Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/13 E. 2019/76 K. 30.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/13 Esas
KARAR NO : 2019/76

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/10/2012
KARAR TARİHİ : 30/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile,müvekkili … tarafından … Ltd.Şti’nin kiracısı bulunduğu ”…” adresindeki işyeri 28.12.2010-28.12.2011 tarihleri arasında … nolu işyeri Yangın Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını,sigortalıya 1 nolu davalının bina maliki bulunduğu,2 Nolu davalının ise kiralayan sıfatıyla sorumlu olduğu” … Giriş Kat Kağıthane-İst adresindeki deponun üzeri singl ile kaplı olduğu,19.10.2011 tarihinde yağan yağmur sebebiyle çatı yağmur oluklarının ek yerlerinden sızarak depoda bulunan ticari emtinanın ıslanması neticesinde hasar meydana geldiğini,yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda davaya konu olay nedeniyle müvekkili şirket sigortalı işyerinde sigorta teminatı kapsamında olan hasar miktarının 9.322,26 USD olduğu tespit edildiği,gerek müvekkil şirket sigortalısının beyanlarına,gerekse de ekspertiz raporuna göre dava konusu su baskını ve hasarın,19.10.2011 tarihinde yağan yağmur sebebiyle çatı yağmur oluklarının ek yerlerinden sızarak depoya sirayet etmesi sonucunda meydana geldiğinin anlaşıldığını,bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile 17.227,54 TL sigorta rücu tazminatının,sigortalıya ödeme tarihi olan 13.12.2011 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,tapuda davalı … adına’…ilçesi, …Pafta,6858 Ada,9 parsel de kayıtlı olan ve ”… Giriş Kat … adresindeki taşınmazın üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile, davacının huzurdaki davayı açmaya yönünden dava ve taraf ehliyeti bulunmadığını, davacı … şirket ile dava dışı … Ltd.Şti arasında 13.12.2010 tarihinde İşyeri Yangın Sigorta Poliçesi akdedildiğini,sigorta ettiren mecurun demir profillerden yapılmış ve ahşap kaplama çatısı olduğunu bildiği halde bu husus sigorta şirketine bildirmediğini,kanunun kendisine yüklediği beyan yükümlülüğünü ihlal ettiğini,bu nedenle sigorta şirketinin aslında teminat dışında kalan bir hasarın ortaya çıkardığı zararı sigorta ettirene ödediğini,söz konusu ödemenin ex gratia olarak adlandırılan bir ödeme olduğunu,bu tarz ödemelerin sigorta şirketlerinin teminata girmeyen hasarlardan yaptığı bir lütuf ödemesi olduğunu,vekil eden babasının mülkiyetinde bulunan taşınmazın babası tarafından şifahen kendisine verilmiş olan kiraya verme yetkisi üzerine … Şti’ye depo olarak kullanılması için kiralandığını,mecur ile bitişik halde bulunan ve yine vekil edenin babasının mülkiyetinde bulunan 5 katlı bina ile huzurdaki davaya konu mecur kiraya verilmeden önce tüm bakım ve onarımı yapıldığını,özellikle hem bitişikteki binanın hem de mecurun çatı kısımları,dere olukları baştan itibaren yenilendiğini bu haliyle kiralayana teslim edildiğini, bu nedenlerle öncelikle davanın usul yönünden reddine,akabinde vekil edenin söz konusu zararın oluşumunda herhangi bir kusuru ve sorumluluğu olmadığından dolayı davanın esastan reddine,yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
Birleşen dava davalısı … vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile, davacının huzurdaki davayı açma yönünden dava ve taraf ehliyeti bulunmadığını, davacı … şirketi ile dava dışı … Ltd.Şti arasında 13.12.2010 tarihinde İşyeri Yangın Sigorta Poliçesi akdedildiğini,sigorta ettirenin sözleşme yapılırken rizikonun tayini için önemli olan hususları sigortacıya bildirmekle mükellef olduğunu,sigorta ettiren mecurun demir profillerden yapılmış ve ahşap kaplama çatısı olduğunu bildiği halde bu hususun sigorta şirketine bildirmemiş olduğunu,kanunun kendisine yüklediği beyan yükümlülüğünü ihlal ettiğini,bu nedenle sigorta şirketi aslında teminat dışında kalan bir hasarın ortaya çıkardığı zararı sigorta ettirene ödediğini,söz konusu ödeme ex gratia olarak adlandırılan bir ödeme olduğunu,vekil eden ilerleyen yaşı itibariyle söz konusu taşınmazın kiraya verilmesi,kira ücretinin alınması,bakımı onarımı gibi hususları oğlu ve diğer davalı …’a şifahen ve fiilen devrettiğini,bu nedenlerle huzurdaki davanın öncelikle davacının dava ve taraf ehliyeti olmadığı gerekçesiyle usul yönünden reddine,davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olması sebebiyle zaman aşımı yönünden davanın reddine,vekil edenin söz konusu zararın oluşumunda herhangi bir kusuru ve sorumluluğu olmadığından dolayı davanın esastan reddine,yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, 2014/405 esas ve 2014/401 karar sayılı karar ile asıl ve birleşen dosyasında davanın reddine karar verilmiş, temyiz üzerine Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 05/11/2018 tarih, 2015/19138 esas ve 2018/10069 karar sayılı ilamı bozulmuş, bozma sonrası dosya yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiş ve bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115.madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Yasanın “Sulh Hukuk Mahkemelerinin Görevi” başlığını taşıyan 4.maddesi gereğince Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler.
Somut durumda, uyulan bozma ilamında belirtilen gerekçe ile görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1- Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2- 6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3- 6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay 17.Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.30/01/2019

Katip …

Hakim …