Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/208 E. 2020/100 K. 14.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/208 Esas
KARAR NO : 2020/100
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/12/2017
KARAR TARİHİ : 14/02/2020

Mahkememize … Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/12/2018 tarih … Esas … K. sayılı görevsizlik kararı ile dava dosyası mahkememize tevzi edilmekle; yapılan açık yargılaması sonucunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, davalının itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalı … tarafından keşide edilen … Bankası … Şubesine ait; 05/11/2015 keşide tarihli 50.000,00 TL- 10/11/2015 keşide tarihli 50.000,00 TL- 15/11/2015 keşide tarihli 50.000,00 TL- 20/11/2015 keşide tarihli 50.000,00 TL- 25/11/2015 keşide tarihli 50.000,00 TL olmak üzere toplam 250.000,00 TL’lik çeklerin, davalının, dava dışı yakın akrabası olan … ve …’in yetkilisi bulunduğu … Ltd. Şti tarafından ciro edilmek suretiyle müvekkiline intikal ettirildiğini, yakın akraba olan davalı ve davalının dava dışı akrabası olan …, müvekkilinin hamili bulunduğu ve davalının keşidecisi bulunduğu çeklerin tahsilini geciktirmek ve aleyhlerine kambiyo takibi yapılmasını engellemek için, söz konusu çeklerin …Ltd. Şti’nin zimmetinde iken zayi edildiği şeklinde gerçek dışı iddia ile ilk çekin ödeme günü 05/11/2015 tarihinde … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile çek iptali davasının açıldığını, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce çekler hakkında ödemeden men kararı verildiğini, mahkemece verilen karar sebebiyle müvekkilinin çeklerinin vadesinde bankaya ibraz ederek tahsil etmesinin engellendiğini ve çek ibraz sürelerinin geçtikten sonra da … Ltd. Şti tarafından davaya devam edilmediğini ve 07/03/2016 tarihinde davadan feragat edildiğini, davalı ve davalının dava dışı yakın akrabası olan … tarafından çeklerin bankaya yasal sürelerde ibrazının engellenmesi, hakkın kötüye kullanılması suretiyle engellendiği gibi davalı …’in, … Başsavcılığı’na dava dışı diğer müvekkili ile … … ve dava dışı … aleyhinde suç duyurusunda bulunduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığı yetkisizlik kararı vererek soruşturma dosyası … Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiğini, soruşturma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, müvekkili tarafından dava konusu çeklerin tahsili için çek keşidecisinin, davalı … ve çek cirantaları dava dışı …’in ve … Ltd. Şti’nin aleyhine alacağın tahsili için … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine sadece … tarafından yetkisizlik itirazında bulunduğunu ve dosyanın Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesinin talep edildiğini, diğer borçluların borca itiraz etmediklerini, her iki borçlunun da borca batık olduklarından alacağın bugüne dek tahsil edilemediğini belirterek, davalının, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yönelik haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın süresi içinde açılmadığını, davacı alacaklının İİK’nın 67. maddesi uyarınca 1 yıl süre içinde itirazın iptali davası açmadığı için davanın süre yönünden reddini talep ettiklerini, icra takibinin dayanağı olan çeklerin yasal süresi içinde muhatap bankaya ibra edilmediğini, ibra edilmemesi nedeni ile davacının müracaat hakkını kaybettiğini, takip dayanağı belge adi havale niteliğinde olacağından ve bu da bir borç ikrarını içermediğinden İİK’nın 68. maddesinde sayılan belgelerden de olmayacağından genel haciz yolu ile takip yapılamayacağını, davacı tarafın iş bu takip dayanağı belge ile bir ilgisinin olmadığını, dava açmada hukuki yararının olmadığını, kanunda öngörülen ibraz süreleri içerisinde, hamilin muhatap bankaya ibraz etmediği çeklerin, Yargıtay kararlarında ve doktrinde maddi hukuk açısından “adi havale” olarak nitelendirildiğini, çekin ibrazı için öngörülen sürelerin zamanaşımı değil, hak düşürücü süreler olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; toplam 250.000,00 TL tutarındaki 5 adet çek nedeniyle davacı tarafından başlatılan … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği, davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı, ilamsız takibe konu çeklerin niteliği göz önüne alındığında davanın itirazın iptali davasından ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas Sayılı dosyası, … Bankası … şubesi kayıtları vs. delile dayanmıştır.
Davaya dayanak …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında; (… İcra Dairesi’nin … Takip sayılı dosyasında 23/05/2016 tarihinde takip başlatıldığı, borçlu …’in 26/05/2017 tarihi itibariyle yetki ve borcu itiraz ettiği, yetki itirazı sebebiyle dosyanın … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile yeni esas numarası alındığı) alacaklı … tarafından, Borçlular …, … Tic. Ltd. Şti. ve … Aleyhine; 250.000,00-TL Asıl alacak, 13.664,38-TL İşlemiş faiz, 25.000,00-TL Tazminat ve 750,00-TL Komisyon olmak üzere toplam 289.414,38-TL alacağının tahsili için 10/08/2017 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, 18/08/2017 tarihinde tebligatın yapıldığı, borçlu …’in 18/08/2017 havale tarihli dilekçe ile borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış 15.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: 24.05.2016 takip tarihi itibariyle takip tutarının 263.736.30 TL olarak hesaplandığını, dava konusu uyuşmazlık kambiyo hukuku ve ispat hukuku kuralları çerçevesinde çözümü gereken bir husus olduğundan, uzmanlık alanıma girmeyen bu konuda değerlendirme yapabilmemin mümkün olmadığını tespit ve rapor etmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı bankanın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, 10/08/2017 tarihinde davalı borçlu … aleyhine …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile; 289.414,38-TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu,
… Cumhuriyet Başsavcılığı … Sorıışturma sayılı dosyası çek keşidecisi …, önce … Cumhuriyet Başsavcılığına şüpheliler … ile … … hakkında yapmış olduğu “Dolandırıcılık. Tefecilik ve Sahtecilik” konulu 20.04.2016 tarihli şikayette, kendisinin İnşaat işinden dolayı …’a boş olarak … Şubesindeki hesabı üzerine 05.11.2015 tarih … nolu 50.000 TL, 10.11.2015 tarih … nolu 50.000 TL, 15.11.2015 tarih … nolu 50.000 TL. 20.11.2015 tarih … nolu 50.000 TL, 25.11.2015 tarih … nolu 50.000 TL bedelli çeklerin keşidecisi olduğunu beyan ettiği, şüpheli …’in 12.08.2016 tarihli ifadesinde müşteki … ve Şüpheli …’i tanımadığım, Şüpheli … …’İ tanıdığı ve arkadaşı olduğunu, kendisinin tatile gitmeden önce tahsil edilmesi gereken 5 adet çeki olduğunu ve şeklen tahsil için ibraz ettiğini, çekler hakkında tedbir kararı olduğu ve ödenmeyince çeklerde cirosu olduğundan … …’in avukatına icra takibine konulması için vekalet verdiğini ve çeklerin takibe konulduğunu, … icra Müdürlüğünden icra takibine konulan çeklerin kimin tarafından ne amaçla verildiğini daha sonraki görüşmelerden bilgi sahibi olmadığını, isnat edilen suçlaları kabul etmediği şeklinde beyanda bulunduğu,
Dava konusu çeklerin süresi geçtiğinden, kambiyo senedi vasfının bulunmadığı, adi havale hükmünde olduğu, tarafların inceleme gününde ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, davacı ile davalı arasında dosya kapsamında doğrudan bir ticari ilişkinin mevcut olmadığı, davanın ilamsız icra takibine dayalı itirazın iptali davasından ibaret olduğu, davalı vekilinin beyanında müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde dava konusu belgenin çekin yasal süresi içerisinde ibraz edilmemesi sebebiyle adi havale niteliğinde olduğu, genel haciz yoluyla takip yapılamacağı, davacının dava açmasında hukuki yarar bulunmadığını iddia ettiği, davacı asil …’in 12/08/2016 tarihli ifadesinde davalı …’i tanımadığını, … …’i tanıdığını, … …’in tatile gitmeden önce 5 adet çek olduğunu ve çekleri tahsil için ibraz ettiğini, çekler hakkında tedbir kararı olduğu, ödenmeyince çekleri … …’in avukatına icra takibine konulması için verdiğini, … İcra Müdürlüğünden icra takibine konulan çeklerin kimin tarafından ne amaçla verildiğini daha sonraki görüşmelerden bilgi sahibi olmadığını beyan etmekle,
Takibin çeklerden kaynaklı ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ispat yükü davacı tarafta olduğu, davacı çeke karşı ileri sürdüğü itirazın iptali davasında alacaklı olduğunun iddiasını yazılı delillerle ispat etmelidir. Ancak davacı bu iddiasını ispatlayamamıştır. Davalı taraf ticari defterlerini sunmamış ise de davacının münhasıran davalının ticari defterlerine dayanmadığı, başka delillere de dayandığı, bu nedenle davalının defterlerini sunmamasının aleyhine sonuç doğurmayacağı kanaatine varılmıştır. Davacının ileri sürdüğü alacak talebinin savcılık dosyasındaki vermiş olduğu ifadede göz önüne alındığında davacı iddialarını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan 3.495,41-TL’den mahsubu ile 3.441,01-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 28.709,01-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı ve davalıca yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı/davalı/vekillerine iadesine,
5-Yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
Dair davacı,davalı vekilinin ve davalı asilin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/02/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.