Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/487 E. 2020/536 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/487 Esas
KARAR NO : 2020/536
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı-borçlu ile müvekkil alacaklı şirket arasında 08/09/2017 tarihli baskı makinelerinin kiralanmasına dair kiralama sözleşmesi yapıldığını, kira süresi 60 ay ve aylık birim kira bedeli 345 Euro + KDV , aylık toplam kira bedelinin ise 20.700 Euro + KDV olarak anlaşıldığını, yapılacak servis hizmetinde ayrıca kopya başı da ücret alınacağını, yine makinelere ve ödeme bilgileri de sözleşmeye eklendiğini, yine aynı tarihte servis sözleşmesi de imzalandığını, davalı firmanın 28/08/2018 tarihinde davacıya bir mektup gönderdiğini ve sözleşmenin 19.maddesini öngörülemeyen sebep olarak gerekçe göstererek sözleşmeyi feshettiğini belirttiğini, davalı firmaya çalışılan dönemde imzalanan sözleşmeye göre pek çok fatura kesildiğini, bu faturalardan henüz ödenmemiş olan ve toplam 144.133,42 TL lik asıl alacak için …. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını ve alacağın muaccel olmasına rağmen davalı tarafın itiraz ettiğini takibin durduğunu, davalı tarafın haksız bir nedenle sözleşmeyi feshettiğini, davacı müvekkilin yurdışında parça ve ekipman getirtmekte olduğunu, kur artışının davacı tarafa herhangi bir katkısı bulunmadığını, alacağın likit olduğunu ve faturalar ile borçlu tarafın ödeme yükümlülüğünü açık olduğunu, gerek icra takibinde belirtilen ve ekte dava dosyasına sunulmuş olan sözleşmelerin ve irsaliyeli faturalardan anlaşılacağı üzere taraflar arasında borç doğuran geçerli bir hukuki ilişki ve sözleşmenin mevcut olduğunu, davalı tarafın muaccel hale gelen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, borçlunun itirazının haksız olduğunu kötü niyetli olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, bu nedenle borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına çarptırılmasına, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın dayanağı olan …. İcra Müdürlüğünde başlatılmış olan takibin taraflar arasında kiralama ve servis sözleşmesi olduğunu, “sözleşmenin ifa edileceği yer” olan İzmir İcra Müdürlüğünün ve İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğunun görüldüğünü, icra müdürlüğüne vermiş oldukları 21/01/2019 tarihli itiraz dilekçelerinde yetki itirazında bulunduklarını, işbu davada da İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğunu ve yetki itirazları doğrultusunda mahkemece yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen kira ve servis sözleşmeleri kapsamında düzenlenen faturalardan kaynaklı alacağa ilişkin … İcra Dairesinin 2019/… esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davalı şirket, TTK’nın 16.maddesi hükmü uyarınca şirket olması nedeniyle tacir ise de, tüzel kişiliği bulunmayan davacı yönetim tacir değildir. Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında akdedilen kira ve servis sözleşmeleri kapsamında düzenlenen faturalardan kaynaklı alacağa ilişkin olup, TTK’da düzenlenen hususlardan da (TBK’da düzenlenmiştir) değildir. Uyuşmazlık konusu TTK’nın Ticaret Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinde de sayılan istisnalar arasında da yer almamıştır. Ayrıca 6102 Sayılı TTK’nın 16/2.maddesi gereği; kamu tüzel kişileri, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılamayacaktır. Eldeki davada davacı bir kamu tüzel kişisi olup, TTK 16/2.maddesi gereği de tacir sayılmadığından, netice olarak somut dava, mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde olmadığından Mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca uyuşmazlık sadece taraflar arasındaki kira sözleşmesinden değil, aynı zamanda kiralanan makinelerin servis hizmetine ilişkin servis sözleşmesinden de kaynaklandığından, görevli yetkili Mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla HMK’nun 114/(1)-c ile 115/(2) maddeleri uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun HMK’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”