Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/202 E. 2021/810 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/202 Esas
KARAR NO:2021/810

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/04/2015
KARAR TARİHİ:16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan 29.01.2010 tarihli … Bölge Müdürlüğü’ne bağlı … Acentesinin işletilmesine yönelik Acentelik Sözleşmesi, Ek Protokol, Cari Hesap Sözleşmesi ve Alt Kira Sözleşmesinin 04.09.2014 tarihinde feshedildiğini, feshin haksız olmakla birlikte, davalı tarafın çektiği ihtarname ile şubenin devir teslim işlemlerinin gerçekleştirilmesini istediği, müvekkilinin de ihtarname tebliğ tarihi olan 04.09.2014 tarihinde devir işlemlerine başladığını, ancak icra takibi başlatılan 11.02.2015 tarihine kadar alacakları konusunda anlaşmaya varılamadığını, davalının alacağın 17.238,63 TL’sini kabul ettiğini, kalan 26.430,86 TL için kısmi itirazda bulunduğunu, icra takibinin durduğunu, ödediği tutarın faizini de ödemediğini, bu suretle faize de itiraz ettiğini, oysa sözleşmenin 04.09.2014 tarihinde feshedildiğini, bu tarihten takip tarihine kadar dava konusu bedeli elinde tuttuğunu, faiz talep hakkının fesih tarihinden itibaren doğduğunu, 53. hak ediş dosyası 4 hafta vadeli Haziran 54. hak ediş dosyası 4 hafta vadeli Temmuz 55. hak ediş dosyası komple (vadeli+gider) Ağustos 56. hak ediş dosyası alacak Eylül Toplam Alacak 5.175,49 TL, 15.813,18 TL, 18.077,67 TL, 2.185.19 TL, 41.251,53 TL, Fesihten sonra davacı yerine ödenenler: Personel Maaşları Temmuz Ayı SSK Kutu açığı Basılan Faturalar 7.675,00 TL, 4.362,12 TL, 3.293,82 TL, 1.511,37 TL, Toplam Kesinti 16.842,31 TL, Kesinti düştükten sonra kalan Demirbaşlar toplam İcra takibine konu edilen alacak 24.409,22 TL, 19.260.27 TL, (Leasingli demirbaşlar-Faturalı, matbu Evrak ve leasingli faturasız demirbaşlar Hakediş dosyasından) 43.669,49 TL Davalının hiçbir dayanağı olmadığı halde demirbaşlardan %80 amortisman payı düşerek ödeme yapacağını beyan ettiği, bu oranın çok yüksek olduğu, acentelik yapılan 4-4,5 yıllık süre içinde bu kadar yüksek oran uygulanmaması gerektiği, sözleşmede böyle bir orandan bahsedilmediği, teslim edilen demirbaşların euro bazında davacıya verildiği, geri ödemenin hem %80 amortisman düşülerek hem de TL bazında yapılmasının teklif edildiği, Davalının kısmen itiraz ettiği rakamın diğer bölümünü davacının acentelik ilişkisi devam ederken çalıştırdığı personel giderleri için uhdesinde tuttuğu, bu şahısların davacının acenteliği feshedildikten sonra davalı tarafından işe alındıkları, bu şahıslardan; – …, hem davacıya hem de davalıya kıdem, fazla mesai ve UGBT alacağı için İş Mahkemesinde dava açtığı, yargılamanın devam ettiği, – … …, zimmetine para geçirdiği iddiası ile davalı tarafından işten çıkarıldığı, – …, hala davalının yanında çalıştığı, Davalının bu üç personel için 13 000 – 14.000 TL gibi yüksek bir meblağı hiçbir dayanağı olmadan, sözleşmeye aykırı olarak davalı adına yedinde tuttuğu ve davacıya ödemediğini, Bunlardan ayrı olarak, davalının yedinde davacıya ait teslim/iade etmediği 50.000 (Ellibin) ABD doları senedi olduğu, davacının bu senedi acentelik sözleşmesini imzalarken 5. Madde gereğince kefilli teminat senedi olarak davalıya teslim ettiği, davalının hem bu senedi iade etmediği, hem de davacıya hakkediş, demirbaş ve ödemeleri yapmadığını, Bu nedenle; fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla, a) Davanın kabulü ile bakiye asıl alacak olan 26.430,86 TL’ye yapılan kısmi itirazın iptaline, b) 26.430,86 TL olan asıl alacağın, takip tarihine kadar ve takip tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte ve davalının kabul ettiği tutar olan 17.238,63 TL’nin takip öncesi faizi açısından takibin devamına ve kısmi itiraz edilen asıl alacak tutanmn asgari %20 icra inkar tazminatı ile davacıya ödemeye mahkum edilmesine, c) Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin 07.09.2015 kayıt tarihli cevap dilekçesinde özetle; Usule ilişkin olarak: Taraflar arasında akdedilen acentelik sözleşmeleri gereği müvekkili şirket ticari defter ve kayıtlarının kesin delil niteliğine haiz olduğu, sözleşmenin 43/1/a hükmünün HMK 193 uyarınca geçerli bir delil sözleşmesi hükmü olduğu, tarafları bağladığı, karşı tarafın defter ve kayıtlarının dikkate alınmaması gerektiği, – Acentelik sözleşmesinin 43/b maddesi gereği Acente ile müvekkili şirket arasında çıkacak uyuşmazlıklarda … Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, iş bu davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, öncelikle yetki itirazının dikkate alınarak davanın yetki yönünden usulden reddi gerektiği, B- Esasa ilişkin olarak: 1- Davacının Acentelik Sözleşmesi ve eklerinin Müvekkil Şirket tarafından haklı nedenle feshedildiğini, – 29.01.2010 tarihinde yapılan sözleşme ve ekleri ile … (Şubesi) Acenteliğinin devredilerek davacının işletmesine bırakıldığını, – TTK’da açıkça tarif edildiği üzere, acentelik ilişkisinin güvene dayalı bir ilişki olduğunu, yapılan kasa kontrollerinde davacının cari çalıştığı … …, …, … firmasına ait süspanda bekleyen faturaları 13,08.2014-20.08.2014-27.08,2014 tarihlerinde tahsil edilmemesine rağmen sistemden tahsil düşüşlerini yapıldığını, müvekkili şirketin bu tahsilat nedeniyle davacının hak ediş ödemesindeki blokeyi kaldırdığını, mailin iletilmesinden sonra davacı tarafından tahsilat iptalinin yapıldığı hususu tespit edildiğini, davacının alman ifadesinde, hak edişlerinin blokede olması nedeniyle ödeme yapamadıkları için bu işin yapıldığını kabul ederek bir kez daha böyle bir hata yapılmayacağını beyan ettiğini, sözleşme gereği ödeme vadesi gelen müşteriden tahsilat yapılmasını sağlamaya yönelik olarak toplam süspanın %20’sinden fazla tahsilat yapılmadığında hak edişe bloke konulduğunu, başka bir ifade ile acentelerin tahsilat yaptıkça ve yaptığı oranda hak edişlerinin ödenmekte olduğu, davacının, müvekkili şirkete bir takım hileli ve güven sarsıcı hareketlerde bulunduğunu, müvekkili zarara uğratacak eylemlerde bulunduğu, bu eylemler nedeniyle Acentelik Sözleşmesinin 5. Maddesini açıkça ihlal ettiğini, – 2010 yılından bu yana kanunen alınması zorunlu G3 yetki belgesinin alınmadığını, davalı şirket yönetmelik ve talimatları gereğince aylık çalışma programlarının hazırlanmadığı ya da hazırlanıp iletilmediğini, – Devir kargoların açıklamalarının mevcut durumu yansıtacak şekilde sisteme işlenmediğini, devir … kontrollerinin sağlıklı bir şekilde yapılmadığını, – … plakalı araçların şirket standartlarında logo ve giydirmesinin yapılmadığını, – Acentelik süresince toplamda 10 uyarı/ihtar/yansıtma cezası alınması gibi pek çok işleyişe aykırı husus tespit edildiğini ve tutanak altına alındığını, ayrıca, 05.03.2012 tarihinde “zamanında yapılmayan havaleler” den ötürü ihtar edildiğini, davacının sözleşmenin 5. Maddesi başta olmak üzere birden fazla maddesini ihlal ettiğini, tutanakların davacı tarafından imza edilerek sübut bulduğunu, bunun üzerine, noterden keşide edilen ihtarname ile acentelik sözleşmesinin haklı nedenle tek taraflı olarak feshedildiğini ve ilişkinin sonlandırıldığını beyanla davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK. 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili davada; 26/01/2010 tarihli acentelik sözleşmesi ve eklerine, bu sözleşmelerin davalı tarafından feshedildiğine dair Beyoğlu 41. Noterliğinden çekilen ihtarnameye, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına, dava dışı …’in hem davacıya hem de davalıya açmış olduğu alacak davası … Batı İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına, davalının da uhdesinde bulunan davacıya ait hakkediş dosyalarına, fesihten sonraki devir dosyasına, matbu evrak ve sarf malzeme teslim tutanağına, demirbaş teslim tutanağına, 2 adet irsaliye faturasına, bilirkişi incelemesi, ticari defterler, tanık, yemin ve her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı vekili davada; acentelik Sözleşmesi ve eklerine, Müvekkili Şirket Ticari Defter ve Kayıtlarına, İhtarnamelere, Tutanaklara, Bilirkişi İncelemesine, tanık ve diğer bütün yasal kanıt delillerine dayanmıştır.
… 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasında verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine Mahkememize tevzi edilen iş bu davanın yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının 07.06.2021 tarihi itibariyle mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği ancak davalar arasında fiili ve hukuki herhangi bir bağlantının bulunmadığı ayrıca Mahkememiz dosyasında tahkikat aşamasının bitirileceğinin ve sözlü yargılama aşamasına geçileceğininde ihtar edilmesi nedeniyle Mahkememiz tarafından Mahkememiz dosyası ile birleştirilen…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının iş bu dosyadan tefriki ile mahkememizin ayrı bir esasına kaydına karar verilmiş olup Mahkememizin … Esasına kaydı yapılmıştır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … … Yurtiçi Ve Yurtdışı Taş. A.Ş. Aleyhine 43.669,49 TL asıl alacak ve 2.187,96 TL faizi olmak üzere toplam 45.857,45-TL bakiye hakediş bedellerinden ve demirbaşlardan kaynaklı alacağın tahsili için11.02.2015 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde kısmi itirazda bulunulduğu asıl alacağın 26.430,86 TL’sine ve takip öncesi 2.187,96 TL faizi itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Yetkisiz mahkeme tarafından … … … İş Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … esas sayılı dosyanın tetkik ve iade edilmek üzere mahkemelerine gönderilmesi istenilmiş olup … … … İş Mahkemesi tarafından cevaben … esas sayılı dosyanın UYAP suretinin gönderildiği bildirilmiştir.
Yetkisiz mahkeme tarafından dosyanın mali müşavir bilirkişiye ve sözleşmeler konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi ile, öncelikle davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenerek, defter ve kayıtlarında akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, uyuşan ve uyuşmayan kayıtların neler olduğu, tespit edilen uyuşmazlık çerçevesinde davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususlarını da detayıyla izah eder, mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan 22.06.2017 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Dosya münderecatından, tarafların iddia ve beyanlarından acentelik sözleşmesi ve eklerinin davalı tarafından haklı nedenle feshedildiği kanaatine varıldığı,
Davacı tarafından hak edişlerden ödenmediği belirtilen 41.251,53 TL alacağın varlığının belirlenemediği, bu belirlemenin yapılabilmesi için, ödemelere ilişkin banka kayıtları ve benzeri dokümanın ibrazı gerektiği, ancak, karşı inceleme sırasında davalıya yapılan ödemeler belirlenmek suretiyle eksik ödeme yapılmış olup olmadığının tespit edilebileceği,
Fesihten sonra davacı yerine yapılan ödemeler toplamının 16.842,31 TL olduğu belirtilerek, bu hususun davacı tarafından kabullenildiği,
Ancak, dosya üzerinde yapılan incelemede ise, davalı tarafından yapıldığı beyan edilen giderlerin 18.999,08 TL olduğu görülmüş olup, bu gider kesintilerinin karşı inceleme sırasında dikkate alınarak doğrulanması gerektiği,
……….
İadesi yapılan demirbaşların rayiç değerlerinin uzman bir kişi tarafından belirlenerek devir teslim yapıldığı gün itibariyle geri ödenmesi gereken bedelin saptanması gerektiği,
Davalı vekili tarafından, acentede çalışan personelin kıdem tazminatına hak kazandığı belirlenenlerin maaşları doğrultusunda hesaplanan kıdem tazminatlarının acentenin hak edişinden 13.239,45 TL kesinti yapıldığı beyanından hareketle, … için kıdem tazminatı hesaplanarak acente hakkedişinden bir kesinti yapılıp yapılmadığı hususunun karşı inceleme sırasında araştırılarak belirlenmesi ve kesinti yapılmış ise, bu tutarın davacı tarafa iade edilmesi gerektiği,
Kayıtlarda görülmeyen 50.000 USD tutar senedin, halen davalı taraf elinde bulunması halinde, iade edilmesi gerektiği,” tespit ve rapor edilmiştir.
Yetkisiz mahkeme tarafından davalı ticari defterlerinin incelenmek üzere … … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak dosyanın mali müşavir bilirkişie tevdi edilmek suretiyle tarafları iddia ve savunmaları doğrultusunda ve davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme ile tespit edilen hususlarla karşılaştırılmak suretiyle rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup talimat mahkemesi kanalıyla alınan raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç “… Davalının ibraz ettiği 2010-2011-2012-2013-2014 ve 2015 yılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetleri Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
Sayın Mahkeme tarafından davacının davalıdan alacaktı olduğunun kabulü halinde; Davacının cevap dilekçesinde davalıdan 11.02.2015 tarihli icra takibinde; davacı tarafından çalıştırları …/… acentesinden dolayı 43.669,49 TL alacaklı olduğunu iddia edildiği, ancak usulüne uygun tutulan davalının ticari defterlerinde; 320 Satıcılar hesabında 38.005,74 TL ve 340 Alınan Sipariş Avansları hesabında 4.107,02 TL olmak üzere davacıya 42.112,76 TL borçlu olduğunun görüldüğü,
Yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere davalının davacıya aradaki işleyen ticari ilişkiye uygun olarak 18.999,08 TL ödeme yaptığı, buna göre; davacının 23.113,73 TL alacağının kaldığı,
Davalının davacıdan kestiği (ancak davacının personeline ödeme yaptığına dair tevsik edici herhangi bir belge yok) 13.239,45 TL’nin davacının alacağına eklenmesi sonrasında; davacının 36.353,18 TL alacaklı hale geldiği,
Bu tutardan davalının 05.03.2015 tarihinde icra dosyasına ödediği, 19.101,52 TL (harçlar düştükten sonra verilmesi gereken) net tutarın düşmesi ile davacının bu defa 17.251,66 TL alacaklı olacağının hesaplandığı,
Davacının iştemiş faiz talebinin takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olduğu,
TCMB verilerinden 11.02.2015 takip tarihi itibariyle avans faizi aranının talep gibi %10,50 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 17.251,66 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %10,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği,
Davalının 19.260,27 TL demirbaş tutarından – 13.996,57 TL amortisman gideri düşülerek 5.263,70 TL (KDV Dahil) hesaplama yaptığının görüldüğü, ancak davalının uhdesinde kullanmaya devam ettiği anlaşılan demirbaşların değerinin Sayın Mahkeme’nin takdirinde olmak üzere, ayrıca konusunda uzman bir bilirkişi tarafından piyasa (rayiç)değerlerinin hesaplanması gerektiği,
Davalının yedinde davacıya ait teslim/iade edilmesi talep edilen 50.000,00 USD senedin takdirinin Sayın Mahkeme’nize ait olduğunu,
Demirbaş malzemeler hususunda herhangi bir değerlendirme yapılamadığı, bu hususun takdirinin Sayın Mahkeme’nize ait olduğu,” tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememiz tarafından davacının ticari defter ve dayanağı belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanması, davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılması için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş olup talimat mahkemesi kanalıyla alınan raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Davacı …’ın 2010 yılı işletme defteri açılış tasdikinin süresi içerisinde tasdik edildiği ve usulüne Uygun tutulduğu,
2011 yılı defterlerinin açılış tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığı; yevmiye defteri kapanış tasdikinin görülmediği ve 2011 yılı yevmiye defterinin iki kez yazıldığı, 2011 yılına ait yevmiye defterinin usule uygun tutulmadığı tespit edilmiştir.
2011 yılı resmi defter ve kayıtlarında; davalı … … A.Ş. tarafından yapılan ödemelere ait yevmiye madde kayıtları, belgelerle doğrulanmadığı tespit edilmiştir.
2012-2013-2014 yıllarında da davacı …’ın defter ve kayıtlarında; davalı … … A.Ş. tarafından yapılan ödemelerin madde kayıtları belgelerle doğrulanmadığı tespit edilmiştir.
Davacının 2014 yılı sonu itibariyle; defter ve kayıtlarına göre davalı … … A.Ş.’den Alacaklı veya Borçlu olmadığı tespit edilmiştir.
Davacının yevmiye defteri madde kayıtlarında; davalıdan yapılan tahsilatlar, madde kayıtları belgelerle doğrulanmamaktadır.
Davacının 2015 yılı defter ve belgeleri dava dosyasında olmadığı için; İcra Takip Tarihi olan 11.02.2015 itibariyle alacaklı veya borçlu durumu tespit edilemediği” tespit ve rapor edilmiştir.
Talimat mahkemesi kanalıyla alınan rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememiz tarafından davacı tarafın iddiaları ile davalı tarafın savunmaları ve yetkisiz mahkemede toplanan tüm deliller, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ve talimat yolu ile alınan bilirkişi raporuda dikkate alınarak taraflar arasındaki acentelik sözleşmesi, ek protokol ve alt kira sözleşmesi ile cari hesap sözleşmesinin davalı tarafından haklı olarak feshedilip feshedilmediği, haklı/haksız feshedilmesi halinde davacının davalıdan hakediş bedelleri ve demirbaştan doğan alacak talebinde bulunup bulunamayacağı bulunabilecek ise miktarının tespiti ile davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanması, davalı tarafın defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş olup ayrıca bilirkişi heyetinden davacı vekilinin talimat mahkemesince alınan rapora karşı sunulan itiraz dilekçesinin de dikkate alınması istenilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından sunulan 18.01.2021 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Davacı ile davalı arasında 29.01.2010 tarihli “Acente”lik Sözleşmesi, Acentelik Sözleşmesi Ek Protokolü, Alt Kira Sözleşmesi, Cari Hesap Sözleşmesinden oluşan bir hukuki ilişkinin bulunduğu,
Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin davalı tarafından haklı/haksız feshedilmesi meselesine ilişkin olarak heyetimiz sektör uzmanının İnceleme ve değerlendirme başlığı altında yaptığı değerlendirmelere göre davalının acentelik sözleşmesini dolayısıyla anılan diğer sözleşmeleri de haklı nedenle feshettiği kanaatinin oluştuğu,
Heyetimiz sektör uzmanının değerlendirmeleri doğrultusunda, davalının sözleşmeyi feshetmesinin haklı olgulara dayanmasından bahisle, haklı feshe neden olan davalının mali açıdan herhangi bir talepte bulunup bulunmayacağı noktasında, nihai takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine bakmanın isabetli olacağı,
Sözleşmenin 26. maddesinde “personel yapısı ve sorumlulukları”na ilişkin bir düzenlemeye yer verildiği, Zeyilmame’de 26.maddeye şu eklemenin yapıldığının belirtildiğinin görüldüğü, “e) Acentelik sözleşmesinin taraflardan herhangi biri tarafından herhangi bir nedenle feshedilmesi ve sona ermesi ile şubenin … …’ya devri halinde, acentede çalışan personel de devredilmiş sayılacaktır. Acente bu durumda iş akdi devredilen personelin, acentede çalışma süresi için hesaplanacak kıdam tazminatı tutarında bedeli ve yine devredilen personelin acentede çalışma süresi için hesaplanacak yıllık izin süresine ilişkin bedeli, devir tarihinde … …’ya ödemekle mükelleftir. Bu bedel … … tarafından acentenin hak ediş ve diğer alacağından mahsup edilebilecektir.”
Heyetimiz muhasebe ve finans uzmanının değerlendirmelerine göre, davalı şirket kayıtlarında davacı alacağından mahsup edildiği anlaşılan 13.239,45 TL tutarındaki personel tazminatı dağılımının, … için 4.832,10 TL, … için 6.388,20 TL ve … için de 2.019,15 TL olduğu anlaşılmakla, davacı yanın İş Mahkemesi kararı ile … için tazminat ödemesi yapmış olduğu gözetildiğinde, davalı şirketin … tazminatı için yaptığı 4.832,10 TL tutarındaki kesintinin davacı yana iade edilmesi gerektiği, bu durumda davacı yanın takipte sadece 4.832,10 TL fazla personel tazminat kesintisi kaynaklı alacak talep edebileceği,
Acentelik Sözleşmesi Ek Protokolü başlıklı belgenin 9-2 Feshe Bağlanan Sonuçlar başlıklı hükmünün a) bendinin “İş bu protokolün ve acentelik sözleşmesinin … … tarafından haklı nedenle feshi durumunda veya acentenin kendi isteği ile acentelikten vazgeçmesi halinde, acente kazanmış olduğu mülkiyet hakları dışında başkaca bir talepte bulunmayacak ve özellikle isim hakkı ve araç ve demirbaş malzeme bedeli olarak ödediği bedellerin, devirler henüz yapılmamış olsa bile, kısmen dahi iadesini isteyemeyecektir. Acentenin bu durumda … … ile yapmış, olduğu alt kira sözleşmesi de feshedilmiş sayılacak, acente gayrimenkulu boşaltacaktır” şeklinde olduğu, — sözleşmenin davalı tarafından haklı olarak feshedildiğinden bahisle davacının demirbaşlara ilişkin bir talepte bulunamayacağı sonucuna varılabileceği, ne var ki nihai takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere, hemen yukarıdaki yaklaşım kabul edilmeyecek olup, demirbaş bedellerinin isteneceği sonucuna varılacak olursa heyetimiz finans ve muhasebe uzmanına göre rayiç değer farkından kaynaklı bir alacak talebinde bulunabileceği,” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından bilirkişi heyet raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup yeni bir heyetten rapor alınması aksi halde ek rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Davalı vekili tarafından bilirkişi heyet raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.Bilirkişi heyet raporunun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davacı vekilinin yeni bir heytten rapor alınması veya ek rapor alınması taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 43.669,49 TL asıl alacak ve 2.187,96 TL faizi olmak üzere toplam 45.857,45-TL bakiye hakediş bedellerinden ve demirbaşlardan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca kısmi itiraz edildiği, davacı tarafından mahkememizde iş bu itirazın iptali davası açıldığı ve davalının kısmi itirazının 26.430,86 TL’si asıl alacak ve 2.187,96 TL’si takip öncesi faiz olmak üzere toplam 28.618,82 TL üzerinden iptalinin talep edildiği, mahkememiz tarafından yapılan yargıla sırasında alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli 15.11.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda davalının acentelik sözleşmesini dolayısıyla anılan diğer sözleşmeleri de haklı nedenle feshettiği, taraflar arasındaki akdedilen sözleşmenin 26. maddesinde “personel yapısı ve sorumlulukları”na ilişkin bir düzenlemeye yer verildiği, Zeyilmame’de 26.maddeye şu eklemenin yapıldığının belirtildiğinin görüldüğü, “e) Acentelik sözleşmesinin taraflardan herhangi biri tarafından herhangi bir nedenle feshedilmesi ve sona ermesi ile şubenin … …’ya devri halinde, acentede çalışan personel de devredilmiş sayılacaktır. Acente bu durumda iş akdi devredilen personelin, acentede çalışma süresi için hesaplanacak kıdam tazminatı tutarında bedeli ve yine devredilen personelin acentede çalışma süresi için hesaplanacak yıllık izin süresine ilişkin bedeli, devir tarihinde … …’ya ödemekle mükelleftir. Bu bedel … … tarafından acentenin hak ediş ve diğer alacağından mahsup edilebilecektir.” düzenlemesinin yer aldığı ve davalı şirket kayıtlarında davacı alacağından mahsup edildiği anlaşılan 13.239,45 TL tutarındaki personel tazminatı dağılımının, … için 4.832,10 TL, Zekeriya Albaş için 6.388,20 TL ve … için de 2.019,15 TL olduğu anlaşılmakla, davacı yanın İş Mahkemesi kararı ile … için tazminat ödemesi yapmış olduğu gözetildiğinde, davalı şirketin … tazminatı için yaptığı 4.832,10 TL tutarındaki kesintinin davacı yana iade edilmesi gerektiği, bu durumda davacı yanın takipte sadece 4.832,10 TL fazla personel tazminat kesintisi kaynaklı alacak talep edebileceği, Acentelik Sözleşmesi Ek Protokolü başlıklı belgenin 9-2 Feshe Bağlanan Sonuçlar başlıklı hükmünün a) bendinin “İş bu protokolün ve acentelik sözleşmesinin … … tarafından haklı nedenle feshi durumunda veya acentenin kendi isteği ile acentelikten vazgeçmesi halinde, acente kazanmış olduğu mülkiyet hakları dışında başkaca bir talepte bulunmayacak ve özellikle isim hakkı ve araç ve demirbaş malzeme bedeli olarak ödediği bedellerin, devirler henüz yapılmamış olsa bile, kısmen dahi iadesini isteyemeyecektir. Acentenin bu durumda … … ile yapmış, olduğu alt kira sözleşmesi de feshedilmiş sayılacak, acente gayrimenkulu boşaltacaktır” şeklinde olduğu, sözleşmenin davalı tarafından haklı olarak feshedildiğinden bahisle davacının demirbaşlara ilişkin bir talepte bulunamayacağının tespit edildiği, davacı tarafından talep edilen takip öncesi işlemiş 2.187,96-TL faiz talebinin de yerinde olduğu, davacının davalıdan 4.832,10 TL asıl alacak ve 2.187,96-TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.020,06 TL talep edebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasındaki kısmi itirazının 7.020,06 TL üzerinden iptali ile takibin 4.832,10 TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine, koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)Davalının …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasındaki kısmi itirazının 7.020,06 TL üzerinden iptali ile takibin 4.832,10 TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 1.404,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 479,54-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 259,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 220,09-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvuru harcı, 259,45-TL peşin harç ve 4.10-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 291,25-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan 7.847,00-TL bilirkişi ücreti ile müzekkere /davetiye giderine ilişkin yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.924,83 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davalı tarafından yapılan 996,40-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 751,98-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-) Davacının gider avansından artan bakiyenin re’sen davacıya / vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …
(E-imzalı)

Hakim …
(E-imzalı)