Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/456 E. 2019/719 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/456 Esas
KARAR NO : 2019/719

DAVA : Haksız rekabetin tespiti
DAVA TARİHİ: 17/12/2013
KARŞI DAVA: Tespit
BİRLEŞEN İSTANBUL 1 FİKRİ SİNAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ 2014/2 E. SAYILI DOSYASINDA

DAVA : Marka Hakkına Tecavüz – Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 03/01/2014
KARAR TARİHİ: 19/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA;
Davacılar vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde; Vekiledeni… A.Ş.’nin “…” markası ile 2007 yılından bu yana “ödemeli yayıncılık (… tv)” pazarında faaliyet gösteren ülkenin önde gelen uydu yayın platformlarından biri olduğunu, …, uydu yayın platformuna özel tematik kanalları; HD yayın yapan 41 kanal; tüm ulusal kanalları; Türksat’ta yayın yapan yerli ve yabancı yüzlerce uydu kanalı ve dijital içerik hizmetlerini abonelerine sunduğunu, …, uydu üzerinden verdiği yayın hizmetlerine ilave olarak … Blu servisi ile internet üzerinden içerik erişim hizmetini de sunduğunu, vekiledeni …, … Blu hizmeti ile içeriğini; bilgisayar, …, … vb diğer cihazlardan da izlettirdiğini, …’ın 2 milyondan fazla haneye TV ve internet hizmetlerini ulaştırdığını, ayrıca vekiledenin işlettiği platformda yer alan yayınların durdurulması, kaydedilmesi, tekrardan izlenmesinin sağladığı hizmetlerden olduğunu, Şampiyonlar Ligi ve UEFA maçları, La Liga ve EuroLeague Basketbol maçları, NBA, Formula 1, Motor GP gibi spor içeriğinin yanısıra, platformda yer alan film, dizi belgesel, çocuk, yaşam ve müzik kanalları …’ın içeriğini oluşturduğunu, vekiledeninin işbu hizmetlerin verilebilmesi için çok sayıda firma ile sözleşmeler imzaladığını, bunlardan birinin de …TV, …TV2, …TV Aile,… TV …, … TV HD,… TV HD2 ve … TV …HD isimli televizyon kanallarının yayıncısı olan davalı … olduğunu, taraflar arasında münakit sözleşmenin sona ermesi üzerine aşağıda belirtilen mecralarda davalının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54 ve devamı maddelerinde düzenlendiği şekilde, kötüleme vb. suretlerle haksız rekabet teşkil edecek eylemlerde bulunduğundan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54 ve devamı maddeleri gereğince haksız rekabet olduğunun tespiti ile yargılama neticeleninceye dek yukarıda sayılan mecralarda bu yayınların tespiti ile ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, gideri davalıdan alınmak üzere, hükmün kesinleşmesinden sonra ilamın Türkiye’nin tirajı en yüksek üç gazetesinde ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP – KARŞI DAVA;
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacılar tarafından iddia edildiği üzere vekiledeni şirketin … platformundan çıkarılmasının usul ve yasaya uygunluğundan bahsetmeye olanak bulunmadığını, davacılar tarafından vekiledeni şirkete karşı ilgili mevzuat hükümleri hilafına bir eylemde bulunulduğunun açıkça ortaya çıktığını, …yazısı çerçevesinde davacılar ile vekileden şirket arası ilişkiler incelendiğinde, davacılar’ın vekileden şirkete işlettikleri uydu platformunda yer verme yükümlülüğü olduğunu, vekileden şirket ile davacılar arası sözleşmesinin, “Davacıların bu yasal yükümlülüğünün varlığına değil, bu yükümlülüğün icrası çerçevesinde taraflar arası ticari mutabakatı” konu aldığını, bir başka deyişle, taraflar arası fiyatlama ve sair hususları düzenleyen sözleşmenin sona ermesi artık vekileden şirket kanallarının … Platformu’nda yer alamayacağı anlamına değil, tarafların sözleşme süresi ertesinde yeni ticari hükümleri görüşüp karara bağlaması gerektiği anlamına geldiğini, 6112 sayılı kanun ve… Uydu Yayın Yönetmeliği hükümleri dairesinde uydu platformlarının eşitliğe aykırı her türlü davranıştan kaçınmaları ve ayrımcı uygulama tesis etmemelerinin yasal bir zorunluk olduğunu, bizzat davacılar ile vekileden şirket arası sözleşmede abonelerin “… TV abonesi” olarak tasnif edildiğini, dolayısıyla abone sayısını davacılar mülkiyetinde bir veri olarak lanse etmenin, gerçeklerle ve taraflar arası sözleşmesel ilişki ile çeliştiğini, bu verinin de vekileden şirket tarafından kullanılmasının sözleşme tahtında da bir aykırılık yaratmadığını, zira sözleşme gizlilik hükmünün sınırlarını “fiyat – ek ödemeler – vade” gibi mali hükümlerle sınırlı tuttuğunu, dolayısıyla taraflar arası fiyatlama vs hususları düzenleyen sözleşmenin sona ermesi vekiledeni şirket kanallarının … platformunda yer alamayacağı anlamına değil tarafların sözleşme süresi ertesinde yeni ticari hükümleri görüşüp karara bağlaması gerektiği anlamına geldiğini, davacı eyleminin platformda çeşitliliği engellediğini, taraflarınca sadece bu sebeplerle maddi hakikatin ortaya konulmasının haksız rekabet olarak tasnif etme çabalarının hukuğa aykırı olduğunu, kaldı ki davacı yanca tüketicilere 01.01.2014 ‘ten sonra … platformunda yer verilmeyeceği bilinmesine karşı 12 veya 24 aylık Sinema TV aboneliği satıldığını, bütün yapılan eylemlerin vekiledeni şirket çabalarıyla oluşmuş müşterilere el koymaktan ibaret olduğunu, davacıların TTK 54 ve 55. Maddelere yaptıkları atıfların somut olayda uygulama olanağı bulmadığını beyanla öncelikle davacı yanın tedbir talebinin ve dahi açtıkları davanın reddine karar verilmesini, karşı dava yoluyla tüm sayılan nedenlerle davacıların sahibi bulunduğu … platformunda vekileden şirket kanallarını taşımakla yükümlü olduklarının tespiti ile öncelikle vekiledeni şirket kanallarının … platformundan çıkartılması neticesi doğacak olan zararların telafisi imkanı bulunmadığı dikkate alınarak … platformundaki yayınlarının aynı koşullarda sürdürülmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 1 FİKRİ SİNAİ HAKLAR HUKUK MAHK 2014/2 E SAYILI DOSYASINDA,
Davacı vekili dava dilekçesinde: www.sinematv.com.tr, www…..com/…tv.com.tr adresli internet siteleri ve #sinematvsizdsmart başlıklı twitter hesabından, … TV kanallarından, internet, sosyal medya üzerinden ve 19/12/2013 tarihinde yayınlanan …Gazetesi’nde yer alan tüm sayfa ilan ile müvekkil şirkete ait … markasına vaki tecavüz nedeniyle öncelikle İst….FSHH Mahkemesinin… D.İş dosyasında verilen tedbir kararma ek ihtiyati tedbir kararı verilmesini, tecavüzün men’i ve refi ile şimdilik 10.000 TL itibar/manevi tazminata, 90.000 TL maddi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Platform işlemecisi davacı ile vekiledeni arasındaki sözleşme süresi dikkate alınarak vekiledeninin sinema kanalının platformdan haksız olarak çıkarıldığını İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas nolu davada vekiledenine karşı bu davadaki iddialarla açılan davaya karşı kendilerininde platform kullanma haklarının devam ettiğinin tesbitine ilişkin olarak karşı dava açtıklarını, ayrıca davacının rekabet hukukunu ihlali nedeniyle rekabet kurulu ile … , … ya başvurduklarını, müvekkilinin … markasını hizmetlerinde kullanmadığını, iddia edilen fiillerin müvekkillerinin kanallarının platformdan haksız çıkılmasına ilişkin olarak kullanıcıların bilgilendirilmesine yönelik olduğunu, ayrıca söz konusu… uydusunun yayın yapan platformlar arasında … uydusunun yaklaşık %70 ine sahip olması nedeniyle hakim durumda olduğunun vekiledeninin büyük yatırım ve çaba ile büyük bir abone kitlesi oluşturduğunu, bunun zaman aldığını, tam kar aşamasına gelmişken davacının 430.000 ulaşan abonesi bulunan vekiledeninin sinema kanalını platformdan çıkararak platformun kendisine ait kanallara tahsis ettiğini beyanla, davanın reddine karar veirlmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, TTK.54 ve devamı maddeleri uyarınca davalı şirket yayınlarının haksız rekabet teşkil ettiğinin, karşı dava ise, davacı yanın … Logolu Platformda davalı şirket kanallarını taşıma yükümlülüğü bulunduğunun tespitine ilişkindir. Birleşen dava ise; marka hakkına tecavüzün tespiti il maddi ve manevi tazminat talebinden ibarettir.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre bilirkişiler heyetinden alınan 26/11/2014 havale tarihli raporda: ”…Asıl dava yönünden; Dava konusu ifadelerin bilgilendirme sjnırını aştığı, beyanların davacı/karşı davalıları tarafların sözleşme kapsamında dahilinde beraber elde ettikleri müşteri portföyüne el koymakla suçladığı, taraflar arasındaki sözleşme gereği abonelerin platforma ait olduğu, davalı/karşı davacının bu abonelere sahip çıkarak platforma “abonelere el koymak”, “kanallarınıza sahip çıkın” gibi ifadeler yöneltmesinin TTK kapsamında kötüleme yoluyla haksız rekabet oluşturduğu;
Karşı dava yönünden; Kanunlar İle platform işletmecilerine her kanal ile sözleşme yapma zorunluluğu getirilmediği; esasen davanın tarafları arasında Kanunda düzenlenen anlamda, bir medya hizmet sağlayıcısı – platform İşletmecisi ilişkisi değil ticari nitelikte hizmet ilişkisi bulunduğu, davalı/karşı davacının bedel karşılığında platforma hizmet sunduğu, platformdan doğrudan herhangi bir hizmet almadığı, bu durumda kanundaki ayrımcılık yasağının zaten taraflar arasındaki ilişkiye uygulanamayacağı; davacı/karşı davalıların sözleşmeye devam ederek hizmet bedeli ödemeye zorlanamayacağı, dolayısıyla karşı davadaki taleplerin yerinde olmadığı…” tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce 2013/397-2014/619 E. K. sayılı, 26/12/2014 tarihli karar ile :”…dava konusu ifadelerin bilgilendirme sınırını aştığı, beyanların davacı/karşı davalıları tarafların sözleşme kapsamında dahilinde beraber elde ettikleri müşteri portföyüne el koymakla suçladığı, yayınlanan ifadelerin 6102 sayılı TTK’nun 55/1-a-1 maddesinde tanımlanan, başkalarının faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötüleme kapsamında olduğu, yasada tanımlanan haksız rekabeti oluşturduğu, yanlar arasındaki sözleşmenin haksız olarak feshinden söz edilemeyeceği, başkaca platform işletmecilerinin bulunması sebebiyle davacı yanın tekel niteliğinde bir hizmet sunduğundan söz edilemeyeceği, nihayet sözleşmenin belirlenen koşullarda feshedilmesinin yasal olduğu, karşı davacının sözleşmenin sona ermesine rağmen aynı koşullarda sahibi olduğu kanalların davacıya ait platformda taşınması yükümlülüğünün tespitini dava konusu yaptığı, bu istemin tespit davasına konu edilemeyeceği, mahkemenin bu konuda görevli olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine” karar verilmiş,
Davalı/karşı davacı vekilinin temyizi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/7809 – 2016/3831 E. K. sayılı ilamı ile :”…İstanbul 1.Fikri Sınai Haklar Mahkemesinin 2004/2 esas sayısında kayıtlı, işbu davadaki davacılar tarafından davalı aleyhine aynı eylemler nedeniyle açıldığı anlaşılan davanın işbu dava ile HMK.166 ncı maddesi hükmünce irtibat nedeniyle birleştirildiği dosya kapsamından anlaşılmakta olup, mahkemece birleşen dosya ile ilgili karar verilmek üzere” nedeniyle bozulmuştur.
Mahkememizce … E. K. sayılı, 25/10/2016 tarihli karar ile: ”…bozma ilamına uyularak, taraflar arasında Uydu Dağıtım Sözleşmeleri ve ek sözleşmelerin 31/12/2013 tarihinden geçerli olmak üzere ve sözleşmede yer alan fesih hükümlerine uygun olarak sonlandırıldığı, sözleşmenin sonlandırılmasının hemen öncesinde ve sonrası davalının D Smart platformu üzerinden yayın yapan kanallarında, resmi internet sitesinde ve resmi sosyal medya hesaplarında yazılan ve yayınlanan ifadelerin 6102 sayılı TTK’nun 55/1-a-1 maddesinde tanımlanan, başkalarının faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötüleme kapsamında olduğu, davalı-karşı davacının mevcut ifadelerin yasal sınırlar içinde bilgilendirme amaçlı olduğu savunmalarının yerinde olmadığı, mevcut ifadelerin bilgilendirme sınırını aştığı ve yasada tanımlanan haksız rekabeti oluşturduğu, karşı dava yönünden davalının … niteliğinde hizmet sunmadığı, yasal mevzuat hükümleri, …, …Başkanlığı, …’dan gelen yazı cevaplarına göre, karşı davacı medya hizmet sağlayıcısının, davacıya ait platforumunda taşınmasına ilişkin talebin tespit davası konusu edilemeyeceği, mahkemenin bu konuda görevli olmadığı, yasal düzenlemeler doğrultusunda ve HMK’da düzenlenen tespit davası koşullarının bulunmadığı, karşı davanın konusunu teşkil eden hususta karar verme yetki ve görevinin ancak …’e ait olabileceği, uydu platform işletmeciliği faaliyetinin…birleşen dava yönünden uyuşmazlığın marka haklarına tecavüz olmayıp, ilan yoluyla haksız rekabete ilişkin olduğu, bu kapsamda Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin görevli olmadığı tespiti karşısında asıl dava kapsamında haksız rekabetin varlığının tespit ve önlenmesine karar verildiği, olay tek ve hukuki nitelendirmesi hakime ait olmakla birleşen dava yönünden aynı hususta, tek eylem karşısında (objektif dava birleşmesinden söz edilemeyeceğinden) haksız rekabetin varlığının tespit ve önlenmesi yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, işbu birleşen davada, davacılar 10.000 TL itibar/manevi tazminat ve 90.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep etmiş olduklarından, maddi ve manevi tazminat taleplerinin marka hakkına tecavüz eylemine bağlı olarak talep edilmiş olmasına göre haksız rekabet olarak nitelendirilen eyleme bağlı olarak maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulmadığına, bu talepleri TTK’nın 56/(1)-d ve e maddelerine dayalı talepler olarak değerlendirildiğinde, davacı yanın mevcut olay sebebiyle haksız tecavüze uğradığı sabit ise de maddi zararın doğduğu sabit olmadığı, haksız tecavüz yüzünden zarar gören kişi TBK’nın 58. maddesinde gösterilen şartlar mevcut ise manevi tazminat verilmesini isteyebileceği, yollama yapılan bu madde uyarınca manevi tazminat için hukuka aykırılığın varlığı yeterli olup, ayrıca özel bir kast veya ağırlığın şart olmadığı, ancak olayın mahiyetine, boyutlarına ve itibar tazminatı istenmiş olmasına göre, davacının markasıyla ilgili itibar tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, davalı eylemlerinin TTK’nın 55/1-a-1 maddesi uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve davalı yanın basın yayın organları internet ve twitter gibi araçlarla haksız rekabet niteliği taşıyan dava konusu edilen yayınlarının men’ine, hükmün ilanına, karşı davanın reddine, birleşen davada taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız rekabet olarak nitelendirilerek bu konuda asıl davada karar verilmiş olmakla birleşen dava dosyasında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen dosyada davacı yanın koşulları oluşmayan maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine…” karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin temyizi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/3473 – 2019/2417 E. K. Sayılı, 28.03.2019 tarihli ilamı ile :”…birleşen davadaki uyuşmazlığın temel noktasının davalının iletimini sağladığı … kanallarında, internet sitesinde,… ve …hesaplarında ve … Gazetesi 19.12.2013 tarihli nüshasında yer alan ilanların davacıların marka hakkına ve “…” ibareli markalarının itibarına tecavüz teşkil edip etmediği, tecavüz bulunduğunun tespiti halinde maddi ve manevi tazminatın tespiti ve taktirine ilişkin olması nedeniyle aralarında irtibat bulunan asıl dava, karşı dava ve birleşen davaların görevli ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. O halde mahkemece, asıl dava, karşı dava ve birleşen davalara konu uyuşmazlıkların niteliği ve davalar arasındaki bağlantının varlığı nedeniyle görevli ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğundan davaların Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde birlikte görülmesi için görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın esasına girilerek hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş” hükmü uyarınca bozulmuştur.
Mahkememizce 19.09.2019 tarihli celsede asıl dava / karşı dava ve birleşen davanın Mahkememizin görevsizliği sebebiyle reddine, dosyanın talep halinde ve karar kesinleştiğinde görevli Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-ASIL DAVA, KARŞI DAVA, BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN davayı görmeye Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davaların HMK 114/(1)-c 115/(2) Maddeler uyarınca GÖREVSİZLİK nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde uyarınca dosyaların talep halinde ve karar kesinleştiğinde yetkili ve görevli İSTANBUL NÖBETÇİ FİKRİ VE SİNAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE ,
3-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair asıl ve birleşen dosyada davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkeme

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …