Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/289 E. 2022/329 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/289 Esas
KARAR NO : 2022/329

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2019
KARAR TARİHİ : 20/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı yanın müvekkil şirketten takibe konu olan faturada yazılı matları aldığını, faturada yazılı olan mallar davalı yana teslim edildiğini, davalı yanın fatura bedellerini yapılan tüm uyarılara rağmen ödemediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü … E saylı dosyası ile takip yapıldığını, davalı yan süresi içinde takibe itiraz ettiği ve takip durduğunu, davalı yanın yapmış olduğu itiraz haksız ve kötüniyetli olduğunu, bu sebeple kötüniyet tazminatı da talep ettiğini, açıklanan sebeplerle; davalarının kabulü ile itirazın iptaline, 9620’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız davanın reddi gerektiğini, davacının takibi haksız çıkar sağlama amacıyla başlattığını, davacı tarafın iddia ettiği faturada yazılı malların müvekkile teslim edilmediğini, iddia edilen borcun mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin sevk irsaliyesindeki imza hakkında bilgisi olmadığını, iddia edilen olgular sebepsiz zenginleşmeye yol açan iddialara olup davacı taraf iddialarını ispatla yükümlü olduğunu, davacının fatura karşılığı malların alındığını söylediğini ancak konuyu aydınlatacak açıklamadan imtina ettiğini, itirazın iptaline ilişkin açılan dava dilekçesinin sebep ve delillerle desteklenmesi gerekirken üstünkörü iddialarla müvekkile olmayan bir borç mal edilmeye çalışıldığını, dava dilekçesi içermesi gereken zorunlu unsurlardan yoksun olduğundan davanın açıllmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, sonuç olarak her halükarda bedelsiz bir paranın tahsili talebi söz konusu olduğunu, davacının alacağına dayanak gösterdiği faturada yazılı olan emtia müvekkile teslim edilmediğini, açıklanan ve resen gözetilecek olan tüm nedenlerle; haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; faturadan kaynaklanan alacağa ilişkin İstanbul… İcra Dairesinin… esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibin 25.708,87 TL fatura ve 416,45 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.125,32 TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 30/07/2018 tarihli ödeme emrinin borçluya tebliğine dair mazbatanın bulunmadığı, ödeme emrinin tebliğ tarihinin belirlenemediği ancak takip dosyasında borçluya 30/07/2018 tarihinde ödeme emrine ilişkin tebligat hazırlandığı ve borçlunun 03/08/2018 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, takip tarihi ve ödeme emrinin tebliği için kapalı tebligatın hazırlandığı 30/07/2018 tarihinden itibaren 7 günlük itiraz süresi dolmadan 03/08/2018 tarihinde itiraz edildiğinden itirazın süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 09/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından takibe konu edilen faturanın ticari defter ve kayıtlarında bulunduğu, davacı tarafın davalı şirketten takip tarihi itibari ile 25.708,87-TL asıl alacak tutarında alacaklı olduğunu, faiz yönünden TTK m.1530/7 gereği Ticari Temerrüt Faizi talebi ile fatura tarihinden takip tarihine kadar 414,56/-TL işlemiş faiz tutarında alacaklı olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce alınan 17/01/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Kök raporda ki görüşlerinde farklılık olmadığını, davaya konu asıl alacak yönünden, davacı tarafından takibe konu edilen faturanın ticari defter ve kayıtlarında bulunduğunu, davacı tarafın davalı şirketten takip tarihi 25.708,87-TL asıl alacak tutarında alacaklı olduğunu, faiz yönünden TTK m.1530/7 gereği Ticari Temerrüt Faizi talebi ile fatura tarihinden takip tarihine kadar 414,56-TL işlemiş faiz tutarında alacaklı olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
İstanbul … İcra Dairesinin… esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibin 25.708,87 TL fatura ve 416,45 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.125,32 TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 30/07/2018 tarihli ödeme emrinin borçluya tebliğine dair mazbatanın bulunmadığı, ödeme emrinin tebliğ tarihinin belirlenemediği ancak takip dosyasında borçluya 30/07/2018 tarihinde ödeme emrine ilişkin tebligat hazırlandığı ve borçlunun 03/08/2018 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, takip tarihi ve ödeme emrinin tebliği için kapalı tebligatın hazırlandığı 30/07/2018 tarihinden itibaren 7 günlük itiraz süresi dolmadan 03/08/2018 tarihinde itiraz edildiğinden itirazın süresi içerisinde yapıldığının anlaşıldığı, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 10/05/2019 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, yapılacak bilirkişi incelemesine davacı tarafın katıldığı ve ticari defter ve dayanak belgelerini sunduğu, davalı tarafın ise katılmadığı ve defterlerini sunmadığı, tarafların ilişki dönemini kapsar BA BS formlarının ilgili vergi Dairelerinden celp edildiği ve yapılan incelemede; davacı defterlerinin lehine delil teşkil ettiği, taraflar arasında ticari ilişkinin davacı defterlerinde yer aldığı, takibe ve davaya konu edilen faturanın davacı tarafından davalı adına düzenlenen 10.06.2018 tarihli … numaralı fatura olduğu, davalının önceki dönemden devreden alacak bakiyesi ile 31.12.2018 tarihli cari hesap bakiyesinin 25.708,87-TL olduğu ve 2019 yılında hesapta hareket olmadığı, davaya konu alacağı oluşturan faturada “teslim alan” imzası bulunmadığı, faturayı oluşturan 01.06.2018 tarihli …seri numaralı irsaliyede TESLİM ALAN kısmında imza bulunduğu, davaya konu edilen fatuta içeriği ürünlerin 29.05.2018 tarih … seri numaralı irsaliye ile “konsinye irsaliyedir” açıklamalı davalı tarafa teslim edildiği, teslim alan kısmında … imzası bulunduğu, Mahkememizce Davalı şirket yetkilisi …’ün isticvap edildiği ve dosya kapsamında bulunan sevk irsaliyeleri gösterilerek alınan beyanında sevk irsaliyelerini daha önce vekilinin de gösterdiğini, … sıra nolu 01/06/2018 tarihli sevk irsaliyesinde bulunan imzanın kendi imzasına benzediğini, ama imza attığını hatırlamadığını, 009363 sıra nolu 29/05/2018 tarihli sevk irsaliyesindeki yazının ise kendisine ait olduğunu ve imzanın da kendi imzasına benzediğini ve bu belgeye de imza attığını hatırlamadığını belirtmiş, faturanın davalı tarafa teslim edildiği tarih tespit edilememişse de faturaya bağlı irsaliye üzerinde alıcı imzası bulunduğundan fatura tarihi olan 01.06.2018 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin 414,56-TL olarak hesaplandığı, zira …Vergi Dairesinin 11.05.2021 tarihli yazı yazı cevabında gönderilen davalı …Ltd. Şti’nin BA formlarından davaya konu alacağı oluşturan 01.06.2018 tarihli faturanın davalının 2018 yılına ait BA formundan davac…Ltd. Şti.’nden 1 adet 26.730,00.-TL tutarlı ( KDV hariç) alım yaptığı ve davaya konu faturanın gider kabul edilerek Vergi Dairesine bildirildiği belirlendiğinden faturanın davalı tarafa tebliğ edildiği anlaşılmış ve faturaya itiraz edildiğine dair dosya kapsamında belge veya delil bulunmadığından fatura içeriğinin kesinleştiği ve raporda belirlendiği üzere davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 25.708,87-TL asıl alacak ve 414,56-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.123,43-TL alacaklı olduğu belirlendiğinden davalının takibe itirazının 26.123,43-TL alacak üzerinden iptaline, davaya konu alacağın oluştuğu dönemde Ticari Temetrüt Faizinin %10,75 olduğu belirlendiğinden takip tarihinden itibaren 25.708,87-TL asıl alacağa yıllık %10,75 ve değişen oranlarda ticari avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına ve fazla talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve faturadan kaynaklanan alacak likit olduğundan hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
İstanbul … İcra Dairesinin… esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 26.123,43-TL alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %10,75 ve değişen oranlarda ticari avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Alacağın %20’si oranında 5.224,69-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.784,49-TL harçtan, peşin alınan 315,53-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.486,96-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 146,50-TL tebligat/posta gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 846,50-TL’nin kabul ret oranına göre 846,40-TL tutarındaki kısmı ile 44,40-TL başvurma harcı, 315,53-TL peşin harç, 6,40-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.212,73-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1,89-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/04/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”