Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/943 E. 2019/564 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/943 Esas
KARAR NO: 2019/564

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ: 10/10/2018
KARAR TARİHİ: 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, davalının çek alacağını tahsil etmek amacı ile İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesinin …değişik iş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı aldığını, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, ihtiyati haciz kararına istinaden Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … talimat sayılı dosyası üzerinden 16/01/2018 tarihinde hacze gittiğini, vekil edenin cebri icra tehdidi altında olduğundan 17/01/2018 keşide tarihli çeki takip kesinleşmeden haciz sırasında teslim ederek borcu ödediğini, bu hususta protokol yapıldığını, 26/01/2018 tarihinde 3.152,52 TL bakiye borç kaldığını davalının belirtmesi üzerine yine haciz baskısı altında kalan bakiyeyi ödediğini, davalının sanki icra takibi kesinleşmiş gibi birçok alacak kalemini haksız olarak tahsil ettiğini, halbuki sadece değişik iş dosyasında belirlenen alacak kalemleri ile o gün yapmış olduğu ihtiyati haciz masraflarını talep etmesi gerektiğini, ancak tüm icra takip giderleri ve masraflarının haksız olarak tahsil edildiğini, icra harç ve masrafları, icra vekalet ücreti, çek tazminatı, komisyon ücreti, faiz ve icra takip masraflarını vekil edenin ödemek zorunda kaldığını, toplam belirlenecek bu tutarların ödeme tarihi 17/01/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile, müvekkilinin merkezinin Eskişehir ilinde olması nedeni ile davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin genel yetki kuralı gereğince Eskişehir Mahkemesi olduğunu, dava belirsiz alacak davası olarak açılamayacağından hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, vekil edenin davacının borçlusu bulunduğu çeke dayalı ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, esas takibe geçtiğini, davacı şirket ile haciz sırasında anlaşılarak protokol imzalandığını, bu doğrultuda alınan bedelin icra dosyasına harici tahsil olarak bildirildiğini, davacının iddiasının aksine takipte kesinleşen miktar 11.098,90 TL üzerinden %4,55 oranında 5.055,00 TL harç alındığını, her ne kadar kapak hesabında tahsil harcı harç oranı %9.10 olarak belirtilmiş ise de takipte kesinleşen miktarın %4,55’i alınarak tahsil harcı bulunduğunu, kaldı ki harcın hazineye gittiğini, davacının takip dosyasının tamamının fer’ileri ile birlikte sorumlu olduğunu, ihtiyati haczin icrai hacze dönüşmesi nedeni ile iadeyi gerektirecek ödeme bulunmadığını, takibin kesinleştiğini, fer’ilerden zaten sorumlu olan borçlunun ödediği paranın istirdadını talep edemeyeceğini, haksız alınan fazla ödeme olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dava ihtiyati haciz kararına dayanılarak başlatılan takipte fazla para tahsil edildiği iddiası ile fazla tahsil edilen kısmın iadesi istemini konu almaktadır.
2004 sayılı Yasanın 72/7.maddesi uyarınca takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
İstirdat davası için ilk şart paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır. Paranın icra dairesine ödenmesi yeterli olup alacaklıya ödenmiş olması şart değildir. İcra Dairesine yapılmış olan ödemenin borçlunun ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da itirazının kesin olarak kaldırılmış olması yüzünden yapılmış olması gerekir. Borçlu, takip konusu borcu ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine öderse istirdat davası açamaz. Bunun gibi aleyhine verilmiş ihtiyati haciz kararı üzerine malları üzerine ihtiyati haciz konulacağı tehdidi ile borçlu olmadığı bir parayı ödediğini iddia eden borçlu da istirdat davası açamaz. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 3.Baskı, Sayfa 393 ve devamı.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 16/06/2016 tarih, 2015/17695 esas ve 2016/10864 karar sayılı ilamı; 26/06/2013 tarih, 2013/7480 esas ve 2013/11923 karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere ödeme emrinin tebliğinden evvel gerçekleştirilen ödeme, 2004 sayılı Yasanın 72.maddesinde belirtilen istirdat davasının koşullarını oluşturmamakla birlikte sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerekir.
Davacı, ihtiyati haciz aşamasında henüz takip kesinleşmeden ödeme yapmış olması nedeni ile, cebi icra tehdidi altında ödenmiş bir paradan bahsedilemeyeceğinden eldeki davanın İİK’nın 72.maddesine dayalı istirdat davası olarak nitelendirilmesi mümkün değildir ve dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdat davası olarak nitelendirilmelidir.
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılacak istirdat davası için Yasada herhangi bir özel yetki düzenlemesi bulunmadığından, genel mahkemelerin yetki alanında açılması gerekir. Bu durumda eldeki davaya bakma görevi genel Mahkeme sıfatı ile davalının yerleşim mahkemesine aittir. Davalının süresi içerisinde sunduğu yetki ilk itirazının kabulü ile Mahkememizin yetkisizliğine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:
1- Davanın yetki yokluğu nedeni ile reddine,
2- 6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın yetkili Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3- 6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …