Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/588 E. 2021/182 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/588 Esas
KARAR NO:2021/182

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:24/02/2015
KARAR TARİHİ:03/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin babaları …’ün sevk ve iadesindeki … plakalı aracı ile sürücü konumunda iken 18/10/2009 tarihinde tek taraflı olarak ölümlü yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası yaptırmış olup, bu kaza neticesinde vefat ettiğini, aynı kazada müvekkillerinin anneleri olan …’ün de yolcu konumunda iken vefat ettiğini, …’ün dava konusu kazada 8/8 oranında kusurlu olduğunu, müteveffa …’ün tamamen kusurlu olduğu varsayılsa dahi müvekkillerinin destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandıklarını, müteveffa … ise yolcu konumunda olması sebebi ile kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmadığını, anne ve babalarını kaybeden müvekkillerinin zor duruma düşerek mağdur olduklarını beyan etmiş, sonuç olarak, davanın kabulü ile dava konusu kaza nedeni ile vefat eden müvekkillerinin anne ve babaları için kazaya karışan araç sigortacısı … Sigorta’dan şimdilik 5.000-TL tutarındaki maddi tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu olay tarihinin üzerinden 6 yıl geçtiğini, talebin zaman aşımına uğradığını, Mahkemenin görevsiz olduğunu, görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, dava konusu kaza nedeni ile 02/09/2010 tarihinde … için 18.018,00-TL tutarında ödeme yapıldığını, müvekkilinin sorumluluğunu yerine getirdiğini, araç sürücüsünün kusur oranından müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, adli tıp kurumundan kusur raporu alınması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile destekten yoksunluk hesabı yapacak olan bilirkişi raporunun Yargıtay’ın değişen içtihatları neticesinde yetersiz kalmaması gerektiğini, müvekkili şirketten olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında alınan 10/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı kızı …’ün (36.518,85) TL’den ibaret bulunduğunu, davacı oğlu … …’ün (43.060,05) TL’den ibaret bulunduğunu, aynı olayda vefat eden … …’in geride kalan hak sahiplerinden davacı …’ün (17.622,11) TL’den ibaret bulunduğunu, davacı oğlu … … (23.273,92) TL’den ibaret bulunduğu” kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 24/10/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile dava talebini 115.474,93TL arttırmak suretiyle dava değerini 120.474,93 TL’ye ıslah etmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde; 15/02/2017 tarihli 2017/70 karar sayılı kararında; asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile …’ün geriye kalan mirasçıları … için 36.518,85 TL nin, … … için 43.060,05 TL nin 02.09.2010 tarihinden itibaren; Nuriye …’in geriye kalan mirasçıları … için 17.622,11-TL nin, … … için 23.273,92-TL nin 02.09.2010 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi …HD 2019/… Esas 2019/… Karar sayılı 19/09/2019 tarihli ilamında, “…Dairemizin 07/06/2018 tarih 2017/… Esas, 2017/… Karar sayılı kararı ile; “Dosya kapsamının incelenmesinden davacılar … ve … …’ün …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 12/02/2010 tarih ve … E., …K. sayılı kararı ile MK mad. 404 uyarınca vesayet altına alınmalarına karar verildiği, kendilerine vasi olarak …’ün tayin edilmiş olduğu ve anılan davacılar adına vasileri …’ün vesayeten dava açtığı, ancak vasiye verilmiş husumete izin kararının dosya arasında bulunmadığı görülmekle; davacılar … ve … … vasisi …’den ya da davacı vekilinden, vesayet makamı tarafından verilmiş husumete izin kararından bir suretin temin edilerek dosya arasına eklenmesi için…” dosyanın HMK 352. maddesi gereğince mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Dairemizin 20/12/2018 tarih … Esas, 2018/… Karar sayılı kararı ile; “… Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı kararı ekleri dosya kapsamına alınarak dosya Dairemize gönderilmişse de; dosya arasına alınan kararların farklı mahkeme dosyalarındaki taleplere ilişkin olduğu, istinaf incelemesine esas …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, 2017/… Karar sayılı dosyası için davacılar vasisi …’e vesayet makamı tarafından verilmiş husumete izin kararının bulunmadığı anlaşılmıştır. Dairemizin kaldırma kararına konu eksiklik bu anlamda giderilmiş bulunmadığı” gerekçesi ile dosyanın HMK 352. maddesi gereğince mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamının incelenmesinden davacılar … ve … …’ün …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 12/02/2010 tarih ve … E., …K. sayılı kararı ile MK mad. 404 uyarınca vesayet altına alınmalarına karar verildiği, kendilerine vasi olarak …’ün tayin edilmiş olduğu ve anılan davacılar adına vasileri …’ün vesayeten dava açtığı, ancak vasiye verilmiş husumete izin kararı bulunmadığı anlaşıldığından kararın HMK 353/1/a/4 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır…” gerekçesi ile Mahkememizin Mahkememizin … Esas 2017/70 karar sayılı 15/02/2017 tarihli kararının kaldırılmasına karar vermiş, BAM kaldırma ilamı üzerine dosya Mahkememizin 2019/588 esas sırasına kaydedilmiştir.
BAM kaldırma ilamı sonrası Mahkememizin 2019/588 esas sayılı dosyasında; davacılar vekilinin talep ve beyanı üzerine …. Sulh Hukuk Mahkemesine yazılan müzekkerenin 26/10/2020 tarihli cevabı ekinde yar alan …. Sulh Hukuk Mahkemesi … esas …karar sayılı dosyasında verilen 23/09/2019 tarihli husumete izin kararı incelendiğinde, küçükler … ve … … adına Mahkememizin işbu tazminat dosyasına ilişkin vasi …’e husumete izin verildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Davacıların babaları …’ün sevk ve iadesindeki … plakalı aracı ile sürücü konumunda iken 18.10.2009 tarihinde tek taraflı olarak ölümlü yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası yaptığı, kaza neticesinde …’ün vefat ettiği, davacıların annesi …’ün de yolcu iken vefat ettiği, Müteveffa …’ün dava konusu kazada tamamen kusurlu olduğu, müteveffa … ise yolcu olması sebebi ile kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmadığı, Adli Tıp kurumunun düzenlediği kusur raporuna göre seçenekli değerlendirme yapılarak il seçenekte müteveffa sürücü …’ün kusursuz olduğu, otomobilin sol arka lastiğinin patlamasının kazaya % 100 oranında etken olduğu, ikinci seçenekte ise sürücü …’ün % 100 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir. Kazanın oluş tarihinin 18.10.2009 tarihi olması nedeniyle 01.06.2015 tarihinde Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası genel şartlarında değişiklik yapan Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından yayınlanan 21.04.2015 tarihli 2015/20 sayılı genelge ve buna yönelik yasal düzenlemenin 02/02/2016 tarihi itibariyle yayınlanmış olması nedeniyle kazanın bu tarihten önce olduğundan eski mevzuata göre sürücünün kendi hatasının olaya bir etkisinin olmadığı kanaatine varılmış, Aktuer bilirkişi raporunda vefat eden …’ün geride kalan mirasçıları … için 36.518,85 TL, … … için 43.060,05 TL: Nuriye …’in geriye kalan mirasçıları … için 17.622,11 TL, … … için 23.273,92 Tl destek zararının bulunduğu belirlenmiştir. Davacı vekili 25.10.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 115.474,93 TL artırarak 120.474,93 TL ye çıkarmıştır.
Karayolları Trafik Kanunun 93.maddesinde; MADDE 99- Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara İlişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine İlettiği tarihten İtibaren (8) İş günü İçinde zorunlu mail sorumluluk sigortası sınırlan içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…’’ demektedir. Dava dilekçesinde davalı sigorta şirketinin davacılara 02.09.2010 tarihinde ödeme yaptığı anlaşılmakla temerrüt bu tarihte oluştuğu kabul edilerek davanın kabulüne, davacı … için; müteveffa …’ün desteğinden yoksun kalması nedeniyle 36.518,85-TL ve müteveffa … ‘ün desteğinden yoksun kalması nedeniyle 17.622,11-TL olmak üzere toplam 54.140,96-TL tazminatın 02/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; davacı … … için; müteveffa …’ün desteğinden yoksun kalması nedeniyle 43.060,05-TL ve müteveffa … ‘ün desteğinden yoksun kalması nedeniyle 23.273,92-TL olmak üzere toplam 66.333,97-TL tazminatın 02/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın Kabulüne,
Davacı … için; müteveffa …’ün desteğinden yoksun kalması nedeniyle 36.518,85-TL ve müteveffa … ‘ün desteğinden yoksun kalması nedeniyle 17.622,11-TL olmak üzere toplam 54.140,96-TL tazminatın 02/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
Davacı … … için; müteveffa …’ün desteğinden yoksun kalması nedeniyle 43.060,05-TL ve müteveffa … ‘ün desteğinden yoksun kalması nedeniyle 23.273,92-TL olmak üzere toplam 66.333,97-TL tazminatın 02/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 8.229,64-TL harçtan, peşin alınan 422,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.807,54-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan 384,45-TL tebligat/posta gideri, 500,00-TL bilirkişi ücreti, 211,00-TL ATK rapor ücreti, 27,70-TL başvurma harcı, 27,70-TL peşin harç, 394,40-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.545,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince hesaplanan 15.395,12-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/03/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.