Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/581 E. 2020/507 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/581 Esas
KARAR NO : 2020/507

DAVA : Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 04/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 20.02.2009 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkili …. ile davalı kiracı Müvekkili …. ile davalı kiracı … arasında Bafra … Noterliğinden 20.02.2008 tarih ve… no.lu Düzenleme Şeklinde Finansal Kira Sözleşmesinin imzalandığı, davalılar … ve …’in sözleşmeyi kefil olarak imzaladıklarını, Finansal Kiralama Sözleşmesine konu taşınırların, satıcı … Ltd. Şti.’nden bizzat kiracı tarafından alındığı. Bu davada 24.06.2008 günü yapılan tespitte, … Model…marka … şase numaralı 5190 balya makinesi ve 2008 model … marka … şasi numaralı traktörün adreste mevcut olmadığının tutanakla tespit edildiği, müvekkili finansal kiralama şirketinin Yasanın 23/2. md. uyarınca fesih hakkının doğduğu, Beyoğlu … Noterliğinin 09.01.2009 tarih ve … no.lu ihtarname ile sözleşmenin feshedildiği, kiralanan taşınırların iadesini, ödenmeyen ve ilerde ödenmesi gereken kira paralarının tahsilinin talep edildiği, ihtarnamenin satıcı … Ltd. Şti.’ne tebliğ edilemediği, diğer davalılara 19.01.2009 tarihinde tebliğ edildiği. Finansal kira sözleşmesine konu, 2008 Model… marka … şase numaralı … balya makinesi ve 2008 model… marka … şasi numaralı traktörün davalı kiracıdan alınıp, müvekkiline teslimine, teslim edilmediği takdirde bedelinin aynı faiz oranı ile tahsiline, (34.089.96 + 17.982.00) = 52.080.96 Euro’nun dava tarihinden itibaren % 30 faizi ile tahsiline, 921,26,-TL’nin % 126 faizi ile tahsiline, % 18 KDV karşılığı 19,942.76 TL/nin % 126 faizi ile tahsiline, Sözleşmenin 12. maddesi uyarınca % 126 faizin dava tarihinden itibaren yürütülmesine, Fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, Finansal kiralama konusu makinenin, müvekkiline tedbiren teslimine, Yargılama giderlerinin davalılardan tahsiline, Davalıların müteselsilen ve müştereken sorumlu tutulmalarına karar verilmesi,” talebi ile iş bu dava açılmıştır.
Davalılardan …’nın 16.04.2009 tarafından… Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla gönderilen cevap dilekçelerinde özetle: “Davanın Bafra Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması gerekirken yetkisiz mahkemede açıldığı, sözleşmenin feshini talep edip ihtarla feshetmiş olmakla davacının yetki kuralına dayanamayacağı, davacının sözleşmeyi feshederek kira konusu mallan geri istemesinin hukuken mümkün olmadığı, Zira kira konusu malların teslim edilmediği, bu sebeple kira bedelinin muaccel olamayacağı, … Çenter tarafından kiralama konusu malların teslim edilmediği faturaların sahte olduğunun ifade edildiği, tedarik edileceği belirtilen makinaların sonradan da zilyetliğine teslim edilmediği, zira şahsının borçlarının ancak bu teslimden sonra başlayacağı. Dava dilekçesinde de kiralama konusu malların teslim edilmediğinden bahsedilerek kendi sorumluluğunun yerine getirilmediğini, bu sebeple de talep hakkının doğmadığının açık olduğunu, Satıcı …şirketi ile fikir birlikteliğinin mümkün olmadığı, kendisinin da davacı gibi dolandırıldığı, mal ellerine hiç geçmediğinden bedelinin talebinin de anlaşılır olmadığı, davacının bu güne kadar onlarca kişiyi dolandıran satıcıya karşı basiretli bir tüccar gibi tedbirlerini almadığı, Savunmasında bulunarak, açıklanan nedenlerle öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi ve teslim olgusunun ispat edilememesinden ve esasında teslimin hiç yapılmamasından dolayı esastan reddine, tam red durumunda taraf kusurlarının tespiti ile kusur durumuna göre tazminattan indirim yapılması, tüm yargı giderlerinin davacı yana tahmiline karar verilmesi,” karşı talebinde bulunduğu görülmüştür.
Davalılardan …’in 08.04.2009 tarafından Bafra Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla 27.03.2009 havale tarihli cevap dilekçelerinde özetle: “Davanın Bafra Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması gerekirken yetkisiz mahkemede açıldığı. Sözleşmenin feshini talep edip ihtarla feshetmiş olmakla davacının yetki kuralına dayanamayacağı, davacının sözleşmeyi feshederek kira konusu mallan geri istemesinin hukuken mümkün olmadığı. Zira kira konusu malların teslim edilmediği, bu sebeple kira bedelinin muaccel olamayacağı,…Oto Çenter tarafından kiralama konusu malların teslim edilmediği faturaların sahte olduğunun ifade edildiği, tedarik edileceği belirtilen makinaların sonradan da zilyetliğine teslim edilmediği, zira şahsının borçlarının ancak bu teslimden sonra başlayacağı. Dava dilekçesinde de kiralama konusu malların teslim edilmediğinden bahsedilerek kendi sorumluluğunun yerine getirilmediğini, bu sebeple de talep hakkının doğmadığının açık olduğu. Satıcı … şirketi ile fikir birlikteliğinin mümkün olmadığı, kendisinin da davacı gibi dolandırıldığı, mal ellerine hiç geçmediğinden bedelinin talebinin de anlaşılır olmadığı, davacının bu güne kadar onlarca kişiyi dolandıran satıcıya karşı basiretli bir tüccar gibi tedbirlerini almadığı, savunmasında bulunarak, açıklanan nedenlerle öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi ve teslim olgusunun ispat edilememesinden ve esasında teslimin hiç yapılmamasından dolayı esastan reddine, tam red durumunda taraf kusurlarının tespiti ile kusur durumuna göre tazminattan indirim yapılması, tüm yargı giderlerinin davacı yana tahmiline karar verilmesi,” karşı talebinde bulunduğu görülmüştür.
Davalılardan … tarafından Bafra Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla gönderilen, 27.03.2009 havale tarihli cevap dilekçelerinde özetle: “Davanın Bafra Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması gerekirken yetkisiz mahkemede açıldığı. Sözleşmenin feshini talep edip ihtarla feshetmiş olmakla davacının yetki kuralına dayanamayacağı, davacının sözleşmeyi feshederek kira konusu mallan geri istemesinin hukuken mümkün olmadığı. Zira kira konusu malların teslim edilmediği, bu sebeple kira bedelinin muaccel olamayacağı, … Oto Çenter tarafından kiralama konusu malların teslim edilmediği faturaların sahte olduğunun ifade edildiği, tedarik edileceği belirtilen makinaların sonradan da zilyetliğine teslim edilmediği, zira şahsının borçlarının ancak bu teslimden sonra başlayacağı, Dava dilekçesinde de kiralama konusu malların teslim edilmediğinden bahsedilerek kendi sorumluluğunun yerine getirilmediğini, bu sebeple de talep n-hakkının doğmadığının açık olduğu. Satıcı …şirketi ile fikir birlikteliğinin mümkün olmadığı, kendisinin da davacı gibi dolandırıldığı, mal ellerine hiç geçmediğinden bedelinin talebinin de anlaşılır olmadığı, davacının bu güne kadar onlarca kişiyi dolandıran satıcıya karşı basiretli bir tüccar gibi tedbirlerini almadığı. Savunmasında bulunarak, Açıklanan nedenlerle öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi ve tdeslim olgusunun ispat edilememesinden ve esasında teslimin hiç yapılmamasından dolayı esastan reddine, tam red durumunda taraf kusurlarının tespiti ile kusur durumuna göre tazminattan indirim yapılması, tüm yargı giderlerinin davacı yana tahmiline karar verilmesi,” karşı talebinde bulunduğu görülmüştür.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 08.06.2011 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Detayları yukarıdaki bölümlerde verilen inceleme, hesaplama ve değerlendirmelerimiz sonucunda: Davacı yanın, sözleşmenin feshi ve menkullerin iadesine ilişkin taleplerinin. Bu çerçevede davacı şirketin davalılardan, aşağıdaki tabloda gösterileri alacaklarına, dava tarihinden itibaren karşılarında gösterilen faiz oranlan üzerinden faiziyle birlikte tahsili talebinin mümkün olduğu, Davacı taleplerinin, tespitlerimizi aşan kısmının yerinde olmadığı” kanaati ile raporunu sunmuşlardır. Bu rapora ayrık olarak verilen farklı görüş içeren rapor sunulmuştur. Bilirkişinin düzenlediği 12.07.2011 tarihli 3 sayfadan ibaret tek kişilik ayrık raporunda özetle; Davacı şirketin, Bafra gibi bir ilçede çok sayıda işlemin tek bir satıcı şirket üzerinden gerçekleştiği olgusundan hareketle, basiretli bir tacir olarak finansal kiralama konusu malların kiracıya fiilen teslim edilip edilmediğini bizzat kontrol edip saptamadan, satıcı firmaya mal bedellerini ödemesinin kendisi açısından bir müterafik kusur oluşturup oluşturmadığının ve şayet oluşturuyorsa kusur oranının belirlenmesinin münhasıran sayın Mahkeme heyetine ait olduğu ve bilirkişi olarak bu konuda bir görüş bildirmelerinin hukuken mümkün olmadığı kanısında olduğunu, Bu nedenle Mahkeme heyetinin, uyuşmazlık konusu olayın somut koşullarını ve dosyadaki mevcut delilleri değerlendirerek davacı şirketin müterafik kusuru konusunda varacağı sonuca göre, davacı şirketin isteyebileceğini belirttiğimiz tazminatlarda indirip yapıp yapmamaya karar vermesi gerektiği kanısına vardığını bildirmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında; getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Taraflar arasındaki ilişki 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde değerlendirilmesi gereken Finansal Kiralama İlişkisidir. Finansal kiralama akdinin geçerlilik şartlarından birisinin sözleşmesin noter huzurunda düzenleme şeklinde yapılması iken bir diğeri de sözleşme konusu taşınır veya taşınmaz malın kiracıya teslim keyfiyetidir. Dosyamızda davalılardan kiracı finansal kiralama konusu olan 2008 Model …marka … şase numaralı 5190 balya makinesi ve 2008 model … marka …şasi numaralı traktörün Finansal kiralama yoluyla talep etmiş ve bunun üzerine de davalılardan satıcıya müracaatla bu taşınırlara ait faturaları temin ettikten sonra, bu makineleri teslim aldığına dair bir tesellüm makbuzunu kefilleriyle birlikte imzalayarak, davacı şirkete göndermiştir. Bu belgelere göre, davalıların finansal kiralama konusu malı davacı adına satın alarak, kullanmak üzere teslim aldıkları izlenimi uyandırdıklarından, davacı … şirketi de, düzenlenen bu fatura bedellerini satıcıya ödemek suretiyle, üzerine düşen edimini yerine getirmiştir. Ancak, daha sonra mahallinde yapılan İncelemede, fiilen bu malların alınmadığı, faturaların dayanağı olabilecek mal alımının davalı satıcı kayıtlarında bulunmadığı, bir başka anlatımla satım akdinin hayali olduğu cihetle mal tesliminin gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, yazılı bir akitle her ne kadar bir kiralama gerçekleşip bunun bir kısım taksitleri ödenmiş ise de, ortada kiralamaya konu mal bulunmadığından akdin gerçekleşmesinin imkansız hale geldiği ve bu gerekçe ile de davacı … şirketinin davalılara bir ihtar keşide ederek sözleşmeyi 3226 sayılı kanunun 23/11 nci maddesinde tarif edilen akde aykırılık nedeniyle taraflardan birinin artık sözleşmeye devam etmesinin beklenemeyeceği halin doğduğu, bu sebeple de davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Davalılardan Satıcı Mal bedelini tahsil ettiği halde herhangi bir mal tesliminde bulunmadığından, davacının uğradığı zararlardan sorumludur. Kiracı ise Mal teslimi gerçekleşmediğinden sözleşme gereğince bir sorumluluğu bulunmadığını ileri sürmekte ise de; Satıcıdan malı teslim almadığı halde, teslim aldığını gösterir yazılı bir tesellüm belgesi vermek suretiyle davacıyı yanıltmış olduğundan davacının uğradığı zararların zararlardan sorumludur. Kefiller ise Mal teslimi gerçekleşmediğinden sözleşme gereğince bir sorumluluklarının bulunmadığı belirtmişlerdir. Gerçekten de, kefalet borcu bir fer’i borç olmakla, asıl borç yoksa kefalet borcu da yoktur. Bu sebeple mal teslimi gerçekleşmemiş olmakla asıl borç doğmadığından, kefalet borcu da doğmamış olur. Bu durumda mal teslim edilmiş gibi yapılarak kefillerde kandırılmış olmakla sorumluluklarının olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacının sair taleplerine gelince Finansal Kiralama konusu mal teslim edilmediği halde, satıcı firma ortada teslim edilmiş bir mal yokken fatura kesmek ve fatura bedelini tahsil etmek suretiyle, kiracı ise aslında kiralama konusu mal teslim edilmediği halde, davacı … şirketine karşı malın teslim alındğını gösteren, ancak gerçeği yansıtmayan bir tesellüm makbuzunu imzalarayak, davacı … şirketinin mal bedelini ödemesinde onu yanılttıkları anlaşılmaktadır. Zira, davacı şirket eğer böyle bir yazılı tesellüm makbuzunu almasa, mal bedelini de ödemeyecektir. Böylece davacı … şirketi ile, kefiller kandırılarak kredi ilişkisi Finansal kiralama gibi gösterilmiştir. Bu nedenle malın iadeside söz konusu olmadığından bu taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizin… Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde; 27/01/2016 tarihli … karar sayılı kararı ile; …Ltd Şti ve … yönünden Kısmen Kabulü ile 44.040,26 Euro’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Euro faizi ile birlikte, 17.541,80 Tl nin ise dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte bu davalılardan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, diğer davalılar … ile … hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili ve davalılardan … vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuş olup;
Yargıtay 19. HD 16/03/2017 tarihli 2016/5783 esas 2017/2171 karar sayılı Bozma ilamında; “…Davalı …’ nın temyiz istemi yönünden yapılan incelemede, … ile davacı şirket arasında finansal kiralama sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı şirketin borcu, finansal kiralamaya konu malın teslimini davalıya sağlamaktır. Bu borç davacının temel borcudur. Somut olayda satışa konu taşınırların davalı …’ ya teslim edilmediği diğer davalı satıcı …Ltd Şti’ nin mahkemeye sunduğu cevabından ve mahkemeninde bu yöndeki kabulünden anlaşılmaktadır. Davacı teslimini gerçekleştirmediği taşınırların bedelini davalı …’ dan talep etmekte haklı olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle Mahkememizin 27/01/2016 tarihli … esas … karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurmuş olup;
Yargıtay 19. HD 03/04/2019 tarihli 2017/4249 esas 2019/2221 karar sayılı karar düzeltme ilamında;”…Davacı şirket ile davalı … arasında finansal kiralama sözleşmesinin bulunduğu finansal kiralama sözleşmesinin konusunu oluşturan malın davalılardan … Ltd.Şti. tarafından satın alındığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu malın davalı kiracı …’ya tesliminin yapılıp yapılmadığı hususunda toplanmaktadır.Dosya içerisinde bulunan 20/02/2002 tarihli … seri nolu irsaliyeli faturada teslim alan kısmında ve teslim tesellüm belgesinde de …’nın imzası bulunmaktadır.Böylelikle dosya içerisinde bulunan yazılı belgelerde malın …’ya teslim edildiği anlaşılmaktadır.Malın tesliminin gerçekleşmesi nedeniyle davanın … yönünden de kabulü gerekirken reddine karar verilmesi bozma sebebi yapılması gerekirken yazılı şekilde bozma kararı verilmesi doğru olmayıp davacı vekilinin bu yöndeki karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 16/03/2017 gün ve … E-… K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının belirtilen değişik gerekçe ile davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir…” gerekçesi ile Yargıtay 19. HD 16/03/2017 tarihli 2016/5783 esas 2017/2171 karar sayılı Bozma ilamının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde; Mahkememizin … Esas … karar sayılı kararı ile; …Ltd Şti ve … yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar … ile … hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş olup, Yargıtay 19. HD 16/03/2017 tarihli 2016/5783 esas 2017/2171 karar sayılı Bozma ilamında; satışa konu taşınırların davalı …’ya teslim edilmediğini belirterek, davacının teslimini gerçekleştirmediği taşınırların bedelini davalı …’ dan talep edemeyeceği gerekçesiyle davalı … yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle Mahkememizin … Esas … karar sayılı kararını bozmuş, Yargıtay 19. HD 03/04/2019 tarihli 2017/4249 esas 2019/2221 karar sayılı karar düzeltme ilamında ise Dosya içerisinde bulunan 20/02/2002 tarihli … seri nolu irsaliyeli faturada teslim alan kısmında ve teslim tesellüm belgesinde …’nın imzası bulunduğu ve dosyada yer alan yazılı belgelerden malın …’ya teslim edildiğinin anlaşıldığını belirterek, malın tesliminin gerçekleşmesi nedeniyle davanın … yönünden de kabulü gerekirken reddine karar verilmesi bozma sebebi yapılması gerektiğinden bahisle bozma ilamının kaldırılmasına karar vermiş ve her ne kadar karar düzeltme ilamında davalı … yönünden de kabulü gerektiği ve karar düzeltme ilamında belirtilen değişik gerekçe ile Mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ifade edilmişse de Mahkememizin 27/01/2016 tarihli … esas … karar sayılı kararında zaten davalı … yönünden kabul kararı verildiği, karar düzeltme ilamı doğrultusunda Mahkememizin 27/01/2016 tarihli … esas …karar sayılı kararında bir değişiklik yapılması gerekmediği, hükmün, karar düzeltme ilamına göre aynı doğrultuda olduğu, zira Yargıtay 19. HD 03/04/2019 tarihli 2017/4249 esas 2019/2221 karar sayılı karar düzeltme ilamında Mahkememiz kararının gerekçesi yönünden bozma sebebi yapıldığı anlaşılmakla, dosyada mevcut 20/02/2002 tarihli … seri nolu irsaliyeli faturada teslim alan kısmında ve teslim tesellüm belgesinde …’nın imzası bulunduğundan, 20/02/2002 tarihli … seri nolu irsaliyeli fatura doğrultusunda finansal kiralama konusu malın davalı … Paz.San.Tic.Ltd Şti’den doğrudan davalı …’ya teslim edildiği tespit edildiğinden, karar düzeltme ilamı doğrultusunda anılan gerekçe ile Mahkememizin 27/01/2016 tarihli hükmünde bir değişiklik bulunmadığından direnme kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Mahkememizin 27/01/2016 tarih ve … Esas…Karar sayılı kararında DİRENİLMESİNE,
2-İş bu davanın …Ltd Şti ve … yönünden Kısmen Kabulü ile 44.040,26 Euro’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Euro faizi ile birlikte, 17.541,80 TL’nin ise dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte bu davalılardan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
Diğer davalılar … ile … hakkında açılan davanın Reddine,
3-Alınması gereken 7.679,56-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.765,00-TL den mahsubu ile bakiye 5.914,56-TL harcın davalılar… Ltd. Şti.ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.783,10-TL peşin ve başvuru harcının davalılar … Ltd. Şti.ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 633,33-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar yönünden 544,33-TL’nin davalılar… Ltd. Şti.ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 11.743,77-TL vekalet ücretinin davalılar …San.Tic. Ltd. Şti.ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı …Ltd. Şti. kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.197,65-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8- Davalılar … ve … dava ve duruşmalarda kendilerini tek vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 13.208,87-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
9-Taraflarca gider avansından artan bakiyesin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.