Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/292 E. 2020/346 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/292 Esas
KARAR NO:2020/346

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/05/2019
KARAR TARİHİ:22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekiledeni ile davalı … arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı …’in müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeye imza attığını, sözleşme kapsamında müvekkili bankanın asıl borçluya ticari kredi ve çek taahhüt kredisi kullandırdığını, kredilerin geri ödenmemesi üzerine kredi hesabının kat edildiğini, 20.11.2017 tarih ve … yevmiye no.lu kat ihtarnamesinin noter vasıtasıyla borçlulara gönderildiğini, ancak borcun yine ödenmediğini, bu nedenle icra takibi başlatıldığını, borçluların itirazı nedeniyle icra takibinin durdurulduğunu, yapılan itirazın haklı olmadığını, bu nedenle iptal edilmesi gerektiğini beyanla, davanın kabulüne, davalıların itirazlarının iptaline ve davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalılara usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemişler ve duruşmalarada katılmamışlardır.
GEREKÇE:
Dava; Kredi sözleşmelerinden kaynaklı alacakların tahsili için başlatılan icra takibine davalıların itirazı üzerine açılan İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … İcra Müdürlüğü’nün … E ve … E sayılı takip dosyalarına, genel kredi sözleşmesine, hesap özeti, ödeme planı, ihtarname ve rehin sözleşmesine dayanmışlardır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … A.Ş tarafından borçlular … ve … aleyhine 183.738,94-TL asıl alacak, 1.007,93-TL masraf, 44.986,28-TL işlemiş faiz, 2.249,31-TL BSMV, 1.410,00-TL kredi olmak üzere toplam 233.392,46-TL alacağın tahsili için 17.05.2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlular tarafından 07.06.2018 tarihinde süresinde borca ve faize itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … A.Ş tarafından borçlu … aleyhine 185.148,94-TL asıl alacak, 1.007,93-TL masraf, 44.986,28-TL işlemiş faiz, 2.249,31-TL BSMV olmak üzere toplam 233.392,46-TL alacağın tahsili için 17.05.2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde borca ve faize itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre takip ve dahi dava tarihi itibariyle davacı bankanın alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususunda bilirkişiden alınan 09.03.2020 tarihli raporlarda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak: ”… Davacı banka ile davalı … arasında 15.05.2015 tarihinde 750.000 TL limitli, 23.05.2016 tarihinde 1.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı görülmüştür. Diğer davalı …’in 1.000.000 TL’lik sözleşmeye müteselsil kefil sıfatıyla katıldığı müşahede edilmiştir. Kefaletin, TBK’daki şekil şartlarını taşıdığı kanısı edinilmiştir.
Davacı banka tarafından davalı asıl borçluya muhtelif rotatif krediler, taşıt kredisi ve ticari kredili mevduat hesabı kullandırıldığı, ayrıca çek karnesi verildiği belirlenmiştir. Ancak 04.08.2017 tarihinde “Kredi Borcunun Geri Ödenmesine Dair Protokol ve Eki Geri ödeme Planı” başlıklı belge imzalandığı müşahede edilmiş olup, muhtelif sayıdaki kredilerin yapılandırıldığı ve tek bir taksitli krediye dönüştürüldüğü tespit edilmiştir. Söz konusu protokolün “tecdit” mahiyetinde olduğu, bu nedenle nakdi kredi alacağının sadece taksitli krediden kaynaklandığı düşünülmektedir. Kredinin geri ödeme tablosunda 05.09.2017 tarihinden başlamak üzere, aylık eşit taksitler halinde 36 ay vadede borcun tasfiyesi öngörülmüştür. Kredinin aylık akdi faiz oranı % 1,60 (yıllık % 19,20) olarak kararlaştırılmıştır.
Davacı banka tarafından davalılara hitaben düzenlenen 20.11.2017 tarih, … yevmiye no.lu ihtarnamede … rehin veren sıfatıyla, … ise müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu tutulmuştur. İhtarnamenin borçlular tarafından 23.11.2017 tarihinde tebliğ edildiği müşahede edilmiş olup, 24.11.2017 tarihinde temerrüde düştükleri kanısına varılmıştır.
İcra takip talebinde ver alması uygun görülen nakdi alacak tutarı 181.102,96 (anapara) + 11.460,20 (akdi faiz) + 45.954,88 (temerrüt faizi) + 1.007,93 (noter masrafı) = 239.525,97 TL (BSMV dahil) hesaplanmış olup, icra takip talebinde yer alan 233.392,46 TL uygun bulunmuştur. Alacağın detaylı hesaplamasına yukarıdaki inceleme bölümünde yer verilmiştir.
Dava tarihi itibariyle olması uygun görülen nakdi alacak tutarı ise 233.392,46 (takip çıkışı) + 116.047,92 (icrada işlemiş faiz) = 349.440,38 TL hesaplanmıştır. Alacağın detaylı hesaplamasına yukarıdaki inceleme bölümünde yer verilmiştir.
Öte yandan, davalı asıl borçlunun keşide ettiği çeklerden 1 adedinin karşılıksız çıktığı anlaşılmış olup, davacı bankanın, yetkili hamile ödemekle yükümlü bulunduğu yasal yükümlülük tutarı olan 1.410,00 TL’nin gayrinakdi kredi vasfında olduğu, bu itibarla söz konusu tutarın borçlular tarafından davacı banka nezdinde depo edilmesinin uygun olacağı kanısındayız.
TTK m.8 uyarınca ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenebilmektedir. Bu durumda TBK m.120’deki sınırlama geçerli olmamaktadır. Buna göre davacı bankanın, TCMB’na bildirdiği en yüksek ticari kredi faiz oranının %100 fazlasıyla temerrüt faizi talep edebileceğine dair sözleşme hükmü uyarınca davalılardan yıllık %50 oranında temerrüt faizi talep etmesi uygun görülebilecektir.
Talep edilen nakdi kredi alacağı taksitli krediden kaynaklanmakta olup, ödeme tablosunun borçlular tarafından bilindiği dikkate alındığında, alacaöın likit olduğu düşünülmektedir…” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalılara tebliğ edilmiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmelerinden kaynaklı alacağın tahsili için davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında ve davalılardan … aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı ancak davalılar tarafından borca itiraz edildiği akabinde davacı tarafından mahkememizde iş bu itirazın davası açıldığı ve mahkememiz tarafından yargılama sırasında alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli bilirkişi raporunda davalıların itirazlarının yerinde olmadığının tespit edildiği anlaşılmakla davanın kabulü ile davalıların …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ve … Esas sayılı dosyalarındaki itirazlarının iptali ile takiplerin koşullarıyla devamına, alacağın likid olması nedeniyle davalıların alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-)Davalıların …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ve … Esas sayılı dosyalarındaki itirazlarının iptali ile takiplerin koşullarıyla devamına,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 23.883,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 15.943,04-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 2.818,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 13.124,24-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 2.818,80-TL peşin harç, 6,40-TL vekalet harcı, 700,00-TL bilirkişi ücreti ve 310,30-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 3.879,90-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 24.787,47-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/ vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde, davalıların yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.