Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/349 E. 2021/188 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/349 Esas
KARAR NO:2021/188

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/05/2019
KARAR TARİHİ:04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Denetim ve yönetimine … tarafından el konulması ile, dava konusu alacakların devir ve temlik alındığını, dava dışı … Bankası A.Ş. tarafından yine dava dışı bir kısım borçlulara kredi kullandırıldığını, davalı borçlu tarafından da işbu genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatları ile imza atıldığını, kredinin zamanında ödenmemesi üzerinde dava dışı banka tarafından kredi hesaplarının kat edildiğini ve borçluların bankaya bildirdiği adresine ihtarnameler gönderildiğini ve gerek ihtarnamelerin tebliği gerekse Genel Kredi Sözleşmesi’nin 52. Maddesi hükümleri mucibince temerrütün gerçekleştiğini, davalı borçlu ve dava dışı borçlularca borcun ödenmemesi üzerine söz konusu temlik sözleşmelerine istinaden, davalılar aleyhine ….İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalı tarafından iş bu takibe haksız olarak itiraz edildiğini beyanla, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle usule ilişkin olarak; davaya konu genel kredi sözleşmesinin bir tüketici işlemi olduğunu, tüketici işlemlerinden kaynaklanan davalarda ise görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, öncelikle Mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerektiğini,
Vekiledeninin adresi …/… olduğunu, diğer borçlu görünen kişilerin adresinin de … olarak göründüğünü, HMK genel yetki kuralı gereği yetkili mahkeme mahkeme ve icra dairelerinin müvekkilinin adresinin bağlı olduğu … İcra Müdürlükleri ve Mahkemeleri olduğunu,
Davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın huzurdaki itirazın iptali için 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. Maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürede arabuluculuk sürecinin başlatılmadığını, …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına 27.05.2015 tarihinde itiraz edildiğini bu süre üzerinden yasal hak düşürücü süre geçtikten sonra arabuluculuk süreci başlatıldığını,
Alacağın 10 yıllık zamanaşımına tabii olduğunu, süre dolduğundan, zamanaşımı gerçekleştiğini, alacağın talep edilemeyeceğini,
Esasa ilişkin olarak; Dava konusu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarda borçluya başvurmadan kefil olan müvekkiline başvurmanın hukuka aykırı olduğunu, dava konusu icra takibinde mevcut faiz ve buna bağlı olarak hesaplanan bsmv fahiş olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; Genel Kredi Sözleşmelerine, ihtarnamelere, ilgili dönemde uygulanan faiz oranlarını gösterir Genelge örneklerine, ….İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına, dava dışı Banka, … ve müvekkili şirket defter ve kayıtları ve hesap özetleri ve eksterlerine, bilirkişi incelemesine ve tanık beyanlarına dayanmışlardır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … A.Ş tarafından borçlular … İnş İth İhr Taah Ltd Şti, … ve … Şti, …, …,… aleyhine 30.169,12-TL asıl alacak, 394.503,15-TL işlemiş faiz, 19.725,16-TL BSMW olmak üzere toplam 444.397,43-TL alacağın tahsili için 27.06.2013 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu Veysel Koral vekilinin 27.05.2015 tarihinde süresinde borca, faize, tüm ferilerine ve yetkiye itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK.m.67 uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı tarafından icra dairesine süresinde sunulan itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunulmuş olup yetkili icra dairesinin “… İcra Dairelerinin” olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan dava konusu icra takibinin dayanağını oluşturan 24/10/1995 tarihli genel kredi taahhütnamesinin Mahkememiz tarafından incelenmesi neticesinde 24/10/1995 tarihli genel kredi taahhütnamesinin dava dışı … … Ltd Şti ile … Bankası’nın … Şubesi arasında akdedildiği, davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşmede İstanbul İcra Dairelerini ve Mahkemelerini yetkili kılan bir yetki şartı bulunmadığı tespit edilmiştir.
Takip talebi ve dava dilekçesinin incelenmesinde davalıların adreslerinin “…/…” olarak bildirildiği ve dava dilekçesinin bu adrese tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
İtirazın iptali davasında dava koşullarından biri yetkili icra dairesinde yapılmış icra takibi bulunması ve borçluya yetkili icra dairesinden ödeme emri tebliğ edilmiş olmasıdır.
Somut olayda davalılar tarafından borçla birlikte süresinde icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunulduğu, itirazın iptali davasında dava koşullarından biri yetkili icra dairesinde yapılmış icra takibi bulunması ve borçluya yetkili icra dairesinden ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması gerekmekte olup dava konusu icra takibinin dayanağını oluşturan dosyada bulunan 24.10.1995 tarihli genel kredi taahhütnamesinin … Bankası’nın … Şubesi ile dava dışı … İnşaat İthalat İhracat Taahhüt Ltd Şti arasında akdedildiği, davalının müteselsil kefil olarak iş bu sözleşmeyi imzaladığı, davalıların ikametgahının …/… olduğu, sözleşmede … İcra Dairelerini ve Mahkemelerini yetkili kılan bir yetki şartı bulunmadığı, aranılacak borçlarda TBK 89.maddenin uygulanamayacağı nazara alındığında takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olduğu analaşılmakla, davalıların icra dairesinin yetkisine karşı yapmış olduğu yetki itirazları yasal ve yerinde olmakla takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)İcra Dairesinin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-) Davacı yanca yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya/vekiline iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/03/2021

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır