Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/287 E. 2021/53 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/287 Esas
KARAR NO : 2021/53

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/08/2011
KARAR TARİHİ : 13/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 21/04/2011 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından borçlu şirket aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirket tarafından 13/10/2010 tarihli dilekçe ile haksız olarak itiraz edildiğini, takibin durduğunu, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, karşı tarafın sebep göstermeksizin borçlarının olmadığını içerir itiraz dilekçelerinin gerçeği ifade etmediğini, müvekkilinin alacağının karşı tarafça ödenmediğini, itirazın haksız olup iptali gerektiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve takip tutarının %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 13/05/2011 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin HUMK 179.maddesine uygun olarak düzenlenmediğini bu nedenle HUMK 193/1 uyarınca iptalinin gerektiğini, davacının borcun sebebi, miktarı, nereden doğduğu, taraflar arasında bir anlaşma olup olmadığı konusunda hiçbir açıklama yapmadığını, davacının HUMK 179.maddesine aykırı bir dilekçe tanzimi ile açıklama yapmaktan imtina etmesinin davacının haksız ve kötü niyetle kazanç elde etme gayreti içinde olduğunun kanıtı olduğunu, yapılacak yargılama neticesinde de sabit olacağı üzere müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını beyanla, ilk itirazları dikkate alınarak dava dilekçesinin iptaline, davanın reddine ve davacının %40 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsiline ilişkin İstanbul …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında yürütülen takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Dava, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında görülmekte iken, yeni Ticaret Mahkemelerinin kuruluşu nedeniyle yapılan dosya paylaşımı sonucunda dosya İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine aktarılarak … esas sırasına kaydedilmiştir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün… sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 27.09.2010 tarihinde, 72.205,80-TL fatura alacağı ve 1.362,83-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 73.568,63.TL alacağın tahsili amacıyla ve genel haciz yoluyla takip yapıldığı, 7 örnek numaralı ödeme emrinin davalıya 09.10.2010 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket yetkilisinin 13.10.2010 tarihli süresindeki itirazı üzerine takibin İİK’nun 66.maddesi uyarınca durduğu,itirazın iptali istemli iş bu davanın da İİK’nun 67.maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürede açıldığı saptanmıştır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine aktarılarak … esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında alınan Mali Müşavir…tarafından düzenlenen 16.01.2012 tarihli raporda; davacının incelenen 2010 yılına ait işletme hesabı defterinin açılış tasdikinin yaptırılmış olduğu, bu nevi defterlerin kapanış tasdik mecburiyeti bulunmadığı, davalının incelenen 2009 yılına ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin ve yevmiye defterinin kapanış tasdikinin usulüne uygun yapılmış olduğunun görülmekle birlikte envanter defterinin yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin mevcut olmaması sebebiyle davalıya ait defterlerin kesin delil vasfına haiz olmadığı kanaatine varıldığı, davalı tarafça fason işçilik yapılmak üzere kumaşların davacıya teslim edilmiş olduğunun davacının da kabulünde olduğu, bu noktada ihtilaf bulunmadığı, davacının düzenlemiş olduğu dava ve takibe konu edilen 2010 Temmuz ve Ağustos dönemine ait faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturaların davalı defterlerinde kaydına rastlanmadığı, ancak davalıdan istenen BA formalarının incelenmesinde, Temmuz 2010 dönemine ait faturaların davalı tarafından önce kabul edilerek KDV’lerinin indirim konusu yapıldığı, bilahare düzeltme beyannamesi verilerek bundan vazgeçilmiş olduğu, Ağustos dönemine ait faturalara ise davalının KDV beyannamelerinde rastlanmadığı, davalının önce kabul ve beyan ettiği ancak sonra düzeltme beyannamesi vererek vazgeçtiği Temmuz 2010 dönemine ait faturalarla ilgili bu düzeltme işlemini neden yaptığına yönelik dosyada herhangi bir veriye rastlanmadığı, davacı yanın fason işçilik yaptığı malları davalıya teslim ettiğine yönelik dosyada herhangi bir veriye rastlanmadığı hususlarının tespit edildiği belirtilmiştir.
Mali Müşavir … tarafından düzenlenen 03.12.2012 tarihli ek bilirkişi raporunda; Davalı şirkete ait …Vergi Dairesinden gelen yazı ekindeki 2010/6-12 dönemlerine ait KDV beyannamelerinin tetkikinden KDV tevkifatı yapılan mükelleflere ait bildirim listesinde davacı tarafından düzenlenen takip ve dava konusu faturalara rastlanmadığı, davacının defterlerinde kayıtlı olan davaya konu faturaların davalı şirketin muhasebecisi tarafından düzenlenmiş olduğu, 7.ayda davalı firmanın çok fazla mal çıkışı olup buna karşılık mal girişi olmadığından fazla miktarda vergi ödemesi oluşması nedeniyle davalı şirketin malları davacıdan teslim almadan defterlerine kaydettikleri ancak , mallar teslim edilmeyince söz konusu faturaları kayıtlarından çıkartarak Maliyeye düzeltme beyannamesi verdikleri, davacı tanıklarının davalı firmadan gelen kumaşların teslim alındığı ve dikim işlemleri yapılarak davalı şirkete teslim edildiği, ancak ticari münasebetleri eskiden beri sürdürüldüğünden fatura ve sevk irsaliyelerine imza alınmadığı şeklinde beyanda bulundukları, davalı tanıklarının ise, davacı firmaya kumaş teslim edildiği ancak, söz konusu kumaşların dikilmiş gömlek olarak davalı firmaya teslim edilmediği ve kumaşların da iade edilmediği şeklinde beyanda bulundukları, dava konusu malların teslimine ilişkin davacı tarafından düzenlenen irsaliyeli faturalarda herhangi bir imzaya rastlanmadığı, davacı tarafından fason işçiliği yapılan malların davalı firmaya teslimine ilişkin nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu, Mahkemece kabulü halinde davacının faturaların toplamı olan 72.205,80.TL’yi davalıdan talep edebileceği, dosyada herhangi bir temerrüt ihtarnamesine veya yazılı bir sözleşmeye rastlanılmadığından davacının takipten önceki işlemiş faiz talebinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
İstanbul (Kapatılan) …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde 13/02/2013 tarih… karar sayılı kararında; takip ve dava konusu alacağın eser sözleşmesinden kaynaklandığı, yüklenici davacının öncelikle dikimini üstlendiği gömlekleri dikip davalı iş sahibine teslim ettiğini kanıtlaması gerektiği, davacı tarafça bu amaçla düzenlenen sevk irsaliyelerinin imzasız olduğu, teslime ilişkin olarak dinlenen taraf tanıkların da işin teslimi konusunda çelişkili beyanda bulundukları dikkate alındığında mahkememizde işin davalıya teslim edilip edilmediğine ilişkin kanaat oluşmadığı, davacı vekilinin teslim konusunda teklif ettiği yeminin davalı şirket yetkilisi tarafından 13.02.2013 tarihli duruşmada eda edildiği, davacının dikimini üstlendiği gömlekleri dikip davalı iş sahibine teslim ettiğini kanıtlayamadığı, iş bedelinin tahsili için takip yapmakta haksız olduğu, davalının ise itirazında haklı olduğu ve davacının takip yapmakta kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın ve kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiş, İstanbul (Kapatılan) …Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/02/2013 tarih … esas… karar sayılı kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay 15.HD 22/01/2018 tarih 2016/5201 esas 2018/144 karar sayılı ilamında; “…Yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte taraflar arasında tekstil ürünlerinin fason işçiliğinin yapılması konusunda akdî ilişki kurulduğu anlaşılmıştır. Davacı yüklenici takip dayanağı faturalardaki malların fason işçiliğini yapıp bedele hak kazandığını iddia etmekte, davalı iş sahibi de faturada yazılı malların teslim edilmediğini savunmaktadır. Faturalara 6762 sayılı TTK’nın 23. maddesi gereğince süresinde itiraz edilmemiş, KDV tevkifatı yapıldığı daha sonra düzeltme beyannamesi ile faturaları beyannameden çıkarıldığı anlaşılmıştır. Davacı ile davalı arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu sabit olduğuna göre işin yapılarak davalıya teslim edildiği ve iş bedeline hak kazanıldığı ve istenebilir olduğunun yüklenici tarafından kanıtlanması gerekir. İşin teslimi “maddi olay” niteliğinde olduğundan davacı yanca her türlü yasal delille ve bu kapsamda tanık delili ile kanıtlanabilir (Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin 20.04.2010 gün 2010/858-2293 Esas-Karar sayılı ilâmı). Yeminle dinlenen davacı tanıklarının beyanları ve dava konusu irsaliyeli faturalara itiraz edilmeyerek Temmuz ayı faturalarının davalı defterlerine kayıt edilmesi birlikte değerlendirildiğinde davacı yüklenicinin teslimi ispatladığı, davalı iş sahibinin ise eksik teslimi kanıtlayamadığının kabulü gerekir. Tanıkların tarafların yakını ya da onlarla iş ilişkisi içinde olması başka bir sebep bulunmadıkça onların beyanına itibar etmeme nedeni olmayacağından mahkemenin davacı tanıklarının beyanlarını kabul etmeme gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. İspat külfeti kendisine düşen tarafın iddiasının yasal delillerle kanıtlamış olmasına rağmen mahkemece o tarafa yemin teklifi hakkı hatırlatılıp ve bunun sonucuna göre davanın sonuçlandırılmış olması geçersiz işlem vasfında olacağından yemin teklifine zorlanan taraf aleyhine hukuki sonuç doğurmaz (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2003/6827 Esas, 2004/3782 Karar sayılı ve 06.07.2004 günlü ilâmı). Bu durumda mahkemece, davacı yüklenici tarafından takip dayanağı faturalardaki malların davalı iş sahibine teslim edilip bedeline hak kazanıldığının yasal delillerle ispat edildiği ve bedelin miktarı konusunda mutabakat bulunmadığından 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi hükmünce konusunda uzman teknik bilirkişiden alınacak raporla, söz konusu işlerin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli hesaplattırılıp, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle İstanbul (Kapatılan) …Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas … karar sayılı 13/02/2013 tarihli kararının bozulmasına karar vermiştir.
Yargıtay 15.HD 22/01/2018 tarih 2016/5201 esas 2018/144 karar sayılı bozma ilamına karşı davalı vekilince süresi içerisinde karar düzeltme isteğinde bulunulmuş olup, Yargıtay 15.HD 11/04/2019 tarih 2018/2515 esas 2019/1702 karar sayılı ilamında HMUK 440.maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiş, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin kapatılması üzerine dosya Mahkememizin … esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizin… esas sayılı dosyasında Yargıtay 15.HD 22/01/2018 tarih 2016/5201 esas 2018/144 karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma ilamı doğrultusunda TEKSTİL alanında uzman bilirkişi …’den işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre bedelin hesaplanması hususunda rapor aldırılmasına karar verilmiş, Yüksek Tekstil Mühendisi Bilirkişi …18/02/2020 tarihli raporunda özetle; fason işçiliği yaptırılmış malların, işçiliği yapan …Tekstil firması tarafından peyderpey kesilmiş 11 adet irsaliyeli faturasının mevcut olduğu, bu faturalarda tarih, miktar, malın cinsi, birim fiyatı ve tutarının mevcut olduğu, faturalarda belirtilmiş olan birim ücretinin, işin yapıldığı tarihteki piyasa ücretine uygun olduğu, fason olarak yaptırılan 14.530 adet gömleğin 73.452,60-TL’ye mal olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde; Mahkememizce uyulmasına karar verilen bozma ilamında belirlendiği üzere Davacı ile davalı arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu hususu sabit olup, işin yapılarak davalıya teslim edildiği ve iş bedeline hak kazanıldığı ve istenebilir olduğunun yüklenici tarafından kanıtlanması gerektiği, yeminle dinlenen davacı tanıklarının beyanları ile dava konusu irsaliyeli faturalara itiraz edilmeyerek Temmuz ayı faturalarının davalı defterlerine kayıt edilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacı yüklenicinin işin yapılarak davalıya teslim edildiği hususunu ispatladığı, davalı iş sahibinin ise eksik teslimi kanıtlayamadığı anlaşılmakla, İspat külfeti kendisine düşen davacı taraf iddiasını yasal delillerle kanıtlamış olduğundan icra edilen yeminin dikkate alınması mümkün değildir. Davacı yüklenici tarafından takip dayanağı faturalardaki malların davalı iş sahibine teslim edilip bedeline hak kazanıldığının hususu ispat edilmiş olup bedelin miktarı konusunda mutabakat bulunmadığından bozma ilamı sonrası; işlerin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre bedelinin belirlenmesi hususunda Yüksek Tekstil Mühendisi Bilirkişi …’den rapor alınmış olup, 18/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda faturalarda belirtilmiş olan birim ücretinin, işin yapıldığı tarihteki piyasa ücretine uygun olduğu, fason olarak yaptırılan 14.530 adet gömleğin 73.452,60-TL’ye mal olduğu tespit edildiğinden davanın kabulü ile davalının takibe yaptığı itirazının, taleple bağlı olarak 70.000,00-TL alacak üzerinden iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
Davanın Kabulüne;
1-İstanbul … İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyasında davalının itirazının taleple bağlı olarak 70.000,00-TL alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihi olan 27/09/2010 tarihinden itibaren yıllık %16 ve değişen orahlarda avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
2-Alacağın %20’si oranında hesaplanan 14.000,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 4.781,70-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 671,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.110,00-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.300,00-TL bilirkişi ücreti, 181,00-TL posta masrafı, 18,40-TL başvurma harcı, 671,70-TL peşin harç olmak üzere toplam 2.171,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
7-Karar kesinleştiğinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün… sayılı takip dosyasının iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”