Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/417 E. 2023/373 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/417 Esas
KARAR NO :2023/373

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:26/06/2019
KARAR TARİHİ:10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil taraflar arsında imzalanan sözleşme uyarınca alacaklı olduğunu, müvekkilin dava dışı …..AŞ.den olan alacağını davalı şirkete ivazlı olarak temlik aldığını, taraflar arasında 05.03.2010 tarih KM-051 Protokol no.lu Alacağın temliki, Sulh, İbra ve Feragat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede belirtildiği üzere davacının toplamda 676 Euro, 15.301 USD alacağı olduğunui, taraflar arasında ödeme tablosu çıkartıldığı, kesin vadede ödeyeceği konusunda anlaşıldığını, davalı tarafından ilk 11 taksit tamamen, 12 ve 13.taksitler kısmen ödenmiş, 13.taksitten bakiye 170+170 uSD ile diğer tüm taksitlerin ödenmediğinii,, davalı tarafından icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, yetkiye itiraz ile ….İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında takip başlatıldığı, bu takibe de itiraz edildiğini, arabulucuyla başvurulduğu ancak uzlaşılamadığını, sözleşmede vadeler belirli olduğunda yasal faiz işletildiğini, taraflar arasındaki borcun muaccel olduğunu, 12. Ve 13.taksit tarihi olan 30.11.2011 ve 30.01.2012 tarihinde kısmi olarak ödendiğini, aradan geçen 7 yıllık süreçte borçlu tarafından hiçbir ödeme yapılmadığını, görevli Mahkemenin asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu beyanla icra takibi konusu alacağın likit ve muayyen olması sebebiyle asıl alacağın % 40.ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına ödeme günündeki kur üzerinden borcun ödenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın hukuken henüz talep edilebilir olmadığını, alacağın temlik edildiğini, borcun nakli olduğunu, borcu nakleden … … AŞnin BDDK’nın 10.02.2001 tarih ve 171 sayılı kararı ile tasfiye sürecinin devam ettiğini, bu davanın zamansız açıldığını, alacağın muaccel olmadığını, dosyaya emsal Mahkeme kararları ve örnek raporların sunulduğunu, talep edilen faiz oranının yasal dayanağı olmadığını, 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Kamu Bankalarına o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanması gerektiğini, işlemiş faiz talebinin yasal dayanağı olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

Davanın; sözleşmeden kaynaklı alacağa ilişkin …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan ve yetkisizlikle …. İcra Dairesinin … esas sayısına kaydedilerek yürütülen takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talibine ilişkin olduğu görüldü.
…. İcra Dairesinin … esas (yetkisizlikle gönderilmeden evvel ….İcra Müdürlüğünün … esas) sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … Nakliye Turizm Gıda Ve İnşaat Ltd Şti olduğu, takibin 12.871,00 USD Asıl Alacak ve 6.103,66 USD olmak üzere toplam 18.974,65 USD alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının 05.03.2010 tarih KM-051 Protokol no.lu Alacağın temliki, Sulh, İbra ve Feragat sözleşmesi olduğu, 17/04/2019 tarihli ödeme emrine karşı borçlunun 20/04/2019 tarihinde borca, tüm ferilerine ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, alacaklı vekilinin 25/04/2023 tarihli dilekçesiyle borçlu vekilinin icra dairesinin yetkisine itirazını kabul ettiğini ve dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini talep ettiği, bunun üzerine dosyanın …. İcra Dairesinin … esas sırasına kaydedildiği, …. İcra Dairesince 26/04/2019 tarihli ödeme emrinin borçluya tebliğe çıkarıldığı, ödeme emrinin 06/05/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 06/05/2019 tarihinde borca, ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Öğretim Üyesi Doç Dr. …ve Banka Müfettişi SMMM … tarafından müşterek imzalı 14/04/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin mahiyeti itibariyle borcun dış üstlenilmesi sözleşmesi olduğu kanaatine oluşursa, yeni borçlu davalının asıl borç ilişkisinden doğan def’i haklarını kullanabileceği, Sözleşmenin konusunu, hesabın temlik edilmesi hususunun oluşturduğu göz önüne alındığında, alacağın varlığının Tasfiye Halindeki …A.Ş.’nin tasfiye işlemleri sonucunda belirlenebileceği, bu belirlemeye göre ancak davacının hak talebinde bulunabileceği, Davacının taleplerinin haklı görülmesi halinde, davacının takip tarihinde 12.871,00 USD asıl alacak ve 4.981,12 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.852,12 USD alacağı olduğu, Söz konusu 12.871,00 USD asıl alacağın kabul edildiği takdirde takip tarihinden itibaren %10 ve değişen oranlarda 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi kapsamında TCMB sitesinde belirlenen faiz oranları üzerinden faiz yürütülmesi gerektiği,
Bilirkişi heyetinin 23/09/2021 tarihli ek raporunda özetle; Kök raporda ulaşılan kanaatimizde değişiklik olmamakla birlikte, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 07.04.2021 tarih, 2020/5222 esas, 2021/3773 karar sayılı kararında belirtilen hususların değerlendirilmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Davacının taleplerinin haklı görülmesi halinde, yeniden yapılan hesaplama gereği davacının takip tarihinde 12.871,00 USD asıl alacak ve6.100,98 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.971,98 USD alacağı olduğu, söz konusu 12.871,00 USD asıl alacağın kabul edildiği takdirde takip tarihinden itibaren talep edildiği gibi yıllık % 9 faiz oranı üzerinden faiz yürütülmesi gerektiği, davanın İtirazın iptali olarak kabulü halinde, tarafların icra inkar tazminat taleplerinin Mahkemenin takdirinde olduğu,
Bilirkişi heyetinin 10/03/2022 tarihli ek raporunda özetle; İhtilaf konusu USD alacağına 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereği Kamu Bankalarınca 1 yıl vadeli döviz mevduatına fiilen uygulanan faiz oranlarının dosyaya celp edilmesi halinde yeniden hesaplama yapılabileceği, bu kapsamda, dosyada … Bankasına ilişkin 2010-2021 arası USD oranlarının mevcut olduğu, buna karşılık TC … Bankası A.Ş ve … Bankası … ait bilgiler bulunmadığından Söz konusu her iki Bankanın Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak Ocak 2011 ayından başlamak üzere ay ay (diğer deyişle 61 ay için ) üzere Ocak 2016 ayı dahil Amerikan Doları (USD) üzerinden açılan 1 yıl vadeli Döviz Mevduat hesabına fiilen uygulanan en yüksek mevduat faiz oranlarının bildirilmesinin istenmesi, söz konusu oranlar sunulduğunda ve dosya heyetimize tevdi edildiğinde gerekli hesaplamanın yapılabileceği, Bilirkişi Banka Müfettişi SMMM … ‘ın 10/803/2022 tarihli raporunda özetle; TC … Bankası tarafından Ocak 2016 ayından başlamak üzere ay ay (diğer bir deyişle 48 ay için ) Aralık 2019 tarihe kadar Aralık 2019 ayı dahil Amerikan Doları üzerinden açılan 1 yıl Vadeli Döviz Mevduat hesabına fiilen uygulanan en yüksek faiz oranları dosyaya celbi gerektiği, istenen bilgiler sunulmamasına karşılık tarafımıza rapor hazırlama için verilen sürenin dolması ve ilave ek süre alma imkanı kalmaması nedeniyle Uyap sisteminde Bilirkişi olarak görevlendirme imkanı kalmadığından dosyanın iade edilmesi zorunluluğu doğduğunu, söz konusu belgeler dosya ile tarafıma sunulduğunda hesaplama yapılacağı,
Bilirkişi heyetinin 20/01/2023 tarihli ek raporlarında özetle; Dava konusu toplam 12.871,00 USD alacağına 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereği … … Bankası, … Bankası ve … Bankasından 2011-2019 yıllarında ay ay fiilen uygulanan Amerikan Doları (USD) 1 yıl vadeli döviz mevduat faiz oranlarının dosyaya celp edildiği, buna göre, üç bankadan her ay en yüksek fiilen uygulanan döviz oranları üzerinden yapılan hesaplama sonucu 15.04.2019 takip tarihine kadar USD faiz hesabı yapıldığı ve bu dönem için toplam 2.373.36 USD işlemiş faiz hesaplandığı, davacının İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 2.373,36 USD olduğu, takipte 3.730,30 USD fazlası ile 6.103,66 USD faiz talep edildiği tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
…. İcra Dairesinin … esas (yetkisizlikle gönderilmeden evvel ….İcra Müdürlüğünün … esas) sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … Nakliye Turizm Gıda Ve İnşaat Ltd Şti olduğu, takibin 12.871,00 USD Asıl Alacak ve 6.103,66 USD olmak üzere toplam 18.974,65 USD alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının 05.03.2010 tarih KM-051 Protokol no.lu Alacağın temliki, Sulh, İbra ve Feragat sözleşmesi olduğu, 17/04/2019 tarihli ödeme emrine karşı borçlunun 20/04/2019 tarihinde borca, tüm ferilerine ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, alacaklı vekilinin 25/04/2023 tarihli dilekçesiyle borçlu vekilinin icra dairesinin yetkisine itirazını kabul ettiğini ve dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini talep ettiği, bunun üzerine dosyanın …. İcra Dairesinin … esas sırasına kaydedildiği, …. İcra Dairesince 26/04/2019 tarihli ödeme emrinin borçluya tebliğe çıkarıldığı, ödeme emrinin 06/05/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 06/05/2019 tarihinde borca, ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 26/06/2019 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki protokol incelendiğinde; dava dışı kurumun tasfiye neticesine bağlı olmaksızın davacının alacağının davalı yanca borcun nakli niteliğindeki sözleşmeye göre devralındığı, dava dışı … … şirketinin protokolde yer almadığı görülmektedir. Tasfiye neticesine atıf yapılmadığından tarafların belli bir miktar üzerinde anlaşarak ödeme protokolü düzenledikleri kabul edilmelidir. Yargıtay’ın ve İstanbul BAM 16.HD kararları da bu yöndedir. (Yargıtay 11.HD, 2020/2489 esas, 2020/3744 karar, 11/10/2020 tarihli ilamı; Yargıtay 3.HD, 2020/5222 esas, 2021/3773 karar sayılı ilamları; İstanbul BAM 16.HD 2018/1949 Esas, 2021/568 Karar sayılı; 2018/2944 Esas, 2021/1101 Karar sayılı 28.05.2021 tarihli; İstanbul BAM 16.HD 2021/930 esas 2021/1220 karar sayılı 10/06/2021 tarihli) bu nedenle davalı tarafın dava dışı Tasfiye halinde …AŞ’nin tasfiye sonucunun beklenmesine dair itiraz ve beyanlarına itibar edilmemiştir.
Bilirkişi raporu irdelendiğinde, taraflar arasındaki protokol hükümleri de göz önüne alındığında sözleşmenin/protokolün konusu davacının, Tasfiye halinde …AŞ’de bulunan kar zarar katılım akdi ve cari hesap ve hesapların eklerinde bulunan 676,95 Euro ve 15.301,00 USD’nin tüm hakları ile birlikte davalıya temlikine ilişkin olduğu, Sözleşmede kararlaştırılan bedelin ” tasfiye bedeli” olmadığı; İstanbul BAM 16.HD’nin 25/03/2021 tarihli 2018/1793 esas 2021/642 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere Sözleşmede kararlaştırılan bedel ” tasfiye bedeli” olmadığından … kurumunun tasfiye sürecinin beklenmesine gerek olmadığı, takip alacağın temliki sözleşmesine dayalı olduğundan davalıya takip yöneltilmesi yerinde olduğu anlaşılmıştır.
16/04/2021 tarihli Bilirkişi kök raporuna göre; Davacı tarafından dosyaya aslı sunulan taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacı tarafın dava dışı … … … şirketinden olan alacağını davalının devraldığı ve sözleşmeye göre davalının ilk taksiti 30/01/2011, son taksiti 30/12/2015 olan, 676,95 Euro ve 15.301,00 USD alacağının olduğu, davalı tarafından davacıya 30 Ocak 2012 tarihine kadar toplam 676,95 Euro ile toplam 2.430,00 USD ödendiği ve takip tarihinde davacının davalıdan 12.871,00 USD alacağının olduğu, … web sitesinden; 1 yıl vadeli USD Döviz Mevduat hesaplarına 09.02.2011-04.09.2018 arasında yıllık %7, 05.09.2018-16.09.2019 tarihleri arasında yıllık % 10 faiz oranının uygulandığının tespit edildiği ve buna göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 12.871,00-USD asıl alacak ve 4.981,12-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.852,12-USD alacağı olduğunun hesaplandığı, 12.871,00 USD asıl alacağın kabul edildiği takdirde takip tarihinden itibaren %10 ve değişen oranlarda 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi kapsamında TCMB sitesinde belirlenen faiz oranları üzerinden faiz yürütülmesi gerektiği tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizin 07/07/2021 tarihli celse 1 nolu ara kararı ile kök Raporda 05/09/2018-16/09/2019 tarihleri arasında yıllık %10 faiz oranı esas alınmışsa da takipte talep edilen faiz oranı %9 olduğundan; raporda %10 olarak esas alınan faiz oranı takiple talep edilen %9 faiz oranından fazla olduğundan %9 esas alınarak hesaplama yapılması ve taraf vekillerinin sair itiraz ve beyanları kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılarak ek rapor tanzimi için dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiştir.
23/09/2021 tarihli 1. Ek raporda ise bu sefer ödenmeyen taksitlerin tamamı için %9 faiz oranı esas alınarak davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 12.871,00-USD asıl alacak ve 6.100,98-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.971,98-USD alacağı olduğu hesaplanmıştır.
Bilirkişi kök raporunda … web sitesinden; 1 yıl vadeli USD Döviz Mevduat hesaplarına 09.02.2011-04.09.2018 arasında yıllık %7, 05.09.2018-16.09.2019 tarihleri arasında yıllık % 10 faiz oranının uygulandığı belirtildiği ve takip talebinde %9 yasal faiz talep edildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi kök raporunda sadece %10 faiz oranı esas alınarak yapılan işlemiş faiz hesabının talepten fazla olması nedeniyle %9 faiz oranı esas alınarak hesaplanması istenmişse de ara karara bilirkişilerce yanlış anlam yüklenerek sehven ödenmeyen tüm taksitler için %9 yasal faiz oranı esas alınmış ve takiple istenen %9 faiz oranı 09.02.2011-04.09.2018 arasında yıllık %7 olarak belirlenen faiz oranından fazla olduğundan belirtilen tarihleri kapsayan ödenmeyen taksitler yönünden yıllık %7 olarak esas alınması gerektiği anlaşıldığından Mahkememizin 27/01/2022 tarihli ara kararı ile Kök raporda salt %10 olarak belirlenen faiz oranları yönünden yeniden hesaplama yapılıp ek rapor tanzimi için dosya yeniden bilirkişiye verilmiştir.
10/03/2022 tarihli 2. Ek raporda özetle; İhtilaf konusu USD alacağına 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereği Kamu Bankalarınca 1 yıl vadeli döviz mevduatına fiilen uygulanan faiz oranlarının dosyaya celp edilmesi halinde yeniden hesaplama yapılabileceği, Bu kapsamda, dosyada … Bankasına ilişkin 2010-2021 arası USD oranlarının mevcut olduğu, buna karşılık TC … Bankası A.Ş ve … Bankası … ait bilgiler bulunmadığından Söz konusu her iki Bankanın Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak Ocak 2011 ayından başlamak üzere ay ay (diğer deyişle 61 ay için ) üzere Ocak 2016 ayı dahil Amerikan Doları (USD) üzerinden açılan 1 yıl vadeli Döviz Mevduat hesabına fiilen uygulanan en yüksek mevduat faiz oranlarının bildirilmesinin istenmesi, söz konusu oranlar sunulduğunda gerekli hesaplamanın yapılabileceği belirtilmiş, 2. Ek raporda belirtilen eksiklikler için kamu bankalarına müzekkere yazılmış ve gelen yazı cevapları üzerine dosya yeniden bilirkişiye verilmiş, bunun üzerine sunulan 10/03/2022 tarihli ön raporda da TC … Bankası tarafından Ocak 2016 ayından başlamak üzere Aralık 2019 tarihe kadar Aralık 2019 ayı dahil Amerikan Doları üzerinden açılan 1 yıl Vadeli Döviz Mevduat hesabına fiilen uygulanan en yüksek faiz oranları dosyaya celbi gerektiği belirtilmiş, eksiklik giderilince dosya yeniden bilirkişiye verilmiştir.
20/01/2023 tarihli 3. Ek raporda özetle; … … Bankası AŞ, … Bankası … ve … Bankası A.Ş. den ihtilaf konusu döneme ilişkin USD 1 yıl vadeli fiili mevduat faiz oranlarının dosyaya sunulduğu belirtilerek ödenmeyen taksitler için uygulanacak en yüksek faiz oranı belirlenerek 2.373,36 USD işlemiş faiz hesaplandığı görülmüştür.
Bilirkişi kök ve ek raporlarından ve dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; davalı tarafça 30/01/2012 tarihinden sonraki taksitlerin ödenmediği, sözleşmenin 4.6.maddesi gereği altı taksidin ödenmemesi halinde davacıya seçimlik haklar tanındığı ve seçimlik haklardan 4.6.maddenin c) bendi gereği kalan miktarın tahsil yoluna gidilebileceği, davacının dava konusu icra takibi ile bu seçimlik hakkını kullandığı anlaşılmış, ayrıca davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği asıl alacağının 12.871,00-USD olduğu belirlenmiştir.
İcra takibinde işlemiş faiz için oranının %9 yasal faiz esas alınarak talep edildiği ve takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar ve fiili ödeme günündeki döviz alış kuru üzerinden USD alacak için işleyecek yıllık %9 yasal faiz ve değişen oranlardaki faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş ise de 3095 sayılı Kanun gereği Kamu Bankalarından temin edilerek dosyaya kazandırılan faiz oranlarına göre hazırlanan 3. Ek raporda belirlenen faiz oranlarının isabetli olduğu ve belirlenen tüm en yüksek faiz oranlarının takipte işlemiş faiz için belirtilen %9 faiz oranından düşük olduğu ve belirlenen faiz oranlarına göre ayrı ayrı her bir taksit yönünden hesaplanan işlemiş faiz tutarlarının bu hali ile denetime açık olduğu ve davacının davalıdan takip tarihi itibariyle talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 2.373,36-USD olduğu belirlendiğinden netice olarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle talep edebileceği tutarın 12.871,00-USD asıl alacak ve 2.373,36-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.244,36-USD olduğu anlaşıldığından davalının takibe itirazının bu tutar üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren 12.871,00-USD asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına kamu bankalarınca uygulanan en yüksek mevduat faizi işletilmek suretiyle takibin devamına, işlemiş faiz yönünden fazlaya dair 3.730,30-USD talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden hükmolunan meblağın (dava tarihi itibariyle 1 USD karşılığı 6,10365-TL olarak esas alınarak hesaplanan TL karşılığı üzerinden) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne,
…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 15.244,36-USD alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren 12.871,00-USD asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına kamu bankalarınca uygulanan en yüksek mevduat faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-15.244,36-USD Alacağın dava tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının %20’si oranında 18.609,25-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 6.355,99-TL harçtan peşin alınan 1.322,29-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.033,70-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre 1.060,49-TL tutarındaki kısmının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bakiye 259,51-TL tutarındaki kısmının ise davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 214,15-TL tebligat/ posta gideri, 2.250,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.464,15-TL’nin haklılık durumuna göre 1.979,70-TL tutarındaki kısmı ile 44,40-TL başvurma harcı, 1.322,29-TL peşin harç, 6,40-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.352,79-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 14.887,40-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır