Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/580 E. 2021/142 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/580 Esas
KARAR NO : 2021/142
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2015
KARAR TARİHİ : 17/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 27.05.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … Mah. … cad. No … – İstanbul adresinde bulunan otel işletmesi için davalı ile … abone sözleşmesini yaptığını, davalının müvekkili şirkete kestiği faturalar incelendiğinde, 03.10.2013-02.04.2014 okuma tarihleri arasında ortalama 181 metreküp tüketim için … numaralı fatura ile 250.140 TL, 02.04.2014- 06.05.2014 okuma tarihleri arasında ortalama 233 metreküp tüketim için … numaralı fatura ile 73.286 TL, 06.05.2014- 05.06.2014 okuma tarihleri arasında ortalama 228 metreküp tüketim için … numaralı fatura ile 64.123 TL, 05.06.2014-05.07.2014 okuma tarihleri arasında ortalama 64 metreküp tüketim için v numaralı fatura ile 18.303 TL, 05.07.2014 – 05.08.2014 tarihleri arasında ortalama 101 metreküp tüketim için … numaralı fatura ile 29.596 TL, 05/08/2014 – 03.09.2014 tarihleri arasında ortalama 80 metreküp tüketim için … numaralı fatura ile 21.984 TL tahakkuk ettirildiğini, daha sonra ise kesilen … numaralı fatura ile …, …, … ve … numaralı önceki faturaların iptal edildiği belirtilerek, 05.08.2014- 21.11.2014 tarihleri arasında ortalama 538 metreküp tüketim için 793.837-TL bedel ödenmesi istendiğini, bu fahiş bedelli fatura son ödeme gününün gelmesi nedeniyle ihtirazi kayıtla ödenmiş ve davalıya 06.01.2015 tarih ve … numaralı itiraz dilekçesinin verildiğini, verilen itiraz dilekçesinde daha önce gönderilen faturalarla 793.837TL tutarlı fatura arasında kabul edilemez farkla bulunduğu, müvekkili şirketle ilgili yapılan bu işlemlere ilişkin tutanakların su sayacı inceleme raporlarının ve ilgili diğer belgelerin taraflarına verilmesinin talep edildiğini, davalı tarafından verilen cevapta, sayacın sözleşme tarihinden itibaren aralıklarla durduğu, çalışmayan dönemlerde gönderilen faturanın gerçeği yansıtmadığı ve kıyas yoluyla düzenlendiği, bu nedenle değişen yeni sayaçların ortalama tüketim değerleri esas alınarak geçmişe dönük yeniden faturalandırma yapıldığı belirtildiğini, ayrıca ödenen faturaların yeniden değerlendirilen itiraz konusu fatura tutarından düşüldüğünün belirtildiğini, bu beyanları kabul etmelerinin mümkün olmadığını bildirmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak, davalının usulsüz olarak kestiği faturalardan kaynaklı fazladan tahsil ettiği tutarın bilirkişi incelemesi ile tespit edilerek fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000-TL tutarlı kısmının müvekkil şirkete iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 27/07/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili İdare … 3305 sayılı yasa ile değişik 2560 sayılı yasa ile … hizmetlerini yürütmek, bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak ve kurulu olanları devralıp işletmek üzere kurulduğunu, kuruluş yasasının 13.a bendinde; Su satışı ve kullanılmış suların uzaklaştırılmasına karşılık tarifesine göre abonelerden alınacak ücretler ile diğer bentlerdeki kaynaklar idarenin gelirleri arasında sayıldığını, idare işbu kanuna göre görevli olduğu hususlarda belirtilen iş ve işlemeleri yerine getirmek üzere yönetmelik ve yönergeler çıkarma yetkisine sahip bulunduğunu, değiştirilen ve çalışmayan sayacın yerine takılan sayaç sonrasında geriye dönük olarak yapılan tahakkukların mer’i mevzuata uygun olduğunu, bu husustaki uygulamalar gerek 2560 sayılı … Kanununa uygun olarak çıkarılan Tarifeler Yönetmeliği 37 vd. maddeleri, gerekse … Abone Hizmetleri Uygulama Yönergesi 52 vd. maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlendiğini, öte yandan istirdadı talep edilen bedelin ihtiraz-i kayıt ile ödendiğinin iddia edildiğini, ancak bu hususta taraflarına herhangi bir belge gönderilmediğini, bedelin ihtiraz-i kayıt ile ödenmemiş ise bu durumda geriye istenmesi mümkün olmadığını beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak; haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın davacı yanın adlarına Geçmiş Dönem Alacağı adı altında tahakkuk ettirilen faturaların tahsilini haksız alındığı iddiası ile açılan alacak davası olduğu anlaşıldı.
Bilirkişinin düzenlediği 03.03.2016 tarihli raporunda özetle; dava dosyasında yapılan inceleme ve araştırma sonucunda; davacı tarafından ödemesi yapılan 03.12.2014 hesap kesim tarihli 793.837,00 TL tutarındaki dava konusu fark fatura bedelinin davacının kullandığı suya ait fark fatura tutarı olması nedeniyle dava konusu fark fatura bedelinden davalı …’nin sorumlu bulunmadığı kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 2015/541 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde, 01/06/2016 tarih 2016/452 karar sayılı kararı ile ; Davalı …’nin yaptığı incelemede davacının su tüketimini ve itirazlarını dikkate alarak sayaç hareketlerini incelediği ve sayaçların doğru yazmadıklarını tespit ederek 2014 yılı içerisinde 4 defa sayaç değiştirmek zorunda kaldığı, en son değiştirilen 29.09.2014 tarihinde takılan 1047 no.lu yeni sayaçtan sonra tüketimlerin normal seyrini takip ettiğinin görüldüğü, tüketim miktarının ortalama 500 m3/günlük averaj civarında olduğunun görüldüğü, bu nedenle …’nin geçmiş aylara ait fark tüketim olarak tanzim ettiği 03.12.2014 hesap kesim tarihli 793.837,00-TL tutarındaki faturanın uygun olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Mahkememizin 2015/541 esas 2016/452 karar sayılı 01/06/2016 tarihli kararın davacı vekilince süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay 3.HD 08/07/2019 tarih 2017/13656 esas 2019/6317 karar sayılı ilamında; “…mahkemece; dava dosyası, önceki bilirkişi dışında, su aboneliği kullanım bedeli hesabı konusunda uzman ve ehil olan üç kişilik bilirkişi heyetine verilerek, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüde yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun, tarafların bilirkişi raporuna yaptığı itirazların da değerlendirildiği bir rapor aldırılarak, varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile Mahkememizin 2015/ … esas 2016/ … karar sayılı 01/06/2016 tarihli kararının bozulmasına karar vermiş, bozma üzerine dosya Mahkememizin 2019/ … esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma ilamı doğrultusunda dosya su aboneliği kullanım bedeli hesabı konusunda uzman ve ehil 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, Bilirkişiler … Manav, Ali … ve … tarafından müşterek imzalı 17/12/2020 tarihli heyet raporunda özetle; yapılan incelemelerde davacının sunduğu faturalarla, davalının sunduğu abone föyünün dikkate alındığı, dava konusu … numaralı faturadan sonra … numaralı sayaçla farklı tarihlerde okuma yapıldığı ve tüm okumalarda günlük ortalama tüketim değerlerinin birbiri ile kıyaslanabilir düzeyde olduğu, 1047 numaralı sayacın istikrarlı ölçümler verdiği kanaatine varıldığı, dava konusu faturanın 1047 numaralı sayaçla 29/09/2014/21/11/2014 tarihleri arasında 53 günlük sürede hesaplanan 538,95 m3/gün’lük ortalama tüketime dayandırılarak kıyas yöntemiyle düzenlendiği, ilk ve son okuma tarihlerinin iptal edilen faturaların dönemlerini de kapsayan 05/06/2014 ve 21/11/2014 tarihleri arasında 169 günlük bir süre için hesaplandığı, bu süredeki sarfiyatın 169 gün x 538,94 m3/gün = 91.081 m3 olarak hesaplandığı, fatura tutarının ise 863.720,00-TL olduğunun görüldüğü ve iptal edilen … , … , … numaralı faturalar için sırasıyla 18.303,00-TL, 29.596,00-TL ve 21.984,00-TL tutarındaki ödemelerin bu faturadan düşülmesi suretiyle fatura tutarının 793.837,00-TL olarak hesaplandığı ve dava dilekçesinde dava konusu faturanın ilk okuma tarihinin 05/08/2014 olarak yazılmasına rağmen ilk okuma tarihi 05/06/2014 olarak kabul edilerek 169 günlük fatura düzenlendiği ve böylece dava konusu faturaya ilişkin ödemenin haksız alındığına ilişkin somut delile rastlanmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde; Davacı tarafça dava dilekçesinde, davalı tarafça gerçek bir okuma olmaksızın kıyas hesabıyla usulsüz olarak fazla fatura kesildiği iddiasıyla usulsüz faturalardan kaynaklı fazla tahsil edilen tutarın iadesi talep edilmiş olup, bozma ilamı doğrultusunda oluşturulan üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan rapordan anlaşıldığı üzere; … , …, … numaralı faturaların iptal edildiği, … numaralı faturaya ilişkin … numaralı sayacın istikrarlı sonuç vermediği, … numaralı faturaya ilişkin … numaralı sayacın çalışmadığının tespit edildiği ve … numaralı sayaçla değiştirildiği, … numaralı faturaya ilişkin … numaralı sayacın da arızalı olması nedeniyle 29/09/2014 tarihinde değiştirildiği, …, …, … numaralı faturaların ödendiği ve bu faturalara ilişkin okumaları yapan sayaçların istikrarlı sonuç vermemesi, sayacın çalışmadığının tespit edilmesi ve arızalı olması nedenleriyle bu sayaçlara dayalı okumalarla düzenlenen faturaların daha sonradan iptal edildiği, dava konusu olan … numaralı son faturanın ise, iptal edilen üç faturanın dönemlerini de kapsayarak belirlenen 169 günlük kullanımın hesaplandığı ve bu hesaplamaya göre belirlenen fatura tutarından ödenen ve sonradan iptal edilen … , … , … numaralı faturalar için ödenen bedellerin tenzili ile 793.837,00-TL bakiye hesaplandığı ve ödemenin yerinde olduğu, fazla ödemenin bulunmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL’nin harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 31,60-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”