniyle davacı adına 05.02.2015 tarihinde 12.673,00-TL tazminat ödendiğini, müvekkili şirketin kaza dolayısıyla sorumluluğunu yerine getirdiğini, söz konusu poliçeye göre teminatın , Karayolları Trafik Kanunu ve poliçe genel şartlar uyarınca, otomatikmen her olayda ödenmesi gereken bir meblağ olmayıp, gerçek kusur, geliri ve destek oranına göre tazminat meblağı belirlendiğini, müvekkili şirkete tüm belgelerle birlikte kaza ve hasar ihbarında bulunulmadığını, tüm belgeler tamamlanmadan yapılan ihbarın temerrüde düşürmeyeceğini, sigortalı araç sürücüsüne isnad edilen kusur oranını kabul etmediklerini, kusursuzluk nedeniyle poliçe teminat sorumluluklarının bulunmadığını beyan etmiş, sonuç olarak, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 6098 sayılı TBK’nun 53. maddesi (818 sayılı BK’nun 45/2. md.) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı ve defin gideri istemine ilişkindir.
Davacı vekili 30/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava talebini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 175.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Mahkememizin… esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde, asıl ve ıslahla açılan davanın kabulüne karar verilmiş, Mahkememizin… esas … karar sayılı 27/04/2016 tarihli kararının davacı vekilince süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay 17.HD 14/05/2019 tarih 2016/13198 esas 2019/6066 karar sayılı ilamında; “…Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı belirlenmelidir. Trafik kazası sonucu ölen çocuk ölmeseydi annesine bakması muhtemeldir. Ancak, destek … ile babası… aynı kazada aynı gün vefat etmişlerdir. Dava dışı baba…’nun muris …’dan destek alabilmesi söz konusu olamayacaktır. 03.03.2016 tarihli hükme esas alınan aktüer raporunda ise destek ile aynı gün vefat eden dava dışı baba…’ya pay ayrılarak hesap yapılması hatalı olmuştur.
Bu durumda mahkemece; yukarıda ifade olunan hususlar esas alınmak suretiyle, davacı anne …’nin talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi konusunda, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken; pay ayrılmaması gereken babaya pay ayrılarak payların belirlendiği rapordaki hesaplamaya göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Mahkemece davalı … şirketinin ödemekle yükümlü kılındığı tüm tazminata, tüm alacak yönünden dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava dilekçesi ile talep edilen kısma dava tarihinden itibaren, ıslahla arttırılan kısma ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
4-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinde cenaze giderlerinin de ölüm nedeniyle meydana gelen zararlardan olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumludur. Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar.
Somut olayda; mahkemece, her ne kadar davacı cenaze ve defin masrafları için öncelikle 1.000,00 TL bilahare ıslahla 5.000,00 TL tazminat isteminde bulunmuş ise de cenaze işlerinin artık mahalli belediyelerce karşılanmakta olup cenaze evlerine araç ve yiyecek yardımı yapmakta olduklarını, bunun dışında gelenekler gereği yapıldığı iddia edilen masraflara ilişkin hiç bir delil ve belge sunulmadığından bu talep yerinde görülmeyerek reddine karar verilmiştir. Cenazenin defnedilmesi için yapılması zorunlu masraflardan davalı tarafın sorumlu tutulabileceği taziyeye ilişkin giderlerden sorumlu tutulamayacağına ilişkin Dairemiz’in yerleşik uygulaması göz önünde bulundurularak; cenaze dolayısıyla yapılması zorunlu olan masrafların ilgiliMüftülük’ten sorulması suretiyle makul, uygun miktarda cenaze ve defin masrafı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile Mahkememizin… esas … karar sayılı 27/04/2016 tarihli kararının bozulmasına karar vermiş, bozma üzerine dosya Mahkememizin 2019/589 esas sırasına kaydedilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 26/03/2021 tarihli raporunda özetle; PMF 1931 yaşam tablosuna göre yapılan değerlendirme ve hesaplamada Davacı anne ve dava dışı baba tarafından müteveffa için yapılması gerekli ve zorunlu olan bakım ve yetiştirme giderinin 1/2 tutarının dava dışı baba payı olup, kalan 1/2 tutarının da davacı anne bakımından hesaplanan Maddi Tazminat miktarından tenzil edileceği, diğer yarıdan; Olayın meydana gelmesinde müteveffa çocuğun kusuru söz konusu olmayıp, davalı … Şirketine sigortalı (…) Plakalı araç sürücüsü dava dışı müteveffa çocuğun babası…’nun tamamen ve 34100 kusurlu olması hasebiyle davacı hak sahibinin hesaplanan Maddi Tazminat miktarından bu hususta bir indirim yapılmayacağı, davalı … Şirketi tarafından yapılan ödemenin yasal faiziyle birlikte güncelleştirilen tutarının davacı hak sahibinin hesaplanan Maddi Tazminat miktarından tenzil edileceği, davacı anne …’nun Nihal ve Gerçek Maddi zararının; İndirime tabi tutulmayan Maddi zararı 242.542,96 TL, bakım ve yetiştirme gideri tenzil 7.809,54 TL olmak üzere kalan maddi zararı 234,733,42TL olduğu, Davalı … Şirketi Tarafından yapıları ödemenin yasal faiziyle birlikte güncelleştirilen tutarı tenzil 19.675,79 TL olduğu, böylece Davacı anne …’nun nihai ve gerçek maddi zararı tutarının 215.057,63 TL olduğu, … plakalı araç kaza tarihini de kapsayan dosyada mevcut 29.03.2010-29.03.2011 tarihleri arası geçerli olan Zorunlu Mali Sorumluluk … Poliçesi ile davalı … … A.Ş.ye Sigortalı olup, anılan Poliçede ölüm halinde kişi başına Teminat Limiti tutarı (175,000,00)TL olduğu, Davalı … Şirketi tarafından yapılan ödeme dikkate alınmadan Davacı anne bakımından yukarıda tesbit ve hesaplanan Maddi Tazminat tutarının 215,057,63 TL olduğu, Poliçede belirlenen Teminat Limitini aştığı, Davalı … A.Ş.Poliçede belirlenen (175.000,00)TL. tutarındaki Teminatla sınırlı olarak davacı hak sahiplerine karşı sorumlu olduğu, Dava dilekçesinde temerrüt tarihinden itibaren faiz talep edildiği, Davacı Vekili tarafından 09.03.2016 tarihinde Mahkemeye vermiş olduğu dilekçe ile tazminat taleplerini (37.916,66) TL destekten yoksunluk tazminatı (5.000.000) TL Cenaze ve Defin gideri olmak üzere toplam 42.916,66 TL olarak ıslah ettiği, sonuç olarak hukuki durumun ve delillerin takdiri Mahkemeye ait olmak üzere 22.07.2010 tarihinde meydana gelen Trafik kazası sonucu vefat eden …’nun geride kalanı; Davacı annesi … …’nun Nihai ve Gerçek Maddi zararının (215.057,63)TL den ibaret bulunduğu, Poliçe Limitinin (175.000,00) TL. olduğu ve … Şirketinin Poliçe Limitiyle sorumlu olduğu, Davacı Vekilinin Talebi Islah ile (42.916,65)TL. olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 18/08/2021 tarihli raporunda özetle; TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre yapılan değerlendirme ve hesaplamada Davacı anne ve dava dışı baba tarafından müteveffa için yapılması gerekli ve zorunlu olan bakım ve yetiştirme giderinin 1/2 tutarının dava dışı baba payı olup, kalan 1/2 tutarının da davacı anne bakımından hesaplanan Maddi Tazminat miktarından tenzil edileceği, diğer yarıdan; Olayın meydana gelmesinde müteveffa çocuğun kusuru söz konusu olmayıp, davalı … Şirketine sigortalı (…) Plakalı araç sürücüsü dava dışı müteveffa çocuğun babası…’nun tamamen ve 34100 kusurlu olması hasebiyle davacı hak sahibinin hesaplanan Maddi Tazminat miktarından bu hususta bir indirim yapılmayacağı, davalı … Şirketi tarafından yapılan ödemenin yasal faiziyle birlikte güncelleştirilen tutarının davacı hak sahibinin hesaplanan Maddi Tazminat miktarından tenzil edileceği, davacı anne …’nun Nihal ve Gerçek Maddi zararının; İndirime tabi tutulmayan Maddi zararı 300.514,28-TL, bakım ve yetiştirme gideri tenzil 7.809,54 TL olmak üzere kalan maddi zararı 292.704,74-TL olduğu, Davalı … Şirketi Tarafından yapıları ödemenin yasal faiziyle birlikte güncelleştirilen tutarı tenzil 20.128,89-TL olduğu, böylece Davacı anne …’nun nihai ve gerçek maddi zararı tutarının 272.575,85-TL olduğu, … plakalı araç kaza tarihini de kapsayan dosyada mevcut 29.03.2010-29.03.2011 tarihleri arası geçerli olan Zorunlu Mali Sorumluluk … Poliçesi ile davalı … … A.Ş.ye Sigortalı olup, anılan Poliçede ölüm halinde kişi başına Teminat Limiti tutarı (175,000,00)TL olduğu, Davalı … Şirketi tarafından yapılan ödeme dikkate alınmadan Davacı anne bakımından yukarıda tesbit ve hesaplanan Maddi Tazminat tutarının 292.704,74-TL olduğu, Poliçede belirlenen Teminat Limitini aştığı, Davalı … A.Ş.Poliçede belirlenen (175.000,00)TL. tutarındaki Teminatla sınırlı olarak davacı hak sahiplerine karşı sorumlu olduğu, Dava dilekçesinde temerrüt tarihinden itibaren faiz talep edildiği, Davacı Vekili tarafından 09.03.2016 tarihinde Mahkemeye vermiş olduğu dilekçe ile tazminat taleplerini (37.916,66) TL destekten yoksunluk tazminatı (5.000.000) TL Cenaze ve Defin gideri olmak üzere toplam 42.916,66 TL olarak ıslah ettiği, sonuç olarak hukuki durumun ve delillerin takdiri Mahkemeye ait olmak üzere 22.07.2010 tarihinde meydana gelen Trafik kazası sonucu vefat eden …’nun geride kalanı; Davacı annesi … …’nun Nihai ve Gerçek Maddi zararının (272.575,89)TL den ibaret bulunduğu, Poliçe Limitinin (175.000,00) TL. olduğu ve … Şirketinin Poliçe Limitiyle sorumlu olduğu, Davacı Vekilinin Talebi Islah ile (42.916,65)TL. olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Dava, 6098 sayılı TBK’nun 53. maddesi (818 sayılı BK’nun 45/2. md.) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı ve defin gideri istemine ilişkindir.
Yargıtay 17.HD 14/05/2019 tarih 2016/13198 esas 2019/6066 karar sayılı bozma ilamında Destek … ile babası…’nun aynı kazada aynı gün vefat etmeleri nedeniyle Dava dışı baba…’nun muris …’dan destek alabilmesinin söz konusu olamayacağı gerekçesiyle davacı anne …’nin talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi konusunda bilirkişiden ek rapor alınarak karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olup, Bozma ilamı doğrultusunda alınan 26/03/2021 tarihli ek raporda; bozma kapsamında davalı lehine usuli kazanılmış hak olması nedeniyle hesaplamanın kök rapordaki kriterlerle (PMF 1931 yaşam tablosu, %10 artış %10 iskonto-progresif rant yöntemi) yapıldığı belirtilerek 2021 yılı asgari ücret verilerine göre davacı annenin nihai ve gerçek maddi zararının 215.057,63-TL olduğu, ancak poliçe teminat limiti 175.000,00-TL olduğundan davalının teminat limiti ile sınırlı sorumlu olduğu belirtilmiş, Yargıtay 17.HD 14/01/2021 tarih 2020/2598 esas 2021/34 karar sayılı ilamına göre bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenerek ve Yargıtay 17.HD 24/02/2021 tarih 2019/3292 esas 2021/1848 karar sayılı ilamına göre hesaplamalarda progresif rant yöntemi kullanılarak tazminat hesabı yapılması gerektiği belirtildiğinden anılan kararlar doğrultusunda hesaplama yapılması için dosya yeniden bilirkişiye verilmiş, 18/08/2021 tarihli ikinci ek raporda; ara kararımız doğrultusunda TRH 2010 yaşam tablosu ve %10 artış %10 iskonto-progresif rant yöntemi ile hesaplama yapılmış, 2021 yılı asgari ücret verilerine göre davacı annenin nihai ve gerçek maddi zararının 272.575,85-TL olduğu, ancak poliçe teminat limiti 175.000,00-TL olduğundan davalının teminat limiti ile sınırlı sorumlu olduğu belirtilmiş, rapor doğrultusunda davacı vekilince 175.000,00-TL için tamamlama harcı yatırılarak talep sonucu artırılmıştır.
Yargıtay 17.HD 24/02/2021 tarih 2019/3292 esas 2021/1848 karar sayılı ilamı dikkate alındığında TRH 2010 yaşam tablosu ve %10 artış %10 iskonto-progresif rant yöntemi ile hesaplama yapılan ikinci ek raporun hükme esas alınabileceği kanaatine varılmış, ikinci ek raporla davacı annenin nihai ve gerçek maddi zararının 272.575,85-TL olarak hesaplanmışsa da poliçe teminat limiti 175.000,00-TL olduğu, davalının teminat limiti ile sınırlı sorumlu olduğu, davacı vekilinin 175.000,00-TL yönünden tamamlama harcını ikmal ettiği ancak davalı … şirketinin 05/02/2015 tarihinde destekten yoksun kalma tazminatı bakımından 12.673,00-TL ödeme yaptığı, yapılan bu ödemenin teminat limitinden düşülmesi gerektiği anlaşılmakla destek zararı yönünden Teminat limiti 175.000,00TL’den, davalının yaptığı 12.673,00-TL düşüldükten sonra bakiye 162.327,00-TL yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, ayrıca bozma ilamında tüm tazminata, tüm alacak yönünden dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği belirtildiğinden dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
Yine bozma ilamında Zarar sorumlusunun, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumlu olduğu, Cenazenin defnedilmesi için yapılması zorunlu masraflardan davalı tarafın sorumlu tutulabileceği, taziyeye ilişkin giderlerden sorumlu tutulamayacağına ilişkin 17.HD’nin yerleşik uygulaması göz önünde bulundurularak; cenaze dolayısıyla yapılması zorunlu olan masrafların Müftülük’ten sorulması suretiyle makul, uygun miktarda cenaze ve defin masrafı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, Mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda Muş müftülüğünden sorulmuş, yazı cevabında belediye cenaze teşkilatı olmayan yerlerde cenaze teçhiz tekfin ve defin işleri ile ilgili tedbir alındığı, mali giderlerle ilgili bilgilerinin bulunmadığı bildirilmiş, daha sonra … İl Müftülüğünden sorulmuş, cenaze dolayısıyla yapılması zorunlu masrafların, makul cenaze ve defin masraflarının ilgili belediyelere ait olduğu bildirilmiştir. Gelen yazı cevaplarından anlaşıldığı üzere cenazenin defnedilmesi ile ilgili zorunlu masraflar ilgili Belediyeye ait olduğundan, cenazenin defnedilmesi ile ilgili davacının talep edebileceği zorunlu masrafın bulunmadığı anlaşıldığından Cenaze ve defin giderlerine ilişkin talebin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen kabulüne,
Müteveffa …’nun desteğinden yoksun kalması nedeniyle, davacı anne …’nun destek zararı için 162.327,00-TL maddi tazminatın dava tarihi olan 11/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talep ile Cenaze ve defin giderlerine ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 11.088,55-TL harçtan, peşin alınan 27,70-TL harcın, 451,00-TL ıslah harcının ve 139,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 10.470,85-TL karar ve ilam harcının bozma öncesi ilgili vergi dairesine yazılan 2.423,39-TL harç tahsil edilmiş ise mahsubuna, tahsil edilmemiş ise tamamının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 301,00-TL tebligat/posta gideri,1.250,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 1.551,00-TL’nin kabul-red oranına göre 1.438,68-TL tutarındaki kısmı ile 27,70-TL başvurma harcı, 27,70-TL peşin harç, 451,00-TL ıslah harcı, 139,00-TL tamamlama harcı ve 4,10-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.088,18-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 19.371,07-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır