Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/936 E. 2020/321 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/936 Esas
KARAR NO:2020/321

DAVA:Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/03/2015
KARAR TARİHİ:16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 18.03.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle;.”Taraflar aralarında 21.05.2012 tarihinde imzaladıkları bir kısım sözleşmeler ile davacının davalıya … Mah…. ….Blok No:…. adresinde bulunan faaliyet gösteren … şubesi için acentelik hizmeti vermesi hususunda anlaştıklarını acentelik hizmeti 30.08.2014 tarihi itibariyle sona erdiğini, acentelik Sözleşmesinin 11. sayfasında bulunan 37.madde ile acentelik ücretinin, sözleşmeye ek olarak imzalanan Cari Hesap Sözleşmesine göre hesaplanacağı belirtildiğini, cari Hesap Sözleşmesinin sözleşmenin 4. maddesinde acenteye ödenecek masrafların kalem kalem dökümü yapıldığını, devamında ise ilgili masraf kalemleri 6 ayda bir gözden geçirileceği buna göre masraf kalemlerindeki artışlara ilişkin zorunlu değişimlerin … tarafından masraf tutarına ekleneceği kararlaştırıldığını, buna göre davacı yanca işletilmeye başlanan … acentesinin devir tarihi itibariyle devir masrafı 19.775,00 TL + Kdv (Yani 23.334,50 TL) olarak taraflarca belirlendiğini, ancak acentelik ilişkisinin başladığı tarihten sona erdiği tarihe kadar, sözleşmede kalem kalem bahsedilen ve davalı şirketin ödeyeceği masraflar arttığı ve daval yanca, davacıdan bu kesintiler güncel rakamlar ile yapıldığı halde kendisine masraf olarak ilk başta tespit edilen 19.775,00+KDV olarak ödenmeye devam ettiğini, misalen acentenin reel masraftan KDV dahil 25.000,00 TL olduğu halde davacıya 25.000,00 TL artı varsa cirodan pay ödenmesi gerekmekte iken tam tersine hareketle 23.334,50 TL ödenmiş geri kalan kısım ise davacının cirodan elde ettiği kârdan mahsup edildiğini, dolayısıyla ciro artışıyla sağladığı kâr, güncellenmeyen masraflara mahsup edilen davacı, durumun gözden geçirilmesini talep etmesine rağmen güncellemenin yakın zamanda olacağını, merak etmemesi gerektiği gibi sözlerle oyalandığını, davalı şirketin Türkiye çapında bilinen bir şirket olması nedeniyle hakkının önünde sonunda teslim edileceğini uman davacı sözleşmenin feshinden sonra yaklaşık 3 ay kadar kendi hesabının netleştirilmesi için karşı taraftan cevap beklediğini, güncelleme yapmayı istifa eden acente çalışanları için kıdem tazminatı kestiği gibi yine esasen şube masrafları içinde sayılan araç bakım giderlerini de davacıya yükleyip davacıyı 3.933,58 TL borçlu çıkardığını, davalı şirket bunu ödemeyeceğini ve itiraz ettiğini beyan eden müvekkilini … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davacının verdiği teminat senedini kullanarak 5.000,00-TL üzerinden icraya verdiğini, Cebri icra baskısı altında bulunan davacı bu parayı icra masrafları ile birlikte ödemek durumunda kaldığını beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak, davacının masraf kalemlerindeki artış zamanında güncellenseydi hak edeceği alacak ile sözleşme hükümlerinin aksine kendisinden kesilmemesi gereken masrafların kesilmesi sonucu davalıdan geri alması gereken alacağın bir bütün olarak tespiti ile icraya ödenen paranın da bu alacaklarına eklenerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu 05.05.2015 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacının, acentelik ilişkisine keyfi isteği ile sona verdiğini, davacının iş bu davadaki talebi açık olmamakla birlikte, talep sonucuna ilişkin eksikliğin giderilmesinden sonra cevap ve savunma haklarını saklı tutmak kaydı ile davacının dava dilekçesinde yer alan haksız iddialarına itiraz ettiklerini, masraf güncellemeleri sözleşme hükümlerine uygun olarak yapıldığını, cari hesapta yapılan kesintilerin, sözleşme hükümlerine uygun olduğunu beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak, haksız davanın külliyen reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Bilirkişinin düzenlediği 27.04.2016 tarihli 11 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı tarafından incelemeye sunulan 2014 yılına ait ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davalı …. A.Ş.tarafından incelemeye sunulan 2012 – 2013 – 2014 – 2015 – 2016 yıllarına ait ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usuiüne uygun tutulmuş olduğu. Malî yönden yapılan incelemelerde; Davalı şirketin kayırlarında yapılan incelemelerde davacı yan alacağından 01.10.2014 tarihinde 8.174,25 TL tutarlı kıdem tazminatı bedeli kesildiği, iş bu kesinti üzerinde yapılan incelemelerde; Taraflar arasında akdedilmiş olan 21.05.2012 tarihli Acentelik Sözleşmesi’nin Zeyilnamesinde yer alan 4. Maddesinde, yine 21.05.2012 tarihli Acentelik Sözleşmesi’nin 26. Maddesinin “e” fıkrası gereğince 8.174,25 TL tutarlı kıdem tazminatı kesintisinin davalı yan tarafından sözleşme hükümlerine uygun olarak kesildiği, Davalı şirketin kayırlarında yapılan incelemelerde davacı yan alacağından 01.10.2014 tarihinde 7.565,00 TL tutarlı araç bakım masrafı bedeli kesildiği, İş bu kesinti üzerinde yapılan incelemelerde; taraflar arasında akdedilmiş olan 21.05.2012 tarihli Acentelik Sözleşmesi 24. Maddesi gereğince 7.565,00 TL tutarlı araç bakım masraf bedeli kesintisinin davalı yan tarafından sözleşme hükümlerine uygun olarak kesildiği, Davalı yanın incelenen ticari defterlerinde; Davalı yanın davacı yandan 03.01.2015 tarihi itibari ile 3.933,55 TL alacaklı olduğu, iş bu alacağa karşılık davacı yan tarafından davalı yana 15.04.2015 tarihi itibari ile 5.009,60 TL tutarlı ödeme yaptığı,davacı yan tarafından yapılan 1.076,05 TL fazla ödemenin davalı şirketin hukuki masraflarından kaynaklandığı anlaşıldığından davalı yanın incelenen ticari defterlerine göre davacı yana 14.05.2015 tarihi itibari ile cari hesap yönünden alacak ve borcunun bulunmadığı” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Mahkememizin 2015/289 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, karar taraflara tebliğ edilmiş, Davacı vekilinin temyizi üzerine dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/13467 – 2018/4513 E. K. Sayılı, 18/06/2018 tarihli ilamı ile :” …Somut olayda davacı dava dilekçesinde davalı kargo şirketi ile akdedilen sözleşmenin 4. maddesine göre bir takım masrafların 6 ayda bir güncelenerek davalı tarafından ödenmesi gerektiğini, bu ödemenin başlangıçta belirlenen KDV dahil 23.334,00 TL olarak ödendiğini, belirlenen masrafların zaman içerisinde artığını, davalının artan masraflar nedeniyle güncelleme yaparak kendisine ödemesi gerektiği halde gereken ödemeyi yapmadığını ve bu suretle davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek davalının ticari defterlerinde alacak kaydı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacının bu iddiası yönünde herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Bu durumda, davacının ticari defterleri incelenerek başlangıçta belirlenen ve davalı tarafından ödenen bu masrafların zaman içerisinde artıp artmadığı, artma olması halinde davalı tarafından güncelleme yapılıp yapılmadığı, güncelleme yapıldıysa bu masrafların davalı tarafından davacıya ödenip ödenmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde eksik inceleme ve araştırma neticesinde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, davacı vekili araç bakım ve onarım masraflarının davalıya ait olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 24. maddesine göre bu masraf kaleminin davacı tarafa ait olduğu gerekçesiyle bu alacak kalemi yönünden de davanın reddine karar verilmiş ise de, 21.05.2012 tarihli sözleşmenin 24. maddesinde bu masraf kaleminin davacıya ait olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi, sözleşmenin eki protokolün 4. maddesinde araçların ve demirbaşların bakım ve onarım giderlerinin davalı kargo şirketine ait olduğu düzenlenmiş olup, bu alacak kalemi için davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece, açıklanan bu hususlarda araştırma yapılması, gerektiğinde bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş…” gerekçesiyle Mahkememizin … esas … Karar sayılı 08/06/2016 tarihli kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/13467 – 2018/4513 E. K. Sayılı, 18/06/2018 tarihli bozma ilamı üzerine dosya Mahkememizin 2018/936 esas sırasına kaydedilmiş, Mahkememizce bozmaya uyulmasına karar verilerek Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda rapor tanzimi için dosya Mali müşavir İrfan Demirci’ye tevdi edilerek ek rapor aldırılmıştır.
05/07/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı … tarafından incelemeye sunulan 2014, 2015, 2016 yıllarına ait ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, rapor içeriğinde yapılan hesaplamalar doğrultusunda güncellenen gider toplamının 110.585,95 TL olup, bu tutarın davalı yan tarafından ödenmediğinin anlaşıldığı, acentelik sözleşmesinde araç masraf kaleminin davacı tarafa ait olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmaması, sözleşmenin ek protokolü cari hesap sözleşmesinin 4. Maddesine göre araçların ve demirbaşların bakım ve onarım giderlerinin davalı kargo şirketine ait olduğunun düzenlendiği, Davacı yan araç zimmetlerini 01/09/2014 tarihinde teslim ettiği gösterir tutanaklar dosyaya ibraz edildiği tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Bozma sonrası alınan bilirkişi ek raporunda yapılan tespitler de dikkate alındığında, başlangıçta belirlenen masrafların zaman içerisinde arttığı, artan masraflara ilişkin güncelleme yapılmadığı, güncelleme yapılmadığından bu masrafların davalı tarafından davacıya ödenmediği ve başlangıçta belirlenen, zaman içerisinde artan masraflara ilişkin güncellenen gider toplamının 110.585,95 TL olduğu ve bunun davalı tarafından ödenmediği anlaşılmıştır. Ayrıca bozma ilamında da belirtildiği üzere 21/05/2012 tarihli sözleşmenin 24. Maddesinde araç bakım ve onarım masraflarının davacıya ait olduğuna ilişkin hüküm bulunmadığı gibi sözleşmenin eki olan protokolün 4.maddesinde araçların ve demirbaşların bakım ve onarım giderlerinin davalı kargo şirketine ait olduğunun düzenlendiği görülmektedir.
Davacı taraf ıslah dilekçesi ile araç bakım onarım gideri adı alında 8.926,70 TL talep etmiş, bozma ilamı 2 ile işaretlenen kısımda bu giderin davalıya ait olduğu belirlenmiş (bozma öncesi alınan bilirkişi kök raporunda ise davalı şirketin kayıtlarında yapılan incelemelerde davacının alacağından 01/10/2014 tarihinde 7.565,00TL tutarlı araç bakım masrafı bedeli kesildiği belirlenmiştir.
Netice olarak güncellenmeyen gider farkı yönünden davanın kabulüne, araç bakım masraf bedeli yönünden bilirkişi kök raporu ve ıslah dilekçesi göz önünde bulundurularak davanın kısmen kabulüne, fazlaya dair talebin reddine, güncellenmeyen gider farkı tutarı 110.585,95-TL ve araç bakım masraf bedeli 7.565,00-TL olmak üzere toplam 118.150,95-TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Dava dilekçesi ekinde yer alan ….Noterliğinin 06/11/2014 tarihli ihtarnamesinde, talep edilen alacak miktarının yazılı olmadığı, bu nedenle dava dilekçesinde belirtilen 10.000,00TL yönünden dava tarihinden itibaren, bakiye 108.150,95TL yönünden de ıslah tarihinden itibaren taleple bağlı olarak reeskont faizi işletilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle ;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Güncellenmeyen gider farkı tutarı 110.585,95-TL ve araç bakım masraf bedeli 7.565,00-TL olmak üzere toplam 118.150,95-TL alacağın, 10.000,00-TL’sinin dava tarihi olan 18/03/2015 tarihinden itibaren, bakiye 108.150,95TL’sinin ıslah tarihi olan 14/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 8.070,89 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL peşin harç ve 1.870,21 ıslah harcı olmak üzere toplam 2.040,99 TL’ harcın mahsubu ile bakiye 6.029,90 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri 300,60 TL, bilirkişi ücreti 900,00 TL, başvurma harcı 27,70 TL olmak üzere toplam 1.228,30 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.203,49-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 15.174,34 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.361,70 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçelik kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.