Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/178 E. 2020/563 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/178 Esas
KARAR NO : 2020/563
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2019
KARAR TARİHİ : 20/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili hakkında … İcra Dairesi’nin 2018/… esas ve 2018/… esas sayılı dosyalarından ilamsız takip yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin süresinde 2018/… esas sayılı dosyasına itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, ancak müvekkilinin eğitim durumu ve hukuki bilgisinin yetersiz olması sebebiyle iki dosyayı bir zannettiğini ve 2018/… esas sayılı dosyaya itirazda bulunmadığını, müvekkilinin davalı banka ile borçlu olmasını gerektirir bir sebebin bulunmadığını, takibe mesnet yapılan kredi borcuna müvekkilinin kefil olmadığını, takibe konu kredi sözleşmesinden önceki bir tarihte 2014 yılında müvekkilinin kardeşi …’na başka bir kredi sözleşmesi için kefil olduğunu ancak kefil olduğu borcun ödendiğini ve kredi borcunun kapandığını, davalı bankanın müvekkilinin tüm mallarına haciz koyduğunu belirterek davalı tarafından başlatılan icra takibinin neticesinde telafisi mümkün olmayacak zararlara uğramanın muhtemel olduğunu beyan ederek icra takiplerinin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, akabinde iptallerine, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile hakkındaki takibin iptaline, kötü niyetli takip başlatan davalının %40’tan az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkili bankanın … Şubesi’nde asil kredi kullanan … ile 03/07/2014 tarihinde bir diğer kefil olan … ile başvuru yaparak kendileri de …na kefil olmak kaydı ile v … ilgili şubeden kredi kullandığını, kredi kullanımından sonra gerek asil krediyi kullanan gerekse de kefillerine yapılan tüm ihtarlara rağmen şahısların borcu ödememeleri sonucunda asil borçluya ve kefillerine karşı … İcra Müdürlüğü 2018/… ve 2018/… E. Sayılı dosyadan yasal takip başlatıldığını, ancak kredi kefili olan davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak iş bu davayı açtığını, davacı …’nun , asil kredi kullanan …’nun kredi dayanağı olan kredi sözleşmeleri olan 03/07/2014 tarihli ve … nolu 2 adet Genel Kredi Sözleşmesine 03/07/2014 tarihli Kefalet Sözleşmesi ile 100.000,00 TL limit ile kefil olduğunu ve bu sözleşmelerden doğan nakdi veya gayrinakdi tüm kredi borcuna kefil olduğunu kabul ederek kefalet sözleşmesini imzaladığını, davacı tarafın ödeme yaptığı ve bu nedenle borcun kapandığı iddasının gerçek dışı olduğunu, ayrıca açılan davada yetkili mahkemelerin … Mahkemeleri olduğunu, İstanbul Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu beyan ederek, öncelikle yetki itirazlarının kabulüne, davanın reddine, borca itiraz eden borçlu aleyhine %20 dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davanın; İcra takibinden kaynaklı menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; … İcra Dairesi’nin 2018/… esas ve 2018/… esas sayılı dosyaları, Kredi Sözleşmesi, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin v.s.delillere dayanmıştır.
Davaya dayanak … İcra Dairesi’nin 2018/… esas sayılı dosyasında alacaklı … A.Ş tarafından, borçlu …, …, … aleyhine; 45.197,42-TL asıl alacak, 14.982,17-TL kat öncesi işlemiş gecikme faizi, 197,51-TL kat öncesi işlemiş gecikme faizinin %5 gider vergisi, 1.439,50-TL, işlemiş temerrüt faizi, 71,98-TL temerrüt faizinin %5 gider vergisi, 21,20-TL masraf toplamı olmak üzere toplam 61.909,77-TL alacağın tahsili için 13/09/2018 tarihinde ilamsız takibe girişildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Banka Hukuku konusunda uzman bilirkişi …’den alınan 08/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle: … A.Ş. … Şubesi ile dava dışı kredi borçlusu … arasında 03.07.2014 tarihli, K2 … numaralı Genel Kredi Sözleşmesi vc bu sözleşmeye Ek A olarak 100.000,00 Tl, limitli 03.07.2014 tarihli. Cari Hesap Kredisi Sözleşmesi imzalandığı, Cari Kredi Sözleşmesinde kredi limiti içinde kalmak şartıyla geri ödenen tutarların tekrar kullanımının talep edilebileceğinin de düzenlendiği, …’nun imzaladığı 03.07.2014 tarihli “Kefaletname” ile Mürüvet …’nun … A.Ş.’den 03.07.2014 tarih ve … nolu Genel Kredi Sözleşmesine bağlı Ek.A nolu Cari Hesap Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandığı veya kullanacağı nakdi ve/veya gayrinakdi kredilerden kaynaklanan doğmuş vc doğacak tüm borçlar ile her ne suretle olursa olsun asaleten veya ketalden doğmuş vc doğacak tüm borçlarının toplam 100.000,00 TL’ lik kısmına müteselsil kefil olduğu, Kcfaletname’nin 3.9. maddesinde, kefalet sözleşmesinin imza tarihinden itibaren 10 süre ile geçerli olmaya devam edeceğinin belirtildiği, buna göre, …, …’nun … A.Ş.’den 03.07.2014 tarih ve K2 … nolu Genel Kredi Sözleşmesine bağlı Ek.A Cari Hesap Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandığı vc kullanacağı kredilerden doğacak borçlara 100.000,00 TL limitle müteselsil kefil olmakla; bu borçlardan müteselsil kefil olarak, kendi temerrüdü vc onun sonuçları ayrık olmak üzere 100.000,00 TL’ye kadar sorumlu olacağı, … A.Ş. … Şubesi’nin …’na 03.07.2014 tarihli, K2 … numaralı Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında; … numaralı kredi hesabından 29.05.2017 tarihinde Sabit faizli “Diğer Taksitli Yatırım Kredisi” hesabından % 26,91 faiz oranı üzerinden 43.000.000,00 TL nakit kredi kullandırdığı, bu kredi hesabından kullandırılan kredinin 28.05.2018 tarihi itibariyle ana para bakiyesinin 42.991,01 TL olduğu, bankanın bu krediyi 27.08.2018 tarihinde 42.991,01 TL olarak Tasfiye Olacak Alacak olarak Kanuni Takip Hesaplarına aktardığı, … …’nun, …’na 03.07.2014 tarihli, K2 … numaralı Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılacak kredilerden kaynaklanan borçlarına olan kefaletinin kredi kullandırım tarihi olan 29.05.2017 tarihi ile devam ettiği, bankanın … İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasından … numaralı kredi hesabından kaynaklanan alacağının tahsilini teminen …. … ve … hakkında 13.09.2018 tarihinde haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, hesap katına ilişkin ihtarın müteselsil kefillerden …’na da gönderilerek tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığından müteselsil kefil …’nun temerrüdünün icra takip tarihi olan 13.09.2018 tarihi itibariyle oluşacağı, …’ndan takip tarihi itibariyle talep edilebilecek alacak tutarının 42.991,01-TL asıl alacak, 15.168,09-TL takip tarihine kadar işlemiş akdi faiz, 758,40-TL %5 gider vergisi olmak üzere toplam 58.917,50-TL olarak hesaplandığı, takipte asıl alacağa, takip tarihinden itibaren %40,36 oranında temerrüt faizi uygulanacağı hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 26/10/2020 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
HMK MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Hükümleri uyarınca davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasından feragati nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç 54,40 TL olup başlangıçta alınan 771,86-TL’den mahsubu ile bakiye 717,46-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
5-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 6.675,66-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair ; tarafların yokluğunda ; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/11/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza