Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/58 E. 2021/209 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/58 Esas
KARAR NO : 2021/209
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2017
KARAR TARİHİ : 10/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekilinin davalı şirketten … tescil sıra nolu Seri:A No:… tescil plaka No: … olan paletli kepçe satın aldığını, müvekkilinin bulunduğu Isparta’ya 29/09/2016 tarihinde teslim edildiğini, müvekilin ürünü kullanmaya başladıktan bir süre sonra arıza yapmaya başladığını ve yetkili servis çağırdığını, servisin ürünün arızasını giderdiğini söylemişse de mevcut arazının sürekli olarak tekrarladığını, hidrolik kaçağı ve hortum patlaması, krank keçesinden yağ kaçırma, egzozdan kara duman atması sorunlarının olduğunu, özellikle hidrolik kaçağının giderilmediğini, davalının sitesinin yorum bölümünde mağduriyetinin giderilmesini talep ettiğini, sürekli olarak sorunun çözüleceğini söylemişse de oyalamaktan başka bir faaliyette bulunmadığını, davalının maksadını ürünün garanti süresinin dolmasını sağlamak olduğunu, müvekkilinin … Noterliğinin … sayılı ihtarnamesini 02/06/2017 tarihinde davalıya gönderdiğini ve sorunun çözülmesini istediğini, ancak davalının kusursuz olduğunu ileri sürdüğünü, müvekkilin yasal hakları kapsamında hem de satılan ürünü garanti süresi henüz dolmadığından satılan kusurlu ürünün iade alınarak kusursuz misli ile değiştirilmesi, mümkün olmaması halinde kusurlu ürünün bedelinin davacıya iade edilmesi ve bu iadenin yapıldığı tarihteki ürünün bedeli üzerinden yapılmasının hakkaniyet gereği talep edildiğini, zira davacının ürün bedelinin faiziyle iadesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Taraflar arasında akdedilen 31/08/2016 tarihli İş Makinesi Satış Sonrası Hizmet Sözleşmesi uyarınca … marka … tipi 2016 model … şasi numaralı … plakalı paletli ekskavatörün … A.Ş. Aracılığıyla satıldığını ve davacıya kiralandığını, 29/09/2016 tarihli servis formu ile gerekli kontrolleri yapmak ve davacı operatörüne kullanımda dikkat etmesi gereken hususları açıklamak suretiyle aracın teslim edildiğini, davacının makineyi teslim aldıktan sonra rutin bakım ve bir takım arızalar nedeniyle yetkili servise götürdüğünü ve her defasında gerekli bakımların yapılarak ve/veya arızalar giderilerek çalışır durumda davacıya teslim edildiğini, buna rağmen davacının ihtarname göndererek aracın defalarca arızalandığını ileri sürdüğünü ve masrafların davalı tarafından karşılanmasını istediğini, davacıya … Noterliğinin 16/06/2017 tarihli ihtarnamesi ile süresinde ayıp ihbarı bulunmadığı, buna rağmen davalının garanti süresi içinde gerekli onarımları yaptığını, arızaların kullanıcı hatasından kaynaklandığını belirttiğini, iş makinesinin malikinin … olduğunu, bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davalı şirket tarafından araçtaki arızaların giderildiğini, onarım, bakım ve gerektiğinde parça değişimini yapmaya davam edeceğinin bildirildiğini, servis formlarının tetkikinden sıklıkla yağ kaçağı olduğunun görüldüğünü, hidrolik sistem ve pompalarla ilgili olabilecek bu duruma göre kullanıcının yaptığı yağ seçimi, filtre kullanması veya kullanmaması gibi ve davacı operatörünün bu tür bir iş makinesini kullanmaya yetkili olup olmadığının arızaları etkilediğini, davacının periyodik ve günlük bakımları yaptırıp yaptırmadığının da önemli olduğunu, süresinde ayıp ihbarı yapmadığını belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Davanın Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasından ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 18/02/2021 tarihli dilekçesinde ; İşbu davada davalı ile sulh olduklarını, yapılan sulh kapsamında müvekkilinin davalıdan yargılama gideri ve karşı vekalet ücreti talep etmeyeceğini, tarafların davaya konu uyuşmazlıkta karşılıklı olarak anlaşmış olup davanın konusuz kaldığnıı, Davalı yanın da taraflar arasında yapılan sulh sözleşmesi kapsamında müvekkilden yargılama gideri ve karşı vekalet ücreti talebi olmadığını dosyaya beyan etmesi ve taraflar arasındaki sulh protokolünü kabul ettiğini bildirmesinden sonra davanın sulh ve konusuz kalması nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekilinin 19/02/2021 tarihli dilekçesinde ; Davaya konu olayda müvekkili Davalı Şirket ile Davacı yanın haricen sulh olduğunu, yapılan sulh kapsamında Davacı, Müvekkili Davalı Şirketten yargılama gideri ve karşı vekalet ücreti talep etmeyeceğini, aynı şekilde Müvekkili Davalı Şirket de Davacıdan yargılama gideri ve karşı vekalet ücreti talep etmeyeceklerini ve yargılama giderleri tarafların kendi üzerlerinde bırakılacağını, tarafların davaya konu uyuşmazlıkta karşılıklı olarak anlaşmış olup davanın konusuz kaldığını, bu nedenle Davalı Müvekkili Şirket ile Davacı arasında yapılan sulh protokolünü ve buna ilişkin Davacı yanın Mahkemeye sunduğu sulh dilekçesini kabul ettiklerini, işbu sulh dilekçelerinde davanın sulh ve konusuz kalması nedeni ile reddine karar verilmesini arz ve talep etmişlerdir.
”HMK 313 (1) – Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
HMK 314 (1) – Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
HMK 314 (1) – Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
HMK 315 (1) maddesi : ”…Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” şeklinde düzenlenmiştir.
HMK’nın 315. Maddesi uyarınca, tarafların dava dışı haricen sulh olmaları, karşılıklı olarak lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyeceklerini bildirmeleri sebebi ile talepleri doğrultusunda karar verilmesine yer olmadığına karar vermek yasal ve yerinde görülerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-)Sulh nedeniyle dava konusuz kaldığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 59,30-TL maktu ret harcının başlangıçta peşin alınan 5.821,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.762,10-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-)Taraflarca yapılan giderlerin üzerilerinde bırakılmasına,
4-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya/vekiline iadesine,
5-)Tarafların sunmuş oldukları dilekçeler ile karşılıklı olarak yargılama gideri talep etmeyeceklerinin kararlaştırıldığı anlaşıldığından taraf vekilleri yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakkı hatırlatılmak suretiyle, dosya üzerinden karar verildi. 10/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza