Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/578 E. 2019/929 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/578 Esas
KARAR NO : 2019/929 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2016
KARAR TARİHİ : 27/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu 29/11/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın …/Ağrı Şubesi müşterisi olan … ‘a ait … seri numaralı 95.000,00-TL bedelli tacir hamiline çekle ilgili bankasının sorumlu olduğu tutarın ödenmesi talebiyle müvekkili banka aleyhine … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, başlatılan itiraza sehven itiraz edilmemesi sebebiyle takibin kesinleştiğini, mezkur takibin haksız ve hukuka aykırı olması nedeniyle işbu davayı açtıklarını, davalı tarafından icra takibine konu edilen çek üzerinde bulanan imzanın keşideciye ait olmaması sebebiyle karşılıksız işlemi uygulanmadığından müvekkili bankanın sorumluluk bedeli ödeme yükümlülüğünün olmadığını, sorumluluk bedeli ödeme yükümlülüğünün doğması için çekin müvekkili bankaya ibraz edilerek kısmen yada tamamen karşılıksız kalması ve çeke karşılıksız işlemin uygulanması gerektiğini, bu nedenle takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkili bankanın temerrüde düşürülmemiş olup asıl alacağa işletilen faiz başlangıç tarihi ve faiz oranının yasaya ve usule aykırı olduğunu, takibe dayanak gösterilen ve takasa ibraz edilmiş olan çek için müvekkili bankanın şubelerine başvuru yapılmak suretiyle banka sorumluluk tutarı talep edilmediğini, imza taklidi yoluyla keşide edilen dolayısıyla geçersiz olan çeke ilişkin sorumluluk ödemesi yapılmayacağını bu nedenle müvekkili bankanın herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili bankanın borçlu olmadığı halde sehven takibe itiraz edilmesi neticesinde haciz tehdidi altında bulunduğunu, bu sebeple de takibin durdurulmasını, … İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile gönderilen ödeme emrinde yazılı miktar için takip borçlusuna borçlu olmadıklarının tespitine, başlatılan takibin haksız ve hukuka aykırı olmasından bahisle davalı yönünden kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davanın bankacılık işlemlerinden kaynaklı menfi tespit davası olduğu anlaşıldı.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde 02/12/2016 tarih … karar sayılı kararıyla davanın reddine dair istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
Mahkememizin … esas … karar sayılı 02/12/2016 tarihli kararının davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya istinaf incelemesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 12/06/2017 tarih … esas … karar sayılı ilamında; “6100 sayılı HMK.’nın 341/2 maddesi ve 346/1 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararı miktar itibariyle kesin olduğundan ve istinaf başvurusunun ilk derece mahkemesi tarafından reddi gerektiğinden” bahisle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacının istinaf isteminin reddine karar vermiştir.
Davacı vekili 26/09/2017 tarihli kanun yararına bozma talepli dilekçesi ile, Mahkememizin 16/12/2016 tarihli kararının kanun yararına bozulmasını talep etmiş, Davacı vekilinin 26/09/2017 tarihli kanun yararına bozma talepli dilekçesi Mahkememizce … Cumhuriyet Başsavcılığı … Müdürlüğü Kanun Yolları Bürosu’na gönderilmiş, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın temyiz yoluna gidilebilir kanaati ile talep dilekçesi ve dosya T.C. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmiş, T.C. Adalet Bakanlığı tarafından davacı vekilinin dava dilekçesinde davaya konu çek üzerindeki imzanın keşideciye ait olmadığı yönündeki iddiası karşısında söz konusu imzanın keşideciye ait olup olmadığı hususunda araştırma ve inceleme yapılmaksızın dosya üzerinden karar verilmesinin usul veya yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kanun yararına bozma isteminde bulunmuştur.
Yargıtay … Hukuk Dairesi 12/09/2018 tarih … esas … karar sayılı ilamında “…Bir davada taraflara usulen tebligat yapılmadan ve taraf teşkili sağlanmadan dosya üzerinden yargılamaya devam edilmesi hukuki dinlenilme hakkını ortadan kaldıracak nitelikte esaslı bir usul hatası olup davalı …’in yargılamaya katılması usulen sağlanmadan ve bunun sonucu olarak taraf teşkili yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş kanun yararına hükmün bozulması gerekmiştir…” gerekçesi ile Mahkememizin … esas … karar sayılı 02/12/2016 tarihli kararının hukuki sonuçları kalkmamak koşulu ile kanun yararına bozulmasına karar verilmiş ve dosyanın Mahkememizde 2019/578 esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşıldı.
6100 Sayılı HMK’nın Kanun yararına temyiz başlıklı 363.maddesi;
“(1) (Değişik: 20/7/2017-7035/33 md.) İlk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla kesin olarak verdikleri kararlar ile yine bu sıfatla verdikleri ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.
(2) Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, karar kanun yararına bozulur. Bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
(3) Bozma kararının bir örneği Adalet Bakanlığına gönderilir ve Bakanlıkça Resmî Gazetede yayımlanır.” şeklinde düzenlenmiş olup, madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Bu nedenle; Yargıtay … Hukuk Dairesi 12/09/2018 tarih … esas … karar sayılı kanun yararına bozma ilamı üzerine Kanun yararına bozma ilamının niteliği gereği Mahkememizce sehven 2019/578 esas sırasına kaydedilen işbu dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve esasın bu şekilde kapatılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Yargıtay … Hukuk Dairesinin 12/09/2018 tarih … esas – … karar sayılı kanun yararına bozma ilamı üzerine sehven esasa kaydedildiği anlaşılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/11/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır¸