Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/470 E. 2022/604 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/372 Esas
KARAR NO:2022/669

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/06/2021
KARAR TARİHİ:04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine … 5. İcra Müdürlüğü’nde … E. ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından yapılan yetki itirazı sonrası dosyanın yetkili … 6. İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini ve … esasını aldığını, ödeme emrinin 21.05.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından itiraz edildiğini, borcun olmadığına ilişkin itirazın mesnetsiz olduğunu, taraflar arasında ana sözleşme yapılmadan önceki sürecin tamamen sözlü olarak ilerlediğini, söz konusu süreçte taraflar arasında henüz yazılı bir sözleşme yapılmamışsa da müvekkili şirket tarafından bir hizmet sunulduğunu, dilekçe ekinde sundukları maillerden iş bu hizmetin sunulduğunun net bir şekilde anlaşılmakta olduğunu, 8 Kasım 2020 tarihinde müvekkili şirket tarafından; “Bugün 5-9 arası katları bitirmek için 20 kişilik bir ekip daha ve makine de getirdik. Pazartesi yatakları gelecek olan bütün odaların temizliği bitmek üzere” şeklinde gönderilmiş olan maile, cevap olarak davalı borçlu şirket tarafından; “Başta siz olmak üzere herkesin emeğine sağlık, iyi çalışmalar” şeklinde gönderilen mailin taraflar arasında mutabık olunan bir sözleşmenin ve müvekkili şirket tarafından verilen hizmetin varlığını kanıtlar nitelikte olduğunu,
müvekkili tarafından davalı şirkete verilen hizmet karşılığında 12.01.2021 tarih 37.870,22 TL tutarlı faturanın kesildiğini, ancak davalı şirketin söz konusu bedeli ödemediğini iddia ederek; İtirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı
tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı vekili, 02.09.2021 tarihinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Sağlık sektöründe hizmet gösteren müvekkili şirketin, temizlik hizmeti sağlayan
davacı ile yaptığı görüşmeler neticesinde taraflar arasında yazılı sözleşme akdedilmeden önce deneme amaçlı olarak davacı tarafından müvekkili şirket hastanesinde kısmi olarak bir ön hizmet sunulmasını, müvekkilinin ise davacının göstermiş olduğu hizmetten memnun kalması halinde yazılı sözleşme ile anlaşma yapılacağı konusunda mutabık kalmış olup, ileriki dönem için yazılı sözleşme akdedilmesi durumunda hizmet bedelinin ne olacağı konusunda görüşme gerçekleştirmediklerini, işbu anlaşma neticesinde davacı tarafın kısmi olarak bir ön hizmet sunduğunu, bu hizmetin kontrollerini gerçekleştiren müvekkilinin, davacı tarafından verilen hizmetin özellikle Covid-19 Pandemisi içerisinde bulunulan bu dönemde yüksek önem arz ettiği üzere sağlık sektörünün gerektirdiği özen ve titizliğe yeterli uygunlukta olmadığını, hizmetten memnun kalmadığını belirterek sonraki süreçte davacı ile çalışamayacağını bildirdiğini, bu hususun tanık beyanları ile de ispatlanacağını, Bunun üzerine davacının, müvekkili ile yapmış olduğu anlaşmaya aykırı olarak,
müvekkilinden hizmet bedeli olarak 37.870,22 TL talep ederek, ayrıntılı hiçbir açıklama yazmayan, neye göre hesap yapıldığı belli olmayan, afakî bir şekilde hazırlanmış
faturayı müvekkili adına düzenlediğini, müvekkilinin ise işbu talebin ve faturanın aralarındaki akit ilişkisine aykırı olduğunu, davacı talebi haksız olmakla birlikte fahiş miktarda olduğunu ve faturanın neye göre düzenlendiğinin belirsiz olduğunu belirterek iade ettiğini, Ancak davacının hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olan işbu talebini … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına konu ettiğini, en başında deneme amacıyla ücretsiz bir ön hizmet sunmayı vadeden davacının, ön hizmetinin beğenilmemesi sonrasında müvekkilini, anlaşmaya aykırı olarak, neye göre hesaplandığı belli olmayan, afaki bir şekilde hazırlanmış faturayı ödemeye zorlamasının haksız kazanç elde etme çabasından ibaret olduğunu, diğer yandan kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının fatura bedeli kadar iş yapılıp yapılmadığına, taraflar arasında bir ücretkararlaştırılıpkaralaştırılmadığına, bu işin ayıptan ari yapılıp yapılmadığına dair hiçbir delil de sunamadığını ileri sürerek; Davacının itirazın iptali talebinin ve icra inkâr tazminatı talebinin reddine, davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin de davacıtarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Fatura alacağından kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
… 6. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının Rekeep United Tesis Yönetim Hizmetleri A.Ş., borçlunun Medistanbul Sağlık Hizmetleri A.Ş. olduğu, takibin 37.870,22 TL asıl alacak olmak üzere toplam işlemiş faizle birlikte 37.954,26 TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin 06/02/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve borçlunun 09/02/2021 tarihinde yetkiye, ödeme emrine, ödeme emrinde belirtilen borca, işlemiş ve işleyecek olan faize ve bu borcun tüm fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmıştır. İtiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 09/06/2021 tarihinde açıldığı, görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği 11.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda; ispat kuralları gereği, davalı tarafından “deneme amacıyla davacının bir takım hizmetler verdiği ancak hizmetlerden memnun kalınmaması nedeniyle sözleşme yapılmadığı bu nedenle ücret alacığının doğmadığı” yönündeki iddiaların geçerli delillerle ispat edilememe, tam aksine, davacı tarafından 8 Kasım 2020 tarihinde gönderilen “Bugün 5-9 arası katları bitirmek için 20 kişilik bir ekip daha ve makine de getirdik. Pazartesi yatakları gelecek olan bütün odaların temizliği bitmek üzere” yönündeki maile karşılık davalı tarafından“Başta siz olmak üzere herkesin emeğine sağlık, iyi çalışmalar” denilerek
verilen hizmetlerin onaylanmış olması, taraflar arasında, iddia edilenin aksine, cari hesap ilişkisinin bulunması, davalının dava konusu 37.870,22 TL dava konusu faturayı iade etmemesi hususları dikkate alındığında; davacının dava konusu fatura nedeniyle alacaklı olduğunun kabul edilmesi gerektiği, icra inkar tazminatı talep etme şartlarını da oluştuğu tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce toplanan delililer sonucu yapılan bilirkişi incelemesinde davacı tarafın ticari defter ve dayanak belgelerini sunduğu, davalı tarafın ise 2021 yılına ait Ocak ve Temmuz dönemine ait yevmiye, kebir defter beratları, aynı dönemlere ait yevmiye, kebir defter kayıtları, davacı şirkete ait muavin defter dökümü ve envanter defterinin noter onay sureti elektronik posta yoluyla iletilmiş ise de, ilgili belgelerin ıslak imzalı çıktılarının sunulmadığının rapordan anlaşıldığı , davacı ve davalı şirkete ait yevmiye, kebir defter beratları süresinde alınmış olduğu, envanter defteri açılış onayı da yasal süresinde yaptırıldığı her iki taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı , tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda , davacı tarafça taraflar arasında temizlik hizmeti sözleşmesi yapıldığını , bu sözleşme uyarınca temizlik hizmetlerinin verildiği ancak davalı tarafından dava konusu bedelin ödenmediği bu nedenle fatura alacağına istinaden takip başlatarak iş bu davanın açıldığının iddia edildiği , davalının iddiası ise, deneme amacıyla davacının bir takım hizmetler verdiği ancak hizmetlerden memnun kalınmaması nedeniyle sözleşme yapılmadığı bu nedenle ücret alacığının doğmadığını savunduğu , 6100 sayılı HMK. m. 199 hükmüne göre, “uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir”. Dolayısıyla mail yazışmalarının delil niteliği bulunmaktadır (Y. 13. HD’nin E. 2017/1014, K. 2020/4488 sayı ve 09.08.2020 tarihli kararı) 4721 sayılı TMK. m. 6 hükmüne göre: “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür”. HMK. m. 190/1 hükmüne göre: “İspat Yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vahaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir”. Bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. Anılan ispat kuralları gereği, davalı tarafından “deneme amacıyla davacının bir takım hizmetler verdiği ancak hizmetlerden memnun kalınmaması nedeniyle sözleşme yapılmadığı bu nedenle ücret alacığının doğmadığı” yönündeki iddiaların geçerli delillerle ispat edilmesi gerektiği davalı tarafından bu yönlerden her hangi bir somut delil sunulmadığı , davacı tarafından 8 Kasım 2020 tarihinde gönderilen “Bugün 5-9 arası katları bitirmek için 20 kişilik bir ekip daha ve makine de getirdik. Pazartesi yatakları gelecek olan bütün odaların temizliği bitmek üzere” yönündeki maile karşılık davalı tarafından “Başta siz olmak üzere herkesin emeğine sağlık, iyi çalışmalar” denilerek verilen hizmetlerin onaylanmış olduğu görüldüğü ve yine davalı tarafından dava konusu 37.870,22 TL dava konusu faturayı iade etmediği de bu nedenle davacının dava konusu fatura nedeniyle alacaklı olduğu sonucuna varıldığı , bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere taraflar arasındaki ticari ilişki sonucunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle talebi gibi 37.870,22-TL alacaklı olduğu belirlendiğinden davalının takibe itirazının 37.870,22–TL alacak üzerinden iptaline takip talebindeki şartlar gibi takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve alacak faturadan kaynaklı olup likit olduğundan hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu 04/10/2022 tarihli 5 nolu celsede verilen kısa kararda ; “Davanın kabulü ile; Davalının … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 37.870,22- TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin 37.870,22- TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki talep gibi DEVAMINA,” karar verildiği davaya konu icra takip dosyasında davacı vekilinin 37.870,22 TL asıl alacak 84,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.954,26 TL toplam alacak üzerinden takip başlatılarak iş bu davada dava değerinin de 37.954,26 TL olarak gösterildiği ancak mahkememizce sehven bu hususa değinilmeden kısa kararın açıklandığı kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulamayacağı ve ayrıca taraflara tanınan haklar ve borçların bu şekilde sınırlandırılıp genişletemeyeceğinden dosyanın istinaf yasa yolu açık olması da gözetilerek bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-)Davalının … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 37.870,22- TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin 37.870,22- TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki talep gibi DEVAMINA,
2-)Alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatı 7.574,05- TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.586,91 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 458,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.128,51 TL harcın ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerektiğinden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacının yaptığı 59,30-TL başvuru harcı, 458,40 TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 1.807,00 TL bilirkişi ücreti ile davetiye masrafı olmak üzere toplam 2.333,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2022

Katip …
(E-imzalı)

Hakim …
(E-imzalı)