Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/954 E. 2021/735 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/178 Esas
KARAR NO:2021/778

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/03/2021
KARAR TARİHİ:05/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekilini dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı 08.03.2018 tarihinde davalının, müvekkilin “… Mah. … Sok. No: 14”’te bulunan inşaatını toprak altı betonarme elemanlarının kimyasal su yalıtım malzemeleri ile su yalıtım işlerini gerekli malzemeyi temin ederek sözleşme şartları ile İş Güvenliği ve Kalite Planı çerçevesinde tamamlayıp teslim etmesi konulu İzolasyon İşleri Sözleşmesini imzaladığı, işbu sözleşme ile davalı, temel ve bodrum perdeleri su yalıtım işlerini 90 gün içerisinde gerekli malzemeleri temin ederek yerine getirmeyi taahhüt ettiğini, davalı söz konusu sözleşme ile taahhüt ettiği işleri sözleşmeye aykırı şekilde eksikli ve ayıplı ifa ettiği, söz konusu eksiklik ve ayıplı hususların tespiti ile eksikliklerin giderilebilmesi için gerekli bedelin tespiti için tarafımızca …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş dosyası ile dava açıldığı, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş dosyası ile alınan 13.12.2018 tarihli bilirkişi raporu ile açıkça tespit edildiği üzere, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin gerekleri davalı tarafça düzgün bir şekilde yerine getirilmediğinden müvekkil, maddi ve zamansal anlamda mağduriyete uğradığu, bu sebeple de eksiklik ve ayıpların giderilmesi için gereken bedelin tespiti ile fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 25.000,00 TL’nin 13.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının arabuluculuğa başvurmadığı ve bu sebeple dava şartı eksikliğinden HMK madde 115 doğrultusunda davanın usulden reddini talep ettikleri, husumet itirazlarını yinelediklerini, davacı taraf dava dilekçesinde taraflar arasında İzolasyon İşleri Sözleşmesi imzalandığını, ancak müvekkili şirket … San. ve Tic. A.Ş. nin bu sözleşme ile düzenlenen edimlerini eksik ve ayıplı şekilde ifa ettiğini beyan ettiğini, ancak bu iddia hilafı hakikat olup her şeyden evvel davacı tarafın bu iddiasını kanıtlaması gerektiğini, zira müvekkili şirket sözleşmeye uygun şekilde işleri yürütmüş ve hak ediş düzenlenmiş akabinde de yapılan işlere ilişkin 06.04.2018 tarihinde fatura düzenlendiğini, davacı taraf iş bu faturaya ilişkin herhangi bir itiraz ileri sürmediğini, bu faturanın ödenmesini teminen müvekkil şirkete verilmiş olan bir adet çekin muhatap bankaya ibrazında ise karşılıksız çıkması nedeniyle bahse konu çek tarafımızca icra takibine konulmuş ve davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, icra takibi başlatılıncaya kadar, sözleşme ile belirlenen ve hakedişi faturalandırılmış iş ile ilgili olarak davacı tarafından müvekkil şirkete yönetilmiş bir talep veya şikayet olmadığını, tarafımızca …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatılmasına müteakiben davacı tarafından …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş dosyası ile tespit talebinde bulunulduğunu, ancak tek taraflı ve gerçeklikten uzak iş bu rapora karşı tarafımızca süresinde itiraz edilmiş olduğundan bu raporun delil olma vasfı bulunmadığını, yukarıda arz edildiği üzere davacı tarafından henüz yapılan işin bedeli ödenmediğini, oysa ki yargıtay yerleşik kararları da ile de sabit olduğu üzere eser sözleşmelerinde iş sahibinin müspet zarar kapsamındaki eksik ve ayıplı işler bedelini isteyebilmesi için sözleşmede belirlenen iş bedelinin tamamını ödediğini ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafından davaya dayanak olarak sunulan …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş dosyasından sadır tek taraflı ve gerçeklikten uzak rapora karşı da tarafımızca itiraz edildiğini, aradan 3 yıl geçmiş olması da nazara alındığında bu raporun delil olarak nazara alınamayacağını, iş bu rapora karşı tarafımızca sunulan itirazların özeti şu şekildedir. tüm bu nedenlerle davacının davasını dayandırdığı hiçbir hukuki ve teknik dayanağı bulunmayan bilirkişi raporunun delil ve ispat kabiliyeti de bulunamayacağını, kaldı ki sözleşme ile ayıplı ve eksik işlerin bildirim şekli de düzenlendiğini, davacı taraf hiç bir şekilde bir bildirimde bulunmadığı gibi işin sonunda düzenlenen faturaya da itiraz edilmediğini, bu nedenle huzurdaki dava haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup tümü ile reddinin gerektiğini, yapılacak yargılama neticesi davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava;taraflar arasında sözleşmenin akdedildiği, davalının eksik ve gereği gibi ifa edememesi iddiasına dayalı olarak açılan tazminat davasından ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu incelendiğinde; taraflar arasında sözleşmenin akdedildiği, davalının eksik ve gereği gibi ifa edememesi iddiasına dayalı olarak tazminat davası açtığı ancak dosyanın tetkikininde arabuluculuk tutanağına rastlanılmadığı 05.11.2021 tarihli duruşmada davacı vekilin beyanında arabuluculuğa basvurmadığı bildirilmiştir.
Arabuluculuk, 6325 sayılı Kanun ile hukukumuza giren Mahkeme dışı uyuşmazlık çözüm yollarından birisidir.
19.12.2018 tarihli 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı kanun MADDE 20- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3. Dava şartı olarak arabuluculuk
”MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü ile 01.01.2019 tarihi itibariyle ”konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri için” dava şartı olarak arabuluculuk getirilmiş olup,
Arabuluculuk son tutanağı sunulmadığı, davacı tarafça dava açılmadan evvel davalılar yönünden arabuluculuğa başvurulmadığı ve zorunlu dava şartının yerine getirilmediği anlaşıldı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 20.06.2019 tarih, 2019/1038 Es. ve 2019/869 K. sayılı ilamında “…TTK 5/A maddesi 1. fıkrasında arabulucuya başvurulmasının dava şartı olarak düzenlendiği, davanın arabulucuya başvurulmadan açıldığı ve arabulucuya başvuru şartı mahiyeti gereği sonradan tamamlanamayan özel dava şartlarından olduğu anlaşılmakla, mahkemece verilen dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı usul ve yasaya uygun olmakla … ” yönünde karar vermiştir.
6325 sayılı yasanın 18/A Maddesi- (Ek:6/12/2018-7155/23 md.)
”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) …Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
HMK 138(1) madde; ”Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir…” belirtilen istinaf kararı ve kanun maddeleri uyarınca 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 2. fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
HÜKÜM
1-)Mahkememize açılan işbu davanın arabuluculuk başvuru yoluna başvurulmaması nedeniyle HMK 114(2) maddesi ve 115(2) maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE
2-Alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan 426,94-TL peşin harçtan mahsubu ile 367,64-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine ,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır