Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/265 E. 2022/943 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/265 Esas
KARAR NO :2022/943

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ:19/06/2018
KARAR TARİHİ:28/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/11/2017 günü davalı … yönetimindeki … plakalı aracın … Caddesinden, … kışla caddesine çıkmaya çalışmakta olduğunu, davacı müvekkilinin yola çıkmaya çalışan davalı tarafa selektör yarak ikazda bulunduğunu ve davalı tarafın bu ikazı fark ettiğini, ancak ikaza rağmen davalı tarafın kontrolsüz şekilde caddeye çıktığını, önüne çıkmış olan araçtan kaçmaya çalışan davacı müvekkilinin sol şeride kaçtığını, buna rağmen davalı tarafın yola kontrolsüz çıkması ile birlikte en sol şeride geçerek müvekkilinin aracını sıkıştırdığını, davacı müvekkilinin aracının motor olduğu için kendisini ağır şekilde yaraladığını, etrafta bulunan kişilerin 112 acili arayarak hastaneye ulaştırdıklarını, davalı tarafın söz konusu kazada 8/8 kusurlu olduğunu, müvekkilinin tedavi sürecinin devam ediyor olduğunu, Adli Tıp Kurumundan alınacak rapor sonucunda beden gücü kaybının tespit edildiğini, davacının …’nın kaza tarihinde 38 yaşında, lise mezunu olup, bilgisayar, tamir bakın işlerini yapmakta olduğunu, gelir kaybına uğradığını, çalışamadığını, 1.355,00-TL hastanede tedavi masraflarının olduğunu, manevi olarak yıprandığını, ruhsal ve yaşamsal olumsuzlar nedeni ile davalının kusur durumunun yolcu taşınma özensizliğinin davacının kusursuz oluşunun da gözetilerek 25.000,00-TL manev tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmesini, tüm bu nedenlerle, trafik kazasında yolcunun bedensel zarar uğraması nedeni ile toplanacak delillere göre şimdilik 5.000,00-TL maddi tazminat, tutarı belirlenerek işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek fazi, 25.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleycek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalı sürücüye işleten ve sürücüden tahsiline, davalı sürücünün taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından, meydana gelen trafik kazası sonucunda oluştuğu iddia edilen maddi zararın tahsili amacı ile müvekkili şirket aleyhine dava açıldığı, poliçe ve kaza tarihinden önce 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı kanun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi değiştirilmiş, trafik kazasından doğan tazminat talepleri için dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta şirketine yazılı olarak başvuru bir dava şartı haline getirildiği, anılan mevzuat gereği, dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuru yapılmasının, dava şartı haline geldiği, sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü gerekli belgelerin tam ve eksiksiz bir şekilde ibraz edilmesinden itibaren (15) iş günü içinde muaccel hale geleceği, somut olayda müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadan dava ikame edildiğinden dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkil … nezdinde … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 30.09.2017/2018 – tarihleri arasında sigortalı olduğu, müvekkili şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekâlet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara isabet eden oranlarda olacağı, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığı, bu sebeplerle ve kabul anlamına gelmemekle beraber kazaya sebep olan olayda öncelikle kuşur durumunun net ve kesin olarak tespitinin gerektiği, davacının sigortalı araç sürücüsüne raci kusur ve zararı kanıtlaması gerektiği, zararın kanıtlanamaması halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun olmadığı, meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş göremezlik giderinden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağı, zira bu hususta sorumluluğun Sosyal güvenlik kurumuna ait olduğu, davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, sağlık kurulu raporlarının da yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmesi gerektiği, dava konusu kaza üzerinden henüz 12 ay geçmediğinden davacı yönünden daimi sakatlığın mevcudiyetinin mümkün olmayacağı, müvekkili şirketin kazanç kaybından dolayı da sorumluluğunun bulunmadığı, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü dava tarihinde muaccel hale geldiği, bu sebeple sayın mahkemenizce faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faiz dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğu, bu nedenlerle; davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından sunulan dava dilekçesindeki olayın meydana geliş şekli ile ilgili anlatımların gerçeği yansıtmadığı, kazanın oluşumunda davacının kusurlu davranışlarının başlıca etken oluşturduğu, müvekkilinin bulunduğu noktadan yola çıkmak için yolu gözlemleyip, davacının kullandığı motosikletin yaklaşık 60-70 metre uzakla olduğunu fark ederek kontrollü bir şekilde sağ şerit üzerinde dönüşünü tamamlamış. ancak davacının müvekkilinin kullandığı aracı görmesine rağmen hiçbir şekilde hızını azaltmayarak ve şerit değiştirmeden müvekkilinin kullandığı araca sol arka taraftan çarpmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiği, müvekkilinin kaza sonrası davacının yere düşlüğünü görünce onunla ilgilenmek istediği ancak davacının motosikletine binerek oradan uzaklaştığı, davacının beyanlarında ambulansla hastaneye götürüldüğü iddia edilse de, motosikleti ile tek başına olay yerinden uzaklaştığıma dair ve kaza anına dair tanık beyanları ile doğrulayacağı, davacının geçici iş göremezlik nedeniyle istemlerini Sosyal Güvenlik Kurumuna yöneltmesi gerektiği, eğer bir sakatlık ve maluliyet gerçekleşmişse bunun tıbbi raporlarla ispatlanması gerektiği, manevi tazminat talebinin ise bir dayanağının bulunmadığı, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben yazılan dilekçe ile açılan davanın …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sırasına kaydedilmiş, …. Asliye Hukuk Mahkemesince 28/03/2019 tarihinde verilen 2019/168 karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği, kararın taraflarca istinaf edilmemesi üzerine kesinleşmesiyle dosya Mahkememize tevzi edilerek Mahkememizin 2019/265 esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava, 07/11/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde yaralanan davacının bedensel zararları nedeniyle maddi tazminat ve manevi zararları için manevi tazminat taleplerine ilişkin olduğu anlaşıldı.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 29/04/2020 tarihli maluliyet raporunda özetle; Mevcut belgelere göre; … oğlu 15/01/1979 doğumlu doğumlu, …’nın 07/11/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; Kas-İskelet Sistemi, Üst Ekstremiteye ait sorunlar, omuz eklemi hareket kısıtlılığı, Şekil 2.11’e göre üst ekstremite özürlülük oranı %1, Tablo 2.3’e göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %1 (yüzdebir) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi 06/09/2021 tarihli kusur raporunda özetle; Mevcut bulgulara göre; Sürücü … sevk ve idaresinde bulunan araç ile meskun mahalde gündüz vakti seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola vermesi, bahse konu kaza mahalli kavşak noktasına geldiği anda dönüş manevrasına başlamadan önce kaplama içerisinde seyir halinde olan araçların seyir durumlarını dikkate alıp öncelikli geçiş hakkını düz istikamette seyir halinde olan motosiklete verdikten sonra dönüş manevrasını uygun bir anda kontrollü bir şekilde tamamlaması gerekirken bu hususlara riayet etmeden girmiş olduğu kavşak bölümünde dönüş manevrasına başladığı sırada sol tarafından bulunan kavşak kolundan seyirle gelen motosiklet ile çarpışması sonucu gerçekleşen kazada asli kusurlu olduğu, Sürücü … sevk ve idaresinde bulunan motosiklet ile meskun mahalde gündüz vakti seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola vermesi, bahse konu kaza mahalli kavşak noktasına geldiği anda sağ tarafında bulunan kavşak kolundan gelen ve dönüş manevrası yaparak yola katılmak isteyen araç nedeniyle zamanında etkili tedbir alması gerekirken, tedbir almakta yetersiz ve geç kalması sonucu gerçekleşen kazada tali kusurlu olduğu, sonuç olarak dava konusu olayda Sürücü …’ın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, Sürücü …’nın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilinin ATK’dan alınan kusur raporuna itirazı üzerine dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda Davacının %20 oranında davalı …’ın %80 oranında kusurlu olduğu, dava konusu kazaya ilişkin…. Asliye Ceza Mahkemesinde alınan Adli Trafik Uzmanı bilirkişinin 18/11/2019 tarihli raporunda davacı …’ın kusursuz, davalı …’ın asli ve tam kusurlu olduğu belirlenmiş olup, ceza mahkemesinde alınan rapor ile mahkememizçe alınan rapor arasında çelişki bulunduğundan ve davacı vekilinin ve kusur raporuna itirazı bulunduğundan Mahkememizin 15/12/2021 tarihli celse 1 nolu ara kararı ile kusur oranına ilişkin çelişkiyi giderir rapor tanzimi için dosyanın … Karayolları kürsüsünden seçilecek 3 kişilik Makine Mühendisi bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiştir.
… Ulaştırma Birimi Karayolları ve Trafik Kürsüsü Emekli Öğretim üyesi … Öğretim Elemanları Şükrüye İyinam ve Sebahat Topuz Kiremitçi tarafından müşterek imzalı 28/02/2022 tarihli bilirkişi heyeti kusur raporunda özetle; Hukuki ve nihai karar tamamen Mahkemeye ait olmak üzere; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış olduğumuz inceleme sonucunda, dava konusu somut olayda, Davalı … şirketine Trafik sigortalı, … plaka numaralı kamyonetin maliki ve sürücüsü, davalı …’ın hatalı sevk ve idaresinin, birinci (asli) derecede ve takdiren %80 (yüzde seksen) oranında etkili olduğu, … plaka numaralı motosikletin sürücüsü, davacı …’nın hatalı sevk ve idaresinin ise, ikinci (tali) derecede ve takdiren %20 (yüzde yirmi) oranında etkili bulunduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Aktüer bilirkişi … 23/04/2022 tarihli hesap raporunda özetle; 07.11.2017 tarihinde trafik kazasında yaralanan 15.01.1979 doğumlu …’nın; Sağlık kurumlarında 1.389,00 TL tedavi gideri olduğu, %20 kusuru oranında 1.111,20 TL kısmını talep edebileceği, %20 kusuru oranında talep edebileceği; Geçici iş göremezlik tazminatının 3.560,84 TL, Sürekli iş göremezlik tazminatının 13.780,76 TL, Toplam iş göremezlik tazminatının 17.341,60 TL olduğu, sigorta şirketi yönünden; 1.111,20 TL tedavi gideri, 3.560,84 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 4.672,04 TL tazminatının 330.000,00 TL kişi başına sağlık gideri teminatının dahilinde olduğu, 13.780,76 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 330.000,00 TL kişi başına sakatlık ölüm teminatı limitinin dahilinde olduğu, Toplam 18.452,80 TL tedavi, iş göremezlik tazminatının ZMSS poliçesi teminat limitlerinin dahilinde olduğu, Temerrüt tarihinin sigorta şirketi için 19.06.2018 dava tarihi, … için 07.11.2017 kaza tarihi olduğu, Uygulanacak faizin … plakalı kamyonet hususi olduğu için yasal faiz olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Aktüer bilirkişi … 28/09/2022 tarihli hesap ek raporunda özetle; 07.11.2017 tarihinde trafik kazasında yaralanan 15.01.1979 doğumlu …’nın; Sağlık kurumlarında 1.389,00 TL tedavi gideri olduğu,%20 kusuru oranında 1.111,20 TL kısmını talep edebileceği, %20 kusuru oranında talep edebileceği Geçici iş göremezlik tazminatının 3.560,84 TL, Sürekli iş göremezlik tazminatının 17.560,76 TL, Toplam iş göremezlik tazminatının 17.560,76 TL olduğu, Sigorta şirketi yönünden; 1.111,20 TL tedavi gideri, 3.560,84 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 4.672,04 TL tazminatının 330.000,00 TL kişi başına sağlık gideri teminatının dahilinde olduğu, 17.560,76 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 330.000,00 TL kişi başma sakatlık ölüm teminatı limitinin dahilinde olduğu, toplam 17.560,76 TL tedavi, iş göremezlik tazminatıın ZMSS poliçesi teminat limitlerinin dahilinde olduğu, Temerrüt tarihinin sigorta şirketi için 19.06.2018 dava tarihi, … için 07.11.2017 kaza tarihi olduğu, uygulanacak faizin … plakalı kamyonet hususi olduğu için yasal faiz olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Görevsizlik kararı veren Mahkemece davacı ile davalı gerçek kişi yönünden sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılması hususunda adresleri itibariyle yetkili kolluğa müzekkere yazılmış, davacının SED araştırması yönünden Bayrampaşa İlçe Emniyet Müdürlüğünün 03/08/2018 tarihli yazı cevabı ekinde SED araştırma tutanağı gönderilerek dosyamız arasına alınmış, davalı … yönünden ise Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğünün 25/09/2018 tarihli yazı cevabından davalı gerçek kişi yönünden SED tespiti yapılamadığı anlaşılmış, bu nedenle Mahkememizce UYAP sistemi üzerinden davalının sosyal ve ekonomik durumunun tespiti için malvarlığı sorgulamaları yapılarak raporları dosyamız arasına alınmıştır.
Dava dilekçesi incelendiğinde; davacının 5.000,00-TL maddi tazminat ve 25.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 30.000,00-TL tazminat talep ettiği görülmüş, maddi tazminat talebinin hangi kalemlere ilişkin olduğu dava dilekçesi içeriğinden anlaşılamamış olup, davacı vekilinin 07/12/2022 tarihli celse beyanındaki açıklaması kapsamında dava dilekçesi incelendiğinde beden gücü kaybı denilmek suretiyle sürekli iş göremezlik zararını talep ettiği, çalışamadığı süre için gelir kaybı dediğinde geçici iş göremezlik zararını talep ettiği ve ayrıca tedavi gideri talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 29/09/2022 tarihli aktüer raporunda; TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre hesaplama yapıldığı, tedavi giderleri 1.111,20-TL, geçici iş göremezlik zararı 3.560,84-TL, sürekli iş göremezlik zararı ise 17.560,76-TL olmak üzere davacının toplam maddi zararlarının 22.232,80-TL olduğu belirlenmiş, dava dilekçesinde açıkça HMK 107 uyarınca denilmek suretiyle dava, belirsiz alacak davası olarak açılmış olup, davacı vekili 23/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile 5.000,00-TL maddi tazminat talebini 26/04/2022 tarihli rapora göre 18.452,80-TL’ye çıkartmış, daha sonra alınan 29/09/2022 tarihli raporda tedavi giderleri 1.111,20-TL, geçici iş göremezlik zararı 3.560,84-TL, sürekli iş göremezlik zararı ise 17.560,76-TL olmak üzere toplam 22.232,80-TL olarak hesaplanmış ve davacı vekili 14/10/2022 tarihli dava değeri artırım dilekçesi ile dava değerini toplam 18.671,96-TL’ye çıkartmış, daha sonra 21/12/2022 tarihli dava değeri artırım dilekçesinde özetle; 14/10/2022 tarihli talep artırım dilekçesinde sehven geçici iş göremezlik tazminatının dahil edilmediğini belirterek 3.560,84-TL geçici iş göremezlik zararı da eklenerek dava değerini 22.232,80-TL’ya yükseltmiştir. Açıklanan bu hususlar dikkate alındığında; davacının maddi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ATK maluliyet raporunun kaza tarihi itibariyle yürürlükteki yönetmeliğe uygun olarak düzenlendiği ve bu raporla davacının tüm vücut engellilik oranın %1 olduğu, iyileşme süresinin ise kaza tarihinden itibaren 3 ay olduğu, ceza Mahkemesince alınan kusur raporu ile Mahkememizce ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporları arasında çelişki bulunmakla beraber yine Mahkememizce kusur oranına ilişkin üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan çelişkiyi giderir kusur raporunda, ATK Trafik İhtisas Dairesinin 06/09/2021 tarihli kusur raporu ile aynı oranda kusur durumu belirlendiği ve netice olarak dava konusu kazada davacının %20 oranında kusurlu olduğu, davalı …’ın ise %80 oranında kusurlu olduğu ve Yargıtay 17.HD 24/02/2021 tarih 2019/3292 esas 2021/1848 karar sayılı emsal ilamına uygun olarak TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre düzenlenen 28/09/2022 tarihli aktüer raporunda davacının davalıdan talep edebileceği tedavi gideri zararının 1.111,20-TL, geçici iş göremezlik zararının 3.560,84-TL ve sürekli iş göremezlik zararının ise 17.560,76-TL olduğu, belirlenen zararların poliçe teminat limiti dahilinde olduğu anlaşılmakla davacının toplam 22.232,80-TL maddi zararının davalı … yönünden kaza tarihi olan 07/11/2017 tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise dava tarihi olan 19/06/2018 tarihinden itibaren aracın kullanım şeklinin hususi olması nedeniyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; TBK’nun 56. Maddesine göre “…Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebi ile duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak ve TBK 56 maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nefaset kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira MK’nun 4.maddesinde kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği görülmüştür. Bu takdir hakkı kullanılırken ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikler gözönünde tutulmalı ve buna göre manevi tazminat takdir edilmelidir (Yargıtay HGK 23/06/2004, 13/291-370).
Dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davalı sürücü …’ın %80 oranında, davacının ise %20 oranında kusurlu oluşu, dava sırasında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırma sonuçları dikkate alındığında kazanın gerçekleştiği 2017 yılı ve karar tarihi dikkate alındığında kaza sonucu yaralanan ve %1 oranında sürekli engel durumu olan davacının kaza ve yaralanması ile engel durumu nedeniyle yaşadığı elem ve üzüntü nedeniyle manevi zararları yönünden takdiren 7.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca 6100 sayılı HMK’nun 331/2. maddesi “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise, talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderleri ödemeye mahkum eder” hükmünü içermektedir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı görevsizlik kararı gereğince de HMK’nun 331/2. maddesi gözetilerek, kendisini bir vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulüne;
Maddi tazminat talebi yönünden; tedavi gideri zararı için 1.111,20-TL, geçici iş göremezlik zararı için 3.560,84-TL ve sürekli iş göremezlik zararı için 17.560,76-TL olmak üzere toplam 22.232,80-TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 07/11/2017 tarihinden itibaren, davalı … yönünden (poliçenin sağlık gideri teminatı limiti 330.000,00-TL ve kişi başı sakatlık teminat limiti 330.000,00-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) dava tarihi olan 19/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat talebi yönünden;
7.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 2.031,05-TL harçtan, 102,47-TL peşin harç ve 300,81-TL tamamlama harcı olmak üzere peşin alınan toplam 403,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.627,77-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan 460,04-TL tebligat/posta gideri, 3.550,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.010,04-TL’nin kabul red oranına göre 2.526,33-TL tutarındaki kısmı ile 35,90-TL başvurma harcı, 102,47-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 300,81-TL tamamlama hacı olmak üzere toplam 2.970,71-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Maddi tazminat yönünden; Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Manevi tazminat yönünden; Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 7.500,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat yönünden reddedilen kısım için; Kendini vekille temsil ettiren davalı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
7-…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı görevsizlik kararı gereğince de HMK’nun 331/2. maddesi gözetilerek, kendisini bir vekille temsil ettiren davalıların her biri lehine ayrı ayrı karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT 7.maddesi gereğince ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra görevsizlik kararı verildiğinden tarifede yazılı ücretin tamamı olan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır