Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/976 E. 2019/558 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/976 Esas
KARAR NO: 2019/558

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 18/10/2018
KARAR TARİHİ: 18/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının talebi üzerine, “ÖDÜNÇ BEDELİ” açıklaması ile 01.02.2017 tarihinde… Bankası vasıtasıyla, davalının…Bankası… Şube Müdürlüğündeki hesabına 15.000-TL’yi havale yoluyla gönderdiğini, aradan uzun süre geçmiş olmasına rağmen, davalının ödünç aldığı tutarı müvekkilime iade etmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, ancak borçlu tarafından haksız yere borca itiraz edildiğini beyanla, borçlunun borca ve icra takibine yaptığı itirazın iptaline takibin devamına, davalının % 20 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında özel yetki bulunmadığını, genel yetki kuralına göre ikametgahında yani Ankara/Sincan Batı Adliyesinde davanın açılması gerektiğini, ayrıca taraflar arasındaki işlem ticari olmadığı gibi tacirde olmadığını, bu nedenle davanın Ticaret Mahkemesinde değil de Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da şahsının davacıya her hangi bir borcu bulunmadığını, başka bir mesele yüzünden tartıştığı için bu banka dekontunu sebep göstererek alacak iddiasında bulunduğunu, 2016 yılında kendisine elden borç/ödünç olarak vermiş olduğu 15.000,00 TL yi bu banka havalesi ile tarafına iade ettiğini, kendisine elden borç verdiğine ilişkin tanıklarının mevcut olduğunu, davacının tarafına olan borcunu ödediğini, yani kendisinin davacıya borcu olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava; 01/02/2017 tarihinde ödünç olarak ödendiği iddia edilen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine açılan İİK. 67. Maddesine dayalı itirazın iptali talebinden ibarettir.
Davaya dayanak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından, borçlu … aleyhine; 01.02.2017 tarihinde ödünç olarak ödenen bedelin iadesi talebine dayalı olarak 15.000-TL asıl alacak ve 569,59-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 15.569,59 TL alacağın tahsili için 05.07.2017 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin borçluya 06.09.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içeresinde 08.09.2017 tarihinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği anlaşılmaktadır.
Görev hususu dava şartı olması nedeniyle Mahkeme görev hususunu yargılamanın her aşamasında re’ sen dikkate alabileceği gibi taraflar da her aşamada ileri sürebilir.
HMK.nun 1. Maddesine göre “…….göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” anılan kanunun 114/c maddesinde ise mahkemenin görevi dava şartı olarak gösterilmiş olup aynı kanunun 115.maddesi ile getirilen “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.” hükmü gereğince re’sen görevsizlik kararı verilebilecektir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı yasanın 5/3.maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde olduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının, TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
Türk Ticaret Kanunun 3. maddesine göre ise, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” denilmektedir.
Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda; davacı tarafından davalının talebi üzerine, “ödünç bedeli” açıklaması ile 01.02.2017 tarihinde… Bankası vasıtasıyla, davalının … Bankası… Şube Müdürlüğündeki hesabına 15.000-TL’yi havale yoluyla göndermesine ve aradan uzun süre geçmiş olmasına rağmen, davalının ödünç aldığı tutarı davacıya iade etmediği iddiasına dayalı olarak davacı tarafından ödünç olarak verdiğini iddia ettiği bedelin tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla icra takibine başlanıldığı ancak davalı tarafından yasal süresinde borca itiraz edilmesi üzerine davacı tarafından mahkememizde açılan İİK’nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasında davacının ve davalının tacir olmadıkları ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakla eldeki davaya bakma görevi, Mahkememize değil, genel mahkeme sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla:

HÜKÜM:
1-)İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ NÖBETÇİ İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-)H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-)Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Davacı vekilinin yüzünde, davalı/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır