Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/318 E. 2021/713 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/318 Esas
KARAR NO:2021/713

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:16/04/2014
KARAR TARİHİ:14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Öncelikle tarafların ortaağı oldukları … San ve Tic A.ş nin ortaklık yapısı sunulmuş olup şirketin ödenmiş sermayesinin 1.000.000 TL olduğu ve bu para ile ayrıca şirket kuruluşundan sonra ortaklar cari hesabına konan 257.500 TL nin müvekkili tarafından ödendiğini (1.000.00+257.500=1.257.500 TL) davalı şirketin %50’sine sahip olduğundan bu tutarın (1.257.500×5/100=)628.750- TL sinin de davalı tarafından ödenmediği, davalının bu tutar kadar müvekkiline borçlanmış oduğunu,ayrıca …San ve Tic A.Ş nin daha sonra … A.Ş firmasına ortak olması sebebiyle 3.000.00 TL borcu olduğu bu borcun da 2.400.000 firmasına ortak olması sebebiyle 3.000.000- TL borcu olduğu bu borcun da 2.400.000- TL sinin müvekkili tarafından ortaklar cari hesabından ödendiğini, davalının şirketteki hisse oranı %50 olduğundan dolayı davalının bu borçtan da (2.400.00/2=)1.200.000- Tl borcu olduğundan dolayı davalının müvekkiline toplam (628.750+1.200.000=)1.828.750,00 TL borcu olduğunu ,gerek davalı gerekse şirket ortağı olan diğer aile bireylerinin borçlarını ödememesi üzerine söz konusu borçların ödenmesi hususunda 04/12/2010 tarihli sözleşmenin akdedilerek borçların ne şekilde ödeneceğinin kararlaştırıldığını,muaccel hale gelen borcun ödenmemesi üzerine ….İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ,davalının itirazı üzerine iş bu davanın ikame edildiğini ,fazlaya ilişkin haklarının saklı kalarak davalının itirazının iptalini ve takibin devamını, davalının %20 inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava dilekçesinde talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının iş bu davaya konu takibi başlatmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın Hukuk Muhamekeleri Kanunu’nun 114.maddesi uyarınca reddedilmesi gerektiği davacı karşı davalı yanın firmalardaki hisselerini de her hangi bir bedel ödemeden sahip olduğu bu firmaların bir kısmı davacı -karşı davalı yan ile evlenmeden önce kurulduğu sonra kurulan firmaların sermayelerinin de vekil eden … Tarafından ödendiğini, Davacı -karşı davalı yanın evlilik birliği içerisinde tamamen vekil eden …’ın katkıları ile edindiği bu şirket hisseleri ile ilgili olarak hisselerin gerçek değerleri belirlenerek bu değerler üzerinden …’ın 01.01.2002 tarihinden sonra edenilenlerden katkı payı alınacağı 01.01.2002 tarihinden sonra edinilenlerden ise Katılma alacağı ve değer artış payı alacağı ve 01.01.2002 tarihinden sonra gerçekleşen sermaye artışları ile dağıtlamayan kar paylarının sermayeye ilavesi sonucu oluşan değer artışları taleblerinin olduğunu ,somut olay .akımından değerlendirme yapıldığında ise zaten görülmekte olan bir davada ileri sürülmüş bir hususun ayrı bir davaya konu edilmesinde hukuki yarar olmadığının açık olduğu iş bu davanın salt bu nedenle dahi reddedilmesi gerektiğini, karşı tarafın her ne kadar bu davada kişisel alacağını talep etmiş olduğunu ve mal tasfiyesi davasının konusu ile bu davanın konusunun birbirinden farklı olduğunu iddia etmiş ise de bu iddia abesle iştigal olduğu zira mal tasfiyesi davasının aşamalarından biri de kişisel malların iadesi olduğunu davacı tarafın ….Aile Mahkemesi’nin mal tasfiyesi dosyasına söz konusu sözleşmenin yanı sıra aynı tarihli 3 ayrı sözleşme daha sunmuş olup , müvekkiliin bütün bu sözleşmeler bakımındna imza inkarında bulunduğunu ….Aile mahkemesinin dosyasına bu konuya ilişkin sunulan cevaplarının yinelediklerini müvekkilinin söz konusu sözleşmeden kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmadığını,davacının hukuki yararının bulunmadığının kabulü ile davanın dava şartı eksliğinden reddini, taleplerinin kabul edilmemesi halinde taraflar arasındaki mal tasfiyesi davası gözetilerek iş bu davanın derdestlik oluşturduğunun kabulü ile davanın dava şartı eksikliği nedeniyle reddini, yukarıda taleplerinin reddedilmesi halinde, davanın esastan reddini, davacının kötü niyetli ve haksız olduğu gözetilerek alacağın %20sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmisini cevap dilekçesinde beyan etmiştir.
DELİLLER:
Dava öncelikle …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esasında açılmış, … – …/… E K sayılı, 20.03.2018 tarihli kararı ile; ”…Davanın kabülüne, ….icra müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 1.828.750,00TL si asıl alacak 301.171,00 TL si işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.129.921,00 TL nin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilecek şekilde iptaline,takibin bu şekilde devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatı olan 365.750,00 TL nin davalıdan alınıp davacıya verilecek şekilde itirazın iptali ile takibin bu şekilde devamına…” karar verilmiş,
Davalı vekili iş bu kararı istinaf etmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14.Hukuk Dairesi 2018/1919 – 2019/581 E K sayılı, 18.04.2019 tarihli kararı ile; ”…HMK.nun 353/1.a.3 maddesi uyarınca, kararı veren ilk derece mahkemesinin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, esasa dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine UYAP üzerinden ve fiziken derhal aktarılmak üzere, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine…” karar verilmiş ve mahkememizin iş bu esasına kayıt edilmiştir.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 1.828.750,00-TL asıl alacak, 301.171,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.129.921,00-TL alacağın tahsili için 12/03/2014 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, 20.03.2014 tarihinde süresinde borca, tüm ferilerine ve faize itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Başlangıçtan beri yapılan itirazlar doğrultusunda belge asılları üzerinde yazı ve imza yaşı, belge altındaki imza ve taşıma imza hususunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, mahkememizce ATK’dan yaş belirlemesi yapılamadığı bilindiğinden grafolog bilirkişiden rapor alınmış olup, 17.08.2020 havale tarihli raporda:
”…1- Belgeler üzerindeki yazı ve imzaların fiziksel ve optik incelemesinde imzaların yapısı kalem izlerinin çapları gibi ayrıntıları yanında bası izlerinin(fulaj) farklı yapıdaki görünümü şekil 2 deki karelerde gösterildiği gibi herbir imza ve ilgili yazının farklı kalemle (Jüliet Benbasat açık mavi pilot, … koyu mavi keçe uclu, Polat Gülman koyu mavi küre uçlu, ve …’ın koyu mavi pilot kalemlerle ve hepsinin el veya eller ürünleri olduklarına dair delil oluşturdukları,
2- Belgeler üzerindeki yazı ve imzaların fiziksel, optik ve stereo mikroskobik tarama ve incelemesinde …ın imzasının birinci sayfada açık alana atılı ve normal bitimli iken ikinci ve nihai sayfadaki imzasının bitiminin doğal olmadığı, kenar bitim kesintili olduğu ve belge üzerine yapışık bir üst kalıp zemin veya tağşiş belgesi üzerinde kaldığı, üst kalıbı alttakine sabitlediği düşünülen yapışık yerinin yapışkanı ayrılırken alttaki okudum yazısının kırmızı okla işaretli mürekkepli alanı tamamen birlikte silerek taşıdığı ve bölgeyi mürekkepsiz bıraktığı bu delil ayrıntılarının şekil 3 teki resimlerde gösterilerek açıklanmış olup bu delillerden hareketle sorgulanan belge üzerindeki … imzasının hile ve desise ile attırılmış olduğunun kabulü gerektiği,
3- İkinci sayfada benzer renkte gözüken imza ve okudum yazılarından VGİ ve VG2, PGI1 ve PG2 ile KGI ve KG2 şeklinde kodlanarak alınan örneklerin HPLC yöntemiyle mürekkep bileşiminin tayini yapılmıştır. HPLC yönteminin mürekkep yapı analizlerinden alınan ve şekil-4 de gösterilen sonuçlardan yapı analiz verilerinin değerlendirilmesinden yapı ve yaş karşılaştırmasına esas olan CV/MV dönüşüm oranlarının tablo-1 de görülen değerlere bakıldığında PG ve KG kodlu imza ve yazıların aynı bileşimdeki mürekkeplerle aynı zamanda atılı oldukları VG kodlu imza ve yazının aynı renkte olmasına rağmen diğerlerinden farklı bileşime sahip mürekkeple atılı ve yazılı olduğu diğer bileşimdeki yazılarla (PG ve KG ) kesin olarak kıyaslanamamakla birlikte zaman farkının mevcut olabildiğinin kabulü gerektiği…” tespit ve rapor edilmiştir.
17/08/2020 havale tarihli bilirkişi raporunun 4.sayfasında sol alt köşede bulunan imza ve yazının sözleşmenin 2.sayfasında bulunan davalıya ait imza ve yazı olduğu ve başka bir belgeden nakledildiği belirtilmiş ise de, çıplak bir gözle dahi yazıların farklı olduğu bilirkişi tarafından esas alınan bu yazı ve imzanın sözleşmenin 2.sayfasında davalının isim altındaki imza ve yazı olmadığı anlaşıldığından raporun niteliği itibariyle davacı vekilinin itirazlarının kabulüne, dava konusu sözleşmede davalıya atfen atılı bulunan imza ve yazının davalının el ürünü olup olmadığı ve farkı tarihlerde oluşturulup oluşturulmadığı ve başka bir belgeden sözleşmeye nakledilmiş olup olmadığı hususunda grafolog bilirkişilerden oluşacak 3’lü bilirkişi heyetine dosya tevdii edilmiş, 09.12.2020 tarihli raporda:
”…Yazı ve imza incelemelerinde geçerli tüm grafolojik tanı yöntemleri dikkate alınarak; lup, stereomikroskop, 8523 document dedector ve bilgisayar/scan kullanılarak yapılan incelemelerde;
İnceleme konusu sözleşmede …’a atfen atılmış imzaların, …’ın eli ürünü OLDUĞU…” tespit ve rapor edilmiştir.
Sunulan bilirkişi heyeti raporunda mahkememizin 15/10/2020 tarihli celsesinde oluşturulan ve bilirkişiye verilen göreve ilişkin ara kararı karşılamadığı anlaşıldığından dava konusu sözleşmede davalıya atfen atılı bulunan imzaların farklı tarihlerde oluşturulup oluşturulmadığı ve başka bir belgeden sözleşmeye nakledilmiş olup olmadığı hususlarında ek rapor aldırılmış, 31.05.2021 tarihli ek raporda:
”…Yazı ve imza incelemelerinde geçerli tüm grafolojik tanı yöntemleri dikkate alınarak; lup, stereomikroskop, 8523 document dedector ve bilgisayar/scan kullanılarak yapılan incelemelerde;
İnceleme konusu sözleşmede …’a atfen atılmış imzaların, …’ın eli ürünü OLDUĞU kanaatine varılmıştır.
1. Davali … adına atfen atılı bulunan imzaların aidiyeti konusunda yaptığımız inceleme ve kanaatimiz, 09.12.2020 tarihli heyet raporumuzda ayrıntılı olarak sunmuş bulunmaktayız.
2. Mürekkep yaşı tayinini ile imza ve yazıların oluşturulma tayinine yönelik bilimsel yaklaşım İiteratür ışığında incelendiğinde; “mürekkebin çözücü bileşenlerinin uçma ve kaybolma hızına bağlı değişikliklerin ölçülmesine dayalı yöntemde”, güvenilir çok aşamalı bir laboratuvar uygulamasının yanı sıra, birçok parametrenin dikkate alınması gerektiği görülmektedir. Bu parametrelerden bazıları;
– Kullanılan mürekkebin başlangıç yapısı (çözücünün niteliği ve miktarı, diğer kompe- netler),
– Kullanılan kalemin niteliği (kalemin ucunun genişliği, yazarken uygulanan basınç),
– Farklı figürlerin (düz çizgi, yuvarlak vs.) kağıda farklı miktarda difüzyona neden ol-ması,
– Kullanılan kağıdın fiziksel ve kimyasal özellikleri (gözenek yapısı, adsorpsiyon kapa-sitesi, bağlayıcılığı, vs),
– Belgenin korunduğu koşullar (sıcaklık, nem, ışık, hava akımı, komşu materyaller) ve benzeri metodun uygulanmasını etkileyen faktörlerin bilinmesi, tespit analizi için önem taşıyan, ancak belirlenmesi güç olan parametrelerdir.
“Mürekkepten Yaş Tayini” nin güvenilir bir yöntem olarak rutin bilirkişilik hizmetine girebilmesi için, aşağıdaki hususların tamamlandığının gösterilmesinin gerekmektedir:
– Uygulanacak yöntemin hangi tip kalem ve mürekkep çeşitlerini içerdiğinin belirlenmesi, yaşlanma kinetikleri vesiemola 5 faktörlerin araştırılması, , A nakledilmiş olduğunu gösteren fiziksel bir kanıta rastlanmamış olması nedeniyle, davalı … adına atfen atılı bulunan imzaların başka bir belgeden sözleşmeye nakledilme yöntemiyle oluşturulmadığı, kanaatine oybirliği ile varıldığı…” tespit ve rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; İİK.m.67 hükmüne dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı yan, ”…Sanayi ve Tic. A.Ş” ünvanlı firmanın 1.000.000,00 TL ödenmiş sermayesinin şirket ortakları adına kendisi tarafından ödendiğini, ortaklar cari hesabına da 257.500,00 TL’nin yine kendisi tarafından yatırıldığını, davalının şirkette %50 hisse sahibi olduğunu, dolayısıyla 628.750,00 TL’den dolayı kendisine borçlu olduğunu, ayrıca satın alınan … A.Ş. firmasına ortaklık bedeli olarak 2.400.000,00 TL’nin kendisi tarafından yatırıldığını, davalının %50 hissesine isabet eden 1.200.000,00 TL olmak üzere toplam 1.828.750,00 TL borçlu olduğunu, bu borcun 04/12/2010 tarihli sözleşmeye bağlandığını, sözleşmede borcun ödenmesinin 01/03/2012 tarihinden itibaren 20 aylık süreye yayıldığını, vadesinde ödenmeyen borcun muaccel hale geldiğini, yapılan icra takibinede itiraz edildiğini belirterekten itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep etmiş, davalı yan ise; ….Aile Mahkemesinde mal tasfiyesine ilişkin davada da aynı taleplerin bulunduğunu, davaya konu talep hakkında o dosyada inceleme yapılacağını, bu hususun dava şartı olduğunu, davacı yanın dayandığı sözleşmedeki imzanın davalının eli ürünü olmadığını, bir an için böyle bir borcun varlığı kabul edilse bile davacının davalıyı ibra ettiğini savunarak davanın reddi ile %20 icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki çekişme; 04/12/2010 tarihli sözleşmede davalıya atfen atılı bulunan imzanın davalının eli ürünü olup olmadığı, sözleşmenin konusunu oluşturan ve …Ticaret A.Ş firmasında bulunan hisselerin devir bedellerinin ve ortaklık hesabına davacı tarafından yatırılan 257.500,00 TL. ile bu firmanın ortak olduğu … A.Ş’ye ödenecek 2.400.000,00 TL’nin ödeme şekli ilişkindir.
Davalı yan, sözleşmedeki imzasını inkar etmiş ise de, gerek …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosya kapsamında alınan Adli Tıp Kurumu, Fizik İhtisas dairesi, Adli Belge İnceleme Şubesinin 22/12/2015 tarih ve … nolu raporu ve gerekse mahkememizce alınan 17.08.2020 havale tarihli kök ve 31.05.2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporları kapsamına göre sözleşmedeki imzanın davalının eli ürünü olduğu, davalı … adına atfen atılı bulunan imzaların başka bir belgeden sözleşmeye nakledilme yöntemiyle oluşturulmadığı tespit edilmiştir.
Davalının eli ürünü olan sözleşmeye göre tüm ödemelerin davacı tarafından yapıldığı kabul edilmektedir. Yine sözleşmeye göre davacı dışındaki hissedarların ve davalı …’ın hissesine düşen borcu ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiği görülmektedir. Kabul ve taahhüt edilen bu borcun 01/01/2012 tarihinde başlamak üzere 20 aylık bir süre içerisinde ödeneceği kararlaştırılmış olup, davalı yanın ödemeyi yasal deliller ile kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır. …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosya kapsamında alınan ve mahkememizce de hükme elverişli bulunan, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 05/06/2012 tarihli rapora göre de, davacının davalıdan talep edebileceği işlenmiş faiz tutarının 301.273,76 TL olduğu anlaşılmakla, işlemiş faize yönelik davacı yanın talebiyle bağlı kalınarak davanın kabulüne, davalının ….icra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile, 1.828.750-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmek suretiyle 2.129.921-TL üzerinden takibin devamına, alacak likit olup, sözleşmeden kaynaklandığından takibe konu asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatı tutarı olan 365.750,00-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-)….icra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile, 1.828.750-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmek suretiyle 2.129.921-TL üzerinden takibin devamına,
2-)Takibe konu asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatı tutarı olan 365.750-TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 145.494,90-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 25.724,15-TL harçtan mahsubu ile bakiye 119.770,75-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 25.724,15-TL peşin harç, 25,20-TL başvurma harcı, 3,80-TL vekâlet suret harcı, Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan ; 1.000-TL bilirkişi ücreti, 250-TL tebligat/davetiye gideri, Mahkememizde yapılan 3.750,00-TL bilirkişi ücreti ve 121,50-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 30.874,65-TL yargılama giderlerinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-) Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 102.163,58-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin, karar kesinleştiğinde davacıya / vekillerine iadesine,
Davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.