Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/256 E. 2019/594 K. 28.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/251 Esas
KARAR NO: 2019/430

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ: 05/04/2017
KARAR TARİHİ: 13/05/2019

İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E.K. Sayılı 07/02/2019 tarihli görevsizlik kararı ile dosya Mahkememize tevzi edilmekle dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan … AŞ. ile girmiş oldukları ticari ilişki neticesinde satmış olduğu mallara karşılık, davalı borclu firmadan 22.10.2015 tanzim tarihli ve 25.03.2016 vadeli 135.00000- TL meblağlı ve 22.10.2015 tanzim tarihli ve 25.02.2016 vadeli 100.000,00-TL meblağlı 2 adet bono aldığını, 22.10.2015 tanzim tarihli ve 25.03.2016 vadeli 135.000,00-TL meblağlı bono Adana … İcra Müdürlü’nün … Esas sayılı dosyası ile, 22.10.2015 tanzim tarihli ve 25.02.2016 vadeli 100.000,00-TL meblağlı bono ise Adana… İcra Müdürlü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konduğunu, davalı – borçlu şirket adına kayıtlı … Mah. 11216 Ada, 1 Parsel numarlaı taşınmazına ve borçlu şirket adına kayıtlı taşınmazına ve davalı borçlu… A.Ş. Nin … A.Ş.’ye muvazalı sattığı … plakalı iş makinelerinin SATIŞ İŞLEMİNİN İPTALİNE karar verilerek takip konusu alacağının ve ferileri ile sınırlı olarak davalı …A.Ş. adına satışı yapılan İŞ MAKİNELERİ YÖNÜNDEN Adana …İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı ve Adana …İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyalarından ayrı ayrı Cebri İcra Hakkı Tanınmasını, dava Konusu edilen, davalı …AŞ’ye satışı yapılan … ve … plakalı iş makinelerine takdiren teminatsız olarak İhtiyati Tedbir ve ayrıca İİK 281/2 maddesi gereği İhtiyati haciz konulmasını, ihtiyati haciz şerhinin işlenmesi için … ve …Ticaret Odasına müzekkere yazılmasını, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı…A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin iddialarının tamamaen gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin alacaklıları zarara sokmak kasdı ile herhangi bir tasarruf işlemi yapmadığını, … A.Ş’nin …’ya ait olduğunu, davacı ile müvekkil şirket arasında herhangi bir hukuki ve organik bağ bulunmadığını, Ticaret sicil gazetesinde de görüleceği gibi… A.Şi …’ da faaliyet gösterdiğini ,davacı vekilinin iddia ettiği gibi şirketlerin aynı faaliyet merkezinde yer almadığını, müvekkili tarafından yapılan tasarrufun esasının müvekkilinin devrini yaptığı iş makinalarının sahibi değil kiracısı konumunda olduğunu, İş makinalarının gerçek sahibi davalı 3. şahıs konumundaki … A.Ş olduğunu, davacı vekilinin iddia ettiği gibi ortada bir tasarruf işlemi olmadığını,… A.Ş’nin …’ta iş yaptığı sırada takriben 12-13 adet iş makinasını müvekkili şirkete kira karşılığı devrettiğini,…A.Ş …’ki işini bitirdiğinde kendisine ait olan iş makinalarını müvekkil şirketten geri almış ayrıca müvekkil şirketten alamadığı iş makinalarının kira getirisi karşılığında 16-17 iş makinasını da devraldığını,bu sebeblerle ortada herhangi bir tasarruf işlemi bulunmadığını, bundan dolayı verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı …A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya usül yönünden itiraz ettiklerini, müvekkili aleyhine açılan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin davanın açıldığı 05/034/2017 tarihindeki yerleşim yerinin … olduğu, 26/08/2016 tarhi ve 9147 sayıl Ticaret Sicil Gazetesinde müvekkilinin Ticaret Merkezi’nin … olduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile davanın reddine, iş makineleri üzerindeki İhtiyati haczin kaldırılmasını, yargılama ve vekalet ücrtenin de davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

GEREKÇE
Dava, İ.İ.K. 277 ve müteakip maddeleri gereği açılmış, tasarrufun iptali davasıdır.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
30 Haziran 2012 tarihli resmi gazetede yayınlanan 6335 sayılı kanunun 2. Maddesi ile 6102 sayılı TTK. Nun 5/3 maddesi değiştirilerek bir davanın ticari veya hukuki niteliği nedeniyle mahkemenin iş alınına girip girmediği, taraflarca sadece ilk itiraz şeklinde ileri sürülebileceği şeklindeki düzenleme, ” Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” şeklinde değiştirilmiştir.
Ticari davalar TTK. Nun 4. maddede sayılmış her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacak davalar belirtilmiş, TTK. Nun 5. Maddesinde de aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli sayılmıştır.
Eldeki dava, tasarrufun iptali davası olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra 05-04/2017 tarihinde açılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesine göre, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle ticari işlerle ilgili bütün davalar ticaret mahkemelerinin görev alanına sokulmamış, yalnızca uzmanlık gerektiren hususların ticaret mahkemelerince karara bağlanması esası getirilmiştir.
Tasarrufun iptali davalarında görev genel kurallara göre belirlenir. Zira İİK. Nun tasarrufun iptali davalarını düzenlediği bölümünde özel bir hüküm bulunmamaktadır. İptal davaları aynı hakkı değil kişisel hakka ilişkin davalardır. İptal davası ticaret mahkemesinin işbölümüne girmez. (Prof. Dr. Baki Kuru İcra İflas Hukuk 4. Cilt, sahife: 3542)
Tasarrufun iptali davaları, mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik davalardır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi 07.02.2019 tarihli ve … Es., … K. sayılı ilamında “……. davacı vekili, dava dilekçesinde davalı borçlu…Şti.’nin davalı … A.Ş.’de olan hisselerinin diğer davalı davalı … devrinin alacağın tahsili engellemek, mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak yapıldığını iddia ederek İİK 277.vd. maddeleri gereğince yapılan tasarrufların iptali, alacağın tahsili için cebri icra yapma yetkisinin verilmesini talep ve dava etmiştir. Bu durumda açılan dava TTK’nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava değildir. Davalıların tüzel kişi olması, tasarrufa konu işlemin hisse devri olması da davayı mutlak ticari dava haline getirmeyecektir. Esasen davacı alacağını tahsil etmek gayesi ile borçlunun tasarrufunun iptalini talep ettiğinden dava, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin içtihatlarında açıklandığı üzere asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK’nun 5/3. maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasında iş bölümü değil, görev ilişkisi bulunduğu göz önüne alındığında, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Dolayısıyla İlk Derece Mahkemesince görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair karar verilmesi doğru olmamıştır.” yönünde karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi 08.11.2018 tarihli ve … Es., … K. Sayılı ilamında “…….. davalı şirketin mevcudunu muvazaalı işlemlerle azaltarak alacaklılara zarar vermesi sebebiyle, davalı şirket ile diğer davalılar arasında yapılan tüm işlemlerin denetimine yönelik tespit ve tasarrufların iptali talep edilmektedir. Dava TTK’nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava olmayıp, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin içtihatlarında açıklandığı üzere şahsi nitelikte olup borçlunun tasarruflarına yönelik olduğundan, asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK’nun 5/3. maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasında iş bölümü değil, görev ilişkisi bulunduğu göz önüne alındığında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. ” yönünde karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi 24.05.2018 tarihli ve … Es., …K. Sayılı ilamında ” …….İİK.nın 277. maddesi gereğince açılan tasarrufun iptali davalarında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun açık olmasına göre; istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. (Emsal; Yargıtay 17 HD. 11/04/2017 günlü 2016/7121 E-2017/3945 K. Sayılı ilamı)” yönünde karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi 05.04.2018 tarihli ve … Es., … K. Sayılı ilamında “……HMK’nın 2.maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Buna göre, İlk Derece Mahkemesi’nce, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmesi usûl ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. ” yönünde karar verilmiştir.
YARGITAY 17.Hukuk Dairesi 30.10.2017 tarihli ve 2015/5550Es, 2017/9794 K. Sayılı ilamında “…. dava bu tarihten sonra 06/09/2012 tarihinde İİK.nin 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış olduğundan görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. (HGK’nun 2014/17-2389 Esas 2016/129 Karar) Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gereken hususlardandır.” yönünde karar verilmiştir.
YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 23.05.2017 tarihli ve 2017/2022 Es.2017/5819 K. Sayılı ilamında “…..dava bu tarihten sonra 23.02.2016 tarihinde İİK.nin 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış olduğundan görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. (HGK’nun 2014/17-2389 Esas 2016/129 Karar) ….” yönünde karar verilmiştir.
Eldeki dava tasarrufun iptaline yönelik olup yukarıda belirtilen Yargıtay ve İstinaf kararlarında da açıklandığı üzere mahkememiz görevli olmayıp genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olmakla, dava şartı olan görev hususunda, yapılan inceleme sonucunda, karşı görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
Bu itibarla;

HÜKÜM:
1)-İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin KARŞI GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin İSTANBUL … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
2-Karar kesinleştiğinde, mahkemeler arasındaki görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın ilgili İstinaf Hukuk Dairesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi .

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır