Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/953 E. 2019/563 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/953 Esas
KARAR NO: 2019/563

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 11/10/2018
KARAR TARİHİ: 19/06/2019

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, davalı tarafından, İstanbul … İcra Müdürlüğü nezdindeki … esas sayılı dosya ile, takip dışı borçlu … hakkında başlatılmış olan icra takibi aşamasında, aralarında davacı bankanın da yer aldığı bir kısım bankalara 89/1 haciz ihbarnameleri gönderildiği, birinci ve ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmesine rağmen haksız olarak üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkilinin banka nezdinde herhangi bir alacağı bulunmadığını beyanla borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile, davanın İİK 89/3.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davası olduğunu, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, Yasa hükmünde birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresi içinde itiraz etmeyen üçüncü kişiye menfi tespit davası açma imkanı verildiğini, davacı tarafından birinci ve ikinci ihbarnameye süresi içinde itiraz edildiği beyan edilmiş olmakla dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, itirazlar muhabere bürosuna sunulmuş ise de UYAP sistemine eklenmemiş olduklarından icra dosyasına süresi içinde girmediği sonucuna ulaşıldığını, itiraz dilekçeleri zamanında dosyaya girmiş olsa idi taraflarınca müteakip işlemlerin talep edilmeyeceğini, kalem işleyişi ile ilgili bir durumun davacı bankaya şikayet hakkı verdiği ve İcra Hukuk Mahkemesinde süresiz şikayet ile ikinci ve üçüncü ihbarnamelerin iptalinin istenebileceği kanaatinde olduklarını, ayrıca 89/3.maddeye dayalı menfi tespit davasında herhangi bir kötü niyet tazminatının yasada düzenlenmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115.madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Aynı yasanın 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. Yasanın 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12/04/2016 tarih, 2016/3568 esas ve 2016/6425 karar sayılı ilamı; 17/12/2015 tarih, 2015/7065 esas ve 2015/17162 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2.Baskı, Sayfa 476, Dipnot 68.
Dava şartı olan görev hususu yönünden Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda, bu yönde karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:
1- Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2- 6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3- 6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim