Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/340 E. 2021/291 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/197 Esas
KARAR NO : 2021/155
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2019
KARAR TARİHİ : 24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında değişik tarihlerde müvekkilinden mal ve hizmet aldığını, müvekkilinin satın alınan mal ve hizmetin temin ve tedarikini sağlayarak davalıya teslim ettiğini, davalının ise bedelini ödeme borcunu yerine getirmediğini, cari hesap tablosuna göre müvekkilinin davalıdan 22.779,26-TL alacaklı olduğunu, bu alacağa ilişkin … Dairesininn 2019/… Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu, davacının itirazındaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan mutabakat metninde de tarafların 22.779,26-TL üzerinde mutabık kaldıklarını, davalının mutabakat metnini imzalamasına karşın borcunun bulunmadığını söylemesinin iyi niyetten yoksun olduğunu, tarafların ticari defter ve diğer kayıtları ile cari hesaplar incelendiğinde alacağın sabit olacağını belirterek … Dairesininn 2019/… Esas sayılı dosyasında davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere davalının tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve usule aykırı olarak ikame edildiğini, icra takibine yapılan itirazda da belirtildiği üzere takibe konu borcun bulunmadığını, müvekkilinin üstlenmiş olduğu … isimli projenin peyzaj işleri için gerekli toprakların davacı şirketten temin edilmesi amacıyla davalı ile ticari ilişki kurulduğu ve ürün alımına başlandığını, davacı tarafından öncelikle proje teknik şartnamesinde istenen toprak karışımlarına uygun olarak müvekkili şirkete fiyat verildiğini, 26,00-TL olarak belirledikleri fiyat teklifi sonrası 35,00-TL olarak revize edildiğini, devamında proje için davacı şirket tarafından getirtilmesi taahhüt edilen toprak karışımı ile ilgili … Fakültesi Dekanlığından alınan analiz sonuçlarının müvekkili şirkete iletildiğini, Analiz ve Değerlendirme Raporunda mevcut karıyım oranlarına uygun olarak toprak verileceğinin taahhüt edildiğini, davacı şirketten 10/06/2017, 12/06/2017,22/06/2017 tarihlerinde müvekkili şirkete 51 metreküp toprak gönderildiğini, numune toprak örneği ve toprak analiz sonuçlarına göre toprakların sahaya alınmasına ve ticari ilişki kurulmasına işveren proje sahibi … … A.Ş. Tarafından onay verildiğini, 06/07/2017 tarihinden itibaren toprak alımına başlandığını, daha sonra işveren … ‘in rutin olarak sahaya dökülen topraklardan kontrol amacıyla alınan numunelerin analiz için … Üniversitesine gönderildiğini, … Fakültesi Dekanlığının 03/08/2017 tarihli raporunda karışım örneğinin oranlarının teknik şartnamede belirtilen değerlere uymadığı, pH değerinin yüksek olduğu değerlendirmelerinde bulunduğu ve bu rapordan sonra … tarafından toprak sevkiyatının durdurulduğunu, toprak karışımlarının uygun olmaması nedeniyle … Madencilik’in toprak temini ve seriminden %10 nefaset kesintisi yapılması ve bedelsiz olarak toprağın iyileştirilmesi için gerekli çalışmaların yapılmasının müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin hak edişlerinden yapılan kesinti, iyileştirme masrafları yapılması ve toprağın ayıplı olması nedeniyle kesintiden sorumlu olduğu hususunun davacıya iletildiğini, davacının dönüş sağlamadığını, kesinti ve iyileştirme masrafları nedeniyle davacı tarafa borçlarının bulunmadığını, davacının ayıplı mal satması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, yapılan masrafları davacının ödemesi gerektiğini ve buna ilişkin dava haklarını saklı tuttuklarını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 08/02/2019 tarihli 22.779,26-TL tutarlı cari hesap alacağına ilişkin …. Dairesinin 2019/… Esas sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
… İcra Dairesinin 2019/… esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … Pazarlama Limited Şirketi olduğu, takibin 22.779,26 TL asıl alacağa ilişkin olduğu, takip dayanağının cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağa dayalı ilamsız takip olduğu, 08/02/2019 takip tarihli ödeme emrinin 12/02/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 14/02/2019 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür.
Turgay Portakalcı tarafından imzalı 24/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve davalı şirketin ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğine haiz olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2017 yılında başladığını ve aynı yıl sona erdiğini, davacı tarafından kesilen tüm faturaların davalı kayıtlarında mevcut olduğunu ve davalı tarafından yapılan tüm ödemelerin davacı kayıtlarında yer aldığından 2017 yılı için C/H muavin defter kayıtları birebir uyumlu olup asıl alacağı doğuran faturaların, tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, birbirini teyit ettiğini, taraflarca bilinebilir olduğu hususu ticari defter kayıtlarından tespit edildiğinden, davacının, davalıdan 22.779,26 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasa gereği yıllık %9 oranından işleyecek yasal faizi İle birlikte tahsilinin gerekeceğini, davalı şirket tarafından 2018 yılı içerisinde davacıya iade faturası düzenlenerek davalı defterlerinde borcun sıfırlandığını, davacının bu iade faturasını kabul etmediğini ve davalının ise ayıp nedeni ile bu iade faturasını düzenlemiş olduğunu, davalının ayıp iddiası ve İhbarı ile ilgili olarak İstanbul Orman Fakültesi Dekanlığından “Toprak Karışım Örneğinin Analiz ve Değerlendirme Raporu” aldırdığını, mahkemenin ilgili raporu ayıp raporu ve ayıp ihbarı ve bu ayıp ihbarının zamanında davacıya bildiriminin yapıldığı hakkında karar ittihazı halinde, taraflar arasında borç/alacak bakiyesinin bulunmayacağı tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
… İcra Dairesinin 2019/… esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … Limited Şirketi olduğu, takibin 22.779,26 TL asıl alacağa ilişkin olduğu, takip dayanağının cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağa dayalı ilamsız takip olduğu, 08/02/2019 takip tarihli ödeme emrinin 12/02/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 14/02/2019 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 03/04/2019 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve dayanağı belgelerin incelenmesi suretiyle hazırlanan 24/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2017 yılında başladığı ve aynı yıl sona erdiği, davacı tarafından kesilen tüm faturaların davalı kayıtlarında mevcut olduğu ve davalı tarafından yapılan tüm ödemelerin davacı kayıtlarında yer aldığı, 2017 yılı için C/H muavin defter kayıtlarının birebir uyumlu olduğu, asıl alacağı doğuran faturaların, tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, birbirini teyit ettiği ve davacının davalıdan 22.779,26 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, ayrıca davalı şirketin 2018 yılı içerisinde davacıya iade faturası düzenleyerek davalı defterlerinde borcun sıfırlandığı hususu da tespit edilmiştir.
Davalı tarafın ayıp hususundaki iddiaları bakımından dosya kapsamı incelendiğinde, davalı tarafın, ayıp hususunun tespitine dayanak yaptığı İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanlığının 03/08/2017 tarihli raporu ile teslim edilen toprakların karışım örneğinin oranlarının teknik şartnamede belirtilen değerlere uymadığı ve pH değerinin yüksek olduğu, böylece teslim edilen malların ayıplı olduğu hususunda bu raporla birlikte haberdar olacağı, bu raporla haberdar olmadığı kabul edilse dahi cevap dilekçesi ekinde yer alan davalının hakedişleri ve kesintileri incelendiğinde 18/12/2017 tarihli ve 13/07/2018 tarihli hakedişlerde yapılan kesintilerle haberdar olacağı anlaşılmaktadır. Ayıbın niteliği Mahkememizce bir bilirkişi aracılığıyla tespit edilmemişse de açık veya gizli ayıp olup olmadığı hususunda değerlendirme yapmaksızın; davalının en geç 13/07/2018 tarihli kesin hakedişle, hakedişinden yapılan kesinti ile haberdar olduğu kabul edilse dahi bu tarihten yaklaşık 5 ay sonra iade faturası kesildiği görülmüştür. Ayıp, gizli ayıp niteliğinde dahi olsa ayıbın tespit edildiği tarihten itibaren derhal bildirimde bulunulması gerekmekte olup, dosya kapsamında ayıp ile ilgili davalı tarafından davacıya ihbar yapıldığına dair herhangi bir bilgi belge bulunmadığından davalının ayıp itirazına itibar edilmemiştir. Bu nedenle davanın kabulü ile davalının takip dosyasına yaptığı itirazının 22.779,26-TL alacak üzerinden iptaline karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Mahkememizce davanın kabulüne karar verildiğinden ve alacak likit olduğundan hükmolunan 22.779,26-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
… İcra Dairesinin 2019/… esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 22.779,26-TL alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9 faiz işletilmek suretiyle takibin devamına,
2-Alacağın %20’si oranında 4.555,85-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.556,05-TL harçtan peşin alınan 389,02-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.167,03-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 389,02-TL peşin harç, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 94,70-TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 1.228,12-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde yatıralan gider avansından artan bakiyenin yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, Davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı/vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”