Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/175 E. 2021/29 K. 06.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/175 Esas
KARAR NO : 2021/29

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 06/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 04/03/2010 tarihli dava dilekçesinde özetle; 25/06/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile müvekkili …’in cismani zarara uğradığını, kazanın plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir motosikletin … Caddesini takiben terminal kavşağı istikametine seyri sırasında alt geçit önüne gelindiğinde, müvekkilinin idaresindeki bisiklete ön çarpmak sureti ile meydana geldiğini, kazaya sebebiyet veren motosikletin olay yerinden kaçtığını, müvekkilinin kaza nedeni ile sol gözünde delici göz yaralanmasının olduğunun tespit edildiğini, alınan sağlık kurulu raporu ile müvekkilinin sol gözdeki yaralanmanın özür durumuna göre tüm vücutta %30 oranında fonksiyon kaybına neden olduğu ve süreklilik arz ettiğinin tespit edildiğini, kazaya sebep olan sürücünün 6/8 oranında kusurlu olduğuna ilişkin belgelerin savacılık dosyasında olduğunu, … teminat limitinin kaza tarihinde motosiklet ve yük motosikleti araç gurubu için sakatlanma ve ölüm halinde 150.000-TL olarak belirlendiğini, kazaya sebep olan motosikletin plaka ve sürücüsünün belli olmaması dolayısıyla sigortacılık kanununun 14.maddesine istinaden müvekkilinin uğradığı zararın tazmini için Güvence Hebasına başvurulduğunu, … tarafından 14.182-TL ödenmesine karar verildiğinin bildirildiğini, ancak ödenmesi gereken tutarın daha yüksek olduğunu beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunmak sureti ile sonuç olarak, davanın kabul ile fazlaya ilişkin alacağın saklı kalması kaydı ile davalı kurumun 1.000-TL ek sakatlık tazminatını temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile davalından alınmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 04/05/2010 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurum tarafından davacı adına 31/12/2009 tarihinde 14.182,00-TL ödeme yapıldığını, davacı tarafından ibraname imzalandığını, ibranamede müvekkili kurumdan başka bir alacağının kalmadığını kabul ettiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, davacının Adlı Tıp kurumuna sevk edilerek yeni tarihli bir rapor alınarak işgücü kaybının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli olan teminat limitini aşamayacağını, tarafların kusur oranlarının yeniden tespit edilmesi gerektiğini, davacının iş gücü kaybı için tazminat hesabının ise aktüer bilirkişi tarafından yapılmasını beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 25/06/2009 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde davacının uğradığı cismani zarar nedeniyle davalının ödediği tazminatın yetersiz olduğu iddiasıyla ek/bakiye tazminatın ödenmesi talebine ilişkindir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi 26.05.2014 tarihli raporunda özetle; olayda plakası belirlenemeyen motosiklet sürücüsünün %25 (yüzde yirmibeş) oranında etken olduğu, davacı sürücü …’in %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumundan kusur oranları belirlendikten sonra dosya hesap bilirkişisine verilerek tazminat hesaplaması istenilmiştir. Hesap bilirkişisi 02.12.2014 tarihli raporunda özetle; 25.06.2009 tarihinde meydana gelen olayda davalının %25 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacının sürekli ve geçici iş göremezlik dönemine ait bakiye maddi zararın 5.292.23 Tl olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili 17/12/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava talebini 4.292,23TL arttırmak suretiyle dava değerini 5.292,23 TL’ye ıslah etmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde 30/09/2015 tarih … karar sayılı kararında; Kazanın olduğu 25/06/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacı …’in cismani zarara uğradığı, kazanın plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir motosikletin … Caddesini takiben terminal kavşağı istikametine seyri sırasında alt geçit önüne gelindiğinde, davacının idaresindeki bisiklete ön çarpmak sureti ile meydana geldiği, kazaya sebebiyet veren motosikletin olay yerinden kaçtığı, davacının kaza nedeni ile sol gözünde delici göz yaralanmasının olduğunun tespit edildiği, bu yaralanma nedeniyle davacının % 43,2 oranında malul kaldığı, kazaya sebep olan sürücünün % 75 oranında kusurlu olduğunun Adli Tıp raporu ile belirlendiği, olaydan sonda davalı … hesabına başvuran davacının 31.12.2009 tarihinde 14.182-TL alacağını bir defada aldığı, başkaca hiç bir hak ve alacağının kalmadığı, ödenen bedel kadar kısmı …na temlik ettiklerini bildirir makbuzun dosyaya sunulduğu, bu durumda, davacının 25.06.2009 tarihinde meydana kazadan dolayı ödemekle yükümlü olduğu tüm tazminat tutarının mahkememizce belirlenmiş olduğu, davalının dosya kapsamında yapması gereken ödeme tutarının 23.257,90 TL’yi bulması, bundan sonraki aşamada ise yapılması gereken ödeme ile davalı tarafından yapılan 14.182 TL ödemenin, tespit tarihinde 17.965,67 TL ye tekabül ettiği, ödenenle ödenmesi gereken arasında açık bir nispetsizlik bulunmadığı, açık bir nispetsizlik bulunmadığı sonucuna varıldığından verilen ibranamenin geçerli bir ibra olduğu kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş, verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/1861 Esas – 2018/12070 Karar sayılı 12/12/2018 tarihli ilamında, “…Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafça davacıya 31/12/2009 tarihinde 14.182,00 TL ödeme yapılmış olup, taraflar arasında 25.12.2009 tarihli ibraname düzenlenmiştir. Mahkemece alınan aktüer raporunda davacının zararı 23.257,90 TL olarak belirlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesi gereğince, aktüer raporu ile tespit edilen 23.257,90 TL iş göremezlik zararı karşısında 14.182,00 TL’lik ödemeye ilişkin ibraname, ödemenin yetersizliği karşısında geçersizdir.
Kaldı ki, davacı tarafça ibranamenin ihtirazı kayıt ile imzalanması sebebi ile bu belge artık bir ibraname değil makbuz hükmündedir.
Mahkemece, davacıda oluşan gerçek zarardan, davalı sigorta şirketince ödenen miktarın güncellenerek (17.965,67 TL) düşülmesi ile tespit edilecek miktara hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde, yanılgılı gerekçe ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş…” gerekçesi ile Mahkememizin 30/09/2015 tarih 2014/334 esas 2015/652 karar sayılı kararının bozulmasına karar vermiş, Yargıtay 17. HD’nin 12/12/2018 tarih 2016/1861 esas 2018/12070 karar sayılı bozma ilamı üzerine dosya Mahkememizin 2019/175esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay 17. HD’nin 12/12/2018 tarih 2016/1861 esas 2018/12070 karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olup; tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
25/06/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı …’in % 43,2 oranında malul kaldığı, ATK raporu ile kazaya sebep olan sürücünün % 75 kusurlu olduğunun belirlendiği, davacının başvurusu üzerine davalının … davacıya 25.12.2009 tarihinde 14.182-TL ödeme yaptığı, taraflar arasında 25.12.2009 tarihli ibraname düzenlendiği, Mahkememizce … esas sayılı dosyada alınan 02/12/2014 tarihli aktüer raporunda davacının zararının 23.257,90 TL olarak belirlendiği, aktüer raporu ile tespit edilen 23.257,90-TL karşısında 14.182,00 TL’lik ödemenin yetersiz olduğu ve bu ödemeye ilişkin ibranamenin de bu nedenle geçersiz olduğunun anlaşıldığı, ayrıca davacının ibranameyi ihtirazı kayıt ile imzaladığı, bu nedenle belgenin artık bir ibraname olmadığı, Mahkememizce alınan aktüer raporunda davalı tarafından yapılan 14.182,00-TL tutarındaki ödemenin güncellenmiş tutarının 17.965,67 TL olduğunun belirlendiği görülmekle, davacıda oluşan 23.257,90-TL gerçek zarardan, davalı sigorta şirketince ödenen miktarın güncellenmiş tutarı olan 17.965,67 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.292,23 TL maddi zararın temerrüt tarihi olan 09/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
Davacının 5.292,23 TL maddi zararının temerrüt tarihi olan 09/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 361,51-TL harçtan peşin alınan 32,15-TL’nin mahsubu ile bakiye 329,36-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 17,15-TL başvurma harcı, 680,00-TL posta masrafı, 17,17-TL peşin harç, 15,00 TL ıslah harcı, 170,80-TL keşif harcı, 675,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.575,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde yatırılan gider avansından artan bakiyenin yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”