Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/192 E. 2020/256 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/192 Esas
KARAR NO: 2020/256

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/04/2019
KARAR TARİHİ:17/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı şirketin davalı şirkete mal satmış olduğu, bu mal satışından kaynaklanan alacağını tahsil edemediği, davalı şirkete, tarafların arasındaki ticari ilişkiye binaen davacı şirkete 20.951,39 TL borcu oluğu ve ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde borcun ödenmesi gerektiği, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını bildirmek amacıyla …. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname çekildiği, davalı şirketin …. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile güncel cari hesap bakiyesi uyarınca 12.11.2018 tarihi itibariyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığının bildirildiği, davalı şirketçe borcun ödenmemesi nedeniyle cari hesap ekstresine istinaden 19.12.2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı şirket vekilinin yetki itirazında bulunduğu ve takibe, asıl alacak tutarının tamamına, borca, işlemiş faize, faiz oranına, masraf ve vekalet ücreti talebine ve borcun ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiği, davalı şirketin yetki itirazının usul ve yasaya aykırı olduğu, para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenmesi gerektiği, alacaklının merkez adresinin … Caddesi … Sok. No: … …/… olduğu, davacı şirketin icra dosyasına yapmış olduğu itirazın zaman kazanmak amacıyla yapılmış olup haksız ve kötü niyetli olduğu, davacının defter ve kayıtları incelendiğinde davalı şirketin davacı şirkete borçlu olduğunun ortaya çıkacağı, davalı şirketin faize yönelik itirazının da haksız ve mesnetsiz olduğu, takip talebi ile talep edilen faiz oranı, tarafların tacir olması nedeni ile ticari avans faiz oranı olup yasal oran olduğu, borçlunun faiz oranına ilişkin itirazının bu nedenle haksız olduğu, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını bayanla davalının …. İcra Müdürlüğü’nden … Esas Sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve takibe haksız ve kötü niyetle itiraz olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davalıdan tahmiline karar verilmesini talep etmştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin … Caddesi …. …/…. adresinde faaliyet gösterdiği, davacı yan tarafından dava dilekçesinde yetki itirazının yerinde olmadığı iddia olunmuş ise de izah edilen nedenlerle … Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davalı şirket tarafından davacı şirkete, taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde ödenmesi gerekli tüm alacakların ödendiği, davalı şirketin davacı şirkete başkaca bir borcu bulunmadığı, davalı şirket ile davacı arasında 01.01.2017 tarihli “Ticari Şartlar Anlaşmasının imzalandığı, anlaşma gereği davalı şirket ile davacı şirket arasında ticari satımdan kaynaklanan mal alım satımına ilişkin bir ilişki kurulduğu, …. Noterliği aracılığı ile keşide edilen … tarihli ve … yevmiye no.lu ihtarname ile Davalı şirket nezdinde 20.591,39 TL tutarında alacağı bulunduğu iddia edilmiş ise de taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde ekteki hesap dökümü ile sabit olduğu üzere davalı şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığı, … tarihli ihtarnamenin davalı şirkete tebliğini müteakip …. Noterliği’nden … tarih ve … no.lu ihtarname keşide edilerek güncel cari hesap bakiyesi uyarınca 12.11.2018 tarihi itibariyle herhangi bir borcun bulunmadığı, aksine davacı yanın davalı şirkete ilgili tarih itibariyle 1.398,37 TL borcu bulunduğunun bildirildiği, davacı tarafın var olduğunu iddia ettiği alacağa ilişkin hiçbir somut dayanak sunamadığından tarafların cari hesap ekstresi arasındaki farkın hangi fatura ve/veya faturalardan kaynaklandığının bu aşamada taraflarınca tespit edilememekte olduğu, davalı şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmamakla birlikte ayrıca talep edilen faiz oranının da kabulünün mümkün olmadığı beyanla fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla; haksız ve mesnetsiz iş bu davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; cari hesap alacağından kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini sunmuş davada; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, …. Noterliği’ nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, …. Noterliği’ nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, Cari hesap ekstresi, Arabuluculuk görüşme tutanakları, müvekkil şirket defter ve kayıtları, bilirkişi, keşif, tanık, ikrar, yemin ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı vekili delil ve belgelerini sunmuş davada; 01.01.2017 tarihli Ticari Şartlar Anlaşması, cari hesap ekstresi, müvekkili şirket tarafından keşide edilen … Tarih ve … Yevmiye No cevabi ihtarname, cari hesaba konu faturalar, sevk irsaliyeleri ve sair ilgili belge ve dokümanlar, taraflara ait ticari defterler ve kayıtlar, müvekkili şirkete ait belge ve dokümanlar, bilirkişi, keşif, tanık, her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 20.591,39-TL cari hesaptan kaynaklı asıl alacak ve 341,03 TL faizi olmak üzere toplam 20.932,42 TL alacağın tahsili için 19.12.2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 26.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, 28.12.2018 tarihinde süresinde İcra Dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 26/10/2016 tarihli ve 2016/3522 Es., 2016/14011 K. Sayılı ilamında “…. Davalı cevap dilekçesinde, davacı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu beyan etmiştir. Davacı taraf icra takibinde cari hesap alacağı olduğu belirtilmiştir. TBK 89/1 md’si uyarınca, para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğinden, davacının ikametgahı mahkemesi ve icra dairelerinin yetkili olması sebebiyle davalının icra dairesinin yetkisine itirazı reddedilerek, davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından icra dairesine sunulan itiraz dilekçesinde icra dairesinin de yetkisine ve cevap dilekçesi ile mahkememizin yetkisine karşı itirazda bulunulduğu, davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde ve itiraz dilekçesinde davacı ile davalı aralarında ticari ilişkiye itiraz edilmediği ve davacı vekilince icra takibinde alacak konusunun cari hesap alacağı olduğu belirtildiği anlaşılmakla yukarıda belirtilen yargıtay kararı doğrultusunda Mahkememiz tarafından 03.12.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında TBK’nın 89. md. gereği talep bir miktar para alacağına ilişkin ve götürülecek borç niteliğinde olduğundan davacının takip tarihindeki yerleşim yeri adresi … / … olduğundan … İcra Daireleri ve İstanbul Mahkemeleri yetkili olduğundan davalı vekilinin icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından iddia savunma ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanması ve taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 03.06.2020 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak ” ….Davacı ve davalı taraf defterlerinin tasdikleri zamanında ve usulüne göre yaptırılmış olup, e-defter beratlarının usulüne göre çıkarıldığı dikkate alınarak her iki taraf defterleri her iki tarafın kendi lehine ve aleyhine delil teşkil eder nitelikte olduğu,
2016, 2018, 2018 yıllarında düzenlenen faturalar her iki taraf defterlerine tutarlı ve uyumlu bir şekilde kaydedilmiş olduğu, …..
2016, 2017, 2018 yıllarına ait fatura ve ödeme belgeleri davacının 13.12.2018 icra takip tarihi itibariyle davalıdan talep ettiği 20.591,39 TL alacak tutarının yerinde ve her iki taraf kayıtlarına uygun olduğunu gösterdiği.” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur. Davalı vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup yeniden rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Bilirkişi raporunun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davalı vekilinin yeniden rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinin dava değeri bölümünde, dava değerinin 20.591,39 TL olarak gösterildiği, netice ve talep kısmında davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptalinin talep edildiği, icra dosyasındaki takip çıkışının 20.932,42 TL olduğu görülmekle davacı vekilinden sorulması üzerine davacı vekili tarafından 03.07.2020 tarihinde UYAP üzerinden gönderilen dilekçe ile dava dilekçelerinde belirtmiş oldukları dava değeri olan 20.591,39 TL üzerinden davalarının kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 20.591,39-TL cari hesaptan kaynaklı asıl alacak ve 341,03 TL faizi olmak üzere toplam 20.932,42 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca itiraz edildiği, davacı tarafından mahkememizde iş bu itirazın iptali davası açıldığı ve harcın 20.932,42 TL üzerinden yatırıldığı, davacı vekili tarafından 03.07.2020 tarihinde UYAP üzerinden gönderilen dilekçe ile dava dilekçelerinde belirtmiş oldukları dava değeri olan 20.591,39 TL üzerinden davalarının kabulüne karar verilmesinin talep edildiği, yargılama sırasında Mahkememiz tarafından alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli 03.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu ve davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan talep ettiği 20.591,39 TL alacak tutarının yerinde ve her iki taraf kayıtlarına uygun olduğunun tespit edildiği, tarafların tacir olduğu ve avans faizin uygulanması gerektiği anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 20.591,39 TL üzerinden iptaline, takibin 20.591,39 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-)Davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 20.591,39 TL üzerinden İPTALİNE, takibin 20.591,39 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 4.118,28 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesne,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.406,60-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 351,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.054,95-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 351,65-TL peşin harç, 6,40-TL vekalet harcı, 666,00-TL bilirkişi ücreti ve davetiye gideri olmak üzere toplam 1.068,45-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya / vekiline iadesine,
7-)Davalının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davalıya / vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/07/2020

Katip …

Hakim …