Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/377 E. 2021/400 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/352 Esas
KARAR NO:2021/415

DAVA:Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/05/2018
KARAR TARİHİ:03/06/2021

Mahkememizin… E sayılı dosyası ile birleştirilen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasının iş bu dosya ile bir bağlantısı olmadığı tespit edilip, dosyasının yönetici sorumluluğuna ilişkin mahkememizin … Esas sayılı davası ile bağlantılı olduğu anlaşıldığından bu dosyadan TEFRİK EDİLEREK anılan dosya ile birleştirilmesine, yargılamanın … Esas sayısı üzerinden sürdürülmesine karar verilmiş olup, birleştirilen … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası tefrik edilerek iş bu esasa kayıt edilmiştir.
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının kuyum imalatı ve satışı işlerini yürütmek amacıyla dava dışı eşi ile birlikte 1993 yılında yine dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’ni kurduğunu, müvekkilinin 1990 tarihinden itibaren kuyum imalatıyla ilgilendiğini, müvekkili ile davalının 10/03/2009 tarihi itibariyle ortak olduklarını, ortaklık çerçevesinde işlerin gerçekleştirilebileceği bir atölye kurulmasına karar verildiğini, şirketin tüm mali işleri ile davalının ilgilendiğini ancak dava dışı çalışan …’un hırsızlığı ile müvekkili ile davalı arasındaki anlaşmazlıkların davalının açmış olduğu haksız ve mesnetsiz davalar ile devam ettiğini, söz konusu davalardan sonra ve işlerin istenilen şekilde gitmemesi nedeniyle atölyenin 12/02/2018 tarihli ortaklar kurul kararı ile kapatıldığını, atölyede var olan taşınabilir malların mağazaya götürüldüğünü, atölyenin kapatılmasından sonra altınların adil bir şekilde paylaşımının ardından ortaklığın sona ereceği konusunda davalı ile anlaşıldığını ancak davalının bu anlaşmaya uymadığını, davalının atölyenin kapatılmasından sonra yapılan tüm satışları ve bu kapsamda elde ettiği tüm geliri kendi uhdesinde tuttuğunu, davalının şirkete ait altınları uhdesine geçirmiş ve geçirmeye devam ettiğini, söz konusu durumun kayyım raporları ile sabit hale geldiğini, şirket ve müvekkili hakkında telafisi güç ya da imkansız zararların ortaya çıkmasını engellemek amacıyla öncelikle davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkuller üzerine ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz şerhlerinin uygulanmasına karar verilmesini, akabinde ise şirket uhdesinde kayden bulunmasına rağmen fiziken bulunmayan altının tespit edilerek şirkete iadesine, bunun mümkün olmaması halinde davalı uhdesinde bulunan altın karşılığı paranın ve yine uhdesine geçirmiş olduğu paraların tespiti ile davalının eylemleri sebebiyle şirketin uğramış olduğu zararın ticari faizi ile tazminine ve bu kapsamdaki şimdilik 2.000.000,00 TL belirsiz alacağın işleyecek ticari faizi ile davalı ortaktan tahsil edilerek şirkete iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının mağazada 2018 yılı sayımında 94 kilo altın bulunduğunu, ancak kayyımın raporları ile nakit ve altın toplamını yaptığında bu rakamın çıkmadığını belirttiğini, öncelikle 2018 yılı başında ortaklığın bitirilmesi sayımının yapıldığını, ancak imalatta sayılan 94 kg altının yarısı olan 47 kg.’ın davacıya teslim edildiğini, kayyımın raporu ile de görüleceği üzere imalattan gönderilen mamüllerin üzerindeki fişlerde tartım gramının bulunduğunu, fişlerdeki sayımı bu gramlara göre yapıldığını, imalattan gönderilen altın miktarını buna göre belirlendiğini, ancak kayyım ile birlikte hesap yapılırken fişlerdeki altın gramı ile mamüldeki altın gramın aynı olmadığını, mamüllerin taşlı olduğunu, ayrıca hesaplama yapıldığında imalattan gönderilen net altın gramının fişte yazan rakam gibi olmadığının tespit edildiğini, davacının müvekkilini dolandırdığını, davacının dilekçesinde bir sahte belgeden bahsettiğini, nitekim bu yönde savcılığa da suç duyurusunda bulunulduğunun belirtildiğini, sahte bir belgeden bahsedebilmek için bu belgenin fiziken davacının elinde olması ve davacının bu belgeyi inceleyerek imzalarını denetlemesinin gerektiğini, ancak davacı dilekçesinde bu sahte belgeyi bahsetmesine rağmen, deliller kısmında “bilahare bu belge sunulacaktır” diye beyan ettiğini, yani elinde böyle bir belgenin bulunmadığını, savcılık dilekçesi tüm ekleriyle beraber müvekkili tarafından temin edildiğini, davacının iddialarının sadece iftira mahiyetinde olduğunu, davacı hakkında Adliyeye karşı işlenen suçlar kapsamında gerekli işlemlerin yapılacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Mahkememizin… E sayılı dosyası ile birleştirilen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasının iş bu dosya ile bir bağlantısı olmadığı tespit edilip, dosyasının yönetici sorumluluğuna ilişkin mahkememizin … Esas sayılı davası ile bağlantılı olduğu anlaşıldığından, … E sayılı dosyasından tefrik edilen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasının Mahkememizin … E sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin… E sayılı dosyası ile birleştirilen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasının iş bu dosya ile bir bağlantısı olmadığı tespit edilip, dosyasının yönetici sorumluluğuna ilişkin mahkememizin … Esas sayılı davası ile bağlantılı olduğu anlaşıldığından iş bu esas üzerinden devam olunmasına,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Dair tarafların yokluğunda esas hüküm ile birlikte istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/06/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Katip …
¸e-imzalıdır.