Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/222 E. 2021/699 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/222 Esas
KARAR NO:2021/699

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:15/04/2019
KARAR TARİHİ:12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı … şirketine … numaralı ZMM Trafik poliçesiyle sigortalı, … plakalı aracın sürücü … sevk ve idaresinde iken 01.09.2018 tarihinde, asli ve tam kusurlu olarak, … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışması neticesinde çift taraflı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkili …in yaralandığını ve sürekli sakat kaldığını, kazadan sonra uzun süre tedavi görmek zorunda kalan müvekkilinin aylarca hastanede kaldığını, müvekkilinin tedavi süresi boyunca sakatlığının % 100 olarak kabul edilerek buna göre hesap yapılmasını talep ettiğini, kazadan sonra müvekkili adına davalı … şirketine 06.02.2019 müracaatta bulunulduğunu, davalı … şirketi tarafından usulüne uygun müracaata rağmen haksız ve hukuka aykırı olarak herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla fazlaya ilişkin her tür dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla, tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik, müvekkili … için Sürekli Sakatlık tazminatı olarak 4.500,00 TL ve Geçici iş göremezlik tazminatı olarak 500,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL tazminatın (davalı … şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, Mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, ZMMS Genel Şartları C.7 maddesine göre hak sahibinin öncelikle sigorta şirketine başvurmak zorunda olduğunu, öncelikle dava şartı noksanlığı sebebi ile de davanın reddini talep ettiğini, eksik belgeye rağmen dava şartı yerine getirilmiş kabul edilse müvekkilinin temerrüte düşmediğinin kabul edilmeli ve müvekkili aleyhine tazminat hesabı yapılırsa başvuru tarihinden itibaren faiz hesaplanması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olup bedeni zarar halinde maddi tazminat taleplerinin şahıs başına sınırlı poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu beyanla öncelikle eksik başvuru ve eksik evraklar sebebiyle davanın reddine, neticeten davanın esastan reddine; yargılama gideri ve yasal vekalet ücretinin davacıya yükletitilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; 01.07.2018 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasından kaynaklı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebinden ibaretir.
Davacı vekili davada;… numaralı Poliçe ve bu poliçeyle ilgili açılan hasar dosyası, ifade tutanakları, genel adli muayene raporları ve epikriz raporları, tedavi evrakları, bilirkişi incelemesi ve sair her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı vekili davada; Kusur Konusunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi İncelemesi, başvuranın maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi tarafından tespiti için dosyanın ATKya gönderilmesi, SGKya müzekkere gönderilerek davacıya maaş veya gelir ödemesi yapılıp yapılmadığının sorulması, … Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak olay yerini gören MOBESE kamerası olup olmadığının var ise görüntülerin celbine, … Cumhuriyet Savcılığına müzekkere yazılarak savcılık dosyasının celbi delillerine dayanmıştır.
Mahkememiz tarafından … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak Davacı …’e 01/09/2018 tarihinde geçirilen kaza ile ilgili rücuya tabii herhangi bir ödemenin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise buna ilişkin bilgi ve belgeler ile 2018 yılı itibarı ile davacının SGK kaydı varsa aldığı maaşa ilişkin belgelerin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından cevaben istenilen bilgi ve belgelerin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Medical Park Hastanesine müzekkere yazılarak 01/09/2018 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde hastanelerinde tedavi gördüğü bildirilen …’in tüm tedavi evraklarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … … Park Hastanesi tarafından cevaben davacıya ait tedavi evrakların Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Üniversitesi Tıp Fakültesine müzekkere yazılarak 01/09/2018 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde hakkında rapor düzenlenen …’e ilişkin kurumları bünyesinde bulunan tüm (rapor, tedavi evrakları v.b.) belgelerin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından cevaben davacıya ait raporun Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … plakalı aracın kaza tarihi olan 01/09/2018 tarihinde ve halen kimin adına kayıtlı olduğunun bildirilmesi ve ilgili aracın ruhsat bilgilerinin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü tarafından cevaben istenilen bilgi ve belgelerin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından …’ne müzekkere yazılarak 01/09/2018 tarihinde, şirketlerince sigortalı … plakalı araç ile … plakalı araç arasında meydana gelen kaza nedeniyle davacı …’in başvurusunun bulunup bulunmadığı, varsa düzenlenen hasar dosyasının tamamının (kaza tutanağı, davacının tazminat başvurusuna ilişkin dilekçenin hangi tarihte kayda alındığına dair belge ve yapılan ödeme var ise ödemeyi gösterir belge örneği, aktüerya hesabı ve fotoğraflar dahil) Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Tarafından cevaben hasar dosyasının Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak … Soruşturma sayılı dosyasının incelenmek üzere taranmış suretinin uyap üzerinden Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından cevaben … Soruşturma sayılı dosyanın UYAP suretinin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde dava açılmadan önce KTK 97. maddesi uyarınca davalı şirkete başvuruda bulunulmadığı, dava şartının yerine getirilmediği itirazında bulunulmuş olup Mahkememiz tarafından davalı tarafından dosyaya sunulan hasar dosyasının incelenmesi sonucunda davacı tarafından dava açılmadan önce KTK 97.maddesi uyarınca davalı … şirketine başvuruda bulunduğu ve dava şartının yerine getirildiği anlaşılmakla davalı vekilinin KTK 97. maddesi uyarınca dava şartı gerçekleştirilmediği itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından davacının maluliyet oranının belirlenmesi için … 6. Asliye Hukuk Mahkemesine ( Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) talimat yazılmış olup talimat mahkemesi kanalıyla … … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan 26.03.2020 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “.. Resmi Gazete’de yayınlanan 30.03.2013 tarih 28603 sayılı Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği Hükümleri kapsamında yapılan muayene ve mevcut evraklarına göre yapılan hesaplamada;
…’in 01.09.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle gelişen ve illiyet bağı olup kalıcı hale gelen sağ omuz eklem hareket kısıtlılığı nedeniyle kişinin özür oranının 8 (yüzde sekiz) olduğu,
Tıbbi iyileşme ve rehabilitasyon süresi dikkate alındığında 120 (yüz yirmi) gün süre ile geçici iş göremezliğe neden olduğunu,
Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresi 30 (otuz) gün olduğunu ” rapor edilmiştir.
Talimat mahkemesi kanalıyla alınan maluliyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından maluliyet raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup davacının Adli Tıp İhtisas Kuruluna sevki ile yeniden rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Talimat mahkemesi kanalıyla alınan maluliyet raporu haksız fiilin gerçekleştiği tarihteki yönetmeliğe uygun olarak hazırlanmış olmasından dolayı Mahkememiz tarafından davalı vekilinin davacının Adli Tıp İhtisas kuruluna sevki ile yeniden rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından kusur oranının tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiş olup İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından sunulan 13/07/2020 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…Sürücü … sevk ve idaresindeki araçla olay mahalli kavşakta sola dönüşe geçmeden evvel yeterli kontrolü sağlaması, bölünmüş yolu takiben düz seyreden sürücü … yönetimindeki vasıtaya ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, sürücü …’in seyir istikametini kapattığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda kusurlu olduğu,
Sürücü … sevk ve idaresindeki araçla meskun mahalde kavşağa yaklaşırken kontrollü ve tedbir alabilecek vaziyette müteyakkız seyretmesi, sola dönüşe geçen vasıtaya karşı zamanında etkili fren ve direksiyon tedbirine başvurması gerekirken bu hususlara riayet etmediği anlaşılmakla kazanın oluşumunda kusurlu olduğu,
Sonuç olarak olayda sürücü …’ın %80 (yüzde seksen)oranında kusurlu olduğu, sürücü …’in %20 (yüzde yirmi)oranında kusurlu olduğu ” rapor edilmiştir.
Kusur raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından kusur raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememiz tarafından dosyanın hesaplama yapılması için aktüerya bilirkişisine tevdii ile rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 27.10.2020 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…. Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 5.227,42 TL olduğu,
Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 29.258,34 TL olduğu,
Temerrüt başlangıcının 18.02.2019 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş olup ek rapor alınması talebinde bulunulmuştur.
Davacı vekili tarafından UYAP sistemi üzerinden sunulan 20.10.2020 tarihli ıslah dilekçesinde müvekkili için 500,00 TL olan geçici iş göremezlik tazminatı taleplerini 4.727,42 TL arttırarak 5.227,42 TL olarak, 4.500,00 TL olan Sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerini 24.758,34 TL arttırarak 29.258,34 TL olarak dilekçelerinin sonuç kısmını ıslah ettiklerini beyanla ıslah harcıda yatırılmıştır.
Islah dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından ıslah dilekçesine karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememiz tarafından Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı iptal kararı ile 14/04/2016 tarihli ve 6704 sayılı kanunun 3.maddesi ile değiştirilen 2918 sayılı KTK’nın 90.maddesinin 1.cümlesinde yer alan ” …ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarta…” ibaresinin anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edildiği, eldeki davada uygulanan genel şartlarda düzenlenmiş Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği’nin TBK’nın 55.maddesinde hükme bağlanan tazminat hukukunun genel ilkeleri uyarınca artık uygulanma imkanı kalmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 33.ve281/2 maddesi ile Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 2016/19841 esas 2020/6786 karar sayılı 01/07/2020 tarihli emsal nitelikli içtihadı uyarınca iptal kararının kesinleşmemiş tüm davaları da etkileyeceği,Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının usulü kazanılmış hakların istinasını teşkil ececeği, Anayasanın153/5.fıkrasında iptal kararlarının geriye yürümeyeceği düzenlenmişse de bu hüküm müktesep haklarla sınırlı olup, anayasaya aykırılığı sübuta ermiş yasa kuralının derdest davalarda himaye görmesinin hukuk devleti ilkesinin ruhuna aykırı olacağı nazara alınarak; somut olaya tatbiki gereken “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre rapor aldırılarak karar verilmesi gerektiği, dosya kapsamında bulunan … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından sunulan ATK maluliyet raporunda bu yönetmeliğe göre hazırlanmadığı göz önüne alındığında, dosyanın tekrardan … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine (ATM sıfatıyla) talimat yazılarak, davacının maluliyet oranının tespitine ilişkin raporun “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre hazırlanması için davacının tekrardan … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına sevkinin istenilmesine karar verilmiş olup talimat mahkemesi kanalıyla … … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan 15.02.2021 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “..Resmi Gazete’de yayımlanan 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında (söz konusu yönetmeliğin 26. maddesi de dikkate alındığında) “meslekte kazanma gücü” kaybı oranının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği eklerinde yer alan cetvellere göre yapılan muayenesi ve mevcut evraklarına göre yapılan hesaplamada;
Şahsın 01.09.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle gelişen ve illiyet bağı olup kalıcı hale gelen sağ omuz eklem hareket kısıtlılığı nedeniyle;
…’in olay tarihindeki yaşı ve mesleğine göre kalıcı maluliyet hesaplandığında, bu oranın %12.1(yüzde on iki nokta bir) olduğunu,
Tıbbi iyileşme ve rehabilitasyon süresi dikkate alındığında 120 (yüz yirmi) gün süre ile geçici İş göremezliğe neden olduğunu, bu süre içerisinde şahsın %100 (yüzde yüz) malul olarak sayılacağını,
Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresi 30 (otuz) gün olduğunu” tespit ve rapor edilmiştir.
Talimat mahkemesi kanalıyla alınan maluliyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından maluliyet raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş olup yeniden rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Mahkememiz tarafından davalı vekilinin yeniden rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2020/10352 Esas ve 2021/2596 Karar sayılı ilamında “…eldeki davada haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre yapılması gerekmektedir. Kaza, 28.06.2018 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde Adli Tıp Kurumundan usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla, önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/5557 Esas ve 2021/778 Karar sayılı ilamında “…..trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için kaza tarihinde yürürlükte bulunan söz konusu yönetmelik hükümlerine göre Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden veya veya en yakın Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümünden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.”yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3292 Esas ve 2021/1848 Karar sayılı ilamında “…ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellere göre (devre başı ödemeli belirli rant yöntemi, % 1,8 teknik faizle) tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak KTK’nun 90. maddesinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, Dairemiz Yargıtayda uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınması için içtihat geliştirdiği ancak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından dosyanın önceki aktüerya bilirkişine tevdi ile bilirkişiden raporun dosya kapsamında mevcut olan … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre hazırlanan 26.03.2020 tarihli rapor dikkate alınarak ve davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenerek anacak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanmasının istenilmesine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 14.06.2021 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 5.227,42 TL olduğu,
Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 48.582,74 TL olduğu,
Temerrüt başlangıcının 18.02.2019 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davalı vekili tarafından bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş olup ek rapor alınması talebinde bulunulmuştur.
Davacı vekili tarafından UYAP sistemi üzerinden sunulan 16.07.2021
tarihli talep arttırım dilekçesinde müvekkili için 29.258,34 TL olan sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerini 19.324,40 TL arttırarak 48.582,74 TL olarak dilekçelerinin sonuç kısmını arttırdıklarını, müvekkili … için 5.227,42 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 48.582,74 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 53.810,16 TL tazminatın davalıdan tahsili talep etmiş olup harcını da yatırmıştır.
Talep arttırım dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından talep arttırım dilekçesine karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş olup zamanaşımı itirazında bulunulmuştur.
2918 sayılı KTK’nın 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 109. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece fiilin Ceza Kanununa göre cezayı gerektiren bir fiil olmasının yeterli olması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece fiilin cezayı gerektiren bir eylem olmasını yeterli görmekte; bunun dışında, eylemi gerçekleştiren fail hakkında soruşturma yapılmasını, ceza davası açılmış olması veya mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür (HGK’nın 10.10.2001 gün 2001/19-652-705 ve HGK’nın 16.04.2008 gün, 2008/4-326-325 sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir).
2918 sayılı KTK’nın 109/II. Maddesinde de belirtildiği üzere dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olup Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüştür; o sürede 8 yıldır. Dava konusu trafik kazası 01/09/2018 tarihinde meydana gelmiş olup davada 15.04.2019 tarihinde açılmıştır ve talep arttırım dilekçesi de 16.07.2021 tarihinde sunulmuştur.Ayrıca dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır.8 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır.Bu sebeple Mahkememiz tarafından davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2021/366 Es. ve 2021/584 K. Sayılı ilamında “… her ne kadar davacının görevsiz mahkemede davasını ıslah ettiği ve bir dava içinde sadece bir kez talebini artırabileceği ve mahkememize hitaben sunulan ıslah dilekçesine veya talep arttırım dilekçesine muvafakat etmedikleri beyan edilmiş ise de, davacılar tarafından açılan davanın, HMK 107. maddesi gereği açılan belirsiz alacak davası olduğu ve bu haliyle de, belirsiz alacak davalarında ilki belirli hale getirme, ikincisi ıslah olmak üzere iki kez dilekçe verilmesi önünde her hangi bir engel olmadığı …” yönünde karar verilen yerel mahkemenin kararına karşı yapılan istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 01/09/2018 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazasından kaynaklı davalı aleyhine açılan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin maddi tazminat davasında Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sırasında talimat mahkemesi kanalıyla … … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan 26.03.2020 tarihli raporda Resmi Gazete’de yayınlanan 30.03.2013 tarih … sayılı Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği Hükümleri kapsamında yapılan muayene ve mevcut evraklarına göre yapılan hesaplamada; davacının özür oranının 8 (yüzde sekiz) olduğu, tıbbi iyileşme ve rehabilitasyon süresi dikkate alındığında 120 (yüz yirmi) gün süre ile geçici iş göremezliğe neden olduğunun tespit edildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu’ndan alınan 13.07.2020 tarihli raporda sürücü …’ın %80 (yüzde seksen)oranında kusurlu olduğu, sürücü …’in %20 (yüzde yirmi)oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, 14.06.2021 tarihli aktüerya bilirkişi ek raporunda davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 5.227,42 TL olduğu, sürekli iş göremezlik maddi zararının 48.582,74 TL olduğu, temerrüt başlangıcının 18.02.2019 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğunun tespit edildiği, davacı vekili tarafından sunulan 16.07.2021
tarihli talep arttırım dilekçesi ile müvekkili için 29.258,34 TL olan sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerini 19.324,40 TL arttırarak 48.582,74 TL olarak dilekçelerinin sonuç kısmını arttırdıklarını, müvekkili … için 5.227,42 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 48.582,74 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 53.810,16 TL tazminatın davalıdan tahsilinin talep edildiği, yukarıda belirtilen emsal İstinaf kararında da değinildiği üzere davacı vekili tarafından her ne kadar talep arttırım dilekçesinden önce ıslah dilekçesi sunulmuş ve davalı vekili tarafından davacının talep arttırım dilekçesine muvafakat etmedikleri beyan edilmiş ise de, davacı tarafından açılan davanın, HMK 107. maddesi gereği açılan belirsiz alacak davası olduğu ve bu haliyle de, belirsiz alacak davalarında ilki belirli hale getirme, ikincisi ıslah olmak üzere iki kez dilekçe verilmesi önünde her hangi bir engel olmadığı, davalının 18.02.2019 tarihinde temerrüte düştüğü ve davalıya sigortalı … plakalı aracın kullanım şeklinin hususi olduğu bu haliyle yasal faiz uygulanması gerektiği anlaşılmakla davanın kabulü ile 5.227,42 TL geçici iş göremezlik ve 48.582,74 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 53.810,16 TL maddi tazminatın 18.02.2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-) 5.227,42 TL geçici iş göremezlik ve 48.582,74 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 53.810,16 TL maddi tazminatın 18.02.2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 3.675,77-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 44,40 -TL harcın, 101,00 TL ıslah harcı ve 67,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 3.463,37-TL harcın ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 680,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 44,40-TL peşin harç, 101,00 TL ıslah harcı, 67,00-TL tamamlama 6,40-TL vekalet harcı, 1.331,70-TL bilirkişi ücreti ile davetiye gideri ve 323,00-TL ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 1.550,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.795,32-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya / vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …

Hakim …