Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/378 E. 2021/858 K. 26.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/378 Esas
KARAR NO:2021/858

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:14/06/2019
KARAR TARİHİ:26/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesini özetle; …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı … adına tescilli otomobil ile … İlçesi, istikameti yönüne seyir halinde iken, şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmemesi ve karşı yönden gelen araçların şeridine geçmesi sonucu ile müteveffa … kullanmakta olduğu tescilsiz motosikletin yan kısmına çarpması neticesinde çift taraflı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, … ve …’ün kardeşi olan müteveffa …’ün kaza sebebiyle ağır yaralandığını ve hayatını kaybettiğini, müvekkilinin abisi olan müteveffa …’ün ölümüyle, müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını, talepte bulunan müvekkilerden İsmail ve … ise müteveffanın anne ve babası olduğunu, …’ün bekar olduğunu, baba … ile anne … tarafından Sigorta Tahkim Kuruluna başvurularak destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiğini, STK’nın … sayılı kararı ile anne … için 32.618,42 TL ve baba … için 31.161,31 TL ödendiğini, ancak maktul …’ün asgari ücret aldığı kabul edilerek hesaplama yapıldığını, oysa maktul …’e 1.416 TL asgari ücret ile birlikte 680 TL de banka havalesi yoluyla ödeme yapıldığını, bu nedenle STK’da tazminatın eksik hesaplanmış olduğunu, maktulun kardeşleri … ile …’ün de abilerinin desteğinden yoksun kaldığını, arabuluculuğa başvurulduğu ancak uzlaşılamadığını, ancak yapılan incelemede, kazanca esas değerlerin asgari ücret üzerinden hesaplandığı tespit edildiğini, ancak müteveffa …’ün maaşının aylara göre değişkenlik gösterdiğini ve asgari ücret bedelin üzerinde bankadan ve elden ödeme yapılmak süretiyle aylık kazancının 1416-TL asgari ücret, 680-TL banka havalesi şeklinde aylık ödeme yapıldığı tespit edildiğini, takip eden süreçte, 05.12.2018 tarhinde anne baba için, 08.04.2019 tarihinde davacılardan … ve … için ihbarda bulunulduğunu, sigorta şirketi tarafından bu taleplerinin reddedildiğini, …’ün desteğinden yoksun kalan davacılardan İsmail ve … eksik kalan kısım, davacılardan … ve … için destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketinin alınarak , ilk başvuru tarihinden işleyecek faizi ile birlikte ödenmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesini özetle; Davacı taraflar her ne kadar faizin ilk başvuru tarihi itibari ile işletilmesini talep etmişse de müvekkil şirket tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu kararının icraya konması üzerine 31/08/2016 tarihinde davacılara destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığını, müvekkil şirket başvuru üzerine poliçe kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmiş olup davacıların kaza tarihi itibari ile faiz talebinin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacıların bakiye tazminat talebinin kabul edilmesi halinde faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini, davacıların tazminat talepleri haksız olduğundan davanın reddine, dosyanın kusur durumu tespiti tespiti için Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, tazminata ilişkin hesaplama yapılması halinde, ödeme tarihi verileri dikkate alınarak TRH-2010 tablosuna göre hesaplama yapılmasını beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın; Trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, … asliye ceza mahkemesi dosya örneği, sigorta dosyası ,arabuluculuk tutanak örneği, bilirkişi incelemesi , tanık ve sair kanunu delillere dayanmışlardır.
Davacının destekten yoksun kalma tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda dosya bilirkişiye verilmiş olup, 17.12.2020 tarihli bilirkişi HEYET raporunu özetle; Dava dışı sürücü …’in idaresindeki … plakalı sigortalı otomobili ile yolun virajlı kısmına yaklaşırken yavaşlamadığını, hızını aracının teknik özelliklerine ve yol şartlarına göre ayarlamadığını, karşıdan gelen araçların şeridine geçerek karşı yönden gelen plakasız tescilsiz motosiklet ile çarpıştığı ve sürücüsü …’ün ölmesine neden olduğu için KTK’nın 52/a-b, 84/c ve KTY’nin 101/a-b, 157/a/3 maddelerinde açıklanan kusurları işlediğini ölümlü, maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğunu, maktul sürücü …’ün idaresindeki plakasız tescilsiz motosikleti ile normal kendi şeridinde seyrederken karşıdan gelen ve şeridine giren … plakalı otomobil ile çarpışarak öldüğü için ölümlü maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, İşbu rapordaki kusur değerlendirmesi, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16.01.2018 tarihli, … — … sayılı kesinleşmiş kararı ve kararın dayanağı İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 16.08.2017 tarihli kesinleşmiş kararı ile uyumlu olduğu sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyetinin … T. sayılı kararının kesinleştiğini, kesinleşen hüküm ve usulü kazanılmış haklar dikkate alınarak, davacı anne-baba yönünden yeniden tazminat hesabı yapılmasına yer olmadığını, davacı kız kardeşlerin anne-babasının sağ ve işbu davanın davacıları olduğu, Medeni Kanun Madde 327 deki “aile reisi ve veli durumundaki anne-baba çocuğunun infak ve iaşesini sağlamakla yükümlüdürler” amir hükmü dikkate alınarak; davacı kız kardeşlerin bakım ve iaşesini sağlamanın müteveffa ağabeylerinin değil, davacı anne-babanın sorumluluğunda olduğu; hal böyle olunca; davacı kız kardeşler yönünden destekten yoksun kalma tazminat hesabı şartlarının oluşmadığı ve maddi tazminat hesabı yapılmasına yer olmadığı hususu tespit ve rapor etmiştir.
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, bilirkişiden alınan rapora göre, Trafik polislerinin düzenlediği kaza tespit tutanağında ve diğer belgelerde, 06.03.2016 tarihinde, saat 19:40 sularında, Kütahya, … İlçesi, Dörtdeğirmen mahallesi … / … karayolunda, yerleşim yeri dışında, gece, açık havada, kuru, asfalt, virajlı, eğimli, 2 şeritli, 2 yönlü, hız limiti 90 km/sa olan il yolunda; … yönünden … yönüne seyreden sürücü …’in idaresindeki … plakalı otomobili ile karşıdan gelen araçların şeridine taştığı ve … yönünden … yönüne normal kendi şeridinde seyreden sürücü …’ün idaresindeki plakasız tescilsiz motosiklet ile çarpıştığını, her iki sürücünün de yaralandığı; …’ün hastanede EX olduğunu, her iki sürücünün de alkolsüz olduğu; sürücü …’in ehliyetinin yeterli olduğu; …’ün ehliyetinin olmadığı ve gerekmediği,
Dava dışı sürücü …’in idaresindeki … plakalı sigortalı otomobili ile yolun virajlı kısmına yaklaşırken yavaşlamadığını, hızını aracının teknik özelliklerine ve yol şartlarına göre ayarlamadığını, karşıdan gelen araçların şeridine geçerek karşı yönden gelen plakasız tescilsiz motosiklet ile çarpıştığı ve sürücüsü …’ün ölmesine neden olduğu için KTK’nın 52/a-b, 84/c ve KTY’nin 101/a-b, 157/a/3 maddelerinde açıklanan kusurları işlediğini ölümlü, maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğunu,
maktul sürücü …’ün idaresindeki plakasız tescilsiz motosikleti ile normal kendi şeridinde seyrederken karşıdan gelen ve şeridine giren … plakalı otomobil ile çarpışarak öldüğü için ölümlü maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını,
… Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16.01.2018 tarihli, … — … sayılı kesinleşmiş kararı ve kararın dayanağı İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 16.08.2017 tarihli kesinleşmiş kararı ile kusur durumunun uyumlu olduğu,
Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyetinin … T. sayılı kararının kesinleştiğini, kesinleşen hüküm ve usulü kazanılmış haklar dikkate alınarak, davacı anne-baba yönünden yeniden tazminat hesabı yapılmasına yer olmadığını, davacı kız kardeşlerin anne-babasının sağ ve işbu davanın davacıları olduğu, Medeni Kanun Madde 327 deki “aile reisi ve veli durumundaki anne-baba çocuğunun infak ve iaşesini sağlamakla yükümlüdürler” amir hükmü dikkate alınarak; davacı kız kardeşlerin bakım ve iaşesini sağlamanın müteveffa ağabeylerinin değil, davacı anne-babanın sorumluluğunda olduğu; hal böyle olunca; davacı kız kardeşler yönünden destekten yoksun kalma tazminat hesabı şartlarının oluşmadığı ve maddi tazminat hesabı yapılmasına yer olmadığı hususu tespit ve rapor edildiği, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-)492 Sayılı harçlar Kanunu (Adli Yardım talepli) gereğince alınması gerekli 59,30-TL peşin harcın ve 59,30-TL başvurma harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)492 Sayılı harçlar Kanunu (Adli Yardım talepli) gereğince, Suç üstü ödeneğinden karşılanan 2.100,00-TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin davacıdan tahsili için harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 1.000,00 -TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
5-Davacının/davalının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya/ davalıya vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır