Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/928 E. 2022/30 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/928 Esas
KARAR NO : 2022/30

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2016
KARAR TARİHİ : 21/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin ticaretle uğraştığını, davalıdan araç satın aldığını, araçların www. … .com.tr adresinde listelendiğini, davacının davalı şirketten … plakalı aracı 11.01.2016 tarihinde 14.250,00 TL bedelle, … plakalı aracı 18.12.2015 tarihinde 11.751,50 TL bedelle ve … plakalı aracı ise 04.02.2016 tarihinde 11.251,50 TL bedelle satın aldığını, her bir aracı… Bankasındaki hesabından ödediğini, ancak davalının araçların devir işlemlerini yapmadığını ve davacıyı oyaladığını, araçların devirlerini yapmadığından 4 aydır sanayide beklediğini, şimdiye kadar 1.000,00- TL otopark ücreti ödediğini, ayrıca faiz ödediğini, davacının Hatay … Noterliğinin… no’lu ihtarnamesini davalıya keşide ettiğini, ancak davalının ihtara cevap vermediğini, davacının çevre esnafa borçlarını ödeyemez duruma geldiğini, davacıya kimsenin borç vermediğini ve iş yapmak istemediğini, eşiyle boşanmanın eşiğine geldiğini, 100.000,00 TL maddi ve 50.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacının delillerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, davanın yetki ve görev yönünden reddinin gerektiğini, davacılardan olan ticaret şirketinin şirketin davada taraf ehliyetinin olmadığını, davacılardan ticaret şirketinin davalı ile üyeliğinin olmadığını, üyeliğin gerçek kişi davacı ile sınırlı olduğunu, davacı ticaret şirketinin hukuki yararının ve ehliyetinin olmadığını, davalı şirketin araçların devrini yapmaya hazır olmasına rağmen davacının bu yönde bir talepte bulunmadığını, taraflar arasında araçların satışına ve devrine ilişkin bir sözleşmenin olmadığını, online olarak yapılan işlemler ve ödendiği ileri sürülen bedellerin bir vaat sayılması gerektiğini, dosya kapsamında araçların belli bir tarihte noter huzurunda satış ve devrinin gerçekleştirileceğine dair bir beyan veya sözleşme olmadığını, davacının araçların bedellerini düzensiz tarihlerde ödemesinin bile devir tarihlerinin kararlaştırılmadığını gösterdiğini, davalının devir işlemlerini yapmaya hazır olduğunu, ancak davacının bir talepte bulunmadığını, davacının davalının işleyişini bildiğini, buna rağmen kötü niyetle dava açtığını, maddi tazminat bedellerinin afaki olduğunu, dayanak zararların ortaya konulmadığını, davalıya üye olan şirketlerin üyelik taahhütnamesi imzaladıklarını, bu belgede araçların devrinin yapılmadan araçlar üzerinde bir tamir işlemi yapmamaları gerektiğinin belirtildiğini, üyelik sözleşmesi imzalayan şirketlerin bu kuralları kabul etmiş olduklarını, davacının taleplerinin MK 2. Maddesine aykırı olduğunu, araçların üyelere yazılı olarak da kabul ettikleri üzere kazalı olarak devredildiğini, araçların devri yapılsa dahi kaporta tamiratının zaten alıcı tarafından yapılması gerektiğini, araçların satın alındığı sırada kullanılamaz durumda olduğunu, üyelik sözleşmesinde bu tip giderlerin satıcı tarafından karşılanacağını ifade eden bir hükmün olmadığını, bu durumda kaporta gideri olarak gösterilen tazminat taleplerinin hukuki temelden yoksun olduğunu, otopark ücretinin talep edilemeyeceğini, davacının tek taraflı bir teslim tarihi belirleyip buna göre otopark ücreti talep edemeyeceğini, manevi tazminat taleplerinin yasal şartlarının oluşmadığını, beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Davanın; Davanın araç satışından kaynaklı araçların devir ve teslimi, maddi, manevi tazminat talebinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler delil olarak, araç satış bedellerinin ödendiğine dair eft dekontları, davalıya gönderilen ihtarname, ticari kayıtlar, banka kayıtları, bilirkişi raporu, tanık vs. deliline dayanmışlardır.
Davacının defter ve belgelerinin Kırıkhanda bulunması sebebiyle … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, SMM bilirkişiden rapor istenildiği, 05/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın 2015 yılı ve 2016 yılı yasal defterinin açılışının süresi içerisinde yapıldığı; 2015 yılı yevmiye defteri kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, 2016 yılı yevmiye defteri kapanış tasdikinin süresi içerisinde yaptırıldığı, davacı tarafın defter kayıtlarında davalı taraf ile dava konusu araçların satın alınması ve bu araçlar için yapılan ödemelerle ilgili her hangi bir muhasebe kaydının olmadığı, davacının… plakalı 2012 model … marka aracı satın aldığı ve parasını 12.01.2016 tarihinde davalı firmanın hesabına banka yoluyla 14.250,00-TL olarak ödediği, davacının…plakalı 2010 model …marka aracı satın aldığı ve parasını 04.02.2016 tarihinde davalı firmanın hesabına banka yoluyla 11.250,00-1TL olarak ödediği, davacı taraf dava konusu …plakalı 2010 model … markalı aracı 18.12.2015 tarihinde 11.750,00-TL’ye satın aldığı ve parasını banka kanalıyla ödediğini iddia ettiği, (ödediğine dair banka dekontu sunması durumunda bu araca ait ödemenin de yapıldığı,) tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller değerlendirilmesi sonucunda alınan 17/06/2019 tarihli bilirkişi heyet kök raporunda özetle; Davacıların davalıdan talep edebilecekleri toplam maddi zarar talebi bakımından; (yukarıda hesaplanan otopark ücreti dahil) davacının 49.300,00- TL olarak belirlenen ve mahiyetinin özünü dava dilekçesinde açıkladığı zarar giderim isteminin bu miktardaki kısmının piyasa koşullarına göre teknik yönden kadri marufunda olduğu, araçların mülkiyeti davacı yana geçirildiğinde, kaporta yapımı itibariyle artan araç değeri sebebiyle, bu menfaatin üç araçtaki mülkiyeti usulünce edinecek davacı yana ait olacağı, bu sebeple, hakkaniyet ilkesi gözetilmek suretiyle toplamda % 25 tenzilat yapılarak maddi zarar isteminin 36.975,00 TL olarak belirlenmesinin mahkemenin takdiri içinde kalacağı, dava dilekçesinde toplam maddi zarar istemi 100.000,00- TL olarak izhar edilmişse de, mezkür miktarı aşarı maddi zararı hesaplamaya salih donenin dosya mündericatından istidlal edilemediği, manevi giderim isteminin takdirinin ve nihai değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, gerçek kişi davacının kendi adına, diğer davacı tüzel kişi hesabına hareket ettiği mahkemece kabul edilecek olursa, burada bir temsil ilişkisi olduğu, bu sebeple davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun değerlendirilebileceği, davacıların bu durumda müteselsil alacaklı sayılmak icap edeceği ve buna göre, tahsilde tekerrür olmamak üzere araçların mülkiyetinin usulünce geçirilmesini ve yukarıda belirtilen maddi zararı talep edebilecekleri, faiz açısından istemin “dava tarihinden itibaren” ve yasal faiz” olarak dava dilekçesinde dermeyan edildiği,
07/07/2020 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda özetle; Kök Raporda da tespit edildiği üzere dava konusu …, …ve…plakalı araçların sırasıyla 14,250,00, 11.250,00 ve 11.750,00 TL bedeller üzerinden davacı tarafından davalıdan satın alındığı ve bedellerinin ödendiği hususunda taraflar arasında ihtilaf olmadığının teknik inceleme kapsamında anlaşıldığı, dava konusu araçların, devri davalı tarafından davacılara yapılmamış olmasına rağmen söz konusu araçlar davacıya fiilen teslim edildiği ve davacının uhdesinde olduğunun -asli tavsif sayın Mahkemeye ait kalarak..- taraf beyanlarından anlaşıldığı, yine kök rapor’da tespit edildiği ve taraflarında kabulünde olduğu üzere 21.03.2016 tarihli İhtarname sonrasında söz konusu araç devirlerinin yapılmadığı hususunun her iki tarafın da kabulünde olduğu, davalı yan beyan dilekçesinde söz konusu araç devirlerinin yapılması yönünde irade beyanında bulunmuş olmakla, Söz konusu araçların noter satışları ile birlikte devir işlemlerinin yapılması hususunda karar verilmesi yönünün -davalının beyan ve kabulüne ilişkin izahatı da gözetilerek…- yüce Mahkemenizin takdirlerinde olduğu, somut çekişme yönünden de, Kök Rapor’da da ifade edildiği üzere; her cenahtan hukuki takdir ve tavsifin 6100 sayılı HMK’nın md. 266/c.2 ve md. 279/4 ahkamıyla 6754 sayılı Kanun’un md. 3/3 hükmü gereği münhasıran Mahkemeye ait bulunduğu; davacının ühdesinde olan, dava konusu araçlar ikinci el ve hasarlı olarak davalı tarafından davacılara satış yapıldığı, Davacı tarafından davalıdan hasarlı olarak kabul ve alımı yapılan araçlarla ilgili olarak yapılan Onarım ve Kaporta masrafları olarak 3 araç için 13.500 TL 12.500 TL * 13.500 TL — 39.500 TL onarım masrafının, Kök Raporda yer alan ve teknik incelemeye istinat eden bu tutarın davacı zararı plarak değerlendirilmesi yönündeki görüş ve kanaatimizden -bu perspektifine mahkemece kabulü seçeneğinde- teknik değerlendirmeye bağlı surette dönülmesinin değerlendirilebileceği, bu seçenek kabul edildiğinde, araçların alınmak için davacı yanda görüldüğü duruma göre Davacı tarafından yapılması zorunlu masraflar olabileceği ye bu tutardan davalının sorumluluğunun bulunmadığı değerlendirildiği, çünkü; araçların alım durumu belirlenirken, fiyat belirlemenin araçların hasarlı olarak yapıldığı hususunun göz önünde tutulabileceği; davacı uühdesindeki dava konusu araçlara ilişkin davacı tarafından yapıldığı iddia edilen otopark ücret harcaması olarak, dava dilekçesinde sırasıyla 1.400 TL 1.500 TL 1.000 TL 3.900 TL otopark ücretinin, davacı zararı olarak talep edilmesi, karşısında Raporda 21.03.2016 İhtarname tarihi ila dava tarihi arasındaki 3 ay 8 günlük süre için yapılan otopark ücret hesaplamasında 9.800 TL otopark ücreti harcamasının davacı zararı olarak değerlendirildiği, davacı tarafından talep edilen otopark harcaması olarak 3.900 TL taleple bağlı kalınmak üzere, söz konusu otopark ücret harcamasının davacı uhdesindeki araçlar için yapılmak zorunda kalınan işbu 3.900 TL otopark harcamasının talep edilip edilemeyeceği hususunun ise Mahkemeniz takdirlerinde olduğu, davacı tarafından dava dilekçesinde talep edilen 100.000 TL’lık maddi tazminat talebine ilişkin olarak, davacının işbu maddi tazminatına dayanak olan somut her hangi bir belge ve bilgi dosyaya ibraz edilmediğinden bu yönde her hangi bir tespit ve değerlendirme yapılamadığı, bu konuda araç tamir işleri ve araç kiralama işleri ile ilgili çalışan sektör bilirkişilerinin Bilirkişiliğimiz dışında görevlendirilmesi konusunda sayın Mahkemenin muhtar bulunduğu, bu cihetin TBK md. 114/17’nin yollaması ile TBK md. 50/11 çerçevesinde yüce Mahkemece değerlendirilebileceği; yine davacı tarafından dava dilekçesinde 50.000 TL manevi tazminat talebine yönelikte her hangi bir somut veya manevi yönden ne tür bir zarara uğradığına ilişkin yeterli bilgi ve belge bulunmadığı, kaldı ki, manevi tazminat meselesinin takdirinin her halükarda mahkemenizin takdirlerinde olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye konu hasarlı olarak davalı tarafından davacıya satışı yapılan ve bedelleri tahsil edilen ancak, devir işlemleri yapılmayan ve davacıya teslim edilen 3 adet taşıt ile ilgili olarak, davalının da kabulünde olduğu üzere söz konusu araçların devrinin davacıya yapılması gerektiği, hasarlı olarak davalıdan satın alınan ama teşlimin vaki olmadığı teknik açıdan anlaşılan araçlar için davacı tarafından yapılan onarım ve kaporta harcamalarından, yukarıda/Ek Rapor sürecinde yer verilen izahata müstenit seçenek ve perspektif Mahkemece yerinde görülse, o seçenekte davacının sorumlu olduğu, davacının sair maddi tazminat taleplerine dayanak her hangi bir somut bilgi ve belgenin dosya kapsamında bulunmadığından işbu hususta her hangi bir tespit ve değerlendirme yapılamadığı, bu alanda değerlendirmenin yukarıda yer bulan izahat çerçevesinde TBK md. 50/ll’de yer bulan esasa nazaran muhterem Mahkemenin değerlendirmesine muntazır bulunduğu; manevi tazminat talebinin ise yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde muhterem Mahkemenizin takdirlerinde olduğu, bunun yanında davacı uhdesindeki 3 adet araçla ilgili otopark ücreti olarak yapıldığı iddia edilen ve dava dilekçesinde talep edilen 3.900 TL tutarındaki masrafın öncelikle taleple sınırlı olmak üzere, davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususunun takdirinin de hakeza mahkemenizde olduğu, husus tespit ve rapor edilmiştir.
Davalı şirket tarafından dosyaya sunulan Üyelik Taahhütnamesi başlıklı belgeye göre davalı … şirketinin araç satış organizasyonuna üye sıfatıyla dâhil edilecek olan gerçek veya tüzel kişilerin üye olmaları gerektiği, üyelik koşullarında teminat bedelinin 2,500,00 TL olduğu, teklif ve kaparo verme işlemlerinin internet sitesi üzerinden olduğu, satış organizasyonu ve çevrim içi satış işlemleri için belirli şartların olduğu, … şirketinin satış işlemlerine aracılık yaptığı, sigorta şirketlerinden veya gerçek kişilerden kaynaklanan gecikmelerden …’nın sorumlu olmayacağının kabul edildiği beyan edildiği, dava konusu …, … ve …plakalı araçların sırasıyla 14.250,00, 11.250,00 ve 11.750,00 TL bedelle satın aldığı ve bu bedellerin davalı şirkete ödendiği, dava konusu 3 aracın davacı şirketçe davacıya teslim edildiği, hususunun tartışma konusu olmadığı, çekişmenin mülkiyetin usulünce geçirilmemesi sebebince uğranıldığı iddiasına yönelik zararlara ilişkin olduğu, davadaki talebin araçların bedelinin geri alınması olmadığı, davacı yanın aracın mülkiyetin usulünce edinilmemesi sebebiyle uğranılan zararın giderilmesi ve aracın mülkiyetinin davacı yana geçirilmesine ilişkin olduğu,
A- Davacı yanın dava dilekçesinde talep ettiği araçların müvekkili adına devir ve teslimi yönünden yapılan yargılama sonucunda davalı yan cevap dilekçesi ile devirlerin yapılması yönünde kabul beyanının bulunduğu, hususu göz önüne alındığında … plaka, …, … plakalı aracın davalı adına bulunan tescil kaydının iptali ile davacı … Adına tesciline, karar kesinleştiğinde ilgili trafik tescil şube müdürlüğüne karardan bir örneğin gönderilmesine, ( davalı yan cevap dilekçesi ile birlikte araçların devir ve teslimi yönünden kabul beyanında bulunması göz önüne alındığında yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamıştır. )
B-Davacının uhdesinde olan dava konusu araçlar ikinci el ve hasarlı olarak davalı tarafından davacılara satışının yapıldığı, davacı tarafından davalıdan hasarlı olarak kabul ve alımı yapılan araçlarla ilgili olarak onarım ve kaporta masrafı olarak üç araç için 13.500,00, 12.500,00, 13.500,00 -TL olmak üzere toplam 39.500,00-TL yönünden davacı tarafından davalıdan talep edildiği, bu masrafların davacı tarafından yapılması zorunlu masraf olabileceği ve davalının sorumluluğunun bulunmadığı çünkü araçların alım durumu belirlenirken fiyat belirlemenin araçların hasarlı olarak yapıldığı hususunun göz önünde tutulması gerektiği,
C- 1.400,00-TL, 1.500,00-TL 1.000,00-TL olmak üzere toplam 3.900,00-TL otopark ücretinin davacı tarafından talep edildiği, ancak buna ilişkin dosya kapsamında herhangi bir somut belge ve bilginin ibraz edilmediği, davacının talep edilen 100.000,00-TL’lik maddi tazminat talebine ilişkin olarak dosya kapsamında herhangi bir somut belge ve bilgi olmadığından bu konuda davasını ispat edemediği,
D- davacılar 50.000,00-TL tutarında manevi tazminat talep etmiş ise de, hangi kişilik hakkının saldırıya uğramış olduğu, kişilik değerlerinde ne gibi bir manevi zarara uğradığını kanıtlayamamış olup, Kanunun manevi tazminat istemi için aradığı koşulların, davacı yararına gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Davalı araçların devri konusunda cevap dilekçesi ile birlikte araçların devrine hazır olduklarını beyan etmiş olmakla, davacının herhangi bir kişilik haklarının zarara uğradığının ispat edilememiş olması tespit edilmiş olmakla manevi tazminat koşulları da oluşmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür. Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ve KISMEN REDDİ ile;
1-…plaka, …, … plakalı aracın davalı adına bulunan tescil kaydının iptali ile davacı … Adına tesciline, karar kesinleştiğinde ilgili trafik tescil şube müdürlüğüne karardan bir örneğin gönderilmesine,
2-Davacıların diğer maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine,
-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan 2.561,63 TL peşin nispi harçtan mahsubu ile 2.480,93-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini duruşmalarda bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat talepleri yönünden 13.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı verilmesine,
4-) Davalı kendisini duruşmalarda bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden tarifenin 10.(3) maddesi nazara alınarak 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı ve davalılarca yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı/davalılar/vekillerine iadesine,
6-Yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
7-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır