Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/432 E. 2021/864 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/432 Esas
KARAR NO :2021/864

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:03/07/2019
KARAR TARİHİ:30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/09/2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … istikametinden Bursa istikametine seyri sırasında belirli bir kilometreye gelindiğinde aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek tek taraflı trafik kazası gerçekleştiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda yolcu konumunda bulunan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, ikame ettikleri davanın belirsiz alacak davası olup, davanın gerçek değeri belirli olduğunda eksik harç taraflarından ikmal edileceğini, kaza sonucunda müvekkili … Devlet Hastanesi ve … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, davanın safahatında rapor alındığında davacı müvekkilinin maluliyet oranı ( kalıcı iş göremezlik) açığa kavuşacağını, söz konusu kazanın … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma … karar Numarasıyla soruşturması yürütüldüğünü, kaza tespit tutanağında sürücü … kusurlu bulunduğunu, kusur durumu yargılama safahatında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanacağını, … plaka sayılı aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi olduğunu, müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı sigorta şirketinden tazmini talep olunduğunu, davalı … Sigorta A.Ş.’ne 13/03/2019 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, … Sigorta A.Ş. tarafından 15 günlük yasal süre içerisinde verilen cevap ve yapılan ödeme müvekkilinin zararını tam olarak karşılamadığını beyanla fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili için 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde Ölüm/Sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti azami olarak sınırlandırıldığını, şirketleri tarafından 135.470,28 TL ödendiğinden bakiye sorumluluklarının kalmadığını, ancak trafik sigortası bir meblağ sigortalı olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusur oranında bu gerçek zararın tazmini esas olduğunu, yapılacak inceleme sonucunda şirketleri sorumluluğunda bir bedel ortaya çıktığı takdirde sorumluluk limitlerinin esas alınması gerektiğini, sigortalı … plakalı aracın, 01.09.2016 tarihinde yaptığı trafik kazası nedeniyle, müvekkili sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine 9467617 numaralı hasar dosyası açılmış ve 135.470,28 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğinden temerrüde düşmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin faiz sorumluluğunun ancak dava tarihinden itibaren söz konusu olacağını, bu nedenle talep edilen faize ve faiz oranına tamamen itiraz ettiklerini, bununla birlikte; davacı tarafın ticari faizi talep etmesi hukuka aykırı olduğunu, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte, hükmedilmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu, açıklanan nedenlerle; dava konusu talebin, müvekkili şirketçe ilgili mevzuat uyarınca gerçek zarar miktarını tespit ettirdiği ve 135.470,28 TL ödemeyi başvuru sahibine yaptığından, açılan haksız, maddi ve hukuki gerekçeleri mesnetsiz bulunan davanın tamamen reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline, dava yukarıda açıklanmış olan hususlar doğrultusunda zamanaşımına uğradığından davanın zamanaşımı bakımından reddine, davacının manevi tazminat talepleri poliçe kapsamına girmediğinden manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; 01/09/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı sürekli iş göremezlik tazminatı talebinden ibarettir.
Davacı vekili davada; … Devlet Hastanesi ve … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bulunan tedavi evrakları, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma … karar sayılı dosyası, kaza ile ilgili tutanaklar, poliçe, yemin, bilirkişi ve her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı vekili davada;467617 nolu hasar dosyası, … nolu … Sigorta A.Ş. Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet SigortaPoliçesi, ekleri ve poliçe genel şartları delillerine dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
2918 sayılı KTK’nın 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 109. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece fiilin Ceza Kanununa göre cezayı gerektiren bir fiil olmasının yeterli olması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece fiilin cezayı gerektiren bir eylem olmasını yeterli görmekte; bunun dışında, eylemi gerçekleştiren fail hakkında soruşturma yapılmasını, ceza davası açılmış olması veya mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür (HGK’nın 10.10.2001 gün 2001/…-705 ve HGK’nın 16.04.2008 gün, …325 sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir).
2918 sayılı KTK’nın 109/II. Maddesinde de belirtildiği üzere dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olup Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüştür; o sürede 8 yıldır. Dava konusu trafik kazası 01/09/2016 tarihinde meydana gelmiş olup davada 03.07.2019 tarihinde açılmıştır. Ayrıca dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır.8 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır.Bu sebeple Mahkememiz tarafından davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından … İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … plakalı aracın kaza tarihi olan 01/09/2016 tarihinde ve halen kimin adına kayıtlı olduğu hususunda ruhsat bilgilerinin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü tarafından cevaben … plakalı araca ait ruhsat bilgilerinin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak … S. … K. Sayılı dosyasının incelenmek üzere taranmış suretinin Uyap sistemi üzerinden Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından cevaben … S. … K. Sayılı dosyasının taranmış suretinin Uyap sistemi üzerinden Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Devlet Hastanesine müzekkere yazılarak 01/09/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle hastanelerinde tedavi gördüğü bildirilen davacı …’in tüm tedavi evraklarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Devlet Hastanesi tarafından cevaben davacıya ait tedavi evraklarının Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Eğitim Ve Araştırma Hastanesine müzekkere yazılarak 01/09/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle hastanelerinde tedavi gördüğü bildirilen davacı …’in tüm tedavi evraklarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Eğitim Ve Araştırma Hastanesi tarafından cevaben davacıya ait tedavi evraklarının Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Sigorta A.Ş. müzekkere yazılarak 01/09/2016 tarihinde … plaka sayılı araç ile meydana gelen kaza nedeniyle davacı …’in başvurusunun bulunup bulunmadığı, varsa düzenlenen hasar dosyasının tamamının (kaza tutanağı, davacının tazminat başvurusuna ilişkin dilekçenin hangi tarihte kayda alındığına dair belge ve yapılan ödeme var ise ödemeyi gösterir belge örneği, aktüerya hesabı ve fotoğraflar dahil) ve poliçesinin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Sigorta A.Ş. tarafından cevaben hasar dosyasının ve poliçe suretinin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacı …’e 01/09/2016 tarihinde geçirilen kaza ile ilgili rücuya tabii herhangi bir ödemenin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise buna ilişkin bilgi ve belgelerin ve davacıya ait hizmet dökümünün Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından cevaben istenilen bilgi ve belgelerin yazıları ekinde Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından davacı asilin maluliyet oranını hesaplanması için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verilmiş olup İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 29.01.2021 tarihli ön raporda ” Kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi ortopedi birimine sevki sağlanarak; sağ tibia fibula kırıklarına yönelik yeni yaptırılacak eklem açıklıklarını dereceleri ile belirtir, nötral sıfır metoduna göre, sağ ve sol taraf mukayeseli yapılacak ortopedik muayenesi (kısalık-yürüyüş bozukluğu-atrofi-kas gücü-doku kaybı-pseudoartroz, nörolojik hasar bulunup bulunmadığı vb.) ile yeni çekilecek kırık alanını içine alan iki yönlü direk grafilerin dijital ortamda (…) CD kopyasının ve bu incelemeler sonucu düzenlenecek raporlarının teminen gönderilmesi,
Kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi nöroloji birimine sevki sağlanarak yeni yaptırılacak ayrıntılı muayenesi [kas gücü-duyu kaybı, trofik bozukluk vb. durumlar detaylı sorgulanacak şekilde] ile gerekli görülürse yeni yaptırılacak EMG incelemesinin yaptırılması ve bu incelemeler sonucu düzenlenecek raporun gönderilmesi”,” istenilmiş olup Mahkememiz tarafından … Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’ne müzekkere yazılarak Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 29/01/2021-1540 Karar no’lu yazısının ekte gönderildiği ve davacı …’in yazıda belirtilen hususları karşılar şekilde muayenesi yapılarak, istenen tibbi evrakların mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Eğitim Ve Araştırma Hastanesi tarafından davacı asilin muayenesi yapılarak Mahkememiz tarafından istenilen evrakları Mahkememize gönderilmiş olup Mahkememiz tarafından dosyanın tekrardan İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’na gönderilmesine karar verilmiştir.İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 04.10.2021 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “….. ve … oğlu, 10/09/1991 doğumlu, …’in 01/09/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla;
1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği” rapor edilmiştir.
Maluliyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından maluliyet raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup dosyanın İstanbul ATK Üst Kuruluna gönderilmesini talep etmiştir.Maluliyet raporunun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davacı vekilinin dosyanın İstanbul ATK Üst kuruluna gönderilerek davacının maluliyet oranının yeniden tespiti talebinin reddine karar verilmiştir.
YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2020/10352 Esas ve 2021/2596 Karar sayılı ilamında “…eldeki davada haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre yapılması gerekmektedir. Kaza, 28.06.2018 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde Adli Tıp Kurumundan usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla, önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/5557 Esas ve 2021/778 Karar sayılı ilamında “…….trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için kaza tarihinde yürürlükte bulunan söz konusu yönetmelik hükümlerine göre Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden veya veya en yakın Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümünden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.”yönünde karar verilmiştir.
Toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 01/09/2016 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazasından kaynaklı davalı aleyhine açılan sürekli iş göremezlik tazminatı davasında Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sırasında İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 04.10.2021 tarihli davacıya ait maluliyet raporunda …’in 01/09/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli maktu 59,30-TL red karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 100-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde, davalı/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı