Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/458 E. 2020/59 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/458 Esas
KARAR NO : 2020/59
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 11/07/2019
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; vekiledenlerinin davalı … Kooperatifinin üyesi ve eski yöneticileri olduğunu, davalı kooperatifin Olağan Genel Kurul toplantısının 16.06.2019 tarihinde yapıldığını, davalı kooperatifin 1163 sayılı kanunun ve anasözleşme ile mevzuatın emredici hükümlerine aykırı davrandığını,Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın 11.06.2008 tarihli tebliğine uygun 2018 yılı faaliyet raporunun ortakların bilgisine sunulmadığını, Genel Kurul kararının alındığı tarihte, elinde somut bir rapor bulunmadan gündeme madde koyarak afaki şekilde işlem yapılmasına neden olunduğunu, denetim tarafından hazırlanacak raporun yönetim kurulunun isteği doğrultusunda hazırlanmasına sebebiyet verildiğini, yapılacak denetimin Genel Kurul tarafından seçilen hesap tetkik komisyonu kurulmadan yönetim kurulu eliyle yaptırılmasının usule aykırı olduğunu beyanla, davalı kooperatif yönetim kurulunun öncelikle 16.06.2019 tarihli genel kurul gündeminin 12. maddesinin ve ona bağlı bu kapsamda alınan kararın ve usulüne uygun toplanmayan genel kurulun iptalini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, Kooperatifler Kanunu m.53 kapsamında genel kurul iptali ile ilgili dava açılması için, öncelikle iptali istenen genel kurul kararlarının, kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğunun iddia ve ispat edilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde, genel kurul kararlarının kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet esaslarına aykırı alındığına yönelik somut herhangi delil ve eylem ortaya konulamadığını, Genel kurul kararlarının iptali ile ilgili dava açmanın ön koşullarından birinin, genel kurula iştirak edenlerin alınan kararlara muhalif kaldığını belirten muhalefet şerhlerini genel kurul tutanağına yazdırmaları, diğerinin bir ay içinde genel kurul kararlarına karşı iptal davasının açılması, bir değer koşulunda alınan kararlara red oyu verilmesi olduğunu, her ne kadar davacılar genel kurul gündeminin 12.maddesinde yer bulan ve 12. madde kapsamında genel kurulda oya sunulan mali denetim raporuyla ilgili önceden hazırladıkları bir itirazı muhalefet şerh olarak değerlendirmekte iseler de, şerhin genel kurulca alınacak karara ilişkin olması gerektiğini, başka bir ifade ile bu konu ile ilgili genel kurulca nasıl bir karar alınacağı bilinmeden, tahmin üzerine ve ön şartlı olarak hazırlanması nedeniyle usulüne uygun bir muhalefet şerhi bulunmadığını, davacıların 12.madde ile ilgili itirazları bir muhalefet şerhi olmayıp genel kurula sunulan rapora ilişkin bir itiraz olup, Kooperatifler Kanunu’nun 53. ve Kooperatif Ana Sözleşmesinin 38.maddesinde ifadesini bulan dava açma koşulları yerine getirilmediğinden, davacı üyelerin dava açma hakkı bulunmadığını beyanla, öncelikle davacının muhalefet şerhi olmadan dava açmış olduğundan dava şartı yokluğundan davanın reddine, davacıların haksız ve hukuka aykırı olarak açtığı davanın kooperatifi ve bütün üyeleri zarara uğratma ihtimaline binaen Kooperatifler Kanunu m.53/3 gereğince uygun bir teminatın davacılar tarafından yatırılmasına, esasa girilmesi durumunda haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; 16.06.2019 tarihli genel kurul gündeminin 12.maddesinin iptali ile birlikte ona bağlı bu kapsamda alınan kararın ve usulüne uygun toplanmayan genel kurulun iptali talebinden ibarettir.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun “… “Kararların bozulması ve şartları” başlıklı MADDE 53. Maddesi “…aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.
1. Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;
2. Yönetim Kurulu;
3. Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri…” hükmünü içermektedir.
Davanın 1 aylık yasal hakdüşürücü süre içinde açıldığı ve davalı kooperatif adresi itibariyle mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların gösterdikleri belge ve kayıtlar, davalı Kooperatife ait ait ticaret sicil dosyası, 16/06/2019 gününde yapılan genel kurul toplantı tutanakları, hazirun cetvelleri getirtilip incelenmiştir.
Davacılar vekilinin 2015-2016-2018 yılları olağan genel kurul toplantı kararlarını sundukları, bir kısım eski yönetim kurulu üyeleri ile ilgili … ve … CBS’nin kovuşturmaya yer olmadığına dair karar örneklerini sundukları, 2002 yılından itibaren görevli yönetim kurulu üyelerini bildirdikleri görülmüştür.
16/06/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan ve iptali istenen 12 nolu kararın:
” Kooperatifin 11/06/2017 ve 03/06/2018 tarihli genel kurullarında alınan karar gereğince kooperatifin hesap ve işlemleri ile ilgili olarak denetim firmasınca düzenlenen denetim raporu hakkında bilgi verilmesi ve bu kapsamda gerekli kararların alınması maddesinde yönetim kurulu başkanı … …, ” Genel Kurul kararları doğrultusunda kooperatifin hesap ve işlemlerinin bağımsız denetim firmasına bir önceki yönetim tarafından sözleşme yapılarak incelettirildiğini ve bu konuda kapsamlı bir rapor alındığını, ancak raporun genel kurula sunulması için yine aynı firmaya raporun özetinin çıkarttırılarak hazırlattırıldığını, alınan bu raporda adı ve görev süreleri yazılı eski yönetim kurulu üyelerinin uygulamasından dolayı kooperatife toplam 11.305.718,31-TL zarar verildiği hususunu raporda yeraldığını” ifade etti.
Kooperatifler mevzuatına göre yönetim kurulunun kooperatife verdiği zararların tazmini için genel kurulunca karar alınması gerektiğinden bu hususun genel kurulda gündem maddesi yapıldığını, sorumluluk ve tazminat davası açılıp açılmaması hususunun genel kurulun taktirinde olduğunu, genel kurulun alacağı karar doğrultusunda yönetim kurulunun uygulama yapacağını belirtti. Bu kapsamda rapor okunduğunda görüleceği üzere ; tespit edilen zararların hak düşücü süre, zaman aşımı ve benzeri hukuki çerçeve içerisinde somut olarak değerlendirilmesinden sonra hangi zarar kalemlerinin dava konusu olabileceği ile ilgili yapılacak hukuki tespit ve alınacak hukuki mütalalar sonucunda sorumluluk ve tazminat davası açılması konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesini daha uygun olacağını ifade etti.
Yapılan görüşmelerden sonra raporda tespit edilen ve zarar olduğu belirtilen konular kapsamında yapılacak hukuki tespit ve alınacak hukuki mütalalar sonucunda tespit edilen miktar doğrultusunda ilgililer hakkında sorumluluk ve tazminat davası açılması konusunda yönetim kuruluna oybirliği ile yetki verildi.
Görüşmelerden sonra yapılan oylamada mali denetim sonucundaki yönetime gerekli görüldüğü taktirde ve gerekli kişiler hakkında dava açıp açmama kararı 3 red oyuna karşılık 110 oy ile oyçokluğu ile kabul edilmiştir. ” şeklinde olduğu görülmektedir
İşbu davada çekişme; gündemin 12. maddesine konu olan denetim raporunun henüz hazırlanmamış, elde mevcut olmayan bir rapor almasına rağmen, henüz elde olmayan raporun görüşülmesinin gündem konusu yapıldığına dairdir. Ancak, kooperatifin 11/06/2017 ve 03/06/2018 tarihli Genel kurullarında alınan kararlar doğrultusunda yönetim kurulu tarafından, kooperatifin iş ve işlemleri ile ilgili genel kurullarca yapılması karar altına alınan mali denetim kapsamında yerindelik ve uygunluk denetimi yapılması konusunda mali müşavir bilirkişiden 2002-2016 yıllarını kapsayacak şekilde özel amaçlı denetim ve değerlendirme raporu alınmış ve bu rapor üyelere, ilgili genel kurul davet mektubu ve eki belgeleri ile birlikte gönderilmiştir. Kaldı ki eski yönetim kurulu üyeleri olan davacıların toplantıda dava konusu ettikleri 12. maddeye ilişkin açık muhalefetleri olmadığı, toplantı öncesi hazırlanan dilekçelerin genel kurul toplantısında sunulduğu ve beyanların, rapor içeriğine itiraz mahiyetinde olduğu anlaşılmaktadır. 16/06/2019 tarihli Genel Kurul usulüne uygun olarak toplanmış olup, Genel Kurullarda belirli hususlarda yönetim kuruluna yetki verilmesi usul ve yasaya uygundur. Henüz eski yöneticiler hakkında dava açılmasına karar verilmediği, ancak bu konuda gerekli araştırma yapılması ve gerektiğinde dava açılması için yönetim kuruluna sadece yetki verildiği, davacıların muhalefetlerinin bu nedenle sadece itiraz /savunma mahiyetinde olduğu, kararın içeriği, alınma koşullarında yasaya ve ana sözleşmeye aykırılık bulunmadığı, eski yönetim kurulu üyesi olan davacılar aleyhine sorumluluk ve tazminat davası açılmasına karar verilmesi halinde ve dava açıldığında ancak yapacakları itirazlar olup, dava açılmasını önler mahiyette işbu ön dava açılma koşullarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca, 1163 sayılı yasanın 24. maddesine göre, bilanço ve gelir gider hesapları 15 gün önceden kooperatif merkezinde ortakların incelemesine hazır tutulacağı ve talep eden ortaklara bunların bir suretinin verileceği hükmüne uygun hareket edildiği, bu sebeple genel kurulun usulüne uygun yapılmadığı hususundaki iddianın da yerinde olmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla:
HÜKÜM:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Başlangıçta maktu peşin harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-)Davacılar tarafından yapılan tüm yargılama giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davacıların gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacılara / vekillerine iadesine,
Davacılar ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/02/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …