Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/311 E. 2019/693 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/311 Esas
KARAR NO : 2019/693

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/09/2013
KARAR TARİHİ : 10/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı şirkete satılan malların peşinen teslim edilerek mal kredisi açıldığını, ancak bu malların bedellerinin ödenmediğini, bu nedenle alacağın teminatı olarak tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi için İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davalı yanın haksız itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalının tüm itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Vekiledeninin davacıya yönelik herhangi bir ticari kredi borcunun bulunmadığını, davacı şirketin de ticari kredi borcu verebilecek kapasitede bir şirket olmadığını, davacıdan satın alınan ürünlere karşılık olarak vekiledeni tarafından 44.800-TL bedelli çekin davacıya verildiğini, ancak satın alınan ürünlerin ayıplı çıktığını ve bu durumun 05/03/2010 tarihinde her iki şirket yetkilisi tarafından tutulan ve imzalanan tespit tutanağı ile de ortaya konduğunu, ancak davacının… İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile bedelsiz kalan çek hakkında icra takibi başlattığını, ancak vekiledeninin daha fazla mağdur olmaması amacı ile takip konusu edilen çek yerine toplamda 45.000 TL tutarlı 3 adet çeki davacıya verdiğini, davacının mükerrer tahsilat yapma amacında olduğunu ve bu durumun taraflarınca ceza davasına konu edildiğini, bu konudaki yargılamanın devam ettiğini, ceza davası yargılaması sırasında tanık olarak dinlenen, davacı şirkette çalışmış …’ın ifadesinde, vekiledenine defolu mal verildiğini ve alınan çeklerin işleme koyulduğunu beyan ettiğini, davacıya borçlu olmadıklarını, aksine davacıdan alacaklı olduklarını, icra takibine konu edilen ipoteğin teminat olarak temsil edeceği herhangi bir üst sınır limiti mevcut olmadığından ipoteğin de geçersiz olduğunu beyanla, her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, davacının iş bu davasının reddine, alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; İİK’nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davaya dayanak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasında alacaklı… A.Ş. tarafından borçlu … ve… Ltd.Şti aleyhine 22/10/2008 tarihli … yevmiye nolu … Derecede 100.000 TL miktarlı Kocaeli İli, Körfez İlçesi, … Köyü… parsel …paftada kain 1240 m² yüzölçümlü tarla vasfında taşınmaz yönünden 04/03/2013 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrinin borçlulara 11/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin süresinde 13/03/2013 tarihli dilekçesiyle körfez icra dairelerinin yetkili olmasından bahisle icra müdürlüğü yetkisine, ipoteğin geçersizliğine, tüm borca ve fer’ilerine itiraz ettikleri anlaşılmaktadır.
Mahkememizce… -… E. K. sayılı, 07/06/2016 tarihli karar ile :”… davacı ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunun çekişmesiz olduğu, incelenen dosya kapsamlarına göre mükerrer ödemenin söz konusu olmadığı, davalı yanın iddia ettiği üzere ticari alışverişe dair davacıya verilen bir adet 30.04.2011 keşide tarihli 44.800,00 TL bedelli çekin, …İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasından ödendiği, infaz tarihinin ise 08.06.2012 tarihi olduğu ve bu hususta tutanak tanzim edildiği, dolayısıyla dosyada ayıba ilişkin 05.03.2010 tarihli tutanaktan sonra davacıya verilen 30.04.2011 keşide tarihli çekin bu tutanak tarihinden çok sonra verilip ödendiği, buna göre davalılar vekilinin ayıp savunmalarının dayanaksız kaldığı, tarafların ticari defterlerinin lehlerine delil olamayacağı, ancak her iki yanın ticari defterlerinde de 11 adet 116.936,00 TL bedelli faturanın kayıtlı olduğu, bu miktardan ödenen 44.800,00 TL ve verilen üç adet çeke ilişkin 45.000,00 TL düşüldüğünde davacının 27.136,00 TL alacağının kaldığı ve ancak davacının 27.000,00 TL üzerinden takibe giriştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine” karar verilmiş,
Davalılar vekili tarafından mahkememiz kararının temyiz edilmesi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/18863-2017/4463 E. K. Sayılı, 01.06.2017 tarihli ilamı ile :”…Davalı …, diğer davalı şirketin borçlarına teminat teşkil etmek üzere taşınmazını davacı lehine ipotek etmiştir.
TMK’nun 887. maddesi göre; “İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır.” Somut olayda belirtilen yasa hükmünde öngörülen koşulun gerçekleştiğine dair bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır. Bu husus takip ve dava şartı olup, mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. ” gerekçesiyle bozulmuştur.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin …-… E. K. Sayılı, 01.06.2017 tarihli bozma kararına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunmuş olup Yargıtay… Hukuk Dairesi 2…-20… E. K. Sayılı, 17.04.2019 tarihli ilamıyla davacı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar vermiştir.
Mahkememiz tarafından 10.09.2019 tarihli duruşmada taraf vekillerinin Yargıtay Bozma ilamına karşı beyanları alındıktan sonra Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin …-2017/4463 E. K. Sayılı, 01.06.2017 tarihli bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay… Hukuk Dairesi’nin …-… E. K. Sayılı, 01.06.2017 tarihli bozma ilamında da belirtildiği üzere somut olayda davalılardan …’ın, diğer davalı şirketin borçlarına teminat teşkil etmek üzere taşınmazını davacı lehine ipotek etmiştir.TMK’nun 887. maddesi göre; “İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır.” dosya kapsamında TMK’nun 887. Maddesinde öngörülen koşulun gerçekleştiğine dair bilgi ve belgeye rastlanılmadığı anlaşılmakla bu hususunda takip ve dava şartı olduğu göz önünde bulundurulduğunda davanın reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
DAVANIN REDDİNE,
1-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 44,40-TL maktu red harcının peşin alınan 326,10-TL harçtan mahsubu ile bakiye 281,70-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine ,
2-)Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-)Davalılar duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.240,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-)Davacı / davalılar tarfından yatırılan gider / delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya / davalılara/ vekillerine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca Yargıtay yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.