Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/584 E. 2020/530 K. 06.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/584 Esas
KARAR NO : 2020/530
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 15/09/2011
KARAR TARİHİ : 06/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İstanbul keşide yerli 01/04/2007 tanzim tarihli 01/04/2010 vade tarihli ve 100.000,00 TL bedelli bir adet bono için … İcra Müdürlüğünün 2010/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, bu bono üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığını, imza davacının olsa bile bononun sonradan doldurulduğunu, müvekkili …’in 15 sene önce şirketin imza yetkilisi … …’ın babası Kemalettin …’a bir takım mali işleri yürütebilmesi için açığa imzaların kullanılması suretiyle davaya konu teşkil eden bononun düzsenlendiğini, davalı şirket yetkilisi … … …’ın ortağı olduğu dava dışı … Şirketinin icra takibini açtıkları tarihte müvekkili o tarihte hisse devrettiğine ilişkin bir ihtar gönderildiğini, bu ihtarda hisse devir sözleşmesine dayalı olarak davaya konu bonodaki gibi aynı yazı puntosu ve karakteriyle bilgisayarda hazırlandığı üzeri doldurulmuş bono hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığına 2010/… Hazırlık numarasıyla suç duyurusunda bulunulduğunu, üzeri doldurulmuş hisse devir sözleşmesi için … Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/… Hazırlık numarasıyla suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı şirketin borca batık olduğundan … İcra müdürlüğünün 2010/… Esas sayılı dosyasında takibin dava sonuna kadar durdurulması gerektiğini belirterek, davanın kabulü ile davacı müvekkilinin dava konusu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun iddialarının kabul etmediklerini ve bu iddiaların doğruyu aktarmadığını, davanın zaman aşımından reddine karar verilmesini, yeminli mali müşavirine kendi imzasını taşıyan boş kağıtları mükelleflerine verdikleri hiç ama hiç raslantı bir durum olmadığını belirterek, davanın reddi ile davalının %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacının icra takibine konu bonoya ilişkin olarak davalıya borçlu olmadığının tespitini ve takibin durdurulmasına ilişkin olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Dava daha önce mahkememizin 11/05/2015 tarih, 2014/… Esas 2015/… K. Sayılı gerekçeli kararı ile “Davanın reddine …,” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Mahkememizin kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş olup, temyiz incelemesinin görüldüğü Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2017/… E.2019/ … K. Sayılı 23/01/2019 tarihli ilamıyla; ” … Davalı şirket yargılama sırasında 14/04/2015 tarihinde ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliği sona ermiştir. 07/06/2016 tarihinde … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davalı şirketin ihyasına, terkin kararının iptaline, kararın tescil ve ilanına, karar verilmiş ancak tasfiye memuru atanmamıştır. Mahkemece karar ve temyiz dilekçesinin tebliğine ilişkin evrak davalı şirket adresine çıkartılmış ancak tebligat evrakına geçerli vekaleti bulunmayan vekilin ismi yazılmıştır. İhyasına karar verilen şirketi yönetim ve temsile tasfiye memurları yetkili olup, mahkemelerde ve dış ilişkide şirketi tasfiye memurları temsil eder. İhya edilen şirkete tasfiye memurunun atanması yasal zorunluluktur. Mahkemece ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanıp atanmadığı araştırılmaksızın şirket adresine yetkisiz vekilin ismi yazılarak yapılan tebligat geçersizdir. Şayet tasfiye memuru atanmamışsa davalı şirkete tasfiye memurunun atanması beklenerek yetkili tasfiye memurlarınca verilen, davalı vekili olarak 15/06/2015 tarihli dilekçe ile davalı şirket ile vekalet ilişkisinin devam ettiğini belirten ve davayı kabul eden Av. … adına düzenlenmiş ve açıkça davayı kabul yetkisi içeren vekaletname örneği sunması için kesin mehil verilerek, yetkili tasfiye memurlarınca usulüne uygun verilmiş vekaletname örneği sunulduğu taktirde usule göre kabul şartlarının oluşup oluşmadığı da değerlendirilerek bir karar verilmesi, yetkisiz vekil Av. … tarafından yukarıda belirtilen şekilde kabul yetkisini içeren vekaletname sunulmadığı takdirde ise yetkisiz vekil tarafından yapılan kabul ve temyiz istemi yerinde olmadığından istemin reddine karar verilmesi gerekir. SONUÇ:(1) nolu bentte belirtildiği üzere davacı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz isteminin süreden reddine, (2) nolu bentte belirtildiği üzere mahkemece verilen 05.08.2015 tarihli ek kararın bozulmasına ,…” şeklinde verilen karar, Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda dosya yeniden esas numarasına kaydı yapılıp incelemeye alınmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… E 2016/… K sayılı, 07/04/2016 tarihli kararı incelendiğinde, davacılarının … … …, …, davalısının … Ticaret Sicil Müdürlüğü, davanın şirketin ihyası davası, ( dava tarihinin 18/11/2015 ) olduğu, Mahkemece davacı olarak gösterilen …nin hala terkin edilmiş bulunduğundan talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı … … …’ın davasının kabulüne, … Ticaret Sicil’inin … sicil numarasına kayıtlı …nin tüzel kişiliğinin ihyasına, terkin kararının iptaline, kararının tescil ve ilanına karar verildiği, kararın 25/05/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… E 2017/… K sayılı, 02/10/2017 tarihli kararı incelendiğinde, davacının … … …, , davalısının Tasfiye Halinde …, davanın ticari şirketin tasfiyesine ilişkin, ( dava tarihinin 26/09/2017 ) olduğu, Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, şirketin son yetkilisi olarak ihya edilen şirkete tasfiye memuru olarak … T.C.Kimlik nolu … … …’ın atanmasına karar verildiği, 11/10/2017 tarihinde bu kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 24/01/2020 tarihli duruşmasında tasfiye halinde Mercek Holding tasfiye memuru … … …’ın, davayı kabul ettiklerine ilişkin beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 14/02/2020 tarihli beyan dilekçesi verdiği, dilekçe incelendiğinde davalı Tasfiye Halinde …yetkilisi … … … tarafından verilmiş olan 18/12/2017 tarihli vekaletnamenin sunulduğu anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında tasfiye memuru … … …’ın, 24/01/2020 tarihli duruşmadaki beyanında, davayı kabul ettiklerini ve davayı kabul eden Av. … adına düzenlenmiş ve açıkça davayı kabul yetkisi içeren 18/12/2017 tarihli vekaletname örneğini mahkememize sunmuş olduğu anlaşılmıştır.
HMK 308. Maddede “(1) Kabul davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.
(2)Kabul ancak, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.”
Mevcut yasal düzenlemeler ve beyanlar doğrultusunda; kabul yasal düzenlemelere uygun ve kayıtsız ve şartsız olduğu anlaşılmakla; kabul beyanı karşısında, HMK 308. Vd. Maddeleri uyarınca kabul sebebiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. ( Taraf vekillerinin beyanları göz önüne alındığında davayı kabul sebebiyle yargılama gideri, icra inkar tazminatı, avukatlık ücreti taleplerinin olmadığını belirttikleri anlaşılmıştır. )
HÜKÜM:
1-Davalının kabulü sebebiyle davanın KABULÜNE,
-Davacının … İcra Müdürlüğü’nün 2010/… Esas sayılı takip sayılı dosyasında ( Yeni … İcra Müdürlüğü’nün 2010/… Esas sayılı takip dosyası) BORÇLU OLUNMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Harçlar Kanunu 22. madde uyarınca alınması gerekli 4.554‬,00-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.485,00-TL harcın mahsubu ile, bakiye 3.069,00- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda lehlerine yargılama gideri, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraf vekilleri tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/11/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza