Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/328 E. 2020/414 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/18 Esas
KARAR NO : 2020/423
DAVA : Haksız Rekabet – Maddi Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/05/2012
KARAR TARİHİ : 09/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirkete ait usb, flash sürücü ve kalemli kart yuvası isimli ürün ile usb bellek cihazı ve kalemli kartvizit kutusu adlı ürünün ayırt edilemeyecek aynısı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan USB flash sürücülü ve kalemli kartvizitliklerini yurtdışından ithal eden ve açıkça iltibas yaratacak şekilde kullanan piyasaya sunan satışını gerçekleştiren her çeşit ticaretini yapan ve/veya yaptıran piyasada çeşitli firmalara dağıtarak sipariş için teklifte bulunan ve siparişler alan ve her türlü tanıtım vasıtalarında kullanan ve sergileyen davalı yanın işbu tecavüzlerinin ve haksız rekabetinin tespiti ile durdurulmasına, önlenmesine ve giderilmesine, müvekkili şirkete ait ürünün davalı şirketin ithal ettiği bu ürünlerle ilgili kullanılan basılı evraklara broşürlere ambalajlara ve tanıtım vasıtalarına davalı yanın belirtilen adreslerinde el konulmasına toplatılmasına imhasına, davalının bu haksız rekabetine karşılık 3.000,00 TL maddi 1.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesi için iş bu davanın açıldığını belirterek, davanın kabulü ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü tüm vakıa, iddia ve taleplerinin gerçeği yansıtmadığını ve müvekkilinin dava konusu olayda kusuru bulunmadığını, davacının davasının haksız ve usulsüz açıldığını ve reddinin gerektiğini belirterek, davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale arz ve talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davalı tarafın haksız rekabet oluşturacak tüm eylemlerinin durdurulmasına ilişkin olarak açılmış haksız rekabet ile haksız rekabete dayalı maddi ve manevi tazminat davası niteliğindedir.
Dava daha önce mahkememizin 25/05/2015 tarih, 2014/972 Esas 2015/360 K. Sayılı gerekçeli kararı ile ” Davanın kısmen kabulüne , davacı şirketin maliki olduğu usb flash sürücü ve kalemli kart yuvası isimli ürün ile usb bellek cihazı ve kalemli kartvizit kutusu isimli ürün ile iltibas oluşturan davalı tarafından piyasaya sunulan usb flash sürücülü ve Kalemli Kartvizitliklerin davalı tarafından ithalinin, satışının, dağıtımının ve herhangi bir şekilde piyasaya sürülmesinin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile, davalının bu eylemlerinin durdurulmasına ve önlenmesine ,davalı tarafından piyasaya sunulan Usb Flash Sürücülü ve Kalemli Kartvizitliklere, bu ürünlerle kullanılan basılı evraklara, broşürlere, ambalajlara ve tanıtım araçlarına el konulmasına, toplatılmasına ve imhasına , davalı tarafından ithal edilen Usb Flash Sürücülü ve Kalemli Kartvizitliklerin üretmeye yarayan araç ve makinalara el konulması toplanması ve imhası taleplerinin reddine, toplam 3.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren 3095 SK.nun 2/2 maddesi uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, toplam 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren 3095 SK.nun 2/2 maddesi uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine ,” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Mahkememizin kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, temyiz incelemesinin görüldüğü Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2016/ … E. 2016/ … K. Sayılı 11/05/2016 tarihli ilamıyla, “… Hükmün onanmasına ” karar verildiği, davalı vekilinin karar düzeltme talebinde bulunduğu, karar düzeltme incelemesinin görüldüğü Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2016/ … E. 2018/ … K. Sayılı 18/10/2018 tarihli ilamıyla, “… Mahkemece, açıklanan ilkeler ve somut olayın özelliklerine uygun düşmeyen şekilde davacı adına yurt dışında tescilli tasarıma konu ürünlerin benzerinin Türkiye’de davalı tarafından ithal edilerek satışa konu edilmesi haksız rekabet olarak nitelendirilmiş ise de, yurt dışında tescilli bir tasarımın ithal edilerek yurt içinde satışa sunulması tek başına haksız rekabet oluşturmaz. Haksız rekabetin meydana gelebilmesi için Dairemizin 21.03.2008 tarih ve 1816/… sayılı “… ” kararında da belirtildiği üzere, davacı tarafla özdeşleşen bir ibarenin ya da ayırt edici işaretin ürünle birlikte kullanılmak suretiyle iş ürünleri ve buradan hareketle her iki ürünü pazarlayan firmalar arasında iltibasa yol açılması gerekmekte olup, somut olayda, davalı tarafça satışa sunulan hediyelik eşyada (Flash Bellekli ve Kalemli Kartlık) “pfizer” firmasının markası ve alan adı kullanılmak suretiyle iltibası önleyici tedbirler alınmış oldugu gibi, daha önce davacı tarafça satışa sunulan aynı görünümlü malların tamamen özgün ve yaygın kullanım ve tanıtım sonucu davacı firmayla özdeşleşmiş bir ürün olduğu da ispat edilemediğine göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı gerekçeyle özgün olduğu dahi kanıtlanamayan tescilsiz tasarıma, tescilli tasarımlardan bile daha uzun süre koruma imkanı sağlayacak surette davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 11.05.2016 tarih ve 114/… sayılı ilamıyla onanmış ise de; yukarıdaki gerekçelerle davalı vekilinin karar düzeltme talebi yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA…” .” şeklinde verilen bozma ilamı doğrultusunda dosya yeniden esas numarasına kaydı yapılıp incelemeye alınmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre, Yargıtay Bozma ilamı da göz önüne alındığında, haksız rekabetin meydana gelebilmesi için Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 21.03.2008 tarih ve 1816/… sayılı “… ” kararında da belirtildiği üzere, davacı tarafla özdeşleşen bir ibarenin ya da ayırt edici işaretin ürünle birlikte kullanılmak suretiyle iş ürünleri ve buradan hareketle her iki ürünü pazarlayan firmalar arasında iltibasa yol açılması gerekmekte olup, somut olayda, davalı tarafça satışa sunulan hediyelik eşyada (Flash Bellekli ve Kalemli Kartlık) “pfizer” firmasının markası ve alan adı kullanılmak suretiyle iltibası önleyici tedbirler alınmış oldugu gibi, daha önce davacı tarafça satışa sunulan aynı görünümlü malların tamamen özgün ve yaygın kullanım ve tanıtım sonucu davacı firmayla özdeşleşmiş bir ürün olduğu da ispat edilemediğine göre davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 54,40 TL maktu red harcının davacıdan peşin alınan 59,40 TL harçtan mahsubu ile artan 5,00-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine , ( (Bozma öncesi verilen karar üzerine davalı … Ltd Şti. adına çıkarılan 02/09/2015 tarihli harç tahsil müzekkeresinin infazsız olarak geri istenmesine ),
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Maddi tazminat talepleri yönünden; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 3.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
5-Davacının manevi tazminat talepleri yönünden; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 1.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
5-Davacının/davalının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya/davalıya vekiline iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/10/2020

Katip …
e-imzalı.

Hakim …
e-imzalı.