Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/242 E. 2019/390 K. 29.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/242 Esas
KARAR NO : 2019/390

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 24/04/2019
KARAR TARİHİ : 29/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasında dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil ve davalı … şirketi arasında Sigorta Tahkim Komisyonu’nda görülmekte olan …E, …K. 15/12/2018 tarihli başvuruda kazada oluşan hasar onarım bedelinin ve ekspertiz ücretinin tahsiline yönelik uyuşmazlık üzerine başvuru yapıldığını, yapılan açık inceleme sonunda başvurunun reddine karar verildiğini, davalı … şirketi duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden 436,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine dair karar verildiğini, 24/12/2018 tarihînde davalı ….’nin … İban numaralı hesabına, 436,00 -TL vekalet ücretinin ”2018-60740 E. sayılı dosyaya ait ihtirazı kayıtlı vekalet ücreti ödemesi” açıklamasıyla ödendiğini, ancak yapılan ödemeye rağmen haksiz olarak davalının, 05/02/2019 tarihinde Saat 08:46 da ödenmiş olan vekalet ücreti için İstanbul… İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasıyla ilamlı icra takibine girişildiğini, ilgili takipte ödenmiş olan 436,00 TL vekalet ücreti tutarının talep edildiğini, müvekkilinin davalıya hiçbir borcu bulunmadığını, 18/02/2019 tarihinde taraflarına tebliğ edilen icra emri karşısında, icra tehdidi altında ödeme yapmak durumunda kalan müvekkilinin, icra dosyasına, dosya borcu ve ferilerinin toplamı 840,95 -TL’sini icra dosyasına 25/02/2019 tarihinde “ihtirazı kayıtlı” olarak ödemek zorunda kaldığını, haksız takip nedeni ile müvekkili borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında kaldığından 25/02/2019 tarihinde mükerrer ödeme yapıldığını beyanla, yeniden ödeme yapmak zorunda kalan müvekkilinin icra baskısı altında davalıya ödenen 840,95-TL’nin ödeme tarihi olan 25/02/2019 tarihinden itibaren avans faiziyle, aksi halde yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davada tensip aşamasında karar verilmiş olup, davalı yana tebligat çıkarılmamıştır.
GEREKÇE:
Dava;Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 15/12/2018 tarihli ve…E, … K. Sayılı ilamı ile hükmolunan vekalet ücretinin davalıya ödenmesine rağmen davalı tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 15/12/2018 tarihli ve … E, … K. Sayılı ilamı ilehükmolunan vekalet ücretinin tahsili için mükerrer olarak başlatılan icra takibinde icra baskısı altında davalıya ikinci kez ödenen 840,95-TL’nin faizi ile birlikte istirdatı talebinden ibarettir.
Görev hususu dava şartı olması nedeniyle Mahkeme görev hususunu yargılamanın her aşamasında re’ sen dikkate alabileceği gibi taraflar da her aşamada ileri sürebilir.
HMK.nun 1. Maddesine göre “…….göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” anılan kanunun 114/c maddesinde ise mahkemenin görevi dava şartı olarak gösterilmiş olup aynı kanunun 115.maddesi ile getirilen “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.” aynı kanunun 138. Maddesinde “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir;…” hükümleri gereğince dosya üzerinden re’sen görevsizlik kararı verilebilecektir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı yasanın 5/3.maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde olduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının, TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
Somut olayda; davacı tarafından davalı sigarta şirketi aleyhine açılan iş bu davanın TTK.nun 1483 ve 1484 maddelerine dayalı dava olmadığı, davacının dava dilekçesinde Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 15/12/2018 tarihli ve … E, … K. Sayılı ilamı ile davalı lehine vekalet ücretine hükmolunduğunu bunuda davalıya ödemesine rağmen davalı tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 15/12/2018 tarihli ve… E, …K. Sayılı ilamı ile hükmolunan vekalet ücretinin tahsili için mükerrer olarak icra takibi başlatıldığını ve başlatılan icra takibinde icra baskısı altında davalıya ikinci kez ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemenin faizi ile birlikte istirdatı talebinde bulunduğu, davacının tacir olmadığı ticari işetmeleriyle ilgili olmadığı ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakla eldeki davaya bakma görevi, Mahkememize değil, genel mahkeme sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. Mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın görev yönünden reddine dosyanın talep halinde görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla:
HÜKÜM:
1-İş bu davayı görmeye Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin HMK 114/(1)-c 115/(2) Maddeler uyarınca GÖREVSİZLİK nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde uyarınca dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE ,
2-)H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-)Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, davacı vekili ve davalılara gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren; iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi.29/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır