Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/415 E. 2021/767 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/415 Esas
KARAR NO:2021/767

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:26/06/2019
KARAR TARİHİ:03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 1.06.10.2014 tarihinde, … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı traktörüne su borularını yükleyerek tarlasına götürmek için evinin önünden hareket ettirdiğini, bu esnada müteveffaya çarpması neticesinde meydana gelen ölümlü trafik kazası neticesinde; … vefat ettiğini, bahse konu kazanın meydana gelmesinde müteveffaya atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle herhangi bir sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile teminat altında olmadığını, … Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesi uyarınca, “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar” düzenlenmesi gereği müvekkilinin zararlarından … Hesabının sorumlu olduğunu, dava konusu trafik kazası neticesinde … hayatını kaybettiğini, müvekkili çocuğunun ani ve beklenmedik bir kaza neticesinde kaybeden müvekkil başvuran, müteveffanın maddi olarak desteğinin yanı sıra manevi olarak da desteğinden yoksun kaldığını, evin ve ailesinin her türlü ihtiyaçlarını karşılayan müteveffanın vefatı müvekkilleri üzerinde adeta bir şok etkisi yarattığını, destek bilindiği üzere yakınlarına veya yakın ilişkide bulunduğu başka kimselere sürekli ve düzenli bir biçimde yardım eden, eğer ölmeseydi ilerde yardım etmesi beklenen veya büyük bir olasılıkla yardım edecek olan kişi olduğunu, dolayısıyla müvekkili …’ü kaybetmeleri ile manevi açıdan fazlasıyla yıkıma uğradıklarının açık olduğunu, dolayısıyla, açıkladığımız nedenlerle başvuranlar nezdinde meydana gelen kazadan dolayı maddi tazminat ödenmesi karşı yan firmanın sorumlu olduğunu, bu nedenle; 06.10.2014 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazası neticesinde müvekkili desteği …’ün vefatı sebebiyle; HMK m.107 uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde olmak üzere ve HMK m.107/2 gereğince artırım hakkımız saklı kalmak kaydıyla müvekkil başvuran …’ün için şimdilik 5.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının, kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte karşı yandan tahsili ile müvekkil başvuranlara ödenmesine müvekkil başvuran … için şimdilik 5.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının, kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte karşı yandan tahsili ile müvekkil başvuranlara ödenmesine her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacıların taleplerinin kabulü anlamına gelmemek kaydıyla belirtmek isteriz ki, bir an için vekil eden aleyhine hüküm kurulması ve davacıya destekten yoksunluk tazminatı ödenmesi halinde, Sigortacılık Kanunu 14. Maddesi hükmü gereğince ödenen bu tazminatın yine sigortasız araç sürücüsü müteveffanın mirasçısı ve davacının eşinden tahsili yoluna gidileceğini, tazminat ödenecek ve daha sonra tahsil edilecek şahısların evlilik birliği içinde yaşamaları mal birliği içerisinde olmaları dolayısı ile fiilen Borçlar Kanunu’nun 135. Maddesinde öngörülen sonucu doğurmakta ve alacaklı-borçlu sıfatları birleşmektedir. Alacaklılık ve borçluluk sıfatının içtimaiyle borç sakıt olacağından, vekil eden kurumun sorumluluğunun bulunmadığını, … Hesabının trafik kazası nedeniyle zarar görenlere ödeme yaptıktan sonra olayda kusurlu olan sürücü mirasçılarına yönelme hakkının olduğunu, huzurdaki davanın esastan reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde talep edilen tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsili istenmekte olduğunu, vekil eden Kurum haksız fiil faili olmadığını, olay tarihinden itibaren avans faiz ile sorumlu tutulamayacağını, faiz ile ilgili haksız taleplerin de reddinin gerektiğini, zamanaşımı itirazımızın kabulü ile davanın esasına girilmeksizin reddine, davanın … plaka sayılı aracın işleteni ve sürücüsüne ihbarına yukarıda sunulan itirazlarımızın … plaka sayılı aracın tramer kayıtlarının celbine, esas bakımından haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın reddi ile avukatlık ücreti dâhil her türlü yargılama giderinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Dava; Trafik kazası neticesinde vefat eden …’ün ölümü nedeni ile davacının müteveffanın desteğinden yoksun kalması nedeni ile destek zararına ilişkin tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
06/10/2014 tarihli kazada, davacının kusur oranının belirlenmesi için dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, ATK Trafik İhtisas Kurulu 22/03/2021 tarihli kusur oranına ilişkin raporunda; Sürücü …’ün %50 (yüzde elli)oranında kusurlu olduğunu, 2012 doğumlu müteveffa yaya …’ün belirtilen davranış faktörlerinin sonuç üzerinde %50 (yüzde elli) oranında etken olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişisi …’in sunmuş olduğu 07/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı Anne … için desteklik zararının 134.330,22 TL olarak hesap edilmiş olup davacının talebinin 5.000 TL olduğu ve faiz tarihinin olay tarihi olan 06.10.2014 tarihi olabileceğini tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 13/07/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava talebini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile toplamda 134.330,22-TL olarak ıslah etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davacı anne, ölen kızı … için 5.000,00-TL destek zararı talep etmiş, ATK kusur raporunda dava dışı sürücü … %50 kusurlu, ölen … %50 kusurlu olarak belirlenmiştir. 07/07/2021 tarihli Aktüer hesap raporunda TRH 2010 tablosu ve %10 artış %10 iskontolu hesaplama yöntemine göre hesaplama yapılmış ve davacının talep edebileceği destek zararının toplam 134.330,22-TL olduğu, faiz başlangıcının kaza tarihi olduğu belirtilmiştir. Davacı vekili 12/07/2021 tarihinde ıslah dilekçesi sunarak 5.000-TL tazminat talebini 129.330,22-TL ıslah ederek talep sonucunu 134.330,22-TL’ye çıkarmıştır.
Yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde aktüer raporunun Yargıtay içtihatları doğrultusunda belirlenen TRH 2010 yaşam tablosu ve %10 artış %10 iskontolu progresif rant hesaplama yöntemine göre yapıldığı görülmektedir. Aktüer raporunda faiz başlangıç tarihi kaza tarihi olarak belirtilmişse, dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerden davacının dava açmadan evvel 24/10/2018 tarihli dilekçe ile davalıya başvuruda bulunduğu ve dava dilekçesi ve cevap dilekçesi ekinde sunulan belgelerden davalının 31/10/2018 tarihli cevapla başvurusunun reddedildiği görülmüş ve böylece davalının, başvurunun reddedildiği tarih olan 31/10/2018 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü anlaşılmıştır. Davacı vekili her ne kadar avans faizi talep etmişse de davalı … hesabının sorumluluğu kanundan kaynaklandığından işletilecek faiz türü yasal faiz olup, aktüer raporu ile belirlenen destek zararı olan 134.330,22-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 31/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
Davanın Kabulüne,
1-Müteveffa …’ün desteğinden yoksun kalması nedeniyle, davacı anne …’ün destek zararı olan 134.330,22-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 31/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 9.176,09-TL harçtan peşin 44,40-TL peşin harç ile 445,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 8.686,69-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 44,40-TL peşin harç, 445,00-TL tamamlama harcı, 700,00-TL ATK rapor ücreti, 750,00-TL bilirkişi ücreti, 249,33-TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 2.233,13-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 16.711,37-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”