Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/499 E. 2019/873 K. 15.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/499 Esas
KARAR NO : 2019/873

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2019
KARAR TARİHİ : 15/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkillerinin murisi…’ın …A.Ş. Samandıra Şubesi’nden 18.02.2016 tarihli…kredi numaralı 36 ay vadeli 15.500,00 TL meblağlı ve …A.Ş. Samandıra Şubesi’nden 09.05.2017 tarihli … kredi numaralı 36 ay vadeli 20.000,00 TL meblağlı kredi çektiğini, … ve …AŞ’nin düzenlediğ…kredi hayat sözleşmesi 18.02.2016 tarihli… ve 09.05.2017 tarihli …numaralı kredilere bağlı olarak düzenlendiğini, 2017 yılının sonunda yani krediler alındıktan daha sonra muris …’ın lenf bezleri şişmesi nedeniyle tekrar doktora gitmiş ve 2018 yılının başında da akciğerinde kitle olduğundan şüphelenildiğinden ve tam vücut taraması yapıldığını, Akciğerinde lezyon tespit edilmiş ve birkaç hastaneden daha görüş alınarak ameliyat kararı alınmış. 3-4 gün ameliyat öncesi tedavi için hastaneye yatırılmış ve sonrasında da ameliyat olduğunu, ameliyattan sonra yoğun bakıma alındığını ve sonrasında kalp krizi geçirdiğini, durumu stabil hale geldikten sonra 3-4 gün sonra da tekrar kalp krizi geçirdiğini ve öğleden sonra enfeksiyon kaptığı ve kötü durumda olduğu belirtildiği sonrasında da şoka girmiş ve çoklu organ yetmezliğinden müvekkili …, 17.07.2018 tarihinde saat 08.30’da vefat ettiğini ve … ve… AŞ’nin düzenlediği … kredi hayat sözleşmesi düzenlendiği ve poliçede sigortacının otomatik yenileme taahüdü bulunduğunu, davacıların murisi olan…’a poliçelerin ve sigorta sözleşmesinin teslim edilmemiş olması hasebiyle davalı … şirketleri TTK madde 1423’te yer alan “Aydınlatma yükümlülüğü’ne” aykırı davrandığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı takip dosyası ile takip borçluları poliçe ile teminat altına aldıkları riziko bedeli üzerinden ödeme yapmakla yükümlü olacaklarından takibe konu asıl alacak 22.192,83-TL tutarı likit, muayyen olduğunu, vefat gerçekleşmiş olduğundan daini mürtehin kapsamında ödeme yapmaları gerektiğini ve muaccel olduğunu, 27/11/2018 tarihli borca itiraz ile borçlu/davalı …Emeklilik ve…A.Ş ve 22/11/2018 tarihli itiraz ile … Sigorta A.Ş. Muayyen, Muaccel ve Likit takip alacağına karşı haksız ve kötüniyetle itirazda bulunarak takibi durdurduklarını beyanla Daval… Emeklilik ve … a.ş ve …Sigorta A.Ş. tarafından istanbul… icra dairesi … E. sayılı dosyasıyla başlatılan ilamsız takibe vaki haksız ve kötüniyetli itirazların iptaline ve takibin devamına, takip tarihinden itibaren hakkaniyet ve nesafet kuralları gereğince sigorta şirketinin davacıdan talep ettiği faiz miktarı ve oranınca faiz işletilmesini talep ederek, davalılar hakkında borca itiraz etmeleri sebebiyle likit alacağın %20’sinden az olmamak üzere %100 icra inkar tazminatına ve hakkaniyet / nesafet kuralları gereğince sigorta şirketinin davacıdan talep ettiği faiz oranı ve miktarınca itiraz tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Davaya usul ve esas yönünden itiraz ettiklerini, mahkemenin görevsizliği nedeniyle usul yönünden reddine karar verilmesini, usul yönünden Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2.Maddesi uyarınca iş bu davanın bakmaya görevli olan tüketici mahkemesinde açılması gerektiğini ve arabuluculuk son tutanağının sunulmadığını, esas yönünden ise davacıların murisi…, müvekkil şirket tarafından,..nolu…Yanımda Sigorta Poliçesi ile 09/05/2018 – 09/05/2019 tarihleri arasında, …nolu …Sigorta Poliçesi ile de 01.02.2018 – 01.02.2019 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde sigortalandığını, sigortalı…’ın ölümü sebebiyle poliçeler kapsamında tazminat talep edilmesi üzerine müvekkili sigorta şirketi nezdinde …ve … nolu hasar dosyaları açıldığını, yapılan incelemeler ve hasar dosyasının değerlendirilmesi sonucunda; tazminat talebinin, TTK, Genel Hükümler ve Sigorta Genel Şartları gereğince teminat kapsamı dışında olduğunu, davacıların sigorta tazminatı talebinin reddedildiğini, müvekkili şirket tarafından hasar dosyaları kapsamında yapılan inceleme sonucunda, Sigortalı …’ın ölümün herhangi bir kaza neticesinde gerçekleşmediği tespit edildiğini, … ve … nolu poliçeler, poliçe metinlerinde de açıkça belirtilmiş olduğu üzere Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’na bağlı olarak teminat vermekte olduğunu, Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarının 4.maddesinde sayıldığı üzere aşağıdaki haller kaza olarak nitelendirilmemekte, dolayısı ile de poliçe teminatı kapsamına girmediğini beyanla, davanın reddine karar verilerek ve müvekkili şirket lehine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Emeklilik ve … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davaya usul ve esas yönünden itiraz ettiklerini, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesini, usul yönünden Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2.Maddesi uyarınca iş bu davanın bakmaya görevli olan tüketici mahkemesinde açılması gerektiğini, Türkiye …Bankası A.Ş. dain-i mürtehin sıfatıyla öncelikli hak ve alacak sahibi olduğunu, dava açma hakkı da dain-i mürtehin sıfatıyla T….Bankası A.Ş.’ye ait olduğunu, esas yönünden ise sigortalı ile müvekkili şirket arasında, . … Bankası A.Ş. … Şubesi aracılığıyla, sigortalının talebi ve imzalı onayı doğrultusunda …başvuru numaralı 18.02.2016 başlangıç tarihli 6.605,41-TL vefat teminatı bedelli Kredi…Sigortası ve T. … A.Ş. Samandıra Şubesi aracılığıyla, sigortalının talebi ve imzalı onayı doğrultusunda… başvuru numaralı 09.05.2017 başlangıç tarihli 15.622,52-TL vefat teminatı bedelli Kredi …Sigortası akdedildiğini, sigortalıya kronik lenfositer lösemi tanısı sigorta sözleşmesinin akdedilmesinden önce konulduğunu, müvekkili şirket yetkilileri tarafından yapılan incelemede müteveffaya kronik lenfositer lösemi tanısının sigorta sözleşmesi akdedilmeden 2 (iki) yıl önce konulduğunun görüldüğü, müteveffa hakkında poliçe akdedilmesinden önce, kronik lenfositer lösemi hastalığına ilişkin teşhis konulmuş ve ilgili tedavilere başlandığını, davacıların talebi teminat dışında kaldığını, sigortalı TTK 1435. madde hükmüne göre sözleşmenin yapılmaması veya daha ağır şartlarla yapılmasını gerektiren hususları bildirme yükümlülüğüne aykırı davrandığını, müvekkili şirketin tarafından bilgilendirme (aydınlatma) yükümlülüğü mevzuata uygun olarak yerine getirilmiş ve sigortalının sağlık beyanı mevzuata uygun şekilde alındığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte talep edilen faize ve faiz oranına itiraz ettiklerini, poliçeler vefat tarihinde yürürlükte olduğundan, davacı tarafından ileri sürülen yenileme sorumluluğuna ilişkin iddialara itibar edilemeyeceğini beyanla mevcut ve geçerli bir sigorta teminatı olmadığından muris mirasçılarının açtığı itirazın iptali davasının reddine, davacıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasında yer alan itirazın kabulüne ve takibin iptaline, her türlü yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davanın; davacıların murisi…’ın …bankasından ihtiyaç kredisi çektiği bu krediyi sözleşmesine ilişkin olarak davalı …Ş ve …Emeklilik … A.Ş. tarafından hayat sigortası yapıldığı ve yapılan ödemelere ilişkin davacının davalılar aleyhine açtığı itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115.madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Aynı yasanın 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. Yasanın 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa gereğince bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir ve bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.
Bu Kanunun uygulanmasında tüketici ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır ve taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.
Bu yasal çerçevede eldeki talebin değerlendirilmesinde, davacılar murisi tüketici olup, davalı ile muris arasında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemidir. Dava, 6502 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden sonra açılmış olup, eldeki davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerine aittir. Dava şartı olan görev hususu yönünden Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda, bu yönde karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3-6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
15/11/2019

Katip …

Hakim …